Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Kavala ve Can Atalay başta olmak üzere Gezi sanıklarına verilen 18 yıllık cezanın Yargıtay'da onanmasıyla Türkiye'de parlamentoya sıkıştırılmış bir muhalefet etme biçiminin hiçbir etkisi olmadığı ortaya çıkmıştır. Aydınlarımıza verilen cezalar sadece onlara değildir ve bu akıl dışı cezalarla kitleler umutsuzluğa ve yılgınlığa düşürülmek istenmektedir. TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ı takip edelim. Erkan Baş ve TİP yol gösteriyor.

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
30.09.2023- 06:48

Henüz hiçbir açıklama görmedim, birleşmek, tekvücut olabilmek için doğrultu birliğine, srateji uyumuna vb. ihtiyaç var diyelim, peki böyle bir günde TİP ve Genel Başkanı Erkan Baş'ın yanında olmanın nasıl bir engeli var? TKP ve EMEP ve SOLparti ve diğer solculuk-sosyalistlik konusunda mangalda kül bırakmayan diğer sosyalist parti ve örgütler, neden; ne olurdu, ne kaybederdik, ya da ne kaybederdiniz?

Ya HDP (şimdilerde DHP), neden katılmıyorsunuz? Nasıl bir gerekçeniz var? Hep sosyalistlere de çağrıda bulunur ve ''beraber olalım, bana katılın'' derdiniz de, şimdi neden ortada yoksunuz?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
01.10.2023- 06:57

TİP, Gezi tutukluları için Ankara'ya yürüyecek: 'Saray rejimi...'

TİP lideri Erkan Baş, Can Atalay’ın aralarında olduğu Gezi tutukluları için “Özgürlük Yürüyüşü” başlatacak. Hatay’dan Ankara’ya yürüyecek olan Baş, “Yalnız değiliz, bunu Saray da öğrenecek” dedi. TBMM’nin bugün açılacağını anımsatan TİP milletvekili Sera Kadıgil ise “Saray rejimi, Hatay halkının dertlerine çare olmak yerine, vekilini esir tutmakta” tepkisini gösterdi.

Resim Ekleme

TBMM Genel Kurulu, 28. Dönem 2. Yasama Yılı için bugün Numan Kurtulmuş başkanlığında saat 14.00’te toplanacak. Genel Kurul açılışına cezası Yargıtay tarafından onanan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay katılamayacak.

Genel Kurul’un açılacağı bugün, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, aralarında Atalay’ın da bulunduğu Gezi tutuklularının tahliye edilmemesine karşı Hatay’dan Ankara’ya doğru ‘Özgürlük Yürüyüşü’nü (683 km) başlatacak. Baş sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Yalnız olmadığımı, olmadığımızı biliyorum. Saray da öğrenecek” dedi. Atalay’ın ailesinin de katılacağı yürüyüş öncesi Cumhuriyet, TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ile konuştu.

Resim Ekleme
(Sera Kadıgil)

‘RACON KESME’
Kadıgil, “Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tam da Can hakkındaki dosyayı göreceği tarihi açıkladığı gün bu kararı vermesi, hem AYM’ye hem bütün milletvekillerine, hem de halk iradesine açık bir racon kesmedir. Anayasayı tanımadığını her fırsatta söyleyen, hukuku demokrasiyi araç olarak gördüğünü asla saklamayan Saray rejimi, şimdi de Hatay halkının dertlerine çare olmak yerine, vekilini esir tutmakta ve milyonların katıldığı gezi direnişinin sözde suçunu beş arkadaşımıza yıkmaya çalışmakta” dedi.

Resim Ekleme
(Doğan Ergün)

TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün ise “Kararı AYM’ye ve Hataylılara karşı açık bir tehdit, boyun eğdirme girişimi olarak görüyoruz” dedi.



Yürüyüşün ayrıntılarından bahseden Ergün sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bir ayı bulmasını öngördüğümüz yürüyüşün her gününde ayrı bir toplumsal sorunu ele alacağız. Deprem suçlarından, yoksulluğa, demokrasi ve özgürlükler sorunundan doğa talanına, kadınlara dönük tehditlere pek çok konuyu gündeme getireceğiz. Gezi’de de dediğimiz gibi ‘Bu daha başlangıç...’”

TBMM Başkanvekili CHP’li Gülizar Biçer Karaca yayımladığı mesajında “Seçilmiş bir milletvekilinin TBMM çatısı yerine cezaevinde bırakılmasına göz yuman bir anlayış anayasa yapamaz” dedi.

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/tip-gezi-tutuklulari-icin-ankaraya-yuruyecek-saray-rejimi-2125147?utm_medium=SliderHaber&utm_source=Anasayfa

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
02.10.2023- 06:52

'Özgürlük Yürüyüşü'nün ilk günü Samandağ'da sona erdi

'Özgürlük Yürüyüşü'nün ilk günü Samandağ'da sona erdi
TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın Ankara'da sonra erecek olan ve bir ay sürmesi planlanan Özgürlük Yürüyüşü, Hatay'dan başladı.


Resim Ekleme
 
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesine karşı daha önce duyurduğu "Özgürlük Yürüyüşü" için harekete geçti.

