Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

27.07.2014- 14:42

Gelenek, STP, SİP çizgisi 2001 yılında TKP adını almasıyla birlikte daha sonra kurulan TKP 1920 partisiyle birlikte TKP adı üzerinde polemikler başlamıştı. Bu polemiklere daha sonra TKP atılım grubu da eklendi ve her üç parti TKP'nin devamı ve mirasçısı olduğunu iddia ettiler. TKP'nin ortadan yarılmasıyla bu üçlüye Komünist Parti ve HTKP de eklendi. İki konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Süreç içinde yöneticilerin kapatılmasına karar verdiği ya da devlet tarafından kapatılan partiler ve bu partilerin yayınladıkları dergiler o isimlerle birlikte yeniden kullanılamaz mı? Buna bir engel var mı? İşçi Partisi'nin çıkardığı Aydınlık dergi, Cumhuriyet döneminde TKP'nin yayın organıydı, öyle biliyorum. Cephe'nin yayın organı olan Yürüyüş TİP'in dergisinin adıydı. Böyle çok örnek olduğunu sanıyorum. Mustafa Suphilerin partisi TKP'nin daha sonra Gelenek, STP, SİP çizgisi tarafından kullanıma sokulması yanlış mı, buna hırsızlık denebilir mi? Görüşlerinizi merak ediyorum.

ayhan  |  Cvp:
Cevap: 1
27.07.2014- 14:56

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gelenek, STP, SİP çizgisi 2001 yılında TKP adını almasıyla birlikte daha sonra kurulan TKP 1920 partisiyle birlikte TKP adı üzerinde polemikler başlamıştı. Bu polemiklere daha sonra TKP atılım grubu da eklendi ve her üç parti TKP'nin devamı ve mirasçısı olduğunu iddia ettiler. TKP'nin ortadan yarılmasıyla bu üçlüye Komünist Parti ve HTKP de eklendi. İki konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Süreç içinde yöneticilerin kapatılmasına karar verdiği ya da devlet tarafından kapatılan partiler ve bu partilerin yayınladıkları dergiler o isimlerle birlikte yeniden kullanılamaz mı? Buna bir engel var mı? İşçi Partisi'nin çıkardığı Aydınlık dergi, Cumhuriyet döneminde TKP'nin yayın organıydı, öyle biliyorum. Cephe'nin yayın organı olan Yürüyüş TİP'in dergisinin adıydı. Böyle çok örnek olduğunu sanıyorum. Mustafa Suphilerin partisi TKP'nin daha sonra Gelenek, STP, SİP çizgisi tarafından kullanıma sokulması yanlış mı, buna hırsızlık denebilir mi? Görüşlerinizi merak ediyorum.



Sen hiç bugüne kadar İşçi Partisi'ne veya Cephe'ye yayın organlarının adları nedeniyle hırsız denildiğini duydun mu? Ben duymadım. Kullanılmayan parti adları veya dergi adlarının daha sonra yeniden kullanılması bana göre hiç yadırganmamalı.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 2
27.07.2014- 15:08

Bencede hiç bir sakıncası yok ve kimseninde başkasına hırsız demeye hakkı yok. Ne parti nede dergi herhangi bir şahsın veya örgütün tapulu malı değildir. Ha şu tesbiti yapabilirsiniz, TKP Mustafa Suphi dönemindekine çok zıt veya Aydınlık dergiside hayata geçtiği döneme göre çok değişti diyebilirsiniz veya daha değişik bşr taüesbitte yapabilirsiniz ve eleştirirsiniz   ama asla sadece şu gurup veya sahısın kullanma hakkı var diyemezsiniz.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 3
27.07.2014- 17:43

