Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış
Marks'ı bu şekilde tanımladığınızda onu reformist bir çizgiye oturtmuş olmuyor musunuz?
Marks'a reformist diyebilmek de o kadar kolay değil. Marks'ın aslında bu konuya yeterince eğilmediği söylenebilir. Ama şu da bir gerçek; Marks dar örgütçü müdahalelere kesinlikle karşıydı. Paris komününe bile başlarda karşı çıkmış ve ancak Paris işçileri harekete geçtikten sonra desteğini vermiştir. Marks siyasal iktidarın alınması sürecini dar örgütçülüğe sıkıştırmıyordu. Blanki ile karşıtlık da bu noktadaydı. Dar örgütçü müdahalelere karşıtlığı geniş yığınları devrim sürecine etkin olarak katılmasını savunmasından ileri geliyordu. Yaşadığı dönemin koşullarında bu sürecin kendiliğinden gerçekleşiyor olması, onda kapitalizmin ve üretici güçlerin gelişimiyle birlikte sayıcı da fazlalaşacak olan proletaryanın böyle bir bilince sahip olabileceğini öngörüsünü veriyordu. Önündeki veriler bunu dayatıyordu, diyelim.