Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

01.09.2015- 11:56

1 Kasım'da seçim kararının alınması ile seçim süreci AKP tarafından başlatıldı.KOZA grubuna yapılan baskınlar bunun kanıtı. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/357353/Medyaya_operasyon..._ipek_Grubu_na_polis_baskini.html Ben de seçime gittiğimizi bugün anladım. Bütün anketler seçim sonuçlarının 1 kasım'da değişmeyeceğini söylerken Erdoğan ve AKP'nin neden koalisyon yerine tekrar seçimde ısrar ettiğini pek anlayamamıştım. Bugün muhalid kesime yapılan baskınlarla Erdoğan ve AKP'nin aklından ne geçirdiğini anlamış olduk. Erdoğan güneydoğuda terörü tırmandırarak milliyetçilerden oy toplamaya çalışacak, muhalif basın üzerinde baskı uygulayarak seçime tek ses olarak girmeye çalışacak bu belli oldu. Her seçiim için ''çok önemli bir seçime gidiyoruz'' yakıştırması yapılırdı, bu seçim bana göre Erdoğan için ''Tamam mı, devam mı'' sorusunun cevabı olacak. AKP tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu elde ederse ileri demokrasi! ve başkanlık konusunda umutlarını daha sonraki yıllara kaydırabilecek, AKP çoğunluğu elde edemezse Erdoğan kaderine küssün. Türkiye'de yarattığı yıkımının üzerinde cumhurbaşkanlığı yapmaya devam etsin, edebileceği kadar.

Ne günlere kaldık! Bu kişiyi bu partiyi nasıl da allayıp pullama yarışı vardı! Türkiye'de eski düzen geride kaldı, yeni bir düzen kuruluyor, ileri demokrasiye geçiyoruz yalanlarını her iki kişiden birinden duyabiliyorduk! One minute ile birlikte sınırları Türkiye dışına taşmış, Ortadoğu'da da bir kahraman haline gelmişti. Sadece Türkiye'ye demokrasi gelmeyecek, ortadoğuya da demokrasi gelecek, bir hafta içinde Suriye'de cuma namazı kılınacaktı. Daha neler neler! Şimdi gel de kuyuya atılan taşı çıkar bakalım. Ona buna yanmıyorum da, şu liberaller ve yetmez ama evetçilerin yarattıkları bu kabusa bakıp yanlış yaptık bile dememelerine yanıyorum. Bu ülkenin başına sardıkları bir iktidara şimdi muhalefet ederken bile durumdan vazife çıkarmaya devam ediyorlar.

Seçime gidiyoruz, olur mu olmaz mı bilemem. Son günlerde yapılacak olan anketler parlamento matematiğinin değişmediğini ortaya koyarsa nasıl bir plan devreye sokulur hep birlikte görürüz. Şimdi gördüğümüzse AKP'nin seçim yarışına start verdiğidir.

ayhan  |  Cvp:
Cevap: 1
01.09.2015- 12:00

Sözcü'den çok konuşulacak çıkış

Resim Ekleme

Köşeler boş kaldı...
 
Sözcü gazetesi bugün baskı ve sansüre karşı bir protestoyla okuyucularının karşısına çıkıyor.

"Sözcü susarsa Türkiye susar" manşetiyle çıkan gazetenin tüm köşe yazarları, baskı ve sansürü protesto etmek için köşesini boş bıraktı.

Korkmadan gerçekleri yazmaya devam edeceğini vurgulayan ve son günlerde dillendirilen "muhalif medyaya operasyon" iddialarını hatırlatan Sözcü gazetesi, "Ancak tüm dünya duysun diye; darbe dönemlerinde bile yapılmamış baskılar yüzünden yazarlarımız köşelerini sadece bugün protesto için boş bıraktı. Bizi anlamaya çalışın" ifadelerini kullandı.

Gazete birinci sayfadan şunları yazdı:

"Çıktığı günden bu yana Atatürk ilkelerinden sapmayan, sadece gerçekleri yazan SÖZCÜ'ye dava üstüne dava açıyorlar. Kendi atadıkları hakim ve savcılarla çok rahat tekzip kararı çıkartıyorlar. Son 1 yılda; SÖZCÜ'ye 57 dava açıldı. Savcılığa 67 haber için şikayette bulunuldu.

Yazarlarımız Emin Çölaşan, Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Necati Doğru, Mehmet Türker, Rahmi Turan, Soner Yalçın, Saygı Öztürk ve Kemal Baytaş'a 60'a yakın tazminat ve ceza davası açıldı.

Saray ve AKP iktidarı, kendi yandaş medyası dışında kalan muhalif gazetelere son 1 yılda baskıyı artırdı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin adının geçmediği haberlere bile dava açıyor. Sadece ona değil, kızı ve oğullarının adının geçtiği haberler bile şikayet konusu oluyor...

Amaçları SÖZCÜ ve her biri marka olan yazarlarını korkutmak, sindirmek, yazı yazamaz hale getirmek, kontrol altına alıp fikir ve ifade özgürlüğünü sıfırlamak.

Bu yetmezmiş gibi, Twitter jurnalcisi fuatavni'nin son günlerde ortaya attığı, başta SÖZCÜ Gazetesi olmak üzere tüm muhalif medyaya iktidar tarafından operasyon yapılacağı ve el konulacağı iddiaları gündemde... İktidardan kimse çıkıp da yandaşların bıyık altından kıs kıs güldüğü bu çirkin iddiaları yalanlamıyor.

SÖZCÜ bu baskı ve yıldırma ortamında korkmadan gerçekleri yazmaya devam edecek. Ancak tüm dünya duysun diye; darbe dönemlerinde bile yapılmamış baskılar yüzünden yazarlarımız köşelerini sadece bugün protesto için boş bıraktı. Bizi anlamaya çalışın"

İşte Sözcü'nün bugünkü birinci sayfası:

Resim Ekleme

Odatv.com

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 2
01.09.2015- 13:03

Türkiye karanlık bir tünel içinde yol alıyor. Bakmayın demokrasi palavralarına tek adam diktatörlüğü Türkiye'de yerleştirilmek isteniyor. Emir komuta demokrasisi de denebilir. İpek grubuna baskın yapılırlen mesela Rıza Sarraf'a neden dokunulmaz? Tek adam diktatörlüğünü perçinlemek isterken engel gördüğü her şeyi yıkıp geçmektedir. Seçim sürecine girilmiş olması da daha baskıcı bir yönetim nedeni olmaktadır. Erdoğan eğer düşündüklerini gerçekleştirebilirse bu ülke Avrupa'da yükselişe geçen 1930'lu yılların yönetim biçimine kavuşacaktır. Orada kullanılan isim nazizim ve faşizm idi, burada kullanacağımız isim ise dinci faşizm olacak.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]