İlk gün programı, Defne'deki Asi Yaşam Merkezi Sosyal Alanı'nda yapılan açıklama basın açıklaması ile başladı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a basın açıklamasında Parti Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da eşlik etti.

'HATAY ON BİNLERCE YURTTAŞIMIZIN İRADESİNİN GASBEDİLDİĞİ BİR KENT'

"Tarihi bir 'Özgürlük Yürüyüşü'nün ilk adımını atmak için Hatay'dayız" diyen Baş, "Yürüyüşümü Hatay'dan başlatıyoruz çünkü on binlerce yurttaşımızın iradesinin gasbedildiği bir kent. Depremde on binlerce insanımızı kaybettiğimiz bir kentteyiz. Yürüyüşümüzü Hatay'dan başlatıyoruz çünkü Gezi, bir davanın konusu olacaksa önce Ali İsmail'in, Abdocan'ın, Ahmet Atakan'ın hesabının sorulması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Yargıtay'ın Gezi Davası'ndaki cezaları onamasını değerlendiren Baş, AKP'nin yargıyı bir sopa olarak kullandığını ve topluma mesaj verdiğini belirtti. "Gezi Direnişi dünyanın en barışçıl, en insanı ve en haklı itirazlarından bir tanesi" diyen Baş, "Bu ülkede milyonlarca insanın parçası olmaktan onur duyduğu bir isyanı, direnişi suçlu ilan etmeye kalkmak, milyonlarca yurttaşımıza hakaret etmektir" değerlendirmesinde bulundu.

Kararı verenlerin ülke tarihine "kara leke" olarak geçeceğini kaydeden Baş, "Gezi bir itiraz hareketidir. Gezi, Türkiye'nin yüz akı olan, dünyaya örnek olmuş köklü bir direnişin adıdır. Gezi bütün Türkiye'dir. Tam da bu nedenle mafya babalarıyla, uyuşturucu baronlarıyla, yerli-yabancı patronlarla sarmaş dolaş olup bu ülkede iktidarda olanların bize ne dedikleriyle zerre kadar ilgilenmeyeceğiz. Onların hakaretleri bizim için onur nişanesi sayılır" ifadelerini kullandı.

Resim Ekleme
'TÜM ARKADAŞLARIMIZIN SESİNİ TAŞIMAYA ÇALIŞACAĞIZ'

TİP Genel Başkanı Baş, yürüyüşün gerekçelerine ilişkin de konuşurken, "İktidara teslim olmadığı için cezaevinde tutulan tüm arkadaşlarımızın sesini taşımaya çalışacağız" sözlerini kullandı.


CAN ATALAY'DAN MESAJ

Basın açıklaması sonrası Hatay Meclis Binası önüne geçildi. Burada, Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay açıklamalarda bulundu. cAN Atalay'ın "Bu hukuksuzluğa, adaletsizliğe herkesin itiraz etmesini bekliyoruz" ifadeleri ile gönderdiği mesajı okuyan Mustafa Atalay, dava sürecine tepkini dile getirdi.

MUHALEFETTEN DESTEK

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a destek vermek üzere Emek ve Özgürlük İttifakı'nde yer alan siyasi partilerin temsilcileri ile CHP'li milletvekilleri de yürüyüşe katıldı.

Destek verenler arasında Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Tülay Hatimoğulları ve Ali Bozan, Yeşil Sol Parti Hatay İl Örgütüi EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ve EHP heyeti, Toplumsal Özgürlük Partisi Hatay İl Örgütü, EMEP Genel Başkan Yardımcıları İskender Bayhan ve Sedat Başkavak, EMEP Hatay ve Adana İl Örgütleri, CHP Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur ve Okan Konuralp ve CHP Hatay İl Örgütü, SYKP Eş Başkanı Canan Yüce,, ve SYKP İl Örgütü, Kaldıraç ve Devrimci İşçi Partisi’nden Şiyar Rışvanoğlu yer aldı.

Resim Ekleme
Ayrıca Gezi Direnişi'nde hayatını kaybeden Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan ile Ali İsmail Korkmaz'ın abisi Gürkan Korkmaz da yürüyüşte yer aldı.


'GEZİ TUTSAKLARI ONURUMUZDUR'

Yürüyüş, kitlenin, "Gezi tutsakları onurumuzdur" sloganları ile başladı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın yürüyüşü, öğle saatleri itibarıyla Gümüşgöze-Balıklıdere etabında devam etti.

Resim Ekleme
YÜRÜYÜŞÜN İLK GÜNÜ SONA ERDİ

Balıklıdere-Değirmenbaşı ve Değirmenbaşı-Samandağ etaplarının ardından, Özgürlük Yürüyüşü'nün ilk günü Samandağ Deniz Mahallesi'nde sona erdi.

Resim Ekleme
YARGITAY KARARI SONRASI İLAN EDİLMİŞTİ

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) açılacağı güne dek Can Atalay'ın tahliye edilmemesi durumunda Hatay'dan Ankara'ya yürüyeceğini açıklamış ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Gezi Davası kapsamında Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden'in mahkumiyetlerini onamasının ardından "Özgürlük Yürüyüşü"ne başlayacağını açıklamıştı.

