Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Ne zaman gerçekleşir bilemem, o günleri görebilir miyiz, göremez miyiz, o da ayrı bir konu. Ama bir gün bu ülkede herhangi bir seçimde, burjuvazinin muhafazakar bir partisi ile burjuvazinin nispeten ilerici bir partisi bir sosyalist parti ile yarışır bir hale gelirse hiç kuşkum yok solcuların, sosyalistlerin, yüzü sola dönük kişilerin yanında duracağı, mücadele vereceği ve toplumsal alanda çok daha fazla etkisini hissettirmek için çalışacağı parti sosyalist parti olacaktır. O koşullar nasıl olursa olsun o sosyalist partinin iktidara gelmesine yönelik bir söylem ve eylem birlikteliği de gerektirecektir ve inanıyorum o koşullarda bugün olmayan birlik ve beraberlik bir şekilde sağlanacaktır.

Ama bugün?
Bugün farklı bir süreç yaşanmakta ve cumhuriyet tarihi boyunca hiç karşılaşılmayan bir karanlık hemen bütün ülkeyi sarıp sarmalamakta ve ülke insanını da bir şekilde koşullamaktadır. Ayağımızı bastığımız zemin farklılaşmakta ve bu zeminde sosyalist mücadele ve emekçi kesimlerle kesişim olanakları giderek daralmaktadır. Ve eğer bu koşullarda...

Evet bu koşullarda 22 yıllık iktidar çoğunluğu kaybetmiş olmasına rağmen birtakım ittifaklar yoluyla içinde bulunduğumuz zemini çok daha karanlıklara mahkum etmek çabasını sürdürüyor ve sosyalistler bu koşullarda toplumsal alanda hemen hemen yok durumundaysa   ve kendi başlarına siyasette etkili de olamıyorlarsa yapılması gerekenin BİR YANI mutlaka ve mutlaka tek adam rejimine muhalefet etmeye çalışanların yanı olmalıdır. Bu siyasi davranış, ne sosyalizmden uzaklaşmayı ve ne de sınıfsal mücadelenin ertelenmesi anlamına gelecektir. Sorun, tek adam rejimini değiştirebilecek tek güç olduğu açık bir şekilde görünen muhalefete muhalefet etmekte ve sandık bağlamında destek verilmesi gerektiğine ilişkin bir siyaseti sınıfsal mücadeleyle birleştirmekten, birleştirebilme becerisinde yatmaktadır.

Türkiye solunun güncel yakıcı sorunu budur. Her siyaset bu duruşu, bu yönelişi kendi ideolojisine uygun bir sınıfsal retorikle zenginleştirebilir. Bu siyaset emekçi halkımızla, yüzünü sola dönmüş kesimlerle aramızda var olan mesafeyi de daraltacak ve toplumsal alandaki etkimizi arttıracak bir olanağı da yakınlaştıracaktır. Yoksa?

Evet, yoksa, olmazsa, beceremezsek...
...
kendimizi bu zeminin dışında görüp, ''aynı gemide değiliz'' tekerlemeleriyle ''insanımıza farklı bir seçenek yaratmaya çalışıyoruz'' sakilliğine saplanıp kalırsak yine bir seçim yenilgisiyle karşılaşacağımız gibi, yine bu siyasi duruşla tek adam rejiminin değirmenine su taşımak dışında hiçbir şey yapmamış olacağız.
Seçim sonrası mı? ''Daha çok çalışacağız'' denilip çıkılır işin içinden, nasılsa her ileri sürülen gerekçeyi bir şekilde kabule hazır üye ve sempatizan bir kesim de yarattık!

''Sosyalizmin toplumsal alandaki etkisini arttırmamıza ihtiyaç var'' diyoruz ya, bunun yolunun da toplumsal alanda haklı olarak var olan heyecanın ve özlemin dışında kalmamakla mümkün olmadığını kavramak durumundayız.

31c Mart belediye seçimleri bu konuda bizlere bir olanak daha sunuyor ve umarım bu konuda, bu kez hata yapılmaz ve meramımızı ve mücadelemizin ne olduğunu anlaşılabilir bir söylemle kitlelere açıklayabilme iradesi gösterebiliriz.

Evet, yapamazsak, beceremezsek akıp giden hayatın büsbütün dışına savrulacağımız tehlikesi kapımızda.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]