HTKP'nin İleri haber portalında bir haber, ''TKP'den referandum açıklaması: Emperyalizm gelecek değil, esarettir!'' Altında da bir resim:

 

Çok değil birkaç ay önce bu sorunun giderildiğini sanıyordum. TKP HTKP'nin bu ismi kullanmaması gerektiği üzerine haklı olarak bir girişimde bulunmuş ve bildiğim kadarıyla o girişim üzerine de bir daha böyle bir açıklamanın ve kullanımın olmayacağı HTKP ileri gelenleri tarafından söylenmişti. Şimdi bu habere bakıyorum, sorun hala devam ediyor. Erjkan Baş kendini kaybetmiş bir halde yanlışta direnmeyi sürdürüyor. TKP'den kopardığı bir parçayı reformist bir çizgiye oturttuğu yetmiyormuş gibi şimdi de TKP adını kullanan bir parti varken inatla ve çocukça bir dirençle bu ismi kullanmayı da kendine yakıştırabiliyor.

Erkan Baş böyle; TKP'de ilk ayrılık meydana geldiğinde TKP'li bir arkadaşa nedenini sorduğumda verilen yanıt ''Erkan Baş'ın gençliği işte, kanı kaynıyor, yerinde duramıyor'' şeklindeydi. Aradan geçen günler arkadaşın söylediklerini haklı çıkardı. Dahası gençlik mi çocukluk mu o da tartışılır. Bir başka tanımlamayla densizlik, hadsizlik ve kendini bilmezlik bu...

Erkan Baş'ı ve etrafındaki (varsa) dar bir kadroyu anladık diyelim; sonuçta sosyalist solun toplumsal alandaki güçsüzlüğü nedeniyle reformist bir çizgiyi kabullendiğini, HTKP'yi başka bir partiye dönüştürdüğünü ( veya baştan beri böyleydi), bunları anlamak mümkün de, Metin Çulhaoğlu gibi deneyimli ve sosyalist bir düşünce adamının bu yapılanmanın içinde nasıl oluyor da hala yer alabildiğine ve böylesine çocukluklara karşı nasıl oluyor da sessiz kalabilmesine gerçekten şaşırıyorum.   Üç tane CHP'linin ve dört tane HDP'linin alkışını almak Erkan Baş'a yeterli geliyor olabilir veya ilk seçimlerde HDP'den vekillik beklentisi içine girmiş de olabilir ama Metin Çulhaoğlu'nun bu tavırları aşmış olması ve bu yanlış çizgi içinde bulunmayı red etmesi gerekmiyor mu?

İleri haber portalında değişen hiçbir şey yok. Hala ''TKP Genel Başkanı Erkan Baş'' çaresizliği devam ediyor. Bu partinin siyasetine bir şekilde biat edenleri anlıyoruz, ne yazık ki, solun bir kesiminde de takım tutar gibi parti tutma alışkanlığı sürüyor. Ama ne olursa olsun, ''TKP Genel Başkanı Erkan Baş'' sözüne kayıtsız kalınmasını ve bu denli çaresizliğin içie sindirilmesini anlayamıyorum. Ve hala Türkiye'de Marksizm Leninizm konusunda gerçekten önemli bir birikime sahip Metin Çulhaoğlu'nun bu konudaki sessizliğine alışamıyorum.

Gerçekten yazık!

HTKP'nin haber portalı İleri'de bir haber:

TKP: Türkiye emekçileri vatan millet diyerek servetini hırsızlıkla büyütenlerden kurtulmayı başaracak!

“Saray çetesi yoksul emekçileri ağır vergilerle ezerken, kendi paralarını yurt dışına taşımış, finansal dolandırıcılıklara imza atarak servetlerine servet katmıştır” diyen TKP, Türkiye emekçilerinin AKP hükümetinden kurtulmayı başaracağını belirterek hesap sormaya çağırdı.

Ve bir amblem:

 

Erkan Baş   TKP'yi bölmekle yetinmedi, HTKP'yi de böldü ve şimdi bambaşka sularda yelken açıyor. Bu konuda yalnız da değil. Erkan Baş'ın bu çocukça tavrını onaylayan herkes başta Metin Çulhaoğlu olmak üzere bence bu yanlışlıktaki ısrardan sorumludur. Bu kadar mı çaresizler anlayamıyorum. Bu kadar rahatsız edici bir tavır nasıl ve neden sürdürülür anlamak mümkün değil. Gerçek TKP'nin partiniz olduğu iddiasında bulunmak başka, TKP adını bu şekilde kullanmak başka. İkincisinin yanlışlığını anlayabilmek bu kadar zor mu? Her isteyen bu şekilde parti adını kullanabilir mi? Eğer kullanabilse, ayrışmadan önce Erkan Baş'ın TKP adını kullanan ve ''gerçek TKP biziz'' diyen Toplumcu Kurtuluş Partisi üyelerine kapılarının önüne gidip tepki koymalarının anlamı neydi?

TKH de TKP olduğunu söylüyor. İddiası bu yönde. Ama Erkan Baş'ın düştüğü duruma düşmüyor. O yanlışlığı yapmıyor. Aralarında bir Erkan Baş ve Metin Çulhaoğlu olmadığı için diyelim mi?

Erkan Baş'ın başında bulunduğu HTKP yine çaresizleri oynamış ve Trump'ın Kudüs kararını eleştiren bir açıklama yapmış. Başlık yine aynı çaresizliği yansıtıyor:

TKP’den Kudüs açıklaması

Bu tür yorumları gördüğümde aklıma ilk gelen şey TKP ve TKH'nin bir an önce birleşmesi... TKP'nin TKH'yi bir şekilde içine alması ve artık hep ileriye bakması. Bu konu gündemden düşmemelidir. Diğerlerini kendi seçtikleri çaresizlik içinde bırakabilirler gibi geliyor bana. İdeolojik ve siyasi farklılık bir yana bu saçmalık ve çaresizlik hiçbir şekilde partiye taşınmamalı.