Baş, yürüyüşü, sosyal medya hesabından, "Başta Hatay milletvekilimiz Can Atalay olmak üzere, hapis cezaları onanan tüm Gezi tutsakları nezdinde emekçi halkımızın özgürlüğüne dönük yargı darbesini kabul etmiyorum. Özgürlük için, 1 Ekim günü Hatay'dan Ankara'ya doğru ilk adımımı atacağım. Yalnız olmadığımı, olmadığımızı biliyorum. Saray da öğrenecek!" sözleriyle duyurmuştu.

YÜRÜYÜŞ PROGRAMI

Günde ortalama 30 kilometre yol kat edilmesi planlanan yürüyüşün her gününde ayrı bir tema ele alınacak ve o günün temasına dair mücadele eden yurttaşlar da yürüyüşe katılacak.

HATAY PROGRAMI

1 Ekim: Can Atalay'a özgürlük için yürüyoruz

Konuklar: Can Atalay’ın ailesi, arkadaşları ve Hataylı seçmenler

2 Ekim: Hatay'ın barınma sorununa karşı yürüyoruz

Konuklar: Hatay halkı

3 Ekim: Deprem suçları

Konuklar: Mimar-mühendisler, hukukçular

4 Ekim: Hatay’ın su sorununa karşı yürüyoruz

Konuklar: Hatay halkı

https://www.ilerihaber.org/icerik/ozgurluk-yuruyusunun-ilk-gunu-samandagda-sona-erdi-159710

melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
03.10.2023- 08:26

'Özgürlük Yürüyüşü'nde ikinci gün sona erdi


TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Hatay'ın barınma sorunlarının gündemde olacağı "Özgürlük Yürüyüşü"nün ikinci gününe Samandağ'dan başladı.

Resim Ekleme

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesine dün Hatay Meclis Binası önünden başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü", Hatay'daki barınma sorunlarının ele alınacağı ikinci gününü geride bıraktı.

Dün Samandağ'da sona eren yürüyüşün ilk günü boyunca, TİP Genel Başkanı Baş'a eşlik edenler arasında yurttaşların yanı sıra Emek ve Özgürlük İttifakı'nda yer alan siyasi partiler başta olmak üzere birçok kurum temsilcisi de destek vermişti.

'HATAY'DA İNSANCA BARINMA HAKKINA SAHİP DEĞİLİZ'

"Özgürlük Yürüyüşü"nün ikinci günü de Erkan Baş'ın açıklamaları ile başladı. Uzun bir yürüyüşe çıktığını belirten Baş, "Her gün Hatay'ın, ülkenin çeşitli sorunlarını gündemleştirmeye karar vermiştik. Biz özgürlük denildiğinde sadece serbest olma halini anlamıyoruz. Aynı zamanda insan gibi yaşayabilecek insanca yaşayabilecek koşullara sahip olmak gerekir. Ve maalesef, özellikle 6 Şubat depreminden sonra geldiğimiz noktada üzerinden bunca ay geçmesine rağmen Hatay'da hiçbirimizin insanca yaşama insanca barınma hakkına sahip olmadığımızı söyleyerek başlamamaız gerekiyor" dedi.

'UFACIK BİR YAĞMURUN BİLE İNSAN HAYATINI ALTÜST ETTİĞİ BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Hatay'da dün etkili olan yağış nedeniyle depremzedelerin yaşadığı barınma sorunlara işaret eden Baş, "Biraz yağmur yağdı ve hayat tam anlamıyla felç oldu. Şu anda Hatay'ın değişik yerlerinde çadır kentlerin, konteyner kentlerin boşaltıldığı örnekler bize iletiliyor. Kamu binalarını su bastığı bilgileri bize iletiliyor. Yani ufacık bir yağmurun bile insan hayatını altüst ettiği bir tabloyla maalesef hala karşı karşıyayız" diye konuştu.

TİP Genel Başkanı, kentteki asbest tehlikesine de dikkat çekerek, "Geçtiğimiz günlerde Çevre Mühendisleri Odası'nın yaptığı açıklamada, Hatay'daki yaşam alanlarımızın yüzde 60'ında asbest soluduğumuzu söylüyor. Dolayısıyla özgürlük mücadelesi Hatay'da aynı zamanda insanca yaşama mücadelesi, barınma hakkı mücadelesi. Bugün köylerde, ilçelerde yurttaşlarımızla buluşacağız. Ve onların barınma haklarının güvence altına alınması, insanca yaşam koşullarının sağlanması için birlikte mücadeleyi nasıl büyütebileceğimizi konuşacağız.   Akşam, gün içinde yaptığımız değerlendirmeleri tekrar sizinle paylaşacağız. Sesimizin ulaştığı her yere sevgiler, selamlar. Dayanışmaları için yürekten teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'ÇADIR KENTLERDEKİ HAYATIN SONA ERMESİ GEREKİYOR'

Erkan Baş, açıklamalarının ardından Hatay halkı ile barınma sorunları üzerine değerlendirmelerde bulunduğu ikinci gün yürüyüşünü, Samandağ Deniz Mahallesi ve Çevlik üzerinden ilerledikten sonra Arsuz'a bağlı Kale Köyü girişinde sona erdirdi. Baş, "Özgürlük Yürüyüşü"nün ikinci gününün sonunda yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

"Özgürlük yürüyüşünün ikinci gününün sonundayız. Bugün Samandağ'ı bitirdik. Samandağ sınırında, Arsuz'a girmek üzereyiz. Bugün de başka zorluklarla uğraştık. Dün yağmurla uğraşmıştık. Bugün dünkü yağmurun yarattığı etkiyle yol boyu eylem nedeniyle kapanmalar vardı. Taşlar yolu kapatıyordu. O zorluklar nedeniyle biraz kısa tutmak zorunda kaldık planladığımızdan. Ama yürüyüşe devam ediyoruz.

