Forum Arşivi
Gençlik 16 Mart katliamlarını unutturmuyor
16 Mart katliamları üniversitelerde protesto ediliyor. Bugün gençlik okullarda yaptıkları eylemlerle 16 Mart katliamlarını unutturmayacağını haykırdı.
İstanbul
İstanbul Üniversitesi (İÜ) öğrencileri Beyazıt ve Halepçe katliamlarının yıldönümünde yaptıkları eylemle katliamları lanetledi.
Saat 13.30'da İÜ Edebiyat Fakültesi önünde toplanan öğrenciler açtıkları pankartların arkasında sloganlarla Beyazıt Meydanı'na yürüdüler. Merkez Kampüsten çıkan öğrenciler de sloganlarla meydana gelerek buradaki arkadaşlarıyla buluştular.
Hep birlikte Katil devlet hesap verecek!, Em Halepçe ji bir nakın!, Her yer Taksim, her yer direniş! sloganları atılırken Beyazıt ve Haziran Direnişi'nde şehit düşenlerin isimleri de sloganlarla anıldı. Berkin Elvan'da Berkin Elvan ölümsüzdür! sloganıyla anıldı.
Meydan'da yapılan kısa konuşmayla Beyazıt ve Halepçe katliamlarını anmak için alanlarda olunduğu ve bu katliamları yapanların Haziran Direnişi'nde de katliamlarını sürdürdüğü ve 15 yaşındaki Berkin Elvan'ı da katlettiği ifade edilerek basın açıklamasına geçildi.
Kürtçe ve Türkçe olarak okunan açıklamada katliamlar hatırlatılırken şu ifadeler kullanıldı: 16 Mart tarihe iki kara lekeyle kazınan bir gün. 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi Eczacılık fakültesi önünde gerçekleştirilen bombalı saldırıda 7 öğrenci hayatını kaybetti, 41 öğrenci yaralandı. Bundan tam on yıl sonra, 1988'in 16 Mart'ında Saddam yönetimi Halepçe'de 5 bin Kürdü kimyasal ve biyolojik silahlarla katletti.
Katliamların tarihinin hatırlatılmasının ardından Beyazıt'ta gerçekleşen katliamın ardından dava dosyası kapatılarak ve katliamın sorumlularının terfi ettirilerek devletin katliamcıları ödüllendirdiği ifade edildi.
Halepçe'de yaşanan katliamın ise yıllardır Türkiye'de de devlet politikası olarak devam ettiği ifade edildi. Roboski, Gewer ve Paris'te katledilen Kürtler hatırlatılarak bugünkü iktidarın da bu katliam geleneğini devam ettirdiğine vurgu yapıldı.
AKP hükümetinin Haziran Direnişi sırasında polisler eliyle terör estirdiği ifade edilerek katledilenler anılırken Berkin Elvan da ayrıca anıldı.
Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı: Bizler bugün, üniversite öğrencileri olarak 16 Martların ve faşist saldırıların son bulmasını, sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Eşitlik, özgürlük ve halkların kardeşliği için mücadelemizi sürdürüyoruz. 16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarını unutmayacağız, unutturmayacağız.
Açıklamanın ardından hep birlikte Beyazıt Marşı söylendikten sonra Beyazıt Katliamı'nın yaşandığı Eczacılık Fakültesi önüne yüründü.
Burada '78'liler Girişimi adına katliamın yaşandığı anda orada olan Kamil Tekin Sürek bir konuşma yaparak yaşananları anlattı.
Konuşmanın ardından katliamlarda şehit düşenler için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından her yıl katliamın yaşandığı yere karanfil bıraktıkları fakat bu sene Berkin Elvan için ekmek bırakacakları ifade edilerek fakülte girişine ekmekler bırakılarak eylem sonlandırıldı.
Ege
Ege Üniversitesi'nde (EÜ) demokrat, yurtsever ve sosyalist öğrenciler, katliamları protesto etmek için yürüyüş düzenledi.
Edebiyat Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler, yürüyüşün ardından 1. Nolu yemekhane önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Öğrenciler, Halepçe katliamında yaşamını yitirenlerin resmi olduğu," Helepçe ji bir neke" pankartıyla "Halepce'yi unutmadık unutturmayacağız", "Behna seva bu jehra mare" ve "Beyazıt'tan Halepçe'ye 16 Mart katliamlarını unutmadık" dövizleri taşıdı. Yemekhane önüne gelindiğinde katliamlarda yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunularak basın açıklamasına geçildi.
