Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Yaşar Aydın - Muhalefet altı yılı ‘boş’ mu geçirdi?


İktidar her geçen gün halk nezdindeki itibarı azalsa inandırıcılığı zayıflasa da sandıkta 6 altı yıldır eşitliği muhafaza etmeyi başardı. Bu durum aynı zamanda Meclis muhalefetinin siyasetsizliğinin de göstergesi.


Resim Ekleme
Erdoğan ve Bahçeli işbirliğinin somutlaştığı ilk seçim 16 Nisan 2017 başkanlık referandumu oldu. Cumhur İttifakı’nın şekillendiği referandum çok düşük bir farkla neticelendi ve ülkenin rejimini değiştirdi. O tarihten tam altı yıl sonra ülke açısından çok önemli olan iki turlu bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşandı. Ne ilginçtir ki 2017 Referandumu'nda yaşanan oy dağılımı neredeyse aynı kaldı. Üstelik sadece Türkiye genelindeki tablodan bahsetmiyoruz. Şehir şehir baktığımızda kıl payı ‘hayır’ çıkan şehirler güçlü ‘evet’ çıkan şehirler nereye bakarsanız bakın birkaç istisna dışında tablo neredeyse hiç değişmedi. Akıllarda daha rahat kalması için bu durumu tablo ile de göstermeye çalıştık.

PAT DURUMU VAR

Referandumla birlikte HDP’nin de AKP rejiminin karşısını geçmesi ile ülkede muhalefet ve iktidar arasında tam anlamıyla bir oy dengesi yaşandı. Ülkenin yaklaşık yüzde 50’si Erdoğan rejimini istemediğini açıkça ilan etti. Saray rejimi altı yıl boyunca ittifaklar konusunda iki temel yaklaşım sergiledi. Birinci ve üzerine çokça çalıştığı başlık muhalefeti bölme oldu. Burada başarılı olamadı. Ama bu fotoğrafın oluşmasında partilerden çok toplumun önemli bir paya sahip olduğunu söylemek gerekiyor.

Diğer bir ilginç nokta ise milletvekili dağılımında da üçe bölünen Meclis yapısının neredeyse aynı kalması. 24 Haziran 2018 seçimleri ile 14 Mayıs 2023 seçimlerinde fotoğraf aynı. AKP yüzde 8’lere varan oranda güç kaybederken MHP küçük bir erime ile kendini korumayı başardı. Bununla birlikte totalde Cumhur İttifakı gücünü muhafaza etti. Millet İttifakı için de çok benzer bir hikaye söylenebilir. İttifak kuran partilerin sayısı artsa da ne oy oranında ne de milletvekili sayısında artış sağlandı.

Resim Ekleme
ERDOĞAN NEYİ BAŞARDI?

2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan yüzde 51,79 oy aldı. 16 Nisan 2017 Referandumu yüzde 51,47, 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimi yüzde 52,59 ve 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimi yüzde 52,18 oranında oyla hem Erdoğan hem de rejim istikrarını korumuş oldu.

Tüm bu süreç içerisinde bir başka istikrarlı durum daha var. O da her seçimde AKP’nin istikrarlı bir şekilde eridiğidir (tek istisna 7 Haziran-1 Kasım seçimleri). İşte Erdoğan tam da burada devreye giriyor. Bir şekilde partisi erirken yeniden inşa ettiği ve genişlettiği koalisyonlarla ve taktiklerle hem kendinin hem de ittifakın oy oranını muhafaza etmeyi başardı. Partisine, hatta kişisel olarak kendisine muhalefet edenleri önce parti sonra da seçmen nezdinde ikna etmeyi başardı.

Resim Ekleme
SİYASETSİZ MUHALEFET

Bu durum Erdoğan’ın başarısı olduğu kadar muhalefetin de açmazını gösteriyor. Aradan geçen 9 yıllık sürece muhalefet açısından bakıldığında son seçimde alınan yaklaşık yüzde 48 oyun başarı olduğu söylenemez. Yukarıdaki Erdoğan ve referandum rakamlarına bakıldığında muhalefet liderlerinin aldığı oydan çok her koşulda tüm baskı, şiddet, tehdit ve zorbalığa karşı direnen ülkenin yarısını gösteriyor.

Muhalefetin çok uygun koşular olmasına rağmen (ekonomik siyasi kriz, yorgun ve yıpranmış iktidar kadroları) özellikle son altı yılda tabloyu neden değiştiremediği ise en temel soru. Üstelik başkanlık rejimine dair ülkenin yarısından oldukça fazlasının ciddi bir itirazın olduğunun da altı mutlaka çizilmeli.

Bir başka önemli nokta ise bu süre zarfında yaklaşık 10 milyon seçmenin dahli. Gençlerin talepleri, yaşama bakışları ve itirazlarının oy tercihlerine yansımadığı çok net olarak görülüyor. Oysa gençliğin çok köklü sorunları vardı ve ülke ile kurdukları bağ giderek zayıflamıştı. Eğitimden gündelik hayata iktidarın uygulamalarına mesafeli bir duruşlarına her fırsatta dile getirmeye de çalıştılar. Ama ya sandığa gitmediler gidenler de güçlü bir irade gösteremediler. Bunda Meclis muhalefetinin de cep telefonu, bilgisayar ve araçlarda vergi indirimi ile sınırlı kalan gençlik vaatlerinin önemi büyük. Bu anlayışla ancak buraya kadar gelinebilirdi.

Elverişli duruma rağmen muhalefetin tabloyu değiştirememesinde inandırıcı bir siyasetin oluşturulamaması ve oluşturulan kısmının da örgütlü bir hale dönüştürülememesi en önemli etken olarak duruyor. Başta CHP olmak üzere Millet İttifakı bileşenleri Meclis dışında verilen mücadeleden ve orada oluşacak dinamikten ürken bir tutum aldı. Yurttaşı sadece seçmen olarak gördü. Sandıkla sınırlı tuttu. İtiraz ve değişimin talebinin örgütlü bir şekle dönüşmesine destek olmadı. Ayrıca devasa sorunlarla bunalan halka umut verecek dayanışmayı gösteremediği gibi çözüm vaatleri de rejimin sınırları içinde kaldı.

AKP çözülüyor ve çözülmeye devam edecek. Erdoğan iktidarda kalmak için sürekli yeni bir ittifak bulmak zorunda. Her ittifak onu daha da zayıflatıyor. Bunun karşısında Meclis muhalefetinin tüm yetersizliklerine rağmen ülkenin yarısı rejimin karşısına dikilmeyi sürdürdü.

O zaman bu yukarıdaki tablolar bize umutsuzluk değil umut vermeli. Pazartesi gazetemizde yayımlanan Çevrim Çeviren’in SOL Parti MYK üyesi Bülent Forta ile yaptığı söyleşi ve Doğan Tılıç’ın “örgütlen, örgütlen, örgütlen” diye bitirdiği yazısı ne yapılması gerektiği konusunda ufuk açıcı nitelikte.

https://www.birgun.net/makale/muhalefet-alti-yili-bos-mu-gecirdi-450797

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
10.07.2023- 06:30

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]