Sabah öncelikli olarak Hatay'ın sorunlarını konuşalım demiştim. Ve gerçekten küçücük bir yağmurdan sonra Hatay'da hayatın nasıl felç hale geldiğini insanların sorunların katmerleştiğini bir kez daha haykırmak istemiştim. Bugün Gülçin'de görüştüğümüz arkadaşlardan aldığımız önemli bilgiler var. Hala pek çok çadır kentinde yaşamak zorunda kalan yurttaşımızın geleceğinin ne olacağı belirsiz. Dolayısıyla bir kere onlar adına bir çağrı yapmak gerekiyor. Sekizinci ay bitmek üzere. Çadır kentlerdeki hayatın sona ermesi gerekiyor. Artık insanların geleceğini görmesi gerekiyor. Özellikle öğrenci arkadaşlarımızın şikayetleri var. İskenderun'da Teknik Üniversite'de öğrencileri yurt olmadığı için çadırlar kalacak yer olarak gösteriliyor. Bu vesileyle Hatay'ın yeniden inşası konusunda en temel problemlerden bir tanesinin burada herkesin Hatay'ın demografisinin de bozulmayacağı bir biçimde insanca yaşayabileceği konutlara sahip olması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

YURTTAŞLARA ÇAĞRI: HATAY'I DAYANIŞMAMIZLA GÜÇLENDİRELİM

Ama sadece Hatay değil kuşkusuz meselemiz. Buradan ülkenin dört bir yanındaki bütün yurttaşlarımıza da Hataylar adına bir çağrı yapmak istiyoruz. Gelin hep beraber Hatayların yaşadıkları sorunları yüksek sesle dile getirelim. Hatay'la dayanışmamızı gösterelim. Ama biliyoruz ki pek çok yurttaşımız da bir taraftan deprem korkusuyla bir taraftan artan kiralar nedeniyle aslında Hatay'da yaşayan yurttaşlarımızla aynı sorunları aynı dertleri yaşıyorlar. Pek çoğu kiramızı nasıl ödeyeceğiz derdini yaşıyor. Bir kısmı yüksek kiraları ödemeyi göze alamadığı için depremde yaşadığımız herhangi bir felakette hayatını kaybetme riskiyle, kendi çocuğunu çocuğunu kaybetme riskiyle güvensiz konutlarda yaşamaya devam ediyor. Oysa birilerinin yüzlerce binlerce evi varken buradan milyonlarca lira kar elde ederken servetlerine servet katarken insanların geleceklerini güven içerisinde olmadığını bildikleri yarın başlarına ne geleceklerinden kaygılı oldukları evlerde yaşamak zorunda bırakılması ya da evsiz kalması kabul edilebilir bir şey değil. O yüzden Hatay'dan bugün yapacağımız çağrı tüm yurttaşlarımızadır. Gelin hep beraber Hataylıların sorunlarına sahip çıkalım. Hatay'ı dayanışmamızla güçlendirelim."

HATAY PROGRAMI

"Özgürlük Yürüyüşü"nün ilk gününde "Can Atalay'a özgürlük için yürüyoruz" başlığında Can Atalay’ın ailesi, arkadaşları ve Hataylı seçmenler yürüyüşün konuğu olmuştu.

Erkan Baş'a TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TİP Milletvekili Ahmet Şık, TİP MYK ve PM üyelerinin eşlik ettiği bugünkü "Hatay'ın barınma sorununa karşı yürüyoruz" başlıklı programda ise Hatay halkı, yürüyüşün konuğu olacak.

Bir ay sürmesi planlanan yürüyüşün Hatay'daki gelecek 2 gün planı ise şöyle:

3 Ekim: Deprem suçları

Konuklar: Mimar-mühendisler, hukukçular

4 Ekim: Hatay’ın su sorununa karşı yürüyoruz

Konuklar: Hatay halkı

https://www.ilerihaber.org/icerik/ozgurluk-yuruyusunde-ikinci-gun-sona-erdi-159739

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
04.10.2023- 06:51

'Özgürlük Yürüyüşü'nde üçüncü gün geride kaldı

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın "Özgürlük Yürüyüşü"nün üçüncü gününde gündem, "deprem suçları" oldu.

Resim Ekleme

"Özgürlük Yürüyüşü"nde üçüncü gün geride kaldı. "Deprem suçları" temasıyla yapılan yürüyüş Gökmeydanı'na kadar sürdü. Yürüyüşün üçüncü gününde TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven ve önceki dönem CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin de destek verdi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın, partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesi ile depremden sonra Hatay halkının sorunlarının çözülmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nün "Can Atalay'a özgürlük için yürüyoruz" temasıyla yapılan ilk gününe Can Atalay’ın ailesi, arkadaşları ve Hataylı seçmenler konuk olurken, dün Samandağ'da sona eren ikinci günde de Hatay'ın barınma sorunları ele alındı ve Hatay halkı yürüyüşün konuğu oldu.

