Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Sözde sol-sosyalist forumlar...
melnur  |  Cvp:
Cevap: 17
14.10.2014- 21:26

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

''Birincisi biz kemalizmle bağlarını koparmalarını savunuyoruz.Ama kemalizmle bağ kopması bayrağa hakaret ederek,bayrağı dışlayarak olmaz.Bayrağın bugün hangi içerikte olduğunu ve bu içerikteki bir bayrağı ve bu bayrağı sahiplenen kitleyi dışlamanın yanlış olduğunu sana anlatmıştım zaten.

İkincisi cumhuriyetin kazanımlarının kaybolmasını kapitalizmle birlikte ele aldığımız için bu kitlelere iyi anlatılabilirse kitlelerin ''git işine'' yada bu kazanımları sistem içi bir şekilde savunabiliriz düşüncesinde değil,sistemin dışına çıkılarak bunların savunulabileceğini anlayacağını düşünüyorum.

Sosyalist sol da şu anda kimin en güçlü özne olduğu,kimin kitlelerle en çok bağ kurduğu,kimin güncel politik sorunlara karşı en işe yarar muhalefeti yürüttüğü ortada.Sen kendi örgütünün hangi örgüttensen bilmiyorum kitlelerle en çok bağı kuran veya kuracak örgüt olduğunu,en işe yarar muhalefeti yaptığını veya yapacağını iddia edebilirsin bunu da pratik doğrulayacak.''




Kendilerini kemalist olarak niteleyenlerin öne çıkan özellikleri aydınlanmadan, modernleşmeden ve laiklikten yana olmalarıdır.( Haziran direnişinde öne çıkan nitelikler de bunlardı.) Sosyalist ideolojinin kemalizm ile ideolojik bağlarını kesmesi demek, aydınlanmadan ve laikliğin önemini yadsımaktan geçmediği gibi, sözünü ettiğimiz anlamda kemalistlerin aydınlanma ve laiklikten vazgeçmeleri anlamına da gelmiyor. Kemalistlerin sosyalist mücadeleye kazandırılması ise ille de bu kitlelerin ay yıldızlı bayrak yerine kızıl bayrağı eline alması demek de değildir. Bu konuda da sol(!) kesimde yanlış bir algı var.

Parti sınıfın aklını temsil eder. Parti siyasal devrimin de, sonrasında devrimci dönüşüm döneminin de öncüsü ve aklı olmaya devam eder. Bu yüzden partinin üst kademeleri özellikle MK Marksizm Leninizm'den asla taviz vermeyen kadroların elinde olmalıdır ve parti demokratik merkeziyetçilik esasına göre de varlığını sürdürür, sürdürmelidir. Burada bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Sorun şurada ortaya çıkıyor, partinin öncülük edeceği kitlelerin devrimci durumda bile Marksist Leninist bir bilince sahip olması gerektiğini düşünüyoruz-sanıyoruz. Böyle değil;   siyasal devrimin gerçekleşmesi durumunda bile böyle olmayacak. Sınıflı toplum var olduğu sürece işçi sınıfı ve emekçi halk kitlesel anlamda kendi sınıfsal bilincine sahip olmayacak ve tarihsel görevlerinin bilincinde olmayacak. Köylü Rusya'da da devrim olduğunda da böyleydi. Sokaklara, meydanlara dökülen kitlelere Lenin sınıfsız ve devletsiz bir formasyon değil, ''ekmek, özgürlük ve barış'' vazediyordu. Burada önemli olan kitleyi verili koşullar içinde öncü ile kitle arasındaki açıyı kapatacak bir söylemle yakalamak, onlarla bağ kurmak ve onları öncü partinin stratejisinin bir parçası haline getirmektir. Bu yüzden yığınları Marksizm Leninizm'le buluşturmak, hiç bir zaman gerçekçi bir strateji olmayacaktır. Önemli olan onları sosyalist mücadelenin içine katabilmektir.

Kitle içindeki bireylerin ay yıldızlı bayrağı alarak ''Sosyalist Cumhuriyet'' diye haykırmaları ve bu mücadelenin içinde kalıcılık kazanması önemlidir. Önemli olan burjuva ideolojisinin her türlü ideolojik basıncına uğrayarak sınıfsal çıkarını burjuvazinin sınıfsal çıkarıyla özdeş hale getiren kitleleri bu mücadelenin içine katabilmektir. Bu kitleler içinden partiye katılarak örgütlenenler ancak sosyalist ideolojiyle donanmış hale gelebilirler. Dolayısıyla bu ikili durumu birbirine karıştırmamak gerekiyor. Bayrak düşmanlığı işte bu yüzden de sosyalistler için anlamsızdır.   Ulusal bayraklar sosyalist mücadele sürecinde hiç bir şekilde dışlanamazlar. Böyle bir yönelim her şeyden önce kazanılacak kitleyle arayı daha da açmaktır. Güney Amerika ve Afrika sol mücadelesinde ulusal bayrakların her gösteride açıldığını unutmayalım. Küba devriminde de aynı şekilde. Gerillaların askeri giysilerinin kollarında Küba bayrağı vardı. Bu konuların problem olduğu tek ülke de bildiğim kadarıyla Türkiye.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 18
14.10.2014- 21:32

