24 Ocak Uğur Mumcu'nun katledilişinin yıl dönümü. Kimileri hala Uğur Mumcu'nun katillerinin bulunamadığını iddia ededursun, AKP cemaat koalisyonu Ergenekon davalarıyla bu cinayetin üzerindeki örtüyü kaldırmıştı. Ne çabuk unutuyoruz, bu kadar mı balık hafızalı bir toplum haline geldik?! Uğur Mumcu'yu Ergenekoncular öldürmüş veya öldürtmüştü. Hatta belki atlayanımız da vardır, İlhan Selçuk daha sonra bu konuda bir itirafta da bulunmuştu. 2009'da yazdığı bir yazıda açıkça ''Uğur Mumcu'yu kim öldürttü? '' diye sormuş ve yanıtını da vermiştir. ''BEN!'' Kanıtı da var:



Evet, inanmayanlar varsa, yazının tamamı da bu:

Uğur Mumcu’yu Kim Öldürdü?..

Yazının başlığındaki iddialı soruya bak sen...

- Uğur’u kim öldürdü?..

Sorulur mu...

Ben öldürdüm..

Gülmeyin, bu nedenle ve gerekçeyle Ergenekon mudur, nedir, işte o davada yargılanıyorum...

*

Evet, Ergenekon iddianamesinin suçlama kurgusuna bakarsanız Uğur’u ben öldürmüşüm...

Yalnız ben mi?..

Biz...

Biz kim?..

Balbay...

Cumhuriyetçiler..

Şaka değil, Uğur’u ve de Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Çetin Emeç’i, Turan Dursun’u, Cavit Orhan Tütengil’i, Onat Kutlar’ı, Ahmet Taner Kışlalı’yı vb. ben öldürmüşüm...

Biz öldürmüşüz...

Öldürmüşüz veya öldürtmüşüz...

Neden?..

Elimizdeki 2450 sayfalık iddianameye göre terör olsun da darbeye ‘zemin’ hazırlasın diye yapmışız bu işleri...

*

Gerçekte Ergenekon’un gerçek savcısı kim, pek bilinmiyor; Feto mu, F-polisi mi, CIA mı, RTE mi, her kimse yaman bir planlamayı devreye soktu...

Ergenekon tertibinde iş geldi dayandı sendikaya...

Sendikacılığa...

Sendika başkanına baskın...

Hem evine...

Hem sendikasına..

TV’sine..

Polis ortalığı altüst ediyor, arama, tarama vesairede Türk Ceza Muhakemesi usullerini takan yok...

*

Eğer dinci-İslamcı-Amerikancı AKP iktidarına muhalif bir Atatürkçü isen ya teröristsin...

Ya darbeci...

Sevgili Uğur Mumcu yaşasaydı, Ergenekon tertibinin barsaklarını ortaya dökenlerin başında gelirdi...

Peki, bugün, 16’ncı ölüm yıldönümünde, Uğur’u anmak için ne yapmalı?..

*

Uğur Atatürkçüydü...

Cumhuriyetçiydi..

Aydınlanmacıydı..

Demokratik devrimciydi..

Antiemperyalistti..

Laikti..

Bağımsızlıkçıydı..

Dinci-İslamcı-Amerikancı devlete kökünden karşıydı...

Uğur’un güzelim anısını yad etmek için, onun kimliğini, kişiliğini, hayatını, mematını oluşturan ilkelere bağlılık ve hizmet en geçerli yöntemdir...

Ergenekon tertibine karşı durmayan ve çıkmayan, Uğur Mumcu’ya layık olamaz...

http://www.abcgazetesi.com/ilhan-selcukun-tarihe-notu-ugur-mumcuyu-kim-oldurdu-76229h.htm

Gerçekten de ne günlerdi ama!

AKP ve cemaat ortaklığı   kurmak istediği sisteme uygun operasyonlar yapıyor, ''askeri vesayeti ortadan kaldırma'' adı altında muhalif olduğunu düşündüğü kesimleri bir bir içeri alıyor, liberallerden döneklere, sözde solculardan dincilere, Kürt siyasetlerden kuyrukçulara kadar pek çok kesimler tarafından da doğrudan ya da dolaylı olarak destekleniyordu. Çok keskin görünmeye çalıştıklarına bakmayın, SF'de de durum aynen buydu. Kısa bir süre de orada yazmaya ve yorum yapmaya çalıştığımda forum yönetimi tarafından da''darbeci-Ergenekoncu'' olarak damgalanmıştım

Evet, ne günlerdi ama!

O dönemlerde beni rahatsız eden bir durum da, İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu gibi aydınların handiyse faşist olarak nitelendirilmesiydi. Yapılanlar, ülkedeki genel iklime uygundu hiç kuşkusuz; ama 12 Eylül öncesini yaşamış insanların bulunduğu bir forumda özellikle İlhan SElçuk için bu kaba saba sözde eleştirilerin yer almaması gerekirdi. Kürt sorunu, kürt hareketi solda bir kırılma yaratmıştı kuşkusuz ama bu kadarı gerçekten üzücüydü. Milliyetçiliğin her türlü niteliği hem rahatsız ediyordu ve hem de insan bilincinde olumsuz bir algıya neden oluyordu. Liberallerin ''Kemalizm eleştirisi '' adı altında   Türkiye aydınlanmasına nefretleri bu forumlarda böylesi bir ''solculuk'' (!) ortaya çıkarmıştı.

Gerçekten de, ne günlerdi!

İlhan Selçuk Ergenekon'dan içeri alınmıştı. İlk zamanlarda ''örgütün başı'' olduğu söylendi, sonrasında Uğur Mumcu'nun katili olduğu iddia edildi. Dinci gericiliğin bütün tank ve topuyla İlhan Selçuk'a saldırması anlaşılır bir şeydi; ilk de değildi. 12 Mart'ta Ziverbey Köşkü'nde faşizm tarafından işkenceden geçirilen bu yiğit insanlar, ne yazık ki, o dönemde kendini solcu sanan milliyetçi ve kuyrukçular tarafından tu kaka ilan ediliyor ve faşist olarak nitelendiriliyordu! Şaka gibi!

Çok şeyi aştık, geride bıraktık!
Su aktı yatağını buldu!

Hiç kuşku yok, İlhan Selçuk'lar da Uğur Mumcu'lar da bu ülkede saygı ile anılacaklardır.

Işıklar yağsın üzerlerine!