Geç kalmış bir karar, biraz daha gecikseydiniz, hepimiz fıttıracaktık.

Kaçak; hayatımda çok insanla tartıştım ama senin gibi arsız, yalancı ve inatla aynı yalanı tekrarlayanına rastlamadım. Sen yalanlarını defalarca tekrarlayınca buna inanacak değil kimse. Anla şunu; kimse durup dururken hadi gidip birilerini tarayalım demedi. Mahalleye saldırıya geldiler diyoruz, saldırıya anlıyor musun? Bir daha yazayım saldırıya! Diyorsun ki ''orada mıydın saldırıya geldiklerini ne biliyorsun'' orada değildim o sırada memleketimdeydim ama ülkücülerin toplanarak, devrimci mahallelere yürümesinin ne anlam ifade ettiğini bilecek kadar bilinçli ve Türkiye siyasi tarihi birikimine sahibim. Sende ne anlamla geldiklerini biliyorsun ama kendini satmış bir düşkün olduğu için egemenlerin medyasından, onların haberlerinden devşirdiğin yalanlarla halkın direnişini karalamaya, sanki ortada normal bir eylem varmıştı da, durup dururken devrimciler saldırmış gibi göstermeye çalışıyorsun. Bu zırvalarınla ancak egemenlerin medyasının koşulladığı bilinçsiz kitleleri kandırabilirsin, devrimciler ülkücülerin mahallelerine gelişinin ne anlam ifade ettiğini bilir.

Birde devamında utanmadan demişsin halkın savunmasına karşı çıkmıyorum. Halkın savunmasına karşı çıkmasan, mahalleye saldırıya gelenlerden birinin ölümüne ağlar, bunun üzerinden devrimcileri karalar mıydın? İşte bu yüzden sana sinsisin ve adisin diyorum. Sen açıkça faşistim demiyorsun. Kendini sanki soldan biriymiş gibi gösterip ondan sonra tüm zehrini kusuyorsun.

Demişsin halkın arasında bu söylediklerini savunabilir misin? Ben gayet güzel savunuyorum ya sen? Gel Gaziye, Okmeydanına halkın direnişiyle ilgili, örgütlülükleriyle ilgili devrimcilerle ilgili şu saçmalıklarını, şu iftiralarını kus bakalım ne olacak? De onlara kendinizi neden savundunuz, neden mahallenize yürüyen ülkücülere ateş açtınız de?

Solculuğu, devrimciliği senin gibi kendini satmış, yandaş medyadan öğrendiklerini gelip tekrarlayan liberal bir soytarıdan öğrenecek değiliz. Bir savaş var. Bu savaş ezenlerle, ezilenlerin savaşımı. Halkla, emperyalistlerin savaşı. Devrimcilerle satılıkların, işbirlikçilerin savaşı. Bu savaşta tarafını ezenlerden yana tutmuş, onların bekçi köpekliğini üstlenmiş, onlar adına halka, devrimcilere saldıranlara, katledenlere acıyacak, gül atacak değiliz. Halka saldıranlar, katledenler karşılığında ezilenlerin şiddetini de görürler. Ama sen ezilenlerden yana olmaktan o kadar uzaklaşmışsın ki ezilenlerle, halk düşmanlarının şiddetini aynı potada eritebiliyorsun. Şafak ve Bahtiyar'ın meşru eylemiyle, katillerin açıklanmasını isteyen eylemleriyle İŞİD'i bir tutabiliyorsun. Bunu ancak senin gibi bir satılık yapabilirdi zaten. Ama Şafak'ı, Bahtiyar'ı ve devrime hayatını adamış tüm devrimcileri senin gibilerin iğrenç iftiralarına karşı savunmasız bırakacak değiliz. Sen kendini satmış, çürüyen biri olarak onları ne sorgulayacak, ne eleştirip, yargılayacak pozisyondasın. Onlar ezilenler için canlarını ortaya koyup ölümsüzleştiler. Sense ezenlerin kuklası olarak tarihin çöplüğüne gidecek bir işe yaramazsın.