Yürüyüş "deprem suçları" temasıyla bugün üçüncü günde de sürdü.

'ZEYTİNLİKLER, KAMULAŞTIRMA YOLUYLA İMARA AÇILDI'

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, üçüncü gün öncesi de yayımladığı video ile gündemlerini aktardı. "Bugün gündemimizde Hatay'da deprem sonrasında devletin, iktidarın yaptıkları ve yapmadıkları var" diyen Baş, "Tarihin en büyük yıkımlarından birini yaşayan Hatay, 'özel afet bölgesi' ilan edilmedi. Bu kent için özel hiçbir ödenek ayrılmadı ama ne yapıldı? Sadece Hatay'da 18 mera, orman, vasıflı alan, zeytinlikler kamulaştırma yoluyla imara açıldı" bilgisini paylaştı.

'İKTİDARIN YAPTIKLARINI VE YAPAMADIKLARINI YURTTAŞLARDAN DİNLEYECEĞİZ'

Baş, sözlerine şöyle devam etti:

"Şöyle düşünebilirsiniz. 'İnsanların zaten konut, barınma gibi sorunları varken tarımı sonraya bırakalım' diye düşünmüş olabilir iktidar. Ama başımıza ne geldiyse 'Tam da bu yüzden geldi' diyoruz. Bunlar arasındaki bütünlüklü bakışı sağlayamadığınızda, insanların hem yaşayabilecekleri hem insanca yaşayabilecekleri ve üretebilecekleri, hayatlarını idame ettirebilecekleri koşulları yaratamadığınızda çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Üstelik şunu biliyoruz. İktidar, depremi bahane ederek, örneğin zeytinlikleri talana açıyor. Çünkü depremden önce de zeytinliklerin talan edilmesi için çeşitli uğraşları olmuştu. TMMOB'a bağlı mühendis odalarının daha önce yaptıkları açıklamalar, bizi bu konuda defalarca uyarmıştı zaten. Gün boyu yurttaşlarımızla sohbet edeceğiz. Hatay'da iktidarın yaptıklarını ve yapmadıklarını onlardan dinleyeceğiz. Yapması gerekirken yapmadıklarını, yapamaması gerekirsen sadece rant uğruna, 3-5 kuruş daha fazla kazanmak için yapılanları hep berabet konuşmaya devam edeceğiz."


MİMAR VE MÜHENDİSLER EŞLİK ETTİ

Mimar ve mühendislerin Baş'a eşlik ettiği üçüncü günde ayrıca Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven ve önceki dönem CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin de yürüyüşe destek verdi.

'HATAY'IN DOĞASINI RANTA AÇMAYA KARAR VERMİŞLER'

Arsuz'un Kale Köyü, Işıklı, Konacık, Haymaseki, Arsuz Merkez, Gökmeydanı istikametindeki yürüyüş sonunda bir değerlendirme yapan Baş, şunları söyledi:

Bütün gün yurttaşlarla sohbetler gerçekleştirdik. Depremden sonra yapılanlar ve yapılmayanlar üzerine konuştuk. Özellikle Kurtbağı’nda birçok kez çeşitli halk direnişleri olmasına rağmen tarım alanlarında maden açma çalışmaları devam ediyor. Bu bize şunu gösteriyor; iktidar ne depremden ders çıkarıyor, ne de deprem bölgesinin özelliklerini gözetiyor. Hatay’ın doğasını ranta açmaya karar vermişler ve bu konuda kesintisiz bir faaliyet içindeler.

Arsuz’un Helvalı Mahallesi’nde 103 bin metrekarelik ormanlık alanda krom madeni kurulmak isteniyor. Köylünün elinde son kalan zeytinlik ve tarım alanlarını almak istiyorlar.

2020’lerin başından beri devam eden ve üç ilçeye yayılan sorunlar özellikle yangın sonrasında alanlar rehabilitize edilmesi gerekirken, moloz dökümleri yapılıyor. Kumsallar, yerleşim alanları, tarım alanları, ormanlar neredeyse moloz dağlarına dönüşmüş durumda. Enkazlardan kendi imkanlarıyla kurtulan halk, önümüzdeki on yıllarda kanser ile mücadele etmek zorunda.

'HATAY'IN DOĞASINI SERMAYENİN ÇIKARINA TERK ETMEMELİYİZ'

Kent neredeyse çöplük haline getirilmiş durumda. Benzinden tasarruf etmek için çöpleri mahallenin göbeğine döküyorlar. Hatay’ın doğasını iktidarın çöplüğü ve sermayedarların çıkarına terk etmememiz gerektiğini karşılaştığımız herkes söylüyor.

'AYŞENUR ASLAN'I YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ'

Bugün yürüyüş sırasında Hatay dışında da neler olduğunu elimizden geldiğince takip etmeye çalışıyoruz. Biz bir Özgürlük Yürüyüşü yapıyoruz. Özgürlük aynı zamanda soru sorma ve sorgulama özgürlüğüdür. Özgürlük aynı zamanda ifade özgürlüğüdür. Özgürlük Yürüyüşü de yalnız Can Atalay ve Gezi Davası için değil, özgürlüklerimizi elimizden almaya çalışanlar ve onlara boyun eğip susmamızı isteyenlere karşı başlattığımız büyük bir direniş hareketidir. Bu vesileyle Ayşenur Aslan’ı yalnız bırakmayacağız. İktidarın yandaşları hedef gösterdi diye Ayşenur Aslan’ı yalnız bırakanları da unutmayacağız.

