Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 33
25.10.2015- 21:21

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış



Küba sosyalist bir ülkedir. Tek ülkede sosyalizm nasıl yol alabilecekse, o doğrultuda yol almaya çalışıyor. Ülkenin olanakları çok kısıtlı olmasına ve çok uzun zamandır Amerika'nın ambargo ve ablukası altındayken bir ada devletinde sosyalistler ancak bu kadar ''ileri'' adım atabilirler. Denetlenebilir ''özel sektör'' de olabilir. Ülke koşulları sosyalizmin pratiğe uygulanmasına na kadar uygunluk gösteriyorsa o kadar uygulanabilir. Bunda yadırganacak bir özellik olmaması gerek. Sosyalizm bu koşullarda Küba'da öyle uygulanır, Türkiye'de başka uygulanabilir, Almanya'da bir devrim olsa orada başka uygulamaları olabilir. Ama değişmeyen ve hepsinde ortak olması gereken özellik iktidarın sermaye sınıfından alınması devletin sınıfsal niteliğinin değiştirilmesi, üretimin üretenler çıkarına planlanması ve geliştirilmesidir. ( Elbette bu kadar değil, şimdilik bunlar da konunun anlaşılması için yeter.)

Bu farklılıklara bakılarak sosyalizmin tek ülkede gerçekleşemeyeceğini ileri sürmek, gerçekleşemeyeceği iddiasıyla siyasal devrim perspektifini reddetmek, ve reel sosyalizm üzerinden bilimsel sosyalist teoriye karşı bir konum almak yanlıştır. Genellikle bu yanlışı çoğumuz yapıyoruz. Nedeni de zaten üstte yazmaya çalıştıklarım.






Sovyet sosyalizmi yıkıldı, liberalizm sosyalizmin yenilgisini savundu, yıkılışla birlikte zaten şaşırmış olan solun bir kesimi bir anda demokrasiyi keşfetti. Stalin düşman, Sovyetler tu kaka, sosyalizm 19 yüzyılın gerçeği olup çıktı! Şimdi sosyalizm denilince başka şeyler konuşulup savunuluyor. Ne anlatırsak anlatalım, yetersiz kalıyoruz. Liberalizmin zehirleri çok kuvvetli.

Bu ülkenin solunun düzen solunda yer almasının nedeni de bence bu. Solculukları ve sosyalistlikleri   bu kadar. Lafta sosyalistler, siyaset alanında düzen soluyla beraberler. Kendilerini öyle rahat hissediyorlar. Kuyrukçuluğun bu kadar rağbette olmasının başka nedeni olamaz. Sadece kuyrukçuluk değil, demokrasi de keşfedildi. Demokrat olmak sosyalist olmaya yeğ tutuldu. Sovyetler Birliği ve sosyalizm karşıtlığının başka açıklaması yok.




Sovyetlerin yıkılışıyla liberallerin sosyalizme saldırısı bir kısım solda karşılık bulmuştur. Sovyet düşmanlığı edinilmesinin ve burjuva demokrasisinin keşfi bu yüzden ortaya çıktı. Sovyetlerin yıkılışı soldaki kitleleri sosyalist ideolojiyi tam olarak kavrayamadan yakaladı. Böyle olduğu için bu kesimlerin liberal saldırıya karşı koyacak ideolojik birikimleri de yoktu. Liberalizmin sol üzerindeki etkisinin fazla olmasının nedeni bence bu. Bu kişiler hala solcu olduklarını sanıyorlar ancak savunduklarının solla bir ilgisi yok. En fazla düzen solu olabilirler.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 34
26.10.2015- 15:44

Sosyalist mücadelenin ölçek konusu ulus devlet ölçeğidir. Ne devlet içinde ütopik komünalist yaklaşımlar ve ne de ulus devlet gerçeğini görmezlikten gelen (sözde) enternasyonalist yaklaşımlardır. Bu konunun ikide bir sulandırılması hem bilimsel sosyalizme ve hem de ulusal ölçek içinde siyasal devrim perspektifine inançsızlıktır. Ulus devlet ölçeğinde siyasal iktidar burjuvazinin elinden alınmadıkça fabrikaların ve tarlaların burjuvazinin elinden alınması mümkün değildir. Ulus devlet ölçeğinde siyasal iktidar burjuvazinin elinden alınmadıkça ne emperyalist sistemden kopuş gerçekleşebilir ve ne de ulusal ölçek içinde olsa dahi sömürü mekanizmasının temelleri yok edilebilir. Bu konuda ileri sürülen her karşıtlık burjuva siyasetlerine savrulmaktan başka bir bir kapıya da çıkmaz.

Ulus devletler dün olduğu gibi bugün de kapitalist sistemin sürekliliğini sağlayan kurumlardır. Kapitalizmin emperyalist boyutlara ulaşması ve dünyayı çepeçevre kuşatması bu gerçeği değiştirmemektedir.   Küresel emperyalizm ulus devletlerin ortadan kaldırılmasını değil, ulus devletlerin çok uluslu tekellerin çıkarlarına yönelik yapılanmasını savunmaktadır. İşçi sınıfı ve emekçi halkın çok uluslu burjuvazinin çıkarlarını sağlayacak biçimde örgütsüzleştirilmeye çalışılması ve ayrıca ülkemizde taşeronlaştırmanın yaygınlaştırılmaya çalışılması bu amaca yönelik uygulamalardır. Ulus devletler bu yüzden merkezi, zorlayıcı ve yaptırım güçleriyle birlikte ulusal ve uluslararası sermayenin varlığının ve sürdürülebilirliğinin siyasal alandaki garantisi ve sigortasıdır. Sosyalist mücadelenin ölçeğinin ulus devlet ölçeği olmasının bir nedeni de budur.

( Diğer önemli neden, Lenin'in altını çizdiği biçimde ulus devlet sınırlarının dünyaca kabul edilmiş meşru sınırlar olmasıdır. Bu meşru sınırlar içinde sosyalistler egemen hale gelemedikçe kapitalist devlet sınırları içinde komün hayatı gibi bir yaşam biçiminin sömürüsüz bir dünyaya uzanabileceğini hayal etmek, sadece boş bir hayal kurmaktır.)

Bu yüzden emperyalist- kapitalist sistemin bütününe karşı yürütülmesi gerektiği iddia edilen görüşler hem olanaksız ve hem de hayalciliktir. Sosyalist mücadelenin ölçeği ulus devletlerdir.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]