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gelenek, STP, SİP çizgisi 2001 yılında TKP adını almasıyla birlikte daha sonra kurulan TKP 1920 partisiyle birlikte TKP adı üzerinde polemikler başlamıştı. Bu polemiklere daha sonra TKP atılım grubu da eklendi ve her üç parti TKP'nin devamı ve mirasçısı olduğunu iddia ettiler. TKP'nin ortadan yarılmasıyla bu üçlüye Komünist Parti ve HTKP de eklendi. İki konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Süreç içinde yöneticilerin kapatılmasına karar verdiği ya da devlet tarafından kapatılan partiler ve bu partilerin yayınladıkları dergiler o isimlerle birlikte yeniden kullanılamaz mı? Buna bir engel var mı? İşçi Partisi'nin çıkardığı Aydınlık dergi, Cumhuriyet döneminde TKP'nin yayın organıydı, öyle biliyorum. Cephe'nin yayın organı olan Yürüyüş TİP'in dergisinin adıydı. Böyle çok örnek olduğunu sanıyorum. Mustafa Suphilerin partisi TKP'nin daha sonra Gelenek, STP, SİP çizgisi tarafından kullanıma sokulması   yanlış mı, buna hırsızlık denebilir mi? Görüşlerinizi merak ediyorum.



Suphilerin devamı olduklarını ileri süren TKP atılım grubu partileşmedi. Ortada bir parti yok. KP ve HTKP'yi saymazsak , ortada iki parti ve bir de internette yayın yapan atılım grubu var. Üçü de 1920'yi sahipleniyorlar. Hangisi TKP diye sorarsanız, adı üstünde bir tane TKP var, diğer partinin adı TKP1920. TKP1920 ve atılım grubunun akılları başlarına yeni mi gelmiş. BTKP'sini kurarlarken TKP ismini yerlere düşürürken nerelerdeydiler? Neden partiyi kurup yasallığı için çaba göstermediler. SİP TKP'yi yerden alıp ayağa kaldırmışsa ve yasal mücadelesini verip kazanmışsa, komünist ismini yasal bir partide kullanıma sokmuşsa ve özverili çalışmaları ile partiyi bugüne taşımışlarsa, kendine sosyalist bir grup olarak ifade edenlerin bu emeğe saygı göstermeleri gerekir.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 4
27.07.2014- 17:45

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Bencede hiç bir sakıncası yok ve kimseninde başkasına hırsız demeye hakkı yok. Ne parti nede dergi herhangi bir şahsın veya örgütün tapulu malı değildir. Ha şu tesbiti yapabilirsiniz, TKP Mustafa Suphi dönemindekine çok zıt veya Aydınlık dergiside hayata geçtiği döneme göre çok değişti diyebilirsiniz veya daha değişik bşr taüesbitte yapabilirsiniz ve eleştirirsiniz   ama asla sadece şu gurup veya sahısın kullanma hakkı var diyemezsiniz.



Katılıyorum, Türkiye'de o kadar çok parti kuruldu, kapatıldı, o kadar çok dergi yayın hayatına başlayıp son buldu ki, bu adların kullanım yasağı olsa, dergi ve parti adı bulamayız.

solcu  |  Cvp:
Cevap: 5
28.07.2014- 01:16

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gelenek, STP, SİP çizgisi 2001 yılında TKP adını almasıyla birlikte daha sonra kurulan TKP 1920 partisiyle birlikte TKP adı üzerinde polemikler başlamıştı. Bu polemiklere daha sonra TKP atılım grubu da eklendi ve her üç parti TKP'nin devamı ve mirasçısı olduğunu iddia ettiler. TKP'nin ortadan yarılmasıyla bu üçlüye Komünist Parti ve HTKP de eklendi. İki konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Süreç içinde yöneticilerin kapatılmasına karar verdiği ya da devlet tarafından kapatılan partiler ve bu partilerin yayınladıkları dergiler o isimlerle birlikte yeniden kullanılamaz mı? Buna bir engel var mı? İşçi Partisi'nin çıkardığı Aydınlık dergi, Cumhuriyet döneminde TKP'nin yayın organıydı, öyle biliyorum. Cephe'nin yayın organı olan Yürüyüş TİP'in dergisinin adıydı. Böyle çok örnek olduğunu sanıyorum. Mustafa Suphilerin partisi TKP'nin daha sonra Gelenek, STP, SİP çizgisi tarafından kullanıma sokulması   yanlış mı, buna hırsızlık denebilir mi? Görüşlerinizi merak ediyorum.



