SOLgazete'nin yayın hayatına son vermesinden bu yana, tatile gittiğim günler dışında pek günlük gazete almıyorum. Yurt ve dünya haberlerini de TV dışında Sol, İleri ve gazetemanifesto sitelerinden takip etmeye çalışıyorum. Bilindiği gibi Sol TKP'nin, İleri HTKP'nin (TİP) ve gazetemanifesto da TKH'nin yayın organı. Sadece yayın organları açısından bakıldığında SOL'un önemli bir birikimi yansıttığını, İleri'nin de özellikle Çulhaoğlu'nun varlığıyla önemsenmesi gerektiğini, gazetemanifesto'nun ise ha bugün ha yarın yayınına son verecekmiş gibi bir algı yarattığını söyleyebilirim. Yazarlar bölümüne baktım, en son yazılan yazı 24 Mart. Bugünse ayın 7'si. yaklaşık 15 gündür gazetemanifesto'da yazarlara ayrılan bölümde yeni bir yazı yok.
Çok şaşırmıyorum; iyi niyetle çıkılan yolda fazla duygusallığa yer olmamalı. Ve özellikle sol siyasette şu bencil tavırlardan da bir an önce sıyrılmalı. KP TKP adını alırken birleşme üğzerine görüşmeler yapıldığını biliyoruz. Olmadı. Nedeni şu ya da bu. Ama bir gerçek var ki KP-TKP bu damarın öncüsü olduğunu çoktan kanıtladı. TKH'nin bir an önce bu damara katılması gerekirken solculara yakışmayacak türden bir ayak direme emek ve zaman açısından sola zarar vermiyor mu? TKP ve TKH ideolojik yönden farksız iki siyasi oluşum. Erkan Baş'ın HTKP'si ise başka bir kulvarda yol aldığını söyleyelim. TKH ve TKP'nin ideolojik yönden ( hemen hemen) farksız oluşları Türkiye gibi her tarihsellikte çok önemli sorunlar yaşayan bir ülkede bir araya gelmelerini, bir olmalarını gerekli kılıyor. TKH yönetiminin böyle böyle düşündüğünü tahmin ediyorum. Peki, o halde neden olmadı, neden olmuyor? ''TKP yönetiminin hatalı'' olduğunu söylemenin bir inandırıcılığı ve yararı var mı?
Daha önce de değinmiştim; birleşilmelidir. Bu birleşme parti kapatarak TKP'ye katılma şeklinde mi olur, yoksa başka bir formül yaratılabilir mi; pek kestiremiyorum. Ama gözlemlediğim bir şey varsa, o da ''parti MK'sinin yarı yarıya'' olması gibi bir koşulun bu saatten sonra hiçbir geçerliliğinin olamayacağı yönünde.
gazetemanifesto'nun özellikle yazarlar bölümünün hali içler acısı. ''yarı yarıya birliktelik'' diye tutturabilen bir oluşumun durumu bu olmamalı. Sadece bu da değil. TKH'nin TKP ile aynı yetkinlik ve etkinlikte olduğu algısı yaratmaya çabalamasının da bir inandırıcılığı olmuyor. Başta da söylediğim gibi, sadece emek ve zaman kaybı ve tabi bir de işin maddi boyutu-kaybı var.
Türkiye solu şu sen-ben kavgasından sıyrılmalıdır. TKH HTKP gibi ideolojik açıdan farklı bir kulvarda değil. O zaman yapması gerekenin bir an önce TKP'ye katılmak olduğunu anlamalıdır.
Bir an önce!
Ekleyelim; TKH TKP'ye katıldığında sosyalist solda çok büyük bir sıçrama mı olacak? Kuşkusuz hayır, ama en azından TKH'nin kapsadığı alanda zaman ve emek kaybı ortadan kalkacak. Gereksiz bir şeki,lde yan yollara sapma ortadan kalkacak. Bir anlamda TKP'nin sesi daha gür çıkacak ve bu saçma ayrılık son bulmuş olacak. TKH'nin ideolojik donanım açısından TKP'nin önüne geçebilme şansı bulunmuyor. Mümkün değil. Böyle bir şey olmayacak. O zaman hem parti yönetiminin ve hem de üyelerinin bu konuyu derinliğine ele almaları gerekmiyor mu?