Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 9
03.04.2015- 04:07

Sosyalistlerin eylemin çevresinde dolaşacak yerde, öncelikle eylemin kendisini sorgulamaları zorunludur. Eğer 12 Eylül öncesi eylemlerde ve 12 Mart öncesindeki eylemlerde yapıldığı gibi,   eylemin kendisi sorgulanmaz ve kimin tarafından yaptırılmış olabileceği ve sonuçları düşünülmeden, her eyleme kayıtsız şartsız sahip çıkılırsa, sosyalist sol tarihten hiç ders almıyor demektir.

Bu eylemin kimin tarafından yapılmış, yaptırılmış olursa olsun, sonucunun kanlı biteceği ve hem savcının ve hem de eylemcilerin öldürüleceğini bilmemek, düşünmemek için hem en ufak siyasi bilinçten, hem de en ufak tarih bilgisinden yoksun olmak gerekir. BUnun sonucunun böyle olacağı besbellidir.

Yalnız bugünkü satılık havuz medyası değil, geçmişte de gerici ve faşist medyanın olayları veriş tarzı böyle olmuştur. Bu konuda da herhangi bir sürpriz yoktur. Hatta bu başlıklar belki eylemden önce hazırlanmıştı bile.

Bu nedenle sosyalist sol, ne idüğü belli olmayan eylemlere kayıtsız şartsız sahip çıkmak veya işin özüne girmeden çevresinde dolaşmak yerine, sorumluluk bilinciyle hareket ederek bunları sorgulamak zorundadır.  

Tamam olay tazedir, coşkuyla hareket ediliyor, eyleme karşı çıkmak adeta ihanet gibi görülüyor ama, bu tavır geçmişte bir işe yaramadığı gibi, faşizmin işini kolaylaştırmış ve tüm solun gerilemesine neden olmuştur. Bu eylem niçin yapılmıştır, zamanlaması uygun mudur, gündemi değiştirmemiş midir, bunlar sorgulanmak zorundadır. Eğer arkasında gizli servislerin, CİA'nın, MİT'in, kontrgerillanın v.b. tezgahı veya provokasyonu olup olmadığı bile sorgulanmadan, ne olduğu belli olmayan bir fraksiyonun sahiplendiği her eyleme sol içindeki tüm değişik gruplar tarafından sahip çıkılıcaksa, neden bu kadar sol fraksiyon var? O zaman farkınızı da sorgulayın.

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 10
03.04.2015- 08:42

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış

Sosyalistlerin eylemin çevresinde dolaşacak yerde, öncelikle eylemin kendisini sorgulamaları zorunludur. Eğer 12 Eylül öncesi eylemlerde ve 12 Mart öncesindeki eylemlerde yapıldığı gibi,   eylemin kendisi sorgulanmaz ve kimin tarafından yaptırılmış olabileceği ve sonuçları düşünülmeden, her eyleme kayıtsız şartsız sahip çıkılırsa, sosyalist sol tarihten hiç ders almıyor demektir.

Bu eylemin kimin tarafından yapılmış, yaptırılmış olursa olsun, sonucunun kanlı biteceği ve hem savcının ve hem de eylemcilerin öldürüleceğini bilmemek, düşünmemek için hem en ufak siyasi bilinçten, hem de en ufak tarih bilgisinden yoksun olmak gerekir. BUnun sonucunun böyle olacağı besbellidir.

Yalnız bugünkü satılık havuz medyası değil, geçmişte de gerici ve faşist medyanın olayları veriş tarzı böyle olmuştur. Bu konuda da herhangi bir sürpriz yoktur. Hatta bu başlıklar belki eylemden önce hazırlanmıştı bile.

Bu nedenle sosyalist sol, ne idüğü belli olmayan eylemlere kayıtsız şartsız sahip çıkmak veya işin özüne girmeden çevresinde dolaşmak yerine, sorumluluk bilinciyle hareket ederek bunları sorgulamak zorundadır.  

Tamam olay tazedir, coşkuyla hareket ediliyor, eyleme karşı çıkmak adeta ihanet gibi görülüyor ama, bu tavır geçmişte bir işe yaramadığı gibi, faşizmin işini kolaylaştırmış ve tüm solun gerilemesine neden olmuştur. Bu eylem niçin yapılmıştır, zamanlaması uygun mudur, gündemi değiştirmemiş midir, bunlar sorgulanmak zorundadır. Eğer arkasında gizli servislerin, CİA'nın, MİT'in, kontrgerillanın v.b. tezgahı veya provokasyonu olup olmadığı bile sorgulanmadan, ne olduğu belli olmayan bir fraksiyonun sahiplendiği her eyleme sol içindeki tüm değişik gruplar tarafından sahip çıkılıcaksa, neden bu kadar sol fraksiyon var? O zaman farkınızı da sorgulayın.







