Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
05.12.2018- 10:38

Grup konuşmasında Kılıçdaroğlu'na yanıt verirken   ''biz de gericiyiz'' demişti, Devlet Bahçeli. İsabet buyurmuş da, Kılıçdaroğlu altında kalır mı bu söylemin; o da ''biz de ülkücüyüz'' anlamında bir şeyler söylemiş! Sistemin prof.'ları zaten her gün benzer açıklamalarda bulunuyorlar; bir kaç gün önce birisi de kalkmış ''en büyük tehlike laiklik'' diye gürlemiş.Gelen tepkiler üzerine de sözlerinin arkasında durduğunu söylemiş. Çok örnek var böyle. Bu prof.lar ne zaman buralara geldiler diye sorabilirsiniz; yanıtı 12 Eylül faşizminde gizli. Hep birlikte, ve yıllar süren çabalardan sonra   gericiliğin egemenliğini kurabilmeyi başardılar. Bütün bu örnekler ve bütün bu kimlikler 12 Eylül sonrasında yürürlüğe sokulan siyasetlerin adım adım iktidara ve sonra toplumsal hayata egemen olmasından sonra ortaya çıktı.

Türkiye'de bu gerçeği yok sayarak, önemsiz görerek siyaset yapabilmek mümkün değildir. Nesnelliğin de iradi bir çabaya ihtiyacı vardır. Devrimci cumhuriyet bugün yok olmaya yüz tutmuşsa bunu kapitalizmin doğal sonucu olarak görmek çok fazla iyimser bir görüş olacaktır. Solculuk-sosyalistlik bu yalın gerçeğin yadsınması anlamına gelmemeli. Yıllarca bu yanlışa düşüldü; AKP'nin sıradan bir burjuva partisi olmadığına yönelik her türlü tespit ve vurgu kimileri tarafından '' AKP olmasaydı, bunlar ne yapacaktı'' şeklinde çokça alaycı ve çokça yaşananların kavranamadığını gösteren söylem ve eylemlerle dolaylı bir destek anlamına gelirken, AKP sessiz ve derinden de değil, çoğu kez açık açık gericiliğin kilometre taşlarını örüyordu.

Göz göre göre geldik bu günlere!

Bahçeli'siyle, Kılıçdaroğlu'suyla, sözde üniversite hocaları ve çeşit çeşit tarikat şeyhleriyle birlikte...

Söz konusu haber:


Gerici profesör sözlerinin arkasında: Her cümlemin altına imza atarım

'Çocuklar evlenebilir', 'Âdet olmak hastalık', 'Laiklik en büyük tehlike' şeklindeki sözleri nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi 'Profesör' İbrahim Emiroğlu, 'Her cümlemin altına imzamı atarım' diyerek tepki çeken sözlerine bir kez daha sahip çıktı.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü/Mantık Anabilim Dalı Başkanı "Profesör" İbrahim Emiroğlu, hakkında suç duyurusunda bulunulmasına neden olan sözleri hakkında yeni açıklamalar yaptı.
Emiroğlu’nun müftülük tarafından "Mevlid-i Nebi Etkinlikleri Haftası"nda öğrencilere verilen “Peygamberimiz ve Gençlik” başlıklı konferansta tepki çeken ifadeler kullanmıştı. Emiroğlu, konuşmasında çocukların evlenebileceğini, kızların âdet görmesinin tedavi edilmesi gerektiğini, laikliğin de en büyük tehlike olduğunu savunmuştu.

'HER CÜMLEMİN ALTINA İMZA ATARIM'

Ege'de Son Söz'den Mehmet İşler'in haberine göre, hakkında suç duyurusunda bulunulan "Profesör" Emiroğlu, sarf ettiği sözlerinden geri adım atmadı. Emiroğlu, “Sekülerleşmeye vurgu yaptım. Mukaddesattan, kutsaldan, dini olandan uzaklaşma anlamında konuştum hatta deizm hakkında konuştum. Söylediğimin arkasındayım. Her cümlemin altına imza atarım. Ama kaba saba laikliğe karşı savurma bize yakışmaz. Bunlar çamur at izi kalsın diye düşünüyorlar. Belki de kurumları yıpratıyorlar. Ahirete inanıyorsak bunlar kul hakkına giriyor. İnanmıyorsa hukuk ilgileniyor. Kaymakam beye durumu ilettim. O da gerekli soruşturma kovuşturmayı yapacak” dedi.  

BEN NE KONUŞTUĞUMU BİLİRİM.

Emiroğlu, basına yansıyan ve hakkında suç duyurusunda bulunulmasına yol açan diğer konulardaki açıklamalarına ilişkin de şunları söyledi:

"Bunlar tamamen düzmece. Konuşmalarım tamamen zapt altındadır. Ben mantıklıyım. Nerede neyi ne zaman konuşacağımı bilirim. Tamamen asparagas. Merak eden giden konuşmalarımın metnine bakar. Bunlar çok üzücü. Ben ilim adamıyım. Nasıl konuştuğumu bilirim. Bunlar itibarsızlaştırıcı ya da siyasi mi, ideolojik mi, ne amaçla bu haberler yapılıyor, bunu da bilemiyorum ama ben de karşı atağa geçeceğim. Bunlar çok çirkin şeyler. Ben bir bilim adamı olarak ne konuştuğumu bilirim. Konuşmalarımı tamamen çarpıtıyorlar. Bir de hiç alakası yok. Ben şaşırdım! Bu cümleleri ben niye, nasıl söylemişim dedim. Çünkü kayıt da var. Zaten bunu Kaymakam bey de inceledi. Onlar da şaşırdı. Niye böyle bir haber yapılıyor? Siyasi olup olmadığını bilmem ama ben bilim adamı olarak eğitim programına gittim. Gençlerle çok da güzel, olumlu tepkiler aldım. Burada bir şeyi cımbızlayıp hiç söylemediğim bir şeyi söylemek çok ayıp, çirkin şeyler. Herkes karakterinin gereğini yapar. Ben bilimsel faaliyet yaparım onlar da karalamasını yapar."

http://haber.sol.org.tr/toplum/gerici-profesor-sozlerinin-arkasinda-her-cumlemin-altina-imza-atarim-252048





Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]