Silahlar sussun, barış hemen şimdi!

Genel seçimlerin ardından çatışmasızlığın ortadan kalkmasıyla yükselen şiddete karşı BirGün’e konuşan aydın, sanatçı ve yazarlar barış çağrısı yaptı

 
UĞUR ŞAHİN

Çatışmasızlık ortamının son bulmasıyla Türkiye’de şiddet her geçen gün artmaya devam ederken BirGün’e konuşan, sanatçı, aydın ve yazarlar barış çağrısında bulundu. Şiddetin bir an önce son bulması için yapılan çağrılar şöyle:

Rutkay Aziz: Kendimi bildim bileli, ülkemde ve dünyada barışın savaşçısı oldum. Barışın bir an önce gerçekleşmesini bütün yürekten diliyorum. Çok büyük acılar çekiliyor. Daha büyük acıların çekileceği endişesini taşıyorum. Gerçek anlamda kalıcı, etkin bir barış sağlanması doğrultusunda hepimize önemli görevler düştüğü kanısındayım.

Erkan Can: Diyebileceğim tek şey, barış her zaman barıştır.

Jehan Barbur: Benim yapacağım çağrı bu memleketin insanlarınadır. Ölümü, yoksulluğu, acıyı, en azından etrafınızdakileri yok saymayın. Acıyı gelişi güzel görmeyelim, normalleştirmeyelim. Ölümleri normalleştirmeyelim.

Müjdat Gezen: Bütün hayatımızı bu işe adadık. Ama bazılarının barış işine gelmez. Bundan nemalanırlar. Bundan yararlanırlar. Eğer bu çatışmalar ve huzursuzluk hangi partinin işine yarıyorsa bilin ki savaşı o parti çıkartıyor.

Levent Üzümcü: Türkiye’de öyle bir hava estirilmeye başlandı ki, barış isteyenler terör örgütü yandaşı gibi gösterilmeye çalışılıyor. Barış isteyen herkese, vatan haini ve terörist gözüyle bakılıyor. Kimse, bu ülkenin fakir çocuklarının birbirlerini vurmasından, kanından, acılı annelerinin ahından oy beklentisi içinde olmasın. Oynanan oyun, dış mihrak değil içten olduğu çok belli. Üstüne basarak söylüyorum, bu oyun kimseye yaramayacak.

Füsun Demirel: Onur, vicdan, ahlak, erdem, tarih ve hayat savaş kışkırtıcılığına cezayı verecektir. Bizler dans ederek, türkülerimizi söyleyerek barışı savunmayı sürdüreceğiz.

Sevinç Eratalay: Savaş sadece, parası olan zenginlerin işine yarayan bir şey. Savaş isteyenlerin çocukları değil, barış isteyenlerin çocukları ölüyor. Biz sanatçılar ağıt değil, güzel şarkılar söylemek istiyoruz.

Pelin Batu: Ülkenin dört bir tarafından gelen acı ölüm haberleriyle sarsılıyoruz. Tek istediğimiz barış. Kanın ve gözyaşının rengi, ırkı, milliyeti ve kavmi yok. Ölenlerin hepsi bu ülkenin evlatları. Birilerinin çıkarları için ülke 90’ların çatışma iklimine geri döndü. Bu kabul edilemez, bir an önce hükümet kurulmalı ve bu olaylara son vermelidir.

Birgün

AKP İzmir milletvekilleri Barış Bloku'na karşı deklarasyon açıkladı

AKP İzmir milletvekilleri, deklerasyon açıkladı. Milletvekilleri, HDP'nin PKK'nin siyasal kolu gibi çalıştığını öne sürerek, 22 Ağustos'ta yapılacak barış mitinginde üç CHP İzmir milletvekilinin Barış Bloku'nda yer almasını eleştirdi




AKP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısına AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican, milletvekilleri Kerem Ali Sürekli, Nesrin Ulema, İbrahim Turhan, Hüseyin Kocabıyık, Cemil Şeboy katıldı.

AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Barış Bloku'nun İzmir'de 22 Ağustos'ta yapacağı barış mitingi için deklarasyon hazırladıklarını belirterek, bu bloğun içinde CHP İzmir milletvekillerinin (Tacettin Bayır, Musa Çam, Zeynep Altıok) olmasını eleştirdi. Delican, şöyle konuştu:

"HDP bütün siyasi tutum ve davranışlarıyla HDP'ye oy veren seçmenlere de ihanet ederek Türkiye partisi söyleminin yalan olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan daha da vahimi, PKK saldırıları sonucu peş peşe şehit cenazeleri gelirken, CHP İzmir milletvekilleri HDP'lilerle sözde 'barış bloğu' adı altında devletin terörle mücadelesini zaafa uğratmaya dönük mesai birliği yaparak misyonuna da ihanet etmektedir.

"AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, CHP İzmir milletvekillerinin barış bloğunun yaptığı toplantıya katıldığını hatırlatarak, bu durumun vahim ve Türkiye'nin verdiği mücadeleyi örseleyen bir tutum olduğunu öne sürdü. Kocabıyık, şunları söyledi: "CHP gibi bir kitle partisinin, İzmir gibi duyarlı bir halktan büyük bir oy almış bir partinin kötü niyetli bloğun içinde yer alması son derece düşündürücü ve üzüntü vericidir. Umarız CHP bu son derece tartışmalı organizasyonun içine girmez ve terör örgütünün devletin yaptığı mücadeleden sıyrılma çabalarına katkıda bulunmaz. En düşündürücü gündem budur. CHP niçin terör örgütünün doğrudan bir siyasi kolu olan organizasyonla böyle bir mesai birliği içine girdiğidir."

"HDP'YE OY VERENLER"

AKP İzmir Milletvekili Cemil Şeboy da "HDP eşittir PKK bir farkı yoktur. Buna CHP milletvekillerinin destek olması, bizi esas üzen budur. Kanın durmasını kim istemez? Herkes kanın durmasını istiyor" diye konuştu. (DHA)

Birgün

Erdoğan'ın neferleri bunlar. Adına çözüm dedikleri süreç işlerken ağızlarından bal damlıyor, barış, özgürlük lafları dillerinden düşmüyordu, Erdoğan barış çubuğunu bırakıp, savaş tamtamları çalmaya başlayınca bu sefer barış isteyenlere veryansın etmeye başladılar. Türkiye'yi 13 yıldır bu adamların yönettiğini düşününce yine de şansımız varmış diyorum, çok daha beteriyle de karşılaşabilirdik.

barışa karşı değilim, silahların susmasının yanındayım. barışa dönük her mücadeleyide desteklerim. bunları söylerken pkk'nin şiddetine de karşı çıkılmasına inanıyorum. pkk'ye koltuk çıkıp devletin yöredeki baskısına karşı çıkmak bana inandırıcı gelmiyor.

Nasıl silahlar bırakılmalı sence? Barıştan bahsediyorsun, kimle ve nasıl olacak bu barış biraz açarmısın.

demokratik siyaset yoluyla, meclisle, barış siyasetiyle, türkiyelileşmekle, başka bir yolu yok. pkk bunu anlamalı, 20 yaşlarındaki çocuklara pusu kurarak, terör saldırıları yaparak barış olmaz.

Yani sen diyorsunki olay PPK'dan kaynaklanıyor ve ancak PKK yukarıda söylediklerini uygularsa gerçek bir barış olur. Devletin hiçmi bir payı yok burada?
Diğer taraftan bu söylediklerini neden acaba DHKP-C'ye söylemiyorsun, biliyorsunki onlarda eş zaöanlı bir savaş içerisindeler ve pusuyada düşürüyorlar demi. Sakın onlarada söylüyorum deme, önceki yapmış oldukları tüm eylemlere alkış tutanlardansın. Yani kednine yakın bir örgüt pusu kurarsa, silah kullanırsa,...... doğal oluyor, o polisler, askerler "AKP" nin oluyor ama sırf seçim kazanmak ve ülkeye başkan seçilebilmek için gereksiz yere savaş açana karşı olanlara karşıda "20 yaşındakilere" pusu kuruyorlar ifadesini kullanabiliyorsun.
Diğer tarfaftan meclis olaya el attıda, PKK'mı karşı çıktı? meclis savaşa son verin ve bizimle konuşun dedide PKK'mı karşı çıkıyor?
Sen olaya tipik bir milliyetci Türk gözüyle bakıyorsun ve devlet karşısında tek bir eleştiri dahi getirmiyorsun. Senin istediğin barış değil, Kürtlerin pes etmesi ve teslim olması.