Öğrenciler adına basın açıklamasını Güldem Hantaş okudu. Mart ayının insanlık dışı katliamlar nedeniyle toplumun hafızasında Acılar, katliamlar ayı olarak kazındığını söyledi. Hantaş şunları ifade etti: Tüm insanlığın barış içerisinde yaşayacağı bir dünya mücadelesi veren halkların ve emekçilerin örgütlü gücü, yeni katliamların yaşanmasını engelleyebilecek tek güçtür.
Hantaş, sosyalist ve yurtsever öğrenciler olarak bu katliamların yapanların halka hesap verene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
Antalya
Antalyada, Akdeniz Üniversitesi öğrencileri, Halepçe, Gazi, Beyazıt ve Kamışlı katliamlarını lanetledi.
Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Evi'nin önünde toplanan kitle, Unutmadık, unutturmayacağız! pankartıyla kampus içerisindeki Olbia Çarşısı'na yürüdü. Katliamların hesabının sorulacağı yönünde sık sık slogan atan grup Olbia Çarşısı önünde bir basın açıklaması yaptı.
Grup adına açıklama yapan Eylem Onat, Mart ayının bir direniş ayı olduğunu söyleyerek, katliamların genelde Mart ayında meydana geldiğini kaydetti. Kürt halkını baskılarla yıldırmaya çalışanların olduğunu iddia eden Onat, şunları ifade etti: Biz, Devrimci Yurtsever Öğrenciler Grubu olarak kaybettiğimiz canlarımızı saygıyla anıyoruz.
Bilecik
Bilecik Üniversitesi öğrencileri Halepçe katliamını yürüyüşle andılar. Öğrenciler Halepçe Katliamını kınıyoruz pankartıyla eylemdeydi. Eylemde katliama ilişkin fotoğraflar taşındı. Eylemde katledilenler anılırken katliamın sorumluları lanetlendi.
Eskişehir
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde katliamlar anması yapıldı.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi'de Halepçe, Gazi, Beyazıt ve Gezi'de katleden devlet lanetlendi. Saat 13.00'te Yunus Emre Kampüsü yemekhane önünde toplanan devrimci, ilerici ve yurtsever öğrenciler bir yürüyüş düzenledi.
Yemekhane önünden, ana giriş kapısına kadar devam eden yürüyüşte sıkça Katil devlet hesap verecek!, Şehit namırın!, "Bıji biratiya gelan!", "Yaşasın halkların kardeşliği!", "Berkin'i kıyanlar, Beyazıt'ta vuranlar!", "Devrim şehitleri ölümsüzdür!", "Berkin Elvan ölümsüzdür!" sloganları tekrarlandı. Ana giriş kapısına gelindiğinde, giriş kapısı üzerine "Halepçe, Gazi, Beyazıt, Gezi hesabını soracağız!" şiarlı pankart asıldı. Burada okunan basın açıklamasının ardından eylem sonlandırıldı.
Basın açıklamasında, bugün Berkin'e kıyanlar, Haziran Direnişinde katledenler; Gazi'de, Beyazıt'ta, Halepeçe'de katledenlerdir, denilerek, devletin katliamlara devam ettiği ve hesap soruluncaya dek sokaklarda olunacağı vurgulandı.
Kızıl Bayrak
Ortalığı önce bir gaz bulutu sardı, sonra bir gidip bir gelen cankurtaran sirenleri. İ.Ü.'nin hemen yanıbaşında Vefa Lisesi son sınıf öğrencisiydim. Haberi de gecikmedi. Faşistler İ.Ü.'nden çıkan solcu öğrencilerin üzerlerine önce bombalar atmış, sonra ateş açmışlardı. Faşizmin bu saldırısı ne ilkti ve ne de son olacaktı. Ertesi gün İstanbul Üniversitesi merkez binasından bir yürüyüş yapılacaktı. Erkenden gittik. Bir anfiye girip oturduğumuzda, arka sıralarda oturan kadınlı erkekli bir grup marşlar söylüyordu. O gün olanları bütün canlılığıyla hatırlasam da en çok o sabah, o anfide söylenen marşın etkileyiciliğine kapılmıştım. O atmosferde söylenen o marş gerçekten inanılmaz etkileyiciydi ve yıllar geçti hala kulaklarımda...
Onbeşlere ağıt'dı o marş. ''Yangınlara fazla bakan gözler yaşarmaz'' diyordu. ''Alnı kızıl yıldızlı baş secdeye varmaz''/ ''dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını.''