TKP İstanbul İl Örgütü: Cinayetin faili bellidir!



Türkiye Komünist Partisi İstanbul İl Örgütü, dün, üçüncü köprü inşaatında yaşamını yitiren 3 işçinin ardından bir açıklama yayınladı, 'Cinayetin faili belli' dedi!

Açıklama şöyle;

"İstanbul’da devam eden üçüncü köprü inşaatında dün meydana gelen göçük sonucu 3 işçi yaşamını yitirdi.

AKP’nin kana, hırsızlığa, yolsuzluğa doymayacağını söyleyenlerin bu şekilde haklı çıkması mutluluk verici bir şey değil. Çok değil, 30 Mart yerel seçimlerinde gerçekleşen hukuksuzluğa tanık olduk, Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın ölümünden sonra kan siyasetine ne kadar meraklı olduğunu da herkes gördü. Kâr hırsı, işçi düşmanlığı ve gericiliğin tekrar gözümüzün önüne gelmesi içinse seçimlerin üzerinden az bir zaman geçmesi yetti. Seçimlerden sonra diktatörün ilk icraatlarından bir tanesi, Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı da alarak helikopterle üçüncü köprü çalışmalarını incelemek olmuştu.

Malumu ilam etmekte fayda vardır: Üçüncü köprü inşaatında yaşanan kaza değil iş cinayetidir. İşçi kardeşlerimizin ölümü kader değil, rant ve siyasi iktidar hırsıdır. AKP iktidarının organize suç faaliyetidir.

Hatırlanacağı üzere üçüncü köprü projesi ile sermayesini katlamak isteyen, rant peşine düşen AKP iktidarı, bilim insanlarının projeye karşı çıkan açıklamalarını yok saymıştı. Bu projeyle, İstanbul'un nefes alınamayacak bir şehir haline geleceği, beton yığınına dönüşeceği gerçeğini paraya değişmeyen bu iktidar suçludur.

Üçüncü köprüyü adı da dahil olmak üzere siyasi iktidarının bir sembolü haline çevirmeye çalışması Tayyip Erdoğan’ın kişilik bozukluğu ile açıklanamaz. Açık bir şekilde gericiliğini tüm topluma kabul ettirmeye çalışması Tayyip Erdoğan’ın ve bu sürecin bir parçası olan siyasi iktidar mensuplarının işçi ölümlerinin sorumluluğundan kaçmasını engelleyemez.

Dolayısıyla AKP iktidarından hesap sorulmalıdır. Başbakan, Ulaştırma Bakanı ve bu köprü inşaatında sorumluluğu bulunan herkes, dün hayatını kaybeden üç işçi kardeşimizin ölümünden sorumlu olduklarını bilmelidirler.

Bir de şunu bilsinler: Bu ülkenin büyük insanlığı, emekçiler, ilerici gençler ve aydınlar bu hesabı soracaktır.

Tayyip Erdoğan geçmişte yaptığı bazı konuşmalarda “Ben ağacın, yeşilin hastasıyım. Çok severim.” diyordu.

Bunun hamaset olduğu çok açıktır. Çünkü yeşili sevebilmesi için önce insanları sevebilmesi gerekmektedir. Oysa onun sevdiği tek şey para ve kendi çıkarlarıdır.

TKP İstanbul İl Örgütü"