ODTÜ direnişçilerinden Suriye eylemi



ODTÜ'den geçecek yola karşı direnişte olan ODTÜ'lüler, 100. Yıl ve Çiğdem mahalleleri Suriye'ye yönelik emperyalist operasyon ihtimaline karşı bir eylem düzenlediler.

(soL - Ankara) ODTÜ ormanı direniş alanında dün yapılan forumun sonucunda bugün saat 21:00'de Suriye'ye destek eylemi yapılması kararı alınmıştı.

20:30'da direniş alanında toplanan 100. Yıl Mahallesi sakinleri, ODTÜ öğrencileri ve Çiğdem halkı hazırladığı pankartlarla yürüyüşüne başladı. Kitle yürüyüş boyunca mahallelilerin yoğun katılımıyla arttı.

Eylem boyunca sık sık "Katil ABD işbirlikçi AKP", "Surıye halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.

Yürüyüşün ardından yüzlerce kişi direniş alanına geçti. Nöbet devam ediyor.



http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/odtu-direniscilerinden-suriye-eylemi-haberi-78819

Doğalı, doğrusu da bu. Yadırganacak bir şey de yok. Emperyalizm bölgemize kendi çıkarları doğrultusunda biçim vermeye çalışıyor ve solcuların, sosyalistlerin, ilericilerin bu tür emperyalist plan ve saldırılara karşı çıkmasında yadırganacak hiç bir şey olmamalı. Türkiye sosyalist hareketinin tavrı da bu.

Bakmayın siz sözde sol-sosyalist forumlardaki "enternasyonal solcu"ların saçmalıyışlarına. Onlar   tıpkı liberaller gibi saldırılan kesimdeki Esad faktörü nedeniyle ÖSO'su ve EL-Kaide'siyle birlikte ABD emperyalizminin saldırganlığına kılıf arama çabası içindeler. Neymiş; sosyalistler Esad'ın yanında olmazmış, silahlarını aynı zamanda Esad'a çevirmeliymişler, Suriye Komünist Partisi savaşı kullanıp iktidarı almaya çalışmalıymışlar!

Ha, bir de, bölgede "paylaşım savaşım oluyor" derken 1.paylaşım savaşı koşullarıyla akıllarınca paralellik kuruyorlar ve internetten buldukları Lenin alıntılarını ( her zaman olduğu gibi hiç anlamadan) kullanarak, "anavatan savunmasına kalkışmanın sosyal yurtseverlik ve sosyal şovenizm" olduğunu ileri sürüyorlar! Ve tekrar olacak, saçmalıyorlar!

Bu zihin yapısının bu saçmalıklarına şaşırmıyorum da, orada bu saçmalıklara yanıt gelmeyişi insanı üzüyor!

Emperyalizmin bölge ve Suriye politikalarına karşı çıkmak demek, Esad'ın yanında yer almak demek değil. Esad'ın yanında yer almak demekse, kendi halkının tepesine zamanında ve şimdi de ölüm yağdırman bir despotizmi desteklemek demek.

Saddam'ı da desteklemiyorduk ve yine de ABD'nin Irak'ı işgaline karşı çıkıyorduk. Şimdi de Suriye üzerindeki işgal politikalarına karşı çıkıyoruz. İç savaşın Batılı devletlerce kızıştırılmasına da karşı çıkıyoruz.

Kimyasal silah kullanmak ise suçtur ve masum insanları öldürmek de suçtur. Bunları yapan tüm politik güçleri, Her kim olursa olsun lânetlemek, hem insanlık hem de solculuk gereğidir.

Suriye "bunalımı" ortaya çıktığından beri Esad ilk kez hem Suriye'de ve hem de dünya kamuoyunda bu kadar "güçlü" bir duruma gelmişti. Sınırda ÖSO-El Kaide çeteleri PYD ile çatışmalı bir sürece giriyorlar, Esad ise Suriye'de önemli mevzileri muhaliflerden geri alıyordu. Böyle bir durum elbette bölgeyi "uyumlu islam" modeli üzerinden dönüştürmek isteyen güçlerin pek de işine gelmiyordu. Kimyasal silahın bu koşullarda ortaya çıktığını, ve Esad'a "son bir darbe" vurmanın gerekçesi haline getirilmeye çalışıldığını unutmamak gerek.

Kaldı ki, bir solcu, sosyalist bütün bu olaylardan bağımsız olarak da ABD emperyalizminin bölge üzerindeki plan ve projelerine, kendi çıkarlarına uygun müdahalelerine karşı durmalıdır. Bunun ne tartışması olamaz. Zaten böyle olduğu için Türkiye sosyalist hareketi bir bütün olarak ABD emperyalizminin karşısında duruyor. Böyle bir duruşu "esad yanlısı" olarak ileri sürmek, işi sulandırmanın ötesinde, zihinsel karmaşa yaşamak demektir.

