12 Eylülcülerin kararıyla idam edilmesinin üzerinden tam 33 yıl geçti ama o hâlâ 17 yaşında ve mücadelesini sürdürüyor.

ODTÜ Öğrencisi Sinan Suner'in MHP'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürülmesini protesto etmek için sokağa çıkan Erdal Eren, bu eylemin ardından bir askerin vurulduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.

Tek bir kanıt dahi olmamasına rağmen 12 Eylülcüler tarafından idama mahkum edildi.

Daha henüz 17 yaşında olan Erdal, darbeciler tarafından yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de idam edildi.

İdam edilişinin üzerinden geçen 33 yıla rağmen Erdal hâlâ 17 yaşında ve mücadeleye devam ediyor. Aramızdan ayrılışının 33. yılında Erdal Eren'i saygıyla anıyoruz.

http://haber.sol.org.tr/soldakiler/o-hala-17-yasinda-haberi-84105

TKP'den Erdal Eren açıklaması: Daha 17 yaşında...



 

Türkiye Komünist Partisi her akşam yayınladığı bültende idamının üzerinden 33 yıl geçen Erdal Eren'le ilgili "Erdal’ı asanlar, ülke gençliğine “ileri giden asılır”ı öğretmek istemişti. 33 yıl sonra aynı kafadalar. Boşuna" ifadelerine yer verdi.

(soL - Haber Merkezi) Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından yayınlanan "TKP Diyor ki" bülteninin bugünkü "Daha 17 yaşında..." başlıklı sayısında şöyle denildi:


Erdal’ı asanlar, ülke gençliğine “ileri giden asılır”ı öğretmek istemişti. 33 yıl sonra aynı kafadalar. Boşuna…

25 Eylül 1964 doğumlu lise öğrencisi Erdal Eren 13 Aralık 1980'de, işlemediği mahkemece bilinen bir suçtan dolayı, yaşı büyütülerek 17 yaşında idam edildi. Olayın gerçekleştiği 2 Şubat 1980 tarihinde Erdal Eren 16 yaşını bile bitirmemişti.

12 Eylül faşizmi ABD'nin doğrudan yönlendirmesiyle, burjuvazinin çıkarlarını korumak, paranın padişahlığını sürdürmek için, emekçilere, devrimcilere, Kürtlere, milyonlarca insana kalleşçe saldırdı. Bugünki iktidarın hem felsefesi 12 Eylül’dür hem de dayanakları.

Erdal’ın idamından 30 küsür yıl sonra bu ülkenin gençleri gericilik karşısında geri basmayacaklarını Haziran direnişinde göstermiş oldular. 12 Eylülcülerin tarih karşısındaki asıl büyük yargılaması, darbe çocuğu gerici hükümetin “darbe davası” müsameresi ile değil, Haziran direnişiyle başlamıştır.

Erdal Eren’le Ali İsmail Korkmaz arasında 31 “yaş” fark var. Erdal, 12 Eylül cuntacıları tarafından katledilmemiş olsaydı, daha 19 yaşındayken üniformalı faşist tetikçiler tarafından katledilen Ali İsmail belki onun oğlunun yaşında olacaktı.

Ne demişti Erdal, son mektubunda? “Evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. Ama ne kadar zor da olsa bu tür duygusal yönleri bir kenara bırakmanızı istiyorum. Şunu bilmenizi ve kabul etmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. Bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek, ama yok olmayacaklar. Mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar.”

Erdal Eren’leri, Ali İsmail Korkmaz’ları oldukça bu ülke yıkılmaz!

http://haber.sol.org.tr/soldakiler/tkpden-erdal-eren-aciklamasi-daha-17-yasinda-haberi-84140

Erdal Eren'e bugünkü sıra arkadaşından mektup var!



 

12 Eylül darbecilerinin yaşını büyüterek idam ettiği Erdal Eren'in okulunda okuyan bir liseli, Eren için bir mektup yazdı.

(soL-Haber Merkezi) Erdal Eren'in okuduğu okul olan ve adı daha sonra Mimar Sinan Anadolu Teknik ve Anadolu Endüstri Meslek Lisesi olarak değiştirilen Ankara Yapı Teknik Meslek Liseli bir öğrenci, sıra arkadaşı Erdal Eren için bir mektup yazdı. Mektup şu şekilde;

"Ankara Yapı Meslek Lisesi! Adını ilk defa Erdal Yoldaş(17!) ile duymuştum ve her zaman merak etmişimdir. Bir gün Yapı Meslek Lisesine kayıt için geldim. İyisiyle kötüsüyle tam 4 yıl geçti. Erdal'ın adım attığı tarihi koridorlarda dolaştım. Belki de onun okuduğu sınıfta okudum. Okuldaki tarihi çınarın altında güneşten korunduk. Dönem farklı olabilir belki aynı yerde aynı düşünceleri düşünüp aynı hayalleri kurduk. (Halkın geleceği ve özgür bir Türkiye!) Okulda tarihi bir kütüphane, arşiv var. Hatta koridorlarda 1934'den beri mezun olanların resimlerini dönem dönem ayırarak asarlar. Ancak Erdal yoldaşın fotoğrafı yok ve bu durum beni hayal kırıklığına uğrattı. Kimsenin günahını almak istemem. Belki de vardır ama ben görememişimdir.

17 yaşında bir gencin yüklendiği sorumluluk, halkının geleceği için yaptıkları birilerine ders olsun. Erdal yoldaş, tarihin en onurlu kişileri arasına girdi. Aradan asırlarda geçse bu onurlu ve yiğit insan akıllara gelecek. Diğerleri ise tarihin en gaddar yüzü ile karşılaşacak. Hiç bir zaman adları anılmayacak. Sevgili yoldaş, 17 yaşında yaşını büyütüp dar ağacında astıklarını sanıyorlar seni. Yanılıyorlar! Sen hep bizim yanımızdasın, beraber, Yapı Meslek'in koridorlarında devrimci yüreğimizle selamlıyoruz ve selamlamaya devam edeceğiz. Her zaman yanı başımızda, toplantılarımızda, direnişlerimizde kısacası davamızda omuz omuza düşüncelerimiz uğruna bu kavgada her zaman beraber olacağız yoldaş... Sıra arkadaşların burada, devrettiğin bayrağa sahip çıkıyor...

elbet bir bildiği var bu çocukların
kolay değil öyle genç ölmek….

Sıra arkadaşın Can U.