Suphilerin devamı olduklarını ileri süren TKP atılım grubu partileşmedi. Ortada bir parti yok. KP ve HTKP'yi saymazsak , ortada iki parti ve bir de internette yayın yapan atılım grubu var. Üçü de 1920'yi sahipleniyorlar. Hangisi TKP diye sorarsanız, adı üstünde bir tane TKP var, diğer partinin adı TKP1920. TKP1920 ve atılım grubunun akılları başlarına yeni mi gelmiş. BTKP'sini kurarlarken TKP ismini yerlere düşürürken nerelerdeydiler? Neden partiyi kurup yasallığı için çaba göstermediler. SİP TKP'yi yerden alıp ayağa kaldırmışsa ve yasal mücadelesini verip kazanmışsa, komünist ismini yasal bir partide kullanıma sokmuşsa ve özverili çalışmaları ile partiyi bugüne taşımışlarsa, kendine sosyalist bir grup olarak ifade edenlerin bu emeğe saygı göstermeleri gerekir.



Atılım grubunun kendini illegal parti olarak tanıttığını sanıyorum. Aklımda öyle kalmış. Bunun dışında söylediklerine katılıyorum.

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 6
28.07.2014- 03:32

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gelenek, STP, SİP çizgisi 2001 yılında TKP adını almasıyla birlikte daha sonra kurulan TKP 1920 partisiyle birlikte TKP adı üzerinde polemikler başlamıştı. Bu polemiklere daha sonra TKP atılım grubu da eklendi ve her üç parti TKP'nin devamı ve mirasçısı olduğunu iddia ettiler. TKP'nin ortadan yarılmasıyla bu üçlüye Komünist Parti ve HTKP de eklendi. İki konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Süreç içinde yöneticilerin kapatılmasına karar verdiği ya da devlet tarafından kapatılan partiler ve bu partilerin yayınladıkları dergiler o isimlerle birlikte yeniden kullanılamaz mı? Buna bir engel var mı? İşçi Partisi'nin çıkardığı Aydınlık dergi, Cumhuriyet döneminde TKP'nin yayın organıydı, öyle biliyorum. Cephe'nin yayın organı olan Yürüyüş TİP'in dergisinin adıydı. Böyle çok örnek olduğunu sanıyorum. Mustafa Suphilerin partisi TKP'nin daha sonra Gelenek, STP, SİP çizgisi tarafından kullanıma sokulması   yanlış mı, buna hırsızlık denebilir mi? Görüşlerinizi merak ediyorum.



Suphilerin devamı olduklarını ileri süren TKP atılım grubu partileşmedi. Ortada bir parti yok. KP ve HTKP'yi saymazsak , ortada iki parti ve bir de internette yayın yapan atılım grubu var. Üçü de 1920'yi sahipleniyorlar. Hangisi TKP diye sorarsanız, adı üstünde bir tane TKP var, diğer partinin adı TKP1920. TKP1920 ve atılım grubunun akılları başlarına yeni mi gelmiş. BTKP'sini kurarlarken TKP ismini yerlere düşürürken nerelerdeydiler? Neden partiyi kurup yasallığı için çaba göstermediler. SİP TKP'yi yerden alıp ayağa kaldırmışsa ve yasal mücadelesini verip kazanmışsa, komünist ismini yasal bir partide kullanıma sokmuşsa ve özverili çalışmaları ile partiyi bugüne taşımışlarsa, kendine sosyalist bir grup olarak ifade edenlerin bu emeğe saygı göstermeleri gerekir.



Buradaki isim tartışması yersizdir. BTKP adını almak TKP adını yere düşürmek değildir. TKP, TİP ile birleşince buna gerek görüldü. Önemli olan birleşmektir. Bölünmeden başka birşey bilmeyenler için bunun önemi olmasa da.

Dünyada bazı ülkelerde işçi sınıfının partisi KP adını taşımıyor. Eski sosyalist ülkelerin bazılarında da, örneğin Demokratik Almanya'da partinin adı KP değildi. Sonuçta, önemli olan ne olduğunuzdur.

