''Sana hiçbir şey olmayacak, göreceksin bak. Elini kolunu sallayarak dışarı çıkacaksın.'' Böyle başlıyor Tarık Akan'ın kitabı, ''Anne kafamda bit var'. Yıllar önce okumuş ve kitaplığın uygun bir yerine kaldırmıştım. Bir kez daha okuyorum, içimde yine o hüzün! Uçakta Tarık'ın yanında oturan Müjdat Gezen söylüyor bunları, moral vermek istiyor! ''Sana hiçbir şey olmayacak!'' Oysa çok şey oldu. Tarık Akan pasaport kontrolündan sonra alındı ve...

Aklıma A.Kadir'in ''Mutlu Olmak varken'' kitabının önsözünde söyledikleri geliyor nedense, "Şimdiye kadar kim bilir ne insanlar okka altına girmişler şu yeryüzünde!" Öyleydi; Tarık Akan gibi bir aydınlanma sanatçısını bile bu ülkenin zindanlarıyla tanıştırdık ya... Bu gerici düzeni değiştirmek de bizim boynumuzun borcu olsun!

Ve sorgu başladı:
"Asıl adın ne? Nerelisin? Nerede oturuyorsun?"
"Sen Yılmaz Güney mi olmak istiyorsun?"
"Ne ilgisi var? Yok böyle bir düşüncem.
"Peki neden onunla birliktesin, ona yardım ediyorsun?
"Ben ona yardım etmiyorum ki, o benim arkadaşım".
Müdür,
"Bak Tarık, bize yalan söyleme... Seni ezeriz" dedi.
İşte bu ‘ezeriz’ sözü bana dokundu. içime oturdu. Sinek miydim ben? Yineledi:
"Seni ezeriz Tarık!"
Doğru yerime dokunduğunu anlamıştı. Moralimin bozulduğunun farkındaydı. Bana bir çay söyledi. Çay bitti. Bardak elimde kalmıştı, ne yapacağımı bilemiyordum. Sinirlerim bozulmuştu. Kimse elimdeki bardağı almıyordu. Elindeki boş çay bardağını bile bir yere koyamayan zavallının biriydim. Ne kadar da acizdim.
Gözyaşlarımı kontrol edemedim. Gözlerim doldu, doldu.
Gözyaşlarım akmasın diye kendimi zor tutuyordum.
Birden boşaldı, kumaş bağının altından akmaya başladı.
Gene sorular başladı:
"Senin dinin var mı?"
"Namaz kılıyor musun?"
"Hangi örgüttensin?"
"Söyle bakalım, sosyalizm nedir, komünizm nedir?"
Aklıma ne geliyorsa, önce zararsız olduğuna karar verip hemen söylüyordum. Sonunda bir adam kalktı, ayağıma tekme attı:
"Yahu bunun bir b.k bildiği yok ya da bizimle dalga geçiyor".
İçeriden sürekli işkence sesleri geliyordu.
"Sürü filmini neden yaptın?"
"Maden, Demiryolu gibi filmlerde neden oynuyorsun?"
"Bu vatana neden ihanet ediyorsun?"
Sorularla akşamı bulduk. Elektrik ya da Filistin askısını bende denemediler.
Polis durumdan hoşnut değildi
"Yahu bu tırışkata hiçbir b.k yok, aptalın teki..."
Sonunda beni ‘K’ masasına götürdüler, yani "Komünizm Masası"...

TARIK AKAN / ANNE KAFAMDA BİT VAR

Tarık AKAN dan daha çok söz edeceğiz anlaşılan T.Akan da tıpkı Yılmaz GÜNEY gibi bizim tarihimize girdi .T. Akan basit bir solcu değil silinecek bir kişilikte olmayacak gibi görünüyor.

O bir siyasi tavır Kemalist, demokrat, laik ve cumhuriyetçi.
Yoksuldan işçiden yana .Haksız kazanç sağlayana, sömürü ile servet biriktirene, adaletsiz davranana, karşı.Bunu kanıtladı yaşamında onun için hem çok dost hem çok düşman kazandı.  

Tarık Akan ı ancak bundan sonra var edebilecek bu tür siyaseçilerin ona olan aşkının devam etmesidir.
Ya ara sıra günlerde anılacak ya özgün kimliği ile hep var olacak

Bunu ancak Tarık Akan dan sonrakiler yapabilir T. Akan artık yapabileceği her şeyi yaptı.

Bir söz söylenir kimse ölmeden   anılar   yazmasın Çünkü insan değişebilir ancak ölüler değişmez. Onun için birisi için anı yazılacaksa onun yoldaşları yazacaktır.

Tarık Akan inandığı gibi yaşadı bizde gördük bütün duyu organlarımızla şahit iz .