'TİP'Lİ KADINLARIN BULUŞMASINA ÇAĞRI'

İktidarın zulmüne karşı umut ve mücadelede inat eden kadınlara sevgilerimi iletmek istiyorum. TİP’li Kadınlar 8 Ekim günü saat 16.00’da İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda kendi geleceğine kendileri karar vermek için, siyasette ve toplumsal yaşamda kadınların eşit söz hakkına sahip olma isteğini bir kez daha haykırmak için bir araya geleceklerini duyurdular. Dolayısıyla kadınların özgürlük sesini büyütmek isteyen tüm kadınları TİP’li Kadınlar’ın buluşmasına davet etmek istiyorum.

https://www.ilerihaber.org/icerik/ozgurluk-yuruyusunde-ucuncu-gun-geride-kaldi-159778

melnur  |  Cvp:
Cevap: 6
05.10.2023- 07:47

Özgürlük Yürüyüşü'nde dördüncü gün geride kaldı: 'Saray'ın derdi insanların ölmesi değil, iktidarını korumak oldu'

Özgürlük Yürüyüşü’nü sürdüren TİP Genel Başkanı Erkan Baş, dördüncü gününde deprem suçları için yürüdü.

Resim Ekleme

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın Hatay'dan Ankara'ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nün dördüncü günü geride kaldı. Yürüyüşte iktidarın deprem suçları unutturulmadı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesi ile depremden sonra Hatay halkının sorunlarının çözülmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nde dördüncü günde sürdü.

Arsuz’dan başlayan Yürüyüş öncesi açıklama yapan Baş, AKP iktidarının 6 Şubat depreminde ve öncesinde işlediği deprem suçlarını yeniden gündeme getirdi. Tırların bekletilmesinden sosyal medya kısıtlamalarına, AFAD’ın tırları durdurmasından Kızılay’ın çadır satmasına kadar birçok suçu hatırlatan Baş, imar aflarını ve özelleştirmeleri de unutmadıklarının altını çizdi.

‘HALKA KARŞI SUÇ İŞLEDİLER’

Baş açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“Biz halk için özgürlük istiyoruz.   Biz halkın özgürce, eşit, insanca yaşamasını istiyoruz. İktidar ise suç işleme özgürlüğü istiyor. Bir avuç yandaşını ihya etme uğruna ülkeyi felakete sürükleme özgürlüğü istiyorlar. Halka karşı suç işlediler, suç işliyorlar.

Bugün gündemimiz deprem suçları. Türkiye İşçi Partisi veya herhangi halkçı bir partinin bırakın 20 yılı birkaç yıl dahi yönettiği Türkiye’de doğal olarak öncelik afetler olurdu, depremler olurdu. Çünkü bizim önceliğimiz kar değil, yaşam. Ama AKP iktidarının 21’inci yılında Türkiye yıkımların en büyüğünü yaşadı.

Suçların en büyüğü ülkemizin depreme hazırlıklı kılmamaktı. Ve dahası var; gözlerini bile kırpmadan afetleri katliama çeviren kanunların altına imza attılar. 2011’de 2013’de kanunlarda yapı denetimini özel şirketlere bıraktılar. Mimar ve Mühendis Odalarının elinden yetkilerini aldılar, kamusal denetim kavramını ortadan kaldırdılar. Yetmedi sonuncusu 2018’de çıkarılan sözde imar barışları olmak üzere imar afları çıkarıldı. Mühendislik ve mimarlık hizmeti almamış binaların, evlerin sorumluluğu vatandaşlara yıkıldı.

‘BU SUÇLARI UNUTMAYACAĞIZ, AFFETMEYECEĞİZ’


Yetmedi, 6306 sayılı afet yasası kapsamında afet öncelikli afet öncelikli alanlarda değil, rant öncelikli alanlarda kentsel dönüşüm yaptılar, bir de hiç utanmadan halka sözde ‘kentsel dönüşüm istemiyor’ diye iftira attılar, solcular ‘rantsal dönüşüm’ istemiyordu.

En önemli kurumlarımızdan biri olması gereken AFAD bu iktidar döneminde liyakatsiz insanlarla dolduruldu. Depremde bu kurum işlemedi, işletilemedi. En kritik anlarda yerli-yabancı organizasyonlar, madenciler saatlerce beklemek zorunda kaldı, sahaya onlar indi.

Yardım tırlarına el konulduğunu unutmadık, sırf AFAD etiketini yapıştırmak için tırlar durduruldu, saatlerce bekletildi. Yetmedi, stratejik öneme sahip olmasına rağmen özelleştirilen telekomünikasyon şirketleri işlemedi. Üstüne üstlük vatandaşların seslerini duyurabildikleri sosyal medya bant kısıtlamalarına gidilerek engellendi. Ve tüylerimizi diken diken eden düşündükçe kahrolduğumuz bir suç işlendi. Halk deprem bölgelerinde yağmur ve soğuk altında titrerken, çadır dağıtması beklenen Kızılay elindeki çadırları sattı. Bu halk düşmanlığı karşısında tek bir işlem dahi yapılmadı.

