Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

25.12.2016- 17:11

2014 yılındaki ayrışmayla KP ve HTKP'ye bölünen TKP iki yıl aradan sonra ( sanırım) bugün genel kurulunu yapıyor. Medyaya pek yansımamakla birlikte bu konuda dolaylı haber ve duyumlar var. Bugünkü kongrede TKP adının KP tarafından hakedildiğine ilişkin duyumlar da var. Sanırım kongre tamamlandığında alınan kararları ve sonuçları da göreceğiz. HTKP'nin meydanlara inerek TKP adına ''Başkanlığa Hayır'' bildirilerini dağıtması bu bağlamda bana gereksiz bir çaba geliyor. Ayrışma sırasında yapılan bir protokol vardı, bu protokola uyulması gerekiyor. Hangi partide olursak olalım, hepimizin TKP adının siyasi düzlemde olmasını istememiz gerekiyor. Buna karşı çıkmak anlamsız. Protokolun iki muhatabından biri olan HTKP'nin ''ben hazır değilim, şimdi AKP'ye karşı mücadele ediyorum'' gerekçesiyle yan çizmesi çok anlamsızdı.

Umarım bu iş bir an önce sonuçlanır!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
25.12.2016- 19:36

TKH’den açıklama: ‘Ne TKP ne de komünist siyaset çocuk oyuncağı değildir!’


Türkiye Komünist Hareketi, son günlerde Türkiye Komünist Partisi ile ilgili yaşanan tartışmalarla ilgili bir açıklama yaptı. Komünist Parti’nin “Olağanüstü Kongre dayatması” ve Halkın Türkiye Komünist Partisi’nin gün içinde “TKP adını kullanmaya başladığını iddia etmesi” gibi girişimlerin TKP’ye zarar verdiği belirtildi. Ayrıca TKH, bu girişimlere sessiz kalmayacağını duyurdu. Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Ne TKP ne de komünist siyaset çocuk oyuncağı değildir!

Ülkemiz karanlık günlerden geçerken Türkiye Komünist Partisi’nin adı ve siyasal varlığı üzerine dönen tartışmaların büyük bir ciddiyetle ele alınması gerektiğini bugüne kadar onlarca kere ifade ettik ve bunu her zeminde savunduk.

Bununla birlikte, Türkiye Komünist Partisi ile ilgili atılacak siyasi adımların da Türkiye’de emekçi sınıflara umut getirmesi gerektiğinin; kişisel hırsların, siyasi kariyer arayışlarının, oldu bittilerin ya da siyaseten TKP çizgisi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan unsurların yarattığı devrimci olmayan zeminlerin yanlış olduğunun tüm TKP üyeleri tarafından kabul gördüğünü bilmekteyiz.


Gelinen noktada ortaya çıkan tablo, TKP’nin geleceğine darbe vurulmasından başka bir anlam taşımayacaktır.

Türkiye Komünist Partisi’nin resmi ve hukuki varlığının teslim edildiği “Heyet” tarafından bu hafta sonu TKP resmi delegasyonuna yapılan “Olağanüstü Kongre” çağrısı bu zeminin açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumun KP tarafından gündeme getirilen tek taraflı bir girişim ve dayatmanın parçası olduğu açıktır. TKP isminin oldu bittilerle, tek taraflı dayatmalarla ve siyasi olmayan adımlarla alınmaya çalışılması ve saçma bir apolitizm ile yeniden üretilerek meze haline gelmesi kabul edilemez.

Bu durumun devamı ve uzantısı olarak Halkın Türkiye Komünist Partisi’nin bugün TKP adını kullanmaya başladığını iddia etmesi ise tam da bahsettiğimiz apolitik zeminin bir ürünüdür. Ancak atılan bu adım TKP’nin geleceğini yeniden kurmaya değil, tersine binlerce üyesi ve militanıyla bu topraklarda sosyalizm mücadelesi vermiş olan yoldaşlarımızın ve TKP isminin zarar görmesinden başka bir anlam taşımamaktadır.

Türkiye Komünist Hareketi olarak, TKP adı ve siyasi varlığı üzerinden yürütülen tartışmalardaki pozisyonumuzu bir kere daha deklare etmek istiyoruz.

Türkiye Komünist Partisi adı, ne resmi kongre oldu bittileriyle, ne ayak oyunlarıyla ve dayatmalarla ne de TKP çizgisi ile uzaktan yakından ilgisi kalmayanların TKP adı üzerinden yaptıkları çocukça hamlelerle siyasete dönebilir. Türkiye Komünist Partisi işçi sınıfının öncü gücü olarak yeniden siyaset sahnesine dönecek ve bunun böyle olduğu yakın zamanda görülecektir.

TKP üyeleri içlerini ferah tutmalı; bu gayri-meşru adımlara ve TKP’nin siyasal-ideolojik hattıyla hiçbir bağı kalmayanların girişimlerine itibar etmemelidir.

Partimiz Türkiye Komünist Hareketi, TKP ismine dair atılan ve TKP kamuoyu tarafından da gayri meşru görünen bu girişimlere sessiz kalmayacaktır.

TKP adı da, komünist siyaset de çocuk oyuncağı değildir!

TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ
25 Aralık 2016″

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
26.12.2016- 16:46

Erkan Baş'ın, bu konuda sorulan bir soruya verdiği yanıt:

Son olarak TKP adını kullanmaya başlamanıza dair de bir açıklama yapmanızı rica edelim. Meselenin özellikle sol kamuoyu açısından netleşmesi için doğrudan sizin ağzınızdan dinleyelim.

Sosyalizm hedefine ilerlerken hiçbir isim veya araç mücadele hedeflerinden daha önemli değildir. Düne kadar söylediğimizi bugün de tekrar edeyim: Bizim gündemimizde bir isim tartışması yok. Tüm enerjimizi, gücümüzü ve birikimimizi AKP/Saray karşıtı mücadeleye odaklamış durumdayız. Bizim düşmanımız, emekçi düşmanları, halk düşmanlarıdır. Bizim düşmanımız Saray’dır.

Parti ismi konusundaki bu değişiklik ise esas olarak bir hukukun bitmesinin olağan sonucu.

TKP 2014 yılında, Türkiye’