Bu arada SİP'in emrivaki yapıp TKP adını alması hatalıydı. Bu ad "ortada" filan değildi. Bu adla parti kurulamıyordu. Bugün Türkiye'de "komünist" adını kullanan legal parti kurulup kurulamayacağı Anayasa Mahkemesi tarafından hala karara bağlanmış değildir.

Kaldı ki TKP illegal olarak varlığını sürdürüyordu. Açıkgözlük edip TKP adını almak yanlıştı. Buna burjuva yasalarına sırtını dayamak denilir.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 7
28.07.2014- 12:27

TKP BTKP sürecinde likidite olmuştur. Uzun zamandır yasala çıkma çabaları ise Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile bir sonuca ulaşamamıştır. SİP'in TKp adını alması ve tarihsel bir ismin yeniden yasallığa kavulturularak siyaset hayatına kazandırılması hafife alınmayacak bir başarıdır.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 8
29.07.2014- 18:35

TKP neden bölündü?

TKP, son süreçte Merkez Komite düzeyinde yaşanan anlaşmazlık sonucu, Komünist Parti ve Halkın Türkiye Komünist Partisi isimleriyle ikiye bölündü. Taraflar kendi pencerelerinden ayrışma sürecini BirGün’e değerlendirdi



BERKANT GÜLTEKİN

Türkiye Komünist Partisi, son süreçte partinin en tepe kurulu olan Merkez Komite'de baş gösteren fikir ayrılıkları nedeniyle ikiye bölündü. İki taraf, TKP ismini kullanmama konusunda anlaştı. Daha ziyade örgütlenme tarzı konusunda yaşanan bu anlaşmazlık, yukarıdan aşağıya partinin bütününe sirayet ederek, Komünist Parti ve Halkın Türkiye Komünist Partisi olmak üzere   iki ayrı yapı ortaya çıkardı. TKP'nin Merkez Komitesi'ndeki isimlerden Kemal Okuyan, Aydemir Güler ve Yiğit Günay KP'yi kurarken, Metin Çulhaoğlu, Erkan Baş ve Kurtuluş Kılçer ise HTKP'de bir araya geldi.
Tarafların birbirlerine dönük politik ve örgütsel bir dizi eleştirisi mevcut. BirGün olarak, KP'yi temsilen Aydemir Güler'e, HTKP'yi temsilen de Erkan Baş'a yaşanılan ayrışma ile ilgili olarak iki temel soru yönelttik. Güler, karşı tarafı “muhalefet” olarak tanımlarken, Baş ise HTKP'nin kuruluşunu “TKP içindeki devrimci kadroların ileri çıkışı” olarak yorumluyor.

***

SORULAR

1- TKP’de yaşanan ayrışmanın politik ve örgütsel gerekçeleri nelerdir?

2- Önümüzdeki süreçte programınız nedir ve nasıl hareket etmeyi planlıyorsunuz?


***

AYDEMİR GÜLER

Geçmişimiz ‘başarısız’ olarak damgalandı

1- Siz hiç bir muhalefet grubunun “politik ayrımımız yok” dediğini duydunuz mu? TKP’de yaşanan krizde muhalefetin bu yaklaşımı, süreç tamamlandıktan, ayrışma gerçekleştikten sonra bile gerekçelerin anlaşılmadan kalmasının anahtarıdır.

Bizce ayrışma gerekçeleri vardır. Muhalif çevre TKP’nin yakın geçmişini bir başarısızlık olarak damgalamakta ve bundan her nedense Merkez Komite’nin kendileri dışındaki yarısını sorumlu tutmaktadırlar. Muhalif grup iddia ettikleri başarısızlığın nedenleri ve tanımı hakkında somut bir değerlendirmeye sahip değildir. Söylenen TKP’nin dar örgüt olma kısıtlarını aşamadığıdır.

