Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

melnur  |  Cvp:
Cevap: 9
04.03.2024- 21:18

TİP Genel Başkanı ve Kadıköy Belediye Başkan Adayı Doğan Ergün'den Kadıköy açıklaması:

''Maçoğlu’yla yapılan görüşmelerde bizzat ben de vardım, bizim Fatih Mehmet Maçoğlu'yla ilgili özel hiçbir derdimiz yok. Hatta Ovacık başta olmak üzere önemli işler yaptığını da düşünüyoruz. Ama aynı Genel Başkanımız Erkan Baş'ın yaptığı gibi, Fatih Mehmet Maçoğlu'nun da AKP ile en fazla mücadele edeceğimiz ve emekçilerin lehine kazanabileceğimiz bölgeler var mı diye öncelikle burayı değerlendirmesinin daha doğru olduğunu ifade ettik. Yani biz Fatih Mehmet Maçoğlu gibi bir figürü AKP'den belediye alabileceğimiz bir yerde neden değerlendirmeyelim, neden böyle bir ortak çalışmanın parçası olmasın diye bunları değerlendirdik. Bu bir kafa karışıklığı değil, bu aslında başka bir strateji önermekti. Ama anlaşılan o tarafta şöyle bir tercih oldu: TİP yüzde 10 oy aldı, burada bir potansiyel var, burası da popüler bir hale gelebilir, o zaman biz de buraya adım atalım. Bu tercihin doğru olmadığını ifade etmeye çalıştık.''

https://www.solpaylasim.com/k8883-dogan-ergun-1-nisanda-solu-guclendirmek-icin-kadikoylulerin-oyuna-talibiz-.html

melnur  |  Cvp:
Cevap: 10
14.03.2024- 20:47

Kemal Okuyan'dan Kadıköy'e ilişkin son yorumlar:

''Kadıköy’de fark kapanıyor

Okuyan, Maçoğlu’nun Kadıköy’deki seçim kampanyası hakkında başa baş bir mücadele olduğu yönündeki tespitlerin doğru olduğunu, ellerindeki bazı anketlere göre farkın kapanmakta olduğunu paylaştı. Bununla birlikte Kadıköy Belediyesi'ni almaya dönük bu boyuttaki bir iddianın yeni bir olgu olması nedeniyle, anketler konusunda da temkinli olunması gerektiğini ve eski referanslarla hareket etmenin sağlıklı olmayacağını vurguladı.''

https://haber.sol.org.tr/haber/okuyandan-kararsiz-yurttasa-madem-protesto-edeceksiniz-en-saglam-durana-verin-391815

Keşke elindeki anketlerin detaylarını da verseydi; örnekse ''CHP şu kadardı, bizim Maçoğlu şuradan şuraya gelerek ona yaklaştı''   deseydi, ''Maçoğlu da önceki açıklamalarında CHP ile birlikte yüzde otuzların üzerinde olduklarını söylemişti.

Şunun şurasında kaç gün kaldı seçime, 16 gün mü; umarım yanılmazlar.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 11
18.03.2024- 07:49

K.Okuyan ''ilkelerinizi satarsanız dikiş tutturamazsınız'' demiş. TİP'e gönderme yapıyor. İlginçtir, daha düne kadar ''onlar ne söylerse söylesin, biz işimize bakacağız''   özgüveninde hareket edenler, TİP'in   sandıktan bu kadar güçlü çıkmasının ardından söylem değiştirdiler.'' Geçenlerde Gebze adaylığı için de ''burjuvazi boşuna desteklemez'' anlamında bir cümle kurmuştu. Şaşırmıyorum aslında, sosyalist solun   mücadelesi uzun zamandır birbiriyle oluyor. Kim yüzde 1'i   yakalayacak, kim sosyalist partiler içinde daha kalabalık olacak   hedefi sınıf mücadelesinin çoktan önüne geçmişti. TİP bir milyona yakın oy alıp, bir anda yüzde 2'yi yakalayınca, bir şaşkınlık, bir şaşkınlık. Çekememezlik falan demiyorum ama, bu kez de siyaset TİP eleştirileri üzerine kurulmaya başlandı. Yani...