Bu suçları unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Bu ülkenin depreme hazır hale gelmesi için, yurttaşların bilinçlenmesi ve özgürce yaşayacağımız eşit bir ülke kurmak için hep beraber kolları sıvayacağız. Unutmayın özgürlük ve kurtuluş bizim elimizde.”

BARIŞ ATAY DA YÜRÜYÜŞE KATILDI


Erkan Baş’a TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay ve depremde yakınlarını kaybeden aileler ile Sosyal Haklar Derneği (SHD) İskenderun Temsilciliği de aramızdaydı.

Resim Ekleme
Arsuz'dan başlayan yürüyüş, Karaağaç ve Narsöz’ün ardından İskenderun’da sonlandı.

'SARAY'IN DERDİ İKTİDARINI KAYBETMEMEK OLDU'

Yürüyüşün dördüncü gününe ilişkin bir değerlendirme yapan Baş, şunları söyledi:

Saray iktidarı kendi karını insan yaşamının önüne koyduğu için yurttaşlarımız böyle bir enkazın altında. Saray'ın deprem sürecinde derdi insanların ölmesi, hayatta kalanların ise uğraşacakları yeni dertler, travmalar olmadı. Saray'ın tek derdi, her gün ortaya saçılan skandallarla iktidarını kaybetmek oldu.

Biz yürüyüşümüzü sürdürürken İzmit'te Bekaert fabrikasında işçiler ek zam talep ettikleri için işten çıkarılan arkadaşlarının geri alınması talebiyle iki gündür fabrikalarını terk etmiyorlar. Kendi alanında dünyanın en büyüğu olmakla övünen, bunun reklamını yapan şirketler, memleketin işçisini zam istediği için işten çıkarabiliyor. Bu şirketlere bu cesareti veren siyasal iktidarı lanetliyor ve direnişte olan tüm işçi kardeşlerimizi selamlıyoruz.

Merdan Yanardağ'a "yeniden aramıza hoş geldin" diyoruz.

İktidar kendini daha da kökleştirmek için saldırıyor çünkü hala korkuyor. Biz bunu karşılıksız bırakamayız. Biz de Saray iktidarına karşı mücadeleyi, halkın iktidar yürüyüşünü kökleştirmek, bu korkunun karşılığını vermek zorundayız. Gezi'de, depremde, halkın "bu böyle gitmez" dediği her durakta yaşadıkları bu korkunun hala gerçek olduğunu, o iktidarı ellerinden bir gün mutlaka alacağımızı kanıtlamak için yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Yıllardır "biz inatçıyız" diyoruz. Umudumuzu kaybetmemeyi, yenilince bir daha ayağa kalkmayı inadımızdan öğrendik.

https://www.ilerihaber.org/icerik/ozgurluk-yuruyusunde-dorduncu-gun-geride-kaldi-sarayin-derdi-insanlarin-olmesi-degil-iktidarini-korumak-oldu-159805

melnur  |  Cvp:
Cevap: 7
08.10.2023- 06:14

Özgürlük Yürüyüşü 7. günde devam ediyor

Adana’nın Mustafabeyli ilçesinden başlayan yürüyüş, 7. günde Ceyhan’da sona erecek.

Resim Ekleme

TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın başlattığı Özgürlük Yürüyüşü 7. günde devam ediyor. Baş’a Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu ve beraberindeki heyet ile CHP Grup Başkanı Özgür Özel heyet ediyor.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın, partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesi ile depremden sonra Hatay halkının sorunlarının çözülmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü" 7. günde devam ediyor.

Adana’nın Mustafabeyli Mahallesi'nden başlayan yürüyüş, 7. günde Ceyhan’da sona erecek.

Baş’a Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu ve beraberindeki heyet ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyet eşlik ediyor.

https://www.ilerihaber.org/icerik/ozgurluk-yuruyusu-7-gunde-devam-ediyor-159915

melnur  |  Cvp:
Cevap: 8
09.10.2023- 01:00

'Özgürlük Yürüyüşü' 8. günde devam ediyor

Adana'da "bağımsızlık" temasıyla Ceyhan'dan İncirlik'e yürüyen TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a Fatih Mehmet Maçoğlu da eşlik ediyor:

Resim Ekleme

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın, partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesi ile depremden sonra Hatay halkının sorunlarının çözülmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü" 8. günde devam ediyor.

Adana'da "bağımsızlık" temasıyla Ceyhan'dan İncirlik'e doğru yürüyen TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu ve beraberindeki heyet eşlik ederken, yürüyüş öncesi de Baş ve Maçoğlu ortak açıklama yaptı.

'İNCİRLİK ÜSSÜ VE NATO ÜYELİĞİ, BU ÜLKEYE VURULMUŞ BİR PRANGADIR'

"Özgürlük Yürüyüşümüzün 8. gününde Sosyalist Meclisler Federasyonu'ndan ve Dersim Halk Dayanışması'nda arkadaşlarımız, yoldaşlarımız aramızda. Bugün de onlarla birlikte yürüyoruz" diyerek sözlerine başlayan Baş, şöyle devam etti:

"Özgürlük gündemini; ülkenin özgürlüğü, halkların özgürlüğü ekseninde ele almak isiyoruz. Başından bu yana söylemiştik. Özgürlük sadece bir serbest olma hali değildir. Özgürlük; bir halkın, ülkenin özgürlüğüdür ve bunlar için sürdürülen mücadelenin bir parçası olarak görüyoruz bu yürüyüşü. Ülkemizin bağımsızlığı için yaptığımız mücadelenin bir etabı olarak görüyoruz biz bu yürüyüşü.