Birde diyorsun ya ısrarla bunları halka anlatabilir misin? Asıl sen ülkücüleri, katilleri ve egemenlerin bekçi köpeklerine sergilediğin duyarlılığı anlatabiliyor musun? Hadi gel Ethem'in, Mehmet'in, Ali İsmail'in ailesine sor polisin onlar için ne ifade ettiğini. Hadi gel Abdocan'ın abisine sor kardeşinin katilini koruyan savcının onlar için ne ifade ettiğini, diğer Gezi'de yitirdiklerimizin ailesine de. Gel yıllarca katledilen, köyü yakılan Kürt halkına sor. Köyünde HES'e karşı çıkanlara sor. Kentin ezilen, yoksul mahallerine gel. Anlat bu zehirlerini bakalım ne diyecekler? Az biraz devletin zulmünü görmüş ve sol bir bilince vakıf olmuş herkes senin suratına tükürür. Senin kandıracakların bilinçsiz, egemenlerin ideolojik, politik, örgütsel hegemonyasında sıkışmış kitlelerdir. Oralarda saçtığın zehirle övün dur, kendini aydın san.

Senin gibi onursuz, satılık biriyle daha fazla tartışmanın anlamı yok. Satılıksın çünkü onlarca Kürdü katletmiş devlet ama senin tek bahsettiğin Yasin Börü. Satılıksın çünkü devlet sürekli devrimcilere, halkı saldırıyor sense devrimcilerin ve halkın haklı şiddetini ve öz savunmalarını eleştiriyorsun. Devleti, AKP'nin yaptığı katliamları, emekçilere saldırıları bir gün eleştirmiyorsun ama aklınca açık bulduğunu düşününce hemen devrimcilere saldırıyorsun. Senin bu forumdan kendin defolup gitmeyeceğini biliyorum çünkü sen arsız bir herifsin ve görevlendirilmiş bir oyuncaksın. Yöneticilere sesleniyorum böyle adi, sol düşmanı, yalancı, iftiracı bir adamın bu forumda bulunması utançtır. Yaptığı fikir tartışmak değil hakaret etmek. Böyle birinin hala yazmaya devam etmesi bu forum için bu utançtır.

NOT: Yazımdan sonra yöneticilerin banladığını gördüm bu şahsiyeti. Tüm bu söylediklerinden sonra hak etmişti. Ellerine sağlık.

''Solpaylaşım neymiş, neciymiş'' başlığında ''Sn.Kaçak neymiş, neciymiş''e gelmişsiz ve sonuçta Sn.Kaçak bir ay süreyle forumdan uzaklaştırılmış. Bu tür sonuçlarla karşı karşıya kalkmak hiç istemiyorduk, bunu burada defalarca yineledik; sözde cezalar da verdik, olmadı, Sn.Kaçak'ın davranışında hiç bir değişim de ortaya çıkmadı. Açıkçası olacağını da düşünmüyorum. Daha önce de böyle bir sorunla karşılalmış, yine aynı şeyleri söylemiştim. Bence artık zorlamamak lazım! Olmuyorsa, olmuyor demektir. Nedeni şu ya da bu! Karşılıklı sinir katsayılarımızla oynamanın hiç kimseye yararı olmuyor.

Forumlarda yazmak bazen alışkanlığa da dönüşüyor. İnternet çağında bazen ihtiyaç haline de gelebiliyor. Bu yüzden bir arkadaşımızın, üstelik uzunca bir zaman, daha önceki forumumuzdan itibaren yazmayı sürdüren bir arkadaşımızın engellenmesi ve böyle bir ''ihtiyaçtan'' yoksun kalması hoş değil. Üzücü! Ama forumun da kuralları, katılımcıların sabrı da bu kadar zorlanmamalı. Sn.Kaçak artık şunu anlayabilmeli. Burası yazıyazforum değil. Oradaki alışkanlıkların burada sürmemesi gerekiyor. ''Sola akıl veriyorum'' retoriği başlıbaşına kural dışılık. Bu retorik çerçevesinde sol örgütlere bir solcunun kullanmaması gereken, bir başka solcunun katlanamayacağı ifadelerle saldırmak kabul edilemez. Sn.Kaçak bunu bir türlü anlayamadı ve kabul edemedi. Biz de herhalde anlatamadık!