Bugün Komünist Parti (KP) olarak yola devam eden bizler aynı tarihsel dönemi politik başarı sayıyoruz. TKP, AKP diktatörlüğünün karşısında solun deniz feneri olmuştur. Haziran Direnişi’nin en önemli unsurları arasında yer almıştır. Türkiye’de ilericiliğin sosyal-demokrasi ve Kürt ulusalcılığının arasında ezilip un ufak olmasına izin vermemiş, sosyalizm kulvarını iğneyle kuyu kazarak inşa etmiştir.

2- Genel olarak söz konusu çevrenin geleneksel ve devrimci bir komünist parti olarak değil, bir “toplumsal hareketler” perspektifiyle yola devam edeceği anlaşılıyor.
Programımız ve çalışmalarımızda süreklilik esas. TKP’nin doğrudan ve dolaylı tüm yayın faaliyetleri, kurumsal çalışmalarının büyük çoğunluğu KP tarafından sürdürülüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, kalan kısa sürede seçimlerin meşruiyetinin sorgulanması ve boykot eksenli bir çalışmayı etkili biçimde hayata geçirmeyi deneyeceğiz. AKP diktatörlüğünün teşhiri ve bu rejimle kan uyuşmazlığı derinleşen emekçi kesimlerin örgütlenmesi önceliğiyle mücadeleyi sürdürüyoruz.

***

ERKAN BAŞ

Siyaset yapma tarzında ayrışma yaşadık

1- Sorunu sadece TKP içi bir tartışma olarak görmek eksik olur. Solda genel olarak hakim olan, mevcutla yetinme eğilimi TKP’nin devrimci kadroları tarafından kabul edilmemiştir.
Bir devrimci öznenin, ülke nüfusunun beşte birinin, sosyalizme kapalı olmayan slogan ve taleplerle sokağa çıktığı bir halk hareketi karşısında yapacağı ilk şey o harekete müdahalede bulunmaya çalışmaktır. Direniş'e müdahale için dile getirilen görüşlerin, "barikatçı", "devrimci demokrat", "eylemci", "birlikçi" olarak yaftalanmaya başlanması ise ayrışmanın ilk işareti olarak görülebilir.

Bu davranış nasıl bir siyaset tarzı, nasıl bir örgüt, nasıl bir öncülük ve nihayet nasıl bir Leninizm soruları ile ilişkilidir.

Kuruluşumuzu TKP örgütlerinde çalışan, özellikle işçi sınıfı, gençlik ve kadın çalışmaları içerisinde sorumluluk üstlenen ve Haziran sonrası Türkiye tablosunu görmezden gelen yaklaşımı kabul etmeyen devrimci bir kadro topluluğunun ileri çıkışı olarak tanımlayabiliriz.

2- Halkın Türkiye Komünist Partisi bu kapsamda öncelikli olarak,

»İşçi sınıfının siyaset sahnesinde olması gereken yeri alması,

»AKP eliyle inşa edilen gerici İkinci Cumhuriyet rejimiyle ortaya çıkan gerici ideolojik, siyasi, kültürel saldırıların püskürtülmesi,

»Ülkemiz devrimci hareketinin tarihsel bir değeri olan ve AKP iktidarının teslim almayı başaramadığı gençlik birikiminin...

»AKP iktidara tarafından her geçen gün daha fazla baskı altına alınan kadın dinamiğinin sosyalist bir hatta örgütlenmesi,

»Kürt yoksullarının uzun yıllara dayanan haklı mücadelesi ile sosyalist mücadele arasındaki mesafenin kapanması,

»Alevi emekçilerinin eşit yurttaşlık talebiyle sürdürdükleri kavganın gericiliğin kökünün tamamen kazıyacak bir siyasi hat ile buluşturulması,başta olmak üzere birçok alanda sosyalist devrim mücadelesini halkımızın direniş hattı ile birleştirecektir.

http://www.birgun.net/news/view/tkp-neden-bolundu/2791

HTKP cevresinin gecmisteki siyasi yanlislari daha dogru tahlil ettigi görülüyor. KP ise hic bir sey olmamis gibi, hic eksik ve hatalari olmamis gibi nir görünüm sergiliyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]