Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Ekim Devrimi’nin 100. yılında Sovyetler Birliği’nde bilim
Erhan Nalçacı


Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 100. yıl dönümüne yalnızca üç hafta kaldı.

İnsanlık çok uzun süren eşitlikçi ilişkilerden sonra günümüzden altı bin yıl önce insanın insanı sömürmesiyle karşılaştı. Artı ürünü elinde toplayarak giderek zenginleşen egemen sınıf iktidarını koruyacak sayısız mekanizma geliştirdi. Zor, siyaset, ideoloji ve din sömürücülerin etraflarında bir zırh ördü.

Ağır sömürünün konusu olan köylüler ve köleler bu altı bin yıl içinde defalarca ayaklandılar. Bazen çok ciddi bir tehdit oluşturmalarına rağmen bir türlü sömürüyü sonlandırma konusunda başarılı olamadılar.

Ayaklanmalar kendiliğinden gerçekleşiyordu. Dünyada ne olup bittiğini anlatan bir kurama sahip değillerdi. İktidarı alacak şekilde örgütlenemediler, hep kararsız ve ikircikli davrandılar.

Ve hemen her zaman yenildiler.

Adeta bir kader gibi emekçi sınıfların alnına yenilgi ve sonsuza kadar sömürülme yazılmıştı.

Bu durum geçen yüzyıllar içinde ücretli emekçilerin ortaya çıkışıyla aralandı. Egemen sınıfın bütün çarpıtma girişimlerine rağmen işçiler dünyada ne olup bittiğini ve ne yapmaları gerektiğini tanımlayan bir kurama kavuştular. Kuram sömürüsüz ve eşitliğe dayalı bir toplumun mümkün olduğunu söylüyordu.

Emekçiler, düşmana karşı kentlerini korumak onlara kaldığında, Paris’te 1871’de ilk defa iktidara geldiler. Üç aya yakın ve sadece Paris ile sınırlı iktidarları, ödedikleri bedele rağmen sonrası için çok öğretici oldu, bu deneyimden çok önemli dersler çıkarıldı.

1900’lerin başında eşitsiz gelişim yasası doğrultusunda Rusya eşsiz bir ülke haline gelmişti. Çarlık gelişen kapitalist ilişkilere rağmen iktidarını koruyordu. Yaşanan çürümeye, adaletsizliğe ve eşitsizliklere karşı köylüler, burjuvalar ve işçiler aynı zamanda kendi programlarıyla ayaklandılar. Avrupa’nın diğer ülkelerinde asırlara yayılan gelişmeler adeta daracık bir zaman dilimine yoğunlaşmıştı.

Rusya’nın emperyalist paylaşım savaşında bütün çürümüşlüğü açığa çıktı. Tarih baş döndürücü şekilde hızlandı, 1917 Şubatında burjuvazi çarlığı devirerek iktidara geldi, Ekiminde işçi sınıfı yoksul köylüleri de yanına alarak burjuvaziyi devirdi.

Dünya’da ilk kez bir imparatorluğun uçsuz bucaksız toprakları ölçüsünde işçi sınıfı iktidara geldi.

İlk kez insanlık sömürüsüz bir toplum yaratmanın heyecanıyla işe koyuldu.

Emperyalizmin amansız düşmanlığını   hemen devrimden sonra ve İkinci Dünya Savaşı’nda püskürttüler. Yetmiş yıla yayılan eşsiz bir deneyim yaşandı.

İşçi sınıfı devleti bilimi, felsefeyi, sanatı, estetiği, sporu, eğitimi, sağlığı, kentleri bu 70 yıl boyunca sınıflı toplumlara göre çok farklı bir şekil ve içerikle örgütledi.

Bu pazar günü Ankara’da “Sovyetler Birliği’nde Bilim Sempozyumu”nda buluşuyoruz.

Türkiye’de ilk kez böyle bir şey yapılıyor.

Bu 70 yılın kültürel birikimi ve yaşanan deneyimler, emperyalist ülkelerin kara propagandası altında kaldı. Ya kötüleyip çarpıttılar ya görmezden geldiler.

Bilimin o yıllarda nasıl sıçrama yaptığını, nasıl kadınları kapsadığını, nasıl bütün Sovyet Cumhuriyetleri’nin bilim enstitüleri ile dolduğunu, kalkınma ve insanların mutluluğu için nasıl merkezi planlama ile uyum içinde geliştiğini, insanlara nasıl düşünmesini öğrettiklerini bizden gizlediler.

Sempozyum tabi ki bu büyük deneyimi bütün boyutları ile açıklamakta yetersiz kalacak, ancak bir başlangıç anlamına gelecek.

İnsanlığın geleceğine ışık tutarak bu deneyimi yaratan milyonlarca Sovyet bilim emekçini selamlarken, ÜKD ve Bilim ve Aydınlanma Akademisi ilgili herkesi sempozyuma davet ediyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]