Kendimi bildim bileli solcuyum, sosyalistim.   Yeri geldiğinde TKP'li, ÖDP'li, Cephe'li, hatta Emep'li, yeri geldiğinde CHP'li, HDP'li olduğum olmuştur. Bence solcu olmak böyle bir şeydir. Dışardan biri solun hangi kesimini eleştirmeye kalksa savunur, savunma ihtiyacı hissederim. Dışardan birinin solun herhangi bir kesimine yönelttiği eleştiri ne olursa olsun karşı çıkarım. Evet, solcu olmak böyle birşeydir. Sanırım geçen yıl, ya da bir önceki, İstanbul Kitap Fuarı'nda Kaynak Yayınları standının önünde kitaplara bakarken, standta görevli olan ve daha sonra gazi olduğunu söyleyen biriyle, kürt hareketine keskin milliyetçi bir tonda eleştiri yöneltirken karşı çıkmıştım. Tartışmıştık. Görevliler ve orada bulunan ''kitapseverler'' araya girmişti.

Şunu söylemek istiyorum: Düzen içi olsun, bilimsel sosyalizmi savunuyor olsun, solun kendi arasındaki tartışmalarında uygun bir dil kullanması gerekiyor. Bu dil, kullanan kişinin ne/kim olduğunu da ortaya çıkartıyor. Solcunun solcuyu ve solu eleştirmesi ''içerden'' bir dil gerektirir. Solcu olan bunu bilir. Bilmeyen ise solcu değildir. Bir solcu her klavyenin başına oturduğunda şu 'solumsu sola akıl vereyim'' diye oturmaz; Oturamaz! Oturuyorsa o solculuk solculuk falan değildir. Doğru değildir, takiyyedir, başka bir şeydir, ama solculuk değildir. Biz böyle düşünüyoruz; burada, bu forumda bu yaklaşımı geçerli bir hale getirmek istiyoruz. Biz buyuz. Solun her renginin burada olmasını, burada yazabilmesini ve hiç bir baskıyla karşılalmadan tartışabilmesini arzu ediyoruz. Ama bu çerçevenin sola saldırı olarak algılanmasından ve bu algının sola düşmanlık haline getirilmesinden de rahatsızlık duyarız. Sn.Kaçak ne yazık ki bu rahatsızlığı her yorumunda duyumsattı.

Solcu olmak hiç kolay bir şey değil. Hele ülkemizde hiç! Bu yüzden kendisinin solcu olduğunu söyleyenlere karşı duyarlı davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Solcular düşüncelerini gizlemezler, her konuda düşüncelerini açıklamaktan da asla çekinmezler. Bu doğru. Ama bizim başka doğrularımız da var. Solcular alçak gönüllü insanlardır, mülayimdirler. Bilmedikleri konuda bilirmiş gibi de yapmazlar. Dışlayıcı, ötekileştirici bir tavrın içinde de olmazlar; olmamaları gerekir. Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey var. Hepimizin eksikleri var. Yorumlarımızın çerçeve içinde yazarsak ''her şeyi biliyorum, öğrendim, kimseden öğrenecek bir şeyim yok, öğrenmem öğretirim'' tavrı içinde olmazsak sanırım uygun bir tartışma ortamını el birliğiyle yaratmış oluruz.

Türkiye halkının sola ihtiyacı var!
Ama önce solcunun solcuya ihtiyacı var!

Solcu solcuyla biraraya gelemiyor ve uygar bir tartışma ortamı yaratamıyorsa, en büyük haksızlığı bize ihtiyacı olan bu halka, biz kendimiz yapıyoruz demektir.

Böyle!

Proleter Sosyalist isimli arkadaş Kaçak adlı üyeye demediğini bırakmamış, onlarca hakaret savurmuş: "onursuz", "arsız", "satılmış", "iftiracı"... edilmedik hakaret ve aşağılama kalmamış gerçekten. Ben eminim ki, şu lafları Kaçak etmiş olsaydı hemen başına üşüşecektiniz, "ne konuşuyorsun sen!" diye. Şimdi bakıyorum da, kimsenin gıkının çıktığı yok, aksine onaylayan bile var.