Yani, ilke kuşkusuz olmazsa olmazı da, karşıya yöneltilen eleştirilerle keşke toplumsal alanda öne çıkabilmek mümkün olsa. Hadi diyelim doğru, ilkesizlikle toplumda etkin hale geliniyor, ilke ise dikiş tutturamıyor. Eee, böyle nasıl olacak; ilkeyi siyasetinin omurgası haline getirdiğini iddia edenler için bu kez böyle bir siyaset ve daha doğrusu siyasetsizlikle onlarca yıldır bir arpa boyu yol alamamak bir sorun oluşturmuyor mu?

Mesele öncelikle TKP'nin de, TİP'in de, TKH'nin de, EMEP'in de ve onca parti ve örgütün de sosyalist partiler olduğunu kabullenmekle başlıyor ve sonra ise buna rağmen ''neden olmuyor?'' sorusuna yanıt aramaktan geçiyor. SMF'li olduğunu, TKP'li olmadığını söyleyen bir arkadaşımızı aday göstermekle sorunun yanıtının bulunamayacağı sadece algı yaratmak peşinde koşulduğu ortaya çıkacaktır. Eğer bu kadar kritik bir seçimde İBB için aday çıkarırsanız, faşizmin ekmeğine yağ sürer toplum da size dönüp bakmaz. Yani var olan yakıcı sorunun çözümüne yönelik hiçbir adım atmamış olursunuz. Sorunu bilmemeniz de olanaksız. Ama işte bir gereksizlik ve bir ''biz kimseye benzemeyiz'' snopluğunda inat ve ısrar siyasette   bu kadar yanlışın arka arkaya gelmesine yol açıyor. Üyeler ve sempatizanlar da bu yanlış, yararsız ve dahası bu sorunlu süreç'e ses ve tepki vermeyince yanlışlığın düzelmesi de mümkün olamıyor.

TİP'e geldiğimizde çok eksiği olduğu söylenebilir. Bence seçimde alınan yüzde 2'nin şaşkınlık ve dağınıklığını üzerlerinden atamadılar. Kadrolarının da yetersizliği olabilir mi, bilmiyorum. Şu anda umut verici olan genel siyasetinin doğru olması ve toplum tarafından benimsenebilir bulunmasıdır. 31 Mart 2024'ten   sonra 3-4 yıl daha seçim olmaması onlara dikey ve yatay yönde yeniden yapılanma fırsatı verecektir. Umarım başarırlar.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 12
19.03.2024- 01:31

Evet, katılmamak mümkün değil ki, ''bir azınlığın savunduğu düşünce ve programlar kitleler tarafından kavrandığında maddi güç haline gelirler. Bu yüzden ve bu gerekçeyle 1980 faşist darbesinden yana tüm sosyalist partilerimizin toplum karşısına ''farklı düşünce ve   programlarla çıktığını da söylemek mümkün. Peki neden olmuyor, neden toplumsal alanda bir güç haline gelemiyoruz, neden kitleler bu düşünce ve programlara dönüp bakmıyor? Kendiliğinden bir sürecin işleyeceği ve eninde sonunda sosyalist düşünce ve programların kitleler tarafından benimseneceğini mi varsayıyoruz? Bence değil, bence süreç böyle işlemeyecek, farklı düşünce ve programların bu konuda doğrudan bir etkisi bulunduğu kanısında değilim. Elbette farklı bir düşünceye sahibiz ve dolayısıyla farklı programlara ama halkın karşısına çıkartmamız gereken siyaset bu farklılıktan ibaret   olduğu sürece, ve farklı bir siyaset yaklaşımıyla halka yaklaşmayı denemediğimiz sürece bu yaklaşımın doğru ve beklediğimiz sonuçlara yol açması beklenmemelidir. Onlarca yıldır da olmadı zaten ve bu yaklaşım değişmediği sürece de olmayacaktır.

