Pekünlü'ye, tahliyesinden 5 ay sonra aynı suçlamayla yine aynı ceza!

Türbanlı öğrencilere Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarını hatırlattığı için "eğitim hakkını engelleme" iddiasıyla yargılanıp 4 ay 16 gün cezaevinde kalan Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü, 4 türbanlı öğrencinin aynı yöndeki şikayeti üzerine yeniden 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Pekünlü'nün avukatı, "Yargılanan Pekünlü'nün şahsında laikliktir" dedi.


Ahmet Çınar

Görevde olduğu dönemde türbanlı öğrencilerine Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarını hatırlattığı için bir türbanlı öğrencinin şikâyeti üzerine “eğitim hakkını ihlal” iddiasıyla yargılanan, 2 yıl 1 ay hapsi cezası alan ve 4 ay 16 gün Foça Cezaevi’nde yatan Prof. Dr. Rennan Pekünlü, tahliyesinden yaklaşık 5 ay sonra, 4 ayrı türbanlı öğrencinin daha aynı yöndeki şikâyeti üzerine yargılandığı davadan yine aynı cezaya çarptırıldı. İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Süleyman Çekilmez, bugünkü karar duruşmasında Prof. Dr. Pekünlü'ye 2 yıl 1 ay hapis cezası verildiğini açıkladı. Karar, "Rennan hoca yalnız değildir" sloganıyla protesto edildi.



NİSAN'DA TAHLİYE EDİLMİŞTİ

4 ay 16 gün kaldığı Foça Cezaevi'nden 16 Nisan'da tahliye olan Prof. Dr. Pekünlü, aradan 20 gün geçtikten sonra, 4 ayrı türbanlı öğrencinin daha aynı yöndeki şikayetleri üzerine aynı iddialarla yeniden yargılanmaya başlamıştı. 7 Mayıs, 30 Haziran, 18 Eylül tarihlerinde İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Süleyman Çekilmez'in karşısında sanık sandalyesine oturmuştu. Öte yandan Pekünlü'nün, adil yargılama yapılmadığı gerekçesiyle avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yaptığı başvuru kabul edilmişti.

Prof. Dr. Rennan Pekünlü hakkında ikinci kez açılan davanın İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşması bugün yapıldı.

Pekünlü'nün öğrencileri, akademisyenler, dostları, yakınları ve kendisini destekleyenler İzmir Adliyesi 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu koridoru doldurdu. Saat 15.00'da başlayan duruşmada Prof. Dr. Rennan Pekünlü ve avukatları mahkeme salonunda hazır bulunurken, şikayetçi 4 türbanlı öğrencinin iki avukatı duruşmaya katıldı.

RENNAN HOCA'YA BİR KEZ DAHA 2 YIL 1 AY CEZA!

Hâkim Süleyman Çekilmez Pekünlü'nün avukatlarına savunmaya ekleyecekleri husular olup olmadığını sordu. Avukatlar beraat taleplerini yinelediler. Prof. Dr. Pekünlü de önceki duruşmalardaki savunmasına ekleyeceği bir husus olmadığını ifade etti. Hâkim Çekilmez, Prof. Dr. Pekünlü'ye "eğitim hakkını ihlal" gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırıldığını, verilen hükmün 7 gün içinde temyiz edilebileceğini açıkladı.

Böylece Prof. Dr. Pekünlü, cezaevinden tahliye dilemsinden yaklaşık 5 ay sonra, aynı iddialarla bir kez daha yargılanarak yine aynı cezaya çarptırılmış oldu.

"AYDINLANMA KARŞITLARI, RENNAN HOCA'NIN BİR KEZ CEZALANDIRILMASINDAN TATMİN OLMADI"

Karar, adliye koridorlarında "Rennan hoca yalnız değildir" sloganlarıyla protesto edildi. Adliye önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Pekünlü'nün avukatı Fatih Murat Ülkü, "Bugün Türkiye'de laiklik ilkesi Pekünlü'nün şahsında   bir kez daha mahkum edilmiştir. Aydınlanma karşıtı felsefe, Rennan hocanın bir kez hapsedilmesinden tatmin olmadı, bugün bir kez daha Rennan hocayı hapse mahkum etti" dedi.

sol

Faşizmin hedefinde bir bilim adamı var. Aynı suçlamayla aynı cezayı aldı. Aynı suçlamalardan aynı ceza nasıl; yüz kişi suçlasaydı, aynı suçlamayla ömür boyu hapis mi yatacaktı? Hırsızı, katili, tetikçisi, küfürbazı, hakaret edeni, eli sopalıları dışarda geziyor, sistem bir bilim adamını parmaklıklar ardına koymak için kendisiyle yarışıyor.

Bu savcıları aklınızda tutun. Hırsızları serbest bırakan, mafya babalarını, kadınlara dayak atanları dışarı salan, Berkin'in, Abdocan'ın katillerini araştırmayan, Ethem'in katilini serbest bırakan ve daha bir ton pisliği yapan bu savcıları.. Rahat koltukları için onurlarını satanların yarının Türkiyesin de suratlarına tüküreceğiz..

Adı üstünde Türkiye gericiliği, bilime de bilim adamına da düşmanlar. Ölü yıkayıcılığının ne kadar önemli olduğu en tepeden söylenebiliyorsa bilim adamına da hapiste yatmak düşer. Bu sistemi değiştiremedikçe bu gerici saldırıları durduramayacağız. Sistemi değiştirmeyi sosyalizmde ısrarda aramak yerine düzen partilerinde aradığımız sürece bilim insanlarımızla birlikte halkımız da bu eziyetten kurtulamayacak.