Kimsenin forumdan uzaklaştırılmasını arzuluyor falan değilim, ne Proleter Sosyalist ne de Kaçak -ikisi de yorumlarını ilgiyle okuduğum üyeler. Laf olsun diye söylemiyorum, benim için farklı fikir ve eğilimler zenginliktir. Fakat günün sonunda Kaçak isimli üyenin atıldığını görmek, üzmenin de ötesinde beni biraz kızdırdı. Çünkü adil bir davranış değil bu, Kaçak'ın atılması için geçerli hiçbir sebep yoktu. "Sola akıl vermek" gibi uyduruk, saçma sapan ithamları saymazsak tabii.

Madem insanlığı özgürleştirmenin davasını güdüyoruz, öyleyse tutarlı davranıp farklı düşüncelere, eleştirilere de tahammül göstereceğiz. Maalesef bu forumun (ve belki de birçok sol forumun) genelinde böyle bir anlayış içselleştirilmiş değil, daha ziyade farklı olanı bastırmaya yönelik otoriter bir eğilim var.

Her yazısında sola çatan, düşmanlık derecesine vardıran bir insanın söyledikleri farklı düşünce değildir. Yanılıyorsun.

Yaban adamı; ''Proleter Sosyalist Kaçak'a "onursuz", "arsız", "satılmış", "iftiracı"...'' dedi demişsin ve eklemişsin bir tepki neden olmadı, Kaçak yapsa bunları tepki olurdu diye. Evet bir tepki olmadı çünkü söylediklerimin hepsi Kaçak için doğru hatta az bile. Kaçak arsız, iftiracı bir adam. Neden? Çünkü inatla aynı yalanları usanmadan tekrarlıyor. Ülkücü yobazların, internetten yaptıkları çağrıları, devrimci mahallere gelişleri, saldırı girişimleri ortadayken Kaçak utanmazca sanki tüm bunlar yaşanmamış DHKP-C durup dururken canı sıkılıp gidip rastgele birilerini taramış gibi gösteriyor. Bunu da örgütün böyle bir açıklaması olmadığı halde ''Berkin'in intikamını aldık dediler'' diye yansıtıp iftiralarına devam ediyor(Olan ne? Cepheliler Berkin'in ölümünden sonra bölgedeki AKP bürolarını yaktı, ölen-yaralanan vesaire yok. Berkin'in ölümü üzerine, hesap sormak için yapılan eylem bu. Bu eylemden sonra ise ülkücü, sağcı yobazlar örgütlenip devrimci mahallelerin üzerine yürüdü. Bu noktada ise gereken karşılık verildi ve bu noktada kimse Berkin'den bahsetmedi, mahallelerin korunmasından bahsetti). O mahalleler kolay kurulmadı, kolay örgütlenmedi ve kolay da korunmuyor. Can, kan pahasına korunuyor. Hasan Feritlerle korunuyor. Sen burada çıkacaksın devrimcilerin gerekirse hayatını adayıp, yıllar boyunca örgütlediği mahalleri küçümseyeceksin, buradaki örgütleri aşağılayacaksın, ülkücü canilerin saldırısını görmezden gelip bu saldırıyı püskürtenlere hakaret edeceksin, söylenmeyen sözleri söylenmiş gibi gösterip bunun üzerinden iftira atacaksın bizde buna farklı fikir işte deyip müsaade edeceğiz öyle mi? Bunu senin aklın alıyor mu?

Daha Kaçak'ın hangi hakaretlerini ekleyeyim ayrıca? Şafak ve Bahtiyar'ın Berkin'in katilleri açıklansın diye yaptıkları eylemi İŞİD ile onursuzca bir tutmasını mı? AKP'ye, sermaye devletine, egemen düzene bir gün bile laf söylemeyip, karşı gelmeyip aklınca açık bulduğunu zannederek sürekli sosyalistleri aşağılamasını mı?   Hem ben solcuyum diyecek hemde tek yaptığı iş sola küfredip ülkücüleri, AKP'yi, devleti nasıl aklarım derdine düşecek. Böyle solcu mu olur? Bu tipleri en iyi Lenin karikatürize etmiş; ''Çok öğretici ve çok gülünç bir görünüm ile karşı karşıyayız. Burjuva liberal fahişeler, devrim çarşafıyla örtünmeye çalışıyorlar.'' Evet Kaçak gibilerinin bu çarşafını yırtıp ne olduklarını sergilemek devrimcilerin görevidir.