Sizin önceki mesajınızda "Neymiş; sosyalistler Esad'ın yanında olmazmış" ifadesi geçiyordu. Bundan, solcuların Esad'ın yanında olabileceği anlamını çıkardım. Ayrıca Esad'ı destekleyen ve anti emperyalist sanan solcular var zaten.

Dolayısıyla ben, ABD karşısında her sosyalistin durması gereken anti emperyalist tavrı Esad yanlısı olarak nitelemedim; yukarıdaki unsurlara cevaben yazdım.

Tabii ki Suriye üzerindeki emperyalist planlara ve politikalara karşı çıkmak gerekir ve yine tabii ki bunu, Esad'ı kahramanlaştırmadan yapmak mümkündür. Kendi halkından milyonlarca kişiyi yurtdışında mülteci haline sokan, kendi şehirlerinde ve tarihi eserlerinde taş üstünde taş bırakmayan bir Esad'dan kahraman çıkmaz zaten.

Yazım size bir yanıt olması için değildi. Size yönelik bir eleştirim yok o yazıda.

"Neymiş, sosyalistler Esad'ın yanında olmazmış!" ifadesiyle anlatılmak istenen şey, bir solcunun-sosyalistin böyle bir durumu aklına getirmesi ve yorumunu bunun üzerine oturtmasıdır. Kaldı ki,faşist dinci çetelerin saldırısı, gerici Katar, S.Arabistan ve Türkiye destekli bir ABD emperyalizminin bölgedeki saldırgan emelleri ortada apaçık dururken ve bölge halklarına kan ve gözyaşından başka hiç bir şey vermezken, böyle bir süreçte "Esad'a da karşı olmalıyız" ve "Esad'a da silah sıkmalıyız şeklindeki yorumlar, dolaylı yoldan emperyalizme hizmet değil de nedir?

Böyle bir şey olabilir mi?
Böyle bir yaklaşım zihinsel bir çarpıklık değil de nedir?

"Esad'a da silah sıkmalıyız" diyen bir solcu var mı bilmiyorum. Saçma bir yaklaşım olur bu.

Suriye'deki iç savaşın yatıştırılıp, silahlı olmayan biçimlerde mümkün olduğunca çözüme kavuşturulması gerekir. Türkiye, İsrail, Suudi Arabistan, katar ve batılı ülkeler bu sorunu kışkırtıcı bir rol oynadılar.

Tabii buna Esad güçleri de yardımcı oldu. Çünkü muhalefet başlangıçta silahsız ve demokratik kitle eylemleri biçimindeydi. Ama Suriye ordusu buna silahla ve katliamla karşılık verdi.

Sonuçta buralara gelindi. Emperyalistler bile bu noktada biraz düşünceli görünüyor. Kontrolden çıkmış bir el kaide çizgisindeki silahlı muhalefet onlar için de tehlikeli.

Dediğim gibi, barışçıl, politik çözüm için ısrar edilmeli. Kim ki silahlı çizgide ısrar ediyor, o halkların zararına, emperyalizmin ve silah tacirlerinin yararına iş yapıyor demektir.

Bir solcunun, sosyalistin bölgede işleyen süreç konusundaki tavrı, anti-emperyalist bir duruş sergilemek ve her türlü gerici-dinci muhalefete karşı çıkmaktır. Bunun ötesi bir duruş-söylem varolan koşullarda fazla ütopik olur.

Emperyalizm bölgeyi köleleştirmek için atağa kalkmış durumda. Olay Esad meselesi değildir. Olay ABD ve uşaklarının mazlum bir ülkeyi kontrol altına almak için her zamanki gaddarlık ve zalimlikleriyle bu ülkeyi yerle bir etmesidir. TC'nin başındaki teslimiyetçi hükümet de buna çanak tutmaktadır. Komşu ülkeyi emperyalist uçakları dümdüz edecek, hava alanlarını, limanlarını, sanayi tesislerini bombalayacak, onbinlerce masum insan ölecek, sakat kalacak, evsiz barksız kalacak ve sen haince bunu kışkırtıyorsun. Olay budur. Bu hainlik solcular Esad'ı destekliyor palavralarıya örtbas edilemez. Hem Esad gidecek de yerine matah biri mi gelecek? Gelecek olan bellidir. Amerikan uşağı bir Sünni şeriatçı. Esad kalsın daha iyi.