Çözüm halkın nabzını tutmakta yatıyor. Çözüm hakla yakınlaşmak için gerekirse (sol) popülist bir dil kullanmakta yatıyor, çözüm halkın gündemini gündemimize almakta yatıyor. Örnek mi, çok yineliyoruz; bugün tek adam rejimine doğrudan ve somut ve samimi bir şekilde karşı çıkmayan bir sol siyaset anlayışının toplumda maddi bir güç haline gelebilmesi mümkün değildir.

(Somut örnek, TKP Kadıköy adayı Maçoğlu'nun İBB seçimlerinde İmamoğlu'nu destekleyeceğini söylemesi... TKP İBB seçimlerde aday göstermesine rağmen Maçoğlu'nun ''partim de destekliyor'' demesi aynı zamanda bu gerekliliği görmüş olmasındandır.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 13
22.03.2024- 08:59

ORC'nin son Kadıköy seçim anketi:
Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 14
02.04.2024- 07:31

Olmadı, olmayacağı baştan belliydi, CHP'nin kalesi ve TKP'nin de hemen hemen hiç olmadığı bir ilçede sadece Tunceli'de varlık göstermiş ve kentlerde ne yapacağı pek de belli olmayan bir arkadaşımızı aday göstermekle seçimin kazanılacağını ummak artık gerçekten anlaşılabilir değil. Siyaset bu kadar gerçeklikten kopuk ve bu kadar hayalci yaklaşımlarla yapılamaz. 31 Mart akşamı karşımıza çıkan resmi olmayan sonuçlar şöyle:

CHP % 68.78
AKP % 13.07
TKP % 10.02
Zafer Partisi %2.72
TİP %1.25

Kadıköy'e Maçoğlu'nun neden taşındığı pek belli değildi. Parti ''eski yoldaşlığımız var, kendisi istedi'' diye bir açıklama yaptı ama bana inandurıcı gelmemişti. Parti Maçoğlu'nun Tunceli dışı heveslerinin peşine takıldı. Kadıköy'ü alacağı, burada birinci geleceği hayal ötesi bir şeydi, parti bunu bilmez mi, bence Maçoğlu TKP'nin İstanbul oylarını yükseltecek bir manivelaydı. Çok da çaba gösterildi. Kadıköy'ün hemen hemen her yanı Maçoğlu afişleriyle donatılmıştı. Maçoğlu TKP ile birlikte ''komünist belediyecilik''te bulunacaktı ve açıklamalar da hep bu yönde, sanki CHP ile bir başabaşlık varmış gibiydi.

Olmadı, çok da yere basmayan açıklamalar ve hayaller inşa edilmeye çalışılıyordu ama gerçek 31 Mart akşamı ortaya çıkmıştı.

***

Kadıköy'de TİP konusu başka bir sorun. Bir önceki seçimde 1 milyona yakın, Kadıköy'de ise %10 civarı oy almış bir parti Maçoğlu TKP'sinin karşısına bir genel başkan yardımcsını, Doğan Ergün'ü koymuşsa mutlaka çalışması ve her eyden önce görünür hale gelmesi gerekirdi. TİP'in pek çok yerde, örekse Kadıköy meydanda bir standı bile yoktu, Üsküdar ve sancaktepe'de olan standlarında ise hiçbir görevli bulunmuyordu. Bir aya yakın bir zaman İstanbul'un çoğunlukla Anadolu yakası meydanlarını dolaştım, bir kez olsun TİPli bir görevliye rastlamadım. Parti genel beşkanının Gebze'den aday olması, geçen seçimin görünen yüzlerinin de sahada dolaşması ve İLERİportal'ın ise hemen hemen sahipsiz bir hale gelişi, etkin olmayışı TİP diye bir partinin varlığını sadece facebokk'taki yayınlarda görünür kılıyordu. Geniş kitlelere hiç ulaşılamadı.   AKP-MHP karşıtlığı, özellikle İstanbul'da tek adam rejiminin geriletileceği yönünde bir siyaset izleneceği bir türlü anlatılamadı. ( Bir önceki seçimde TİP'i başarılı kılan nedenlerden biri buydu.) Sonuç, Kadıköy'de hüsran, daha önce yüzde 10 oy almş bir partinin bunun üzerine çıkması beklenirken yüzde 1'de kalması (bence) içeride-partide bir sorun ve yetersizlik olduğunu gösteriyor. Umarım yanılıyorumdur ve umarım parti seçimsiz geçecek bir 3-4 yılda kendini toparlar.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 15
04.04.2024- 09:36

