Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları


Ayakkabı kutusunda Dombıra- Melih Pekdemir



At üstünde Moğol leşkerleri, her iki ellerinde ve yere paralel kılıçlar, ha bire kelle kesiyorlar!

AKP’nin seçim propagandası şarkısının aslı böyle! Belli ki niyetleri de böyle… Kara mizah deyip geçelim mi?

“Ayağında kundura, yar gelir dura dura…” Ne alaka?
Ayakkabı kutusunda kundura yok, dolar var, kasetlerinde Dombıra var…

İstediğimiz kadar “hırsız vaaaar” diye bağıralım.
Seçim şarkıları bile hırsızlık malı olan pişkinler var tepemizde…
Sanırım otuz beş gün sonraki 30 Mart için bir “beklenti” olmasaydı, ahalinin önemli bir bölümünde karamsarlıktan kapkara ve kaotik öfke patlamaları yaşanırdı.
Ama “dur bi bakalım” hali var şimdilik…

Her şey ayan beyan ortada olunca lafı uzatmanın âlemi yok. Yine özgürlük, demokrasi her bir şey kısıtlanmışken, gündelik dilimize de “kısaltmalar” yerleşmedi mi?
AKP, daha doğrusu MŞ (Malum Şahıs) devletinin kısaltılmış hali:
TBMM – (HSYK+TİB+MİT) = TC
Yani? TC = MŞ

Peki ÖYM? O da, eh işte, kontrolünden çıktığı için kaldırılmış gibi yapılmadı mı? MŞ’nin kontrolü altında zaten ve ilaveten TSK/GKB, hatta AYM, AVM filan, yeterince kısaltma var…
Evet, 30 Mart’ta elbette mucize olmayacak ama encamımız belli olacak! AKP ciddi bir oy kaybı yaşamazsa, yandı gülüm keten helva…
(Peki oy kaybı yaşarsa? Yine yandı gülüm keten helva, lakin o durumda gidişat Ukrayna! MŞ kaybedince daha saldırganlaşacak, ama karşısında her kesimden şiddetli bir muhalefet ayağa kalkmayacak mı?)

Bugüne dek belki biraz kanırtarak, biraz tahlil çabasıyla, “diktatörlük” dedik, şunu bunu dedik… Ama 30 Mart sonrası gidişatın yönü değişmezse, teorik ve politik manada dile getirdiğimiz öngörülerimizin hepsi birer birer pratik hakikatler olacak.

Faşizmin her türü şu ya da bu şekilde kitle desteğine mecburdur. Bu bazen “seçmen” desteği, bazen “sokak/meydan” desteği olur… Şimdiki mecburiyetleri de işte böyle bir şey. Bu yüzden “alışıldık” politikacı yalanlarının çok ama çok ötesinde bir durumdayız…

Nüfusun önemli bir kesiminden hâlâ rıza almak / destek bulmak için, onları bir süre daha kandırmak ve arıza çıkaranlara da şiddet uygulamak mecburiyetindeler. Başka bir deyişle, kandırmak ve sindirmek için demagojiye ve teröre öylesine muhtaçlar ki zaten bu yönetim metotları da faşizmin evrensel tarifidir.

Dolayısıyla, 30 Mart sonrası şiddetle estirilmesi tasarlanan terör fırtınasından önce ancak sistematik demagojiyle ayakta durabiliyorlar: Kabataş, bacı, türban, cami, bira, paralel, terelel…

Peki, AKP’nin seçim şarkısı olarak çaldığı (çalmak: amma denk düştü!), evet, çaldığı “Dombıra”nın orijinal videosunu [http://tinyurl.com/6yrs6u2] seyrettiniz mi?
At üstünde Moğol leşkerleri, her iki ellerinde ve yere paralel kılıçlar, ha bire kelle kesiyorlar!

AKP’nin seçim propagandası şarkısının aslı böyle! Belli ki niyetleri de böyle… Kara mizah deyip geçelim mi?

“Ayağında kundura, yar gelir dura dura…” Ne alaka?
Ayakkabı kutusunda kundura yok, dolar var, kasetlerinde Dombıra var…

E be kardeşim, demagojinin de cılkını çıkardılar ya, tepki olarak muhalif mizaha da zirve yaptırdılar. Ağzını açan her muhalif hapşırır gibi espri patlatıyor. Ağlayacak halimize gülmekteyiz…

Hal böyleyken, asabım bozuldu, kusuruma bakmayın, ben de bir şey diyeceğim:
Kasetinde Dombıra AKP faşizmi mi geliyor vura vura? Kasetinde Dombıra AKP faşizmi mi gidiyor dura dura?


Muhalefet.org

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]