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

''Ben ancak bu düzenin tamamen benim düzenim olmadığını anladığım zaman bir devrime ve sosyalizme ihtiyaç duydum. Sizin partinize de niteliksiz çoğunluk diyorum, benim için de bir geçiş partisi olmaktan öteye gideme. Kemalistleri partiye doldursanız bile yine niteliksiz çoğunluk ve iüyeleri sürekli ip üstünde bir parti olmaktan öteye gidemeyeceksiniz çünkü devrimci ve komünist bir parti değilsiniz. Kemal Okuyan diktatörlüğünden ve bu saçma örgütlenme anlayışınızdan ötürü de boşuna bölünmediniz zaten. Dur diyeceğini de yazayım, mesele MK'nın çürük bürokratik yapısı ve örgütlenmeyle alakalı değildi, arkadaşlar farklı bir yol izlemek istediler ve dostça ayrıldık.''
Snowmann son olarak bunları yazdı ama ikimizi de üç gün süreyle banladıklarından dolayı cevap veremedim.



Bu arkadaş konudan konuya geçiyor ve nedeni de ''yardım çağrısı''. ''Sıkıştım, gelin beni kurtarın'' demek istiyor. Neyi tartışırsanız tartışın, konunun bir şekilde, TKP'ye, yerine göre İP; ÖDP, Halkevleri, hatta Cephe'ye gelmesinin nedeni bu. Materyalizm ve din konusundaki görüşleri saçmalığın ötesinde olduğu gibi, alıntıdaki yazdıkları da öyle.

yura  |  Cvp:
Cevap: 19
15.10.2014- 15:38

Kitle içindeki bireylerin ay yıldızlı bayrağı alarak ''Sosyalist Cumhuriyet'' diye haykırmaları ve bu mücadelenin içinde kalıcılık kazanması önemlidir. Önemli olan burjuva ideolojisinin her türlü ideolojik basıncına uğrayarak sınıfsal çıkarını burjuvazinin sınıfsal çıkarıyla özdeş hale getiren kitleleri bu mücadelenin içine katabilmektir. Bu kitleler içinden partiye katılarak örgütlenenler ancak sosyalist ideolojiyle donanmış hale gelebilirler. Dolayısıyla bu ikili durumu birbirine karıştırmamak gerekiyor. Bayrak düşmanlığı işte bu yüzden de sosyalistler için anlamsızdır.   Ulusal bayraklar sosyalist mücadele sürecinde hiç bir şekilde dışlanamazlar. Böyle bir yönelim her şeyden önce kazanılacak kitleyle arayı daha da açmaktır. Güney Amerika ve Afrika sol mücadelesinde ulusal bayrakların her gösteride açıldığını unutmayalım. Küba devriminde de aynı şekilde. Gerillaların askeri giysilerinin kollarında Küba bayrağı vardı. Bu konuların problem olduğu tek ülke de bildiğim kadarıyla Türkiye.

bu söyledikleriniz mhp'li olan gençler içinde geçerli mi? onlar ellerine türk bayrağı alıp tkp'nin mitinglerine katılabilir mi demek istiyorsunuz.

solcu  |  Cvp:
Cevap: 20
15.10.2014- 17:44

MHP'li biri neden TKP'nin mitingine katılsın; katılacaksa o zaman ona MHP'li denilebilir mi:)

yura  |  Cvp:
Cevap: 21
15.10.2014- 21:53

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

MHP'li biri neden TKP'nin mitingine katılsın; katılacaksa o zaman ona MHP'li denilebilir mi:)



mhpli bir arkadaşım bir defa benimle mitinge gelmişti:)

solcu  |  Cvp:
Cevap: 22
15.10.2014- 21:54

Alıntı Çizelgesi: yura yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

MHP'li biri neden TKP'nin mitingine katılsın; katılacaksa o zaman ona MHP'li denilebilir mi:)



mhpli bir arkadaşım bir defa benimle mitinge gelmişti:)



ne oldu, TKP'li mi oldu?

yura  |  Cvp:
Cevap: 23
15.10.2014- 21:59

çok şaşırmıştı, komünistleri böyle bilmiyordum dedi:)

umut  |  Cvp:
Cevap: 24
16.10.2014- 08:18

Biraz daha uğraşırsan sosyalist ideolojiye bir kişi kazandırabilirsin. Bunu düşünürsen partiye veya bulunduğun yerde Nazım kültür evi varsa oralara götürmekle işe koyulabilirsin. Sol kitaplar okumanın öneminden söz etmeye gerek yok.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]