Maçoğlu bağlamında bir Kadıköy analizi de yapmak gerekirse, SMF'li Maçoğlu'nun Tunceli ilinde TKP adıyla seçime girmesinin ve kazanmasının TKP'ye nasıl bir yarar getirdiği konusunda pek iyimser olmamak gerek. Maçoğlu ve dolayısıyla SMF'siz bir TKP 31 Mart seçimlerinde Tunceli'de 89 oy ( binde 5.3) alabilmiştir. Benzer durumun 31 Mart'taki   Kadıköy seçiminde de gerçekleşmeyeceğini kimse iddia edemez. SMF'li Maçoğlu hem kendisinin ve hem de TKP'li yöneticilerin, özellikle K.Okuyan'ın bütün iyimser ( bana göre hayali) açıklamalarına karşı oyları %10'u da geçmemiş, ikinci AKP'nin bile gerisinde kalmıştrır. Hiç kuşkum yok bu yünde 10'luk toplamda TKP'nin payına hemen hemen hiçbir şey kalmayacaktır.

Maçoğlu'nun kazanılabilecek bir yerden değil de Kadıköy gibi ''CHP'nin kalesi'' gibi bir yerden aday gösterilmesi baştan yanlıştı. K.Okuyan bu konuda ''Maçoğlu'nun ısrarından'' söz ediyor. Israrın olması kabul etmeyi zorunlu kılar mıydı? Ya TKP'nin SMF'li Maçoğlu ile birlikte kazanılabiecek bir yerden aday gösterilmeliydi ya da bu duygusal birlikteliğe bir son verilmeliydi. Ama olmadı, bu ''şaşırtıcı'' sonuçla hem Maçoğlu belediye başkanlığı sürecinin dışında kaldı ve hem de seçim öncesi K.Okuyan'ın iddialı açıklamalarının yine tutmadığı ortaya çıkarak (bana göre) bir itibar kaybına daha uğradığı gerçeği ortaya çıktı.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 16
18.04.2024- 08:25

Bizlerin bir sorunu da yeterince sorgulama-çözümleme yapmayışımız, yapamayışımız. Örnekse TKP Kadıköy'de Maçoğlu'nu aday göstererek ne umuyordu, karşılaştığı sonuç neydi? Parti belki de SİP'ten bu yana girdiği tüm seçimlerden çok daha umutvardı, çok çalışıldı, Kadıköy'ün her yanı pankartlar, afişlerle donatıldı, iddialı Kadıköy yürüyüşleri yapıldı, açıklamalarda CHP'yle başabaş olduğu da söylenebildi, ama sonuç gerçekten hüsran. Peki neden? Parti neden bu tür yenilglere uğruyor? Sadece seçimlerde de değil, SOL gazete için de sonuçta bir hayal kırıklığıyla karşılaşılmıştı? Neden böyle oluyor? Kadıköy özelinde söylenecekse parti neden toplumla bir bağ kuramıyor? Neden başarılamıyor? Türkiye gibi bir ülkede, Kadıköy gibi potansiyelli bir ilçede ve Maçoğlu gibi tanınmış bir figürle bile yeterince ilgi ve etki uyandıramıyor?

Halkta umut yaratacak, ilgi uyandıracak, kendini dinletebilecek ve özellikle yüzü sola dönük kitlelerde samimiyet duygusu uyandıracak, ona heyecan verecek bir kadro ve siyaset yoksunluğundan olabilir mi?

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]