İşte aklı başında, makul, sağduyulu ve sol görülü bir yorum olmuş. Yorum'u kutluyorum ve benzer bir yorumu da Melnur'dan bekliyorum. Forumumuzun solcu gençleri biz yazınca inanmıyor :), ama Yorum ve Melnur gibi daha makbul iki solcudan okurlarsa belki inanırlar.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 11
03.04.2015- 12:19

J

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış

Sosyalistlerin eylemin çevresinde dolaşacak yerde, öncelikle eylemin kendisini sorgulamaları zorunludur. Eğer 12 Eylül öncesi eylemlerde ve 12 Mart öncesindeki eylemlerde yapıldığı gibi,   eylemin kendisi sorgulanmaz ve kimin tarafından yaptırılmış olabileceği ve sonuçları düşünülmeden, her eyleme kayıtsız şartsız sahip çıkılırsa, sosyalist sol tarihten hiç ders almıyor demektir.

Bu eylemin kimin tarafından yapılmış, yaptırılmış olursa olsun, sonucunun kanlı biteceği ve hem savcının ve hem de eylemcilerin öldürüleceğini bilmemek, düşünmemek için hem en ufak siyasi bilinçten, hem de en ufak tarih bilgisinden yoksun olmak gerekir. BUnun sonucunun böyle olacağı besbellidir.

Yalnız bugünkü satılık havuz medyası değil, geçmişte de gerici ve faşist medyanın olayları veriş tarzı böyle olmuştur. Bu konuda da herhangi bir sürpriz yoktur. Hatta bu başlıklar belki eylemden önce hazırlanmıştı bile.

Bu nedenle sosyalist sol, ne idüğü belli olmayan eylemlere kayıtsız şartsız sahip çıkmak veya işin özüne girmeden çevresinde dolaşmak yerine, sorumluluk bilinciyle hareket ederek bunları sorgulamak zorundadır.  

Tamam olay tazedir, coşkuyla hareket ediliyor, eyleme karşı çıkmak adeta ihanet gibi görülüyor ama, bu tavır geçmişte bir işe yaramadığı gibi, faşizmin işini kolaylaştırmış ve tüm solun gerilemesine neden olmuştur. Bu eylem niçin yapılmıştır, zamanlaması uygun mudur, gündemi değiştirmemiş midir, bunlar sorgulanmak zorundadır. Eğer arkasında gizli servislerin, CİA'nın, MİT'in, kontrgerillanın v.b. tezgahı veya provokasyonu olup olmadığı bile sorgulanmadan, ne olduğu belli olmayan bir fraksiyonun sahiplendiği her eyleme sol içindeki tüm değişik gruplar tarafından sahip çıkılıcaksa, neden bu kadar sol fraksiyon var? O zaman farkınızı da sorgulayın.



İşte aklı başında Sol'u düşünen güzel bir değerlendirme olmuş. Duygusal yaklaşarak doğru değerlendirilemez. Umarım gençler biraz bu tip değerlendirmelerden ders çıkartırlar.

Toplam üç tane fidan gitti ama onların gidişini bile bile hazırlayanları sorgulayamamak yanlış bir davranıştır. İllegaliteyi, silahlı eylemi savunupta gene gereğini yapamamak, yani acemice pilanlamak sogulanmalıdır. Bu bir değil iki değil. Sayısız örnekleri var ve genelde hep düşman kazanıyor. Demekki bir şeyler doğru gitmiyor. Bu gençleri heba etmek doğrumu?

sieemen  |  Yandaş, Havuz Medyası ve Mhalif Medya Tam liste
Cevap: 12
01.11.2015- 00:39

Yandaş, Havuz Medyası ve Muhalif Medya (Tirajlar eski ama yandaşlık 31 Ekim 2015 itibari iledir)

Yandaş veya Havuz Medyası olarak anılan gazeteler

Sabah                   : 308.000 (Çalık Holding, Turkuvaz Medya Grubu)
Türkiye                 : 164.000 (İhlas   Holding)
Yeni Şafak             : 110.000 (Albayrak Grubu)
Yeni Akit               : 56.000
Milat                     : 30.000
Yeni Asır               : 27.000 (Çalık Holding, Turkuvaz Medya Grubu)
Vahdet                 : 16.000

Hükümet Yanlısı olarak adlandırılan gazeteler;

Vatan                   : 102.000 (Erdoğan Demirören)
Milliyet                 : 157.000 (Erdoğan Demirören)
Habertürk             : 164.000 (Ciner Medya Grubu)

Daha önce Hükümet Yanlısı olan ancak 17 Aralık 2013 tarihinden beri Hükümet Karşıtı durumunda görülen gazeteler  

Zaman                   : 1.000.011 (Cemaat)
Taraf                     : 55.000 (Liberal muhalif)
Yeni Asya             : 52.000 (Nurcu Muhalif)

AKP tarafından hükümet karşıtı olarak görüldükleri halde çeşitli muhalefet tarafından Merkez Medya olarak adlandırılan gazeteler;