İncirlik'e doğru yürüyeceğiz. Herkesin bildiği gibi İncirlik, maalesef Amerikan üssüyle tanınan bir bölgemiz. Bu üs, bu ülkeye vurulmuş bir prangadır. NATO üyeliği bu ülkeye vurulmuş bir prangadır. Çok uluslu şirketlerin, yerli iş birlikçileriyle beraber kaynaklarımızı teslim aldıkları, parça parça bu ülkenin topraklarının satılmasının, yabancı tekeller istiyor diye yerli tohumları kullanamamamızın, nihayetinde ülkemizin sömürülmesinin, halkımızın yoksullaşmasının simgesi olan prangalardan söz ediyoruz bugün.

'BİZ, ÜLKEMİZİN DÜNYANIN BÜTÜN HALKLARIYLA KARDEŞÇE YAŞAMASINI İSTİYORUZ'

Bizim çok ilkesel bir duruşumuz var. Biz, ülkemizin dünyaya kapanmasını istemiyoruz. Biz, ülkemizin dünyanın bütüm ülkeleriyle eşit ilişkiler kurmasını, dünyanın bütün halklarıyla kardeşçe yaşamasını istiyoruz. Bizim çok ilkesel duruşlarımız var. Biz, ülkemiz askerlerinin yabancı bir ülkeye gitmesini istemiyoruz, yabancı bir ülkenin askerlerinin bizim topraklarımıza gelmesini istemiyoruz. Bu, tarışmasız her dönem her zaman savunduğumuz bir ilkedir.

Neden? Çünkü, bu coğrafya, yaşadığımız coğrafya, tarihsel birikimimiz bize şunu gösteriyor. Ne zaman bir ülkeye yabancı askerler gitse, orada kan akıyor orada gözyaşı akıyor orada savaş şiddetleniyor ve büyüyor. Bakın Irak, Suriye, Filistin gözlerimizin önünde. Yalnızca ABD ile değil onun Avrupalı ortakları, Rusya gibi emperyal güçler, bölgeye dönük attıkları her adımda, bölge halklarını değil esas olarak kendi çıkarlarını düşünüyorlar, kendi güçlerini ve zenginliklerini artırmayı düşünüyorlar. Ve bunun bedelini, tüm bu bölgede yaşayan yoksul halklar çekiyor.

'BİZ, BU ÜLKENİN EMEKÇİ HALKLARINA GÜVENİYORUZ'

Bizim iddiamız şudur. Bu güçler, bölgemizi, ülkemizi, Orta Doğu'yu terk ettiklerinde bu toprakların kadim halkları; Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler, Yahudiler... Biz, kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz ve hep beraber kardeşçe yaşayabiliriz.

Tam da bu yüzden bugün Özgürlük Yürüyüşü'nde İncirlik'e doğru yürürken, biz, bu ülkenin bu bölgenin yoksul, emekçi halkarına güvendiğimizi, onların birliğine, bu bölgenin ilericilerinin, antiemperyalistlerinin, emekçilerinin birliğiyle barışı ve özgürlüğü kazanacağımıza olan inancımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hepimiz için özgürlüğü, ülkemiz için özgürlüğü, bölgemiz için özgürlüğü kazanacağımızdan şüphemiz yok. Mutlaka kazanacağız."

'BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR BİR ÜLKE YARATANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın sözlerinin ardından Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da açıklamalarda bulundu.

"Değerli dostlar, değerli Türkiye halkı. Dostlarımızın başlattığı bu yürüyüş, hepimizin için çok değerli çok önemli. Kapitalist ülkelerin tüm dünyada, savaş çığırtkanlığıyla yapmış olduğu sömürü, bugün dünyanın her yerinde daha da ateşlenmeye başladı. Onların faydalanmadığı ülkeleri parçalayıp, bölüp, savaştığını çok iyi biliyoruz. Yine sömürüp, ayrıştırıp, yönetmek isteme tarzlarını da çok iyi biliyoruz.

Bir şeyi de biz iyi biliyoruz. O da bağımsız bir ülkede, halkların özgür yaşadığı bir ülke yaratmak adına mücelemizi sürdüreceğiz. Bugün, 1970'lerde söylenen laf hala geçerliliğini koruyor. Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin söylediği gibi 'tam bağımsız Türkiye için' o söz hala geçerliliğini koruyor. Bizler de bu ülkedeki tüm halkların; Kürtlerin, Türklerin, Lazların, Çerkezlerin herkesin birlikte yaşadığı bağımsız ve özgür bir ülke yaratana kadar mücadele edeceğiz. Dostlarımıza destek vereceğiz ve önümüzdeki süreçte birlikte, bir arada mücadeleyi sürdüreceğiz."

https://www.ilerihaber.org/icerik/ozgurluk-yuruyusu-8-gunde-devam-ediyor-159939

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]