Posta                     : 395.000 (Merkez Medya, Doğan Yayın Holding)
Hürriyet                 : 365.000 (Merkez Medya, Doğan Yayın Holding)

Daha önce Hükümet Yanlısı olan, 17 Aralık 2013 tarihinden beri Hükümet Karşıtı durumunda görülen ancak 28 Ekim 2015 tarihinde hükümet tarafından el konularak kayyumla yönetilmeye başlanan ve zorla yandaş medya olan gazeteler;

Bugün                   : 107.000 (Cemaat)
Millet                     : 45.000 (Cemaat)

Daha önce muhalif olarak görüldüğü halde son aylarda muhalefet tarafından hükümet yanlısı olmakla eleştirilen gazeteler:

Aydınlık                 : 51.000 (VatanPartisi)

Muhalif olarak görülen gazeteler;

Sözcü                     : 307.000 (Ulusalcı muhalif)
Cumhuriyet             : 53.000 (CHP yanlısı)
Yeni Çağ                 : 52.000 (Milliyetçi muhalif)
YURT                     : 15.000 (CHP yanlısı)
Birgün                     : 26.000 (ÖDP)
Yeni Mesaj             : 50.000 (Bağımsız Türkiye Partisi, Haydar Baş)
Evrensel                 : 13.000 (EMEP)
Ortadoğu                 : 6.000 (MHP)
Hürses                   : 1.200 (DSP)
Özgür Gündem       : 45.000 (HDP)

TELEVİZYONLAR

Yandaş veya Havuz Medyası olarak anılan televizyonlar;

ATV (Çalık Holding, Turkuvaz Medya Grubu)
A Haber (Çalık Holding, Turkuvaz Medya Grubu)
TGRT Haber (İhlas   Holding)
360 (Türkmedya Yayın Grubu, Ethem Sancak)
Beyaz Tv (Melih Gökçek)
Kanal 24 (Star Medya Grubu)
Kanal 7 (Yeni Dünya Medya Grubu)
Ülke Tv (Yeni Dünya Medya Grubu)
Tv Net (Albayrak Grubu)
TRT Kanalları

Hükümet Yanlısı Olarak görülen televizyonlar;

Star Tv (Doğuş Holding, Ferit Şahenk)
NTV (Doğuş Holding, Ferit Şahenk)
CNBC-E (Doğuş Holding, Ferit Şahenk)
e-2 Tv (Doğuş Holding, Ferit Şahenk)
Kral Tv (Doğuş Holding, Ferit Şahenk)
Show Tv (Ciner Medya Grubu)
Habertürk Tv (Ciner Medya Grubu)
Bloomberg HT (Ciner Medya Grubu)


Daha önce Hükümet Yanlısı olan ancak 17 Aralık 2013 tarihinden beri Hükümet Karşıtı durumunda görülen televizyonlar;

Samanyolu Tv (Cemaat)

Daha önce Hükümet Yanlısı olan, 17 Aralık 2013 tarihinden beri Hükümet Karşıtı durumunda görülen ancak 28 Ekim tarihinde hükümet tarafından el konularak kayyumla yönetilmeye başlanan ve zorla yandaş medya olan televizyonlar;

Kanaltürk (Cemaat) - 28 Ekim 2015 tarihinden itibaren kayyum ile yönetilmeye başlanmıştır. Kısa zamanda yandaş ve havuz medyası içinde yer alacağı düşünülmektedir
Bugün Tv (Cemaat) - 28 Ekim 2015 tarihinden itibaren kayyum ile yönetilmeye başlanmıştır. Kısa zamanda yandaş ve havuz medyası içinde yer alacağı düşünülmektedir

AKP tarafından hükümet karşıtı olarak görüldükleri halde çeşitli muhalefet tarafından Merkez Medya olarak adlandırılan televizyonlar;

Kanal D (Merkez Medya, Doğan Yayın Holding)
CNN Türk (Merkez Medya, Doğan Yayın Holding)

Daha önce muhalif olarak görüldüğü halde son aylarda muhalefet tarafından hükümet yanlısı olmakla eleştirilen televizyonlar:

Ulusal Kanal (Vatan Partisi)

Muhalif olarak görülen televizyonlar;

Halk TV (CHP)
Bengü Türk (MHP)
Kanal B (Başkent Üniversitesi)
Sokak Tv (Bağımsız Medya Grubu)
Mesaj Tv (Bağımsız Türkiye Partisi, Haydar Baş)
IMC Tv (HDP)
Hayat Tv (EMEP)

Zaman zaman muhalif gözüken televizyon kanalları;

Fox Tv (FOX International Channels)
Flash Tv (Göktuğ Medya Grubu)

Kaynak: http://www.aynahaber.org/yandas-akp-yanlisi-ve-muhalif-gazete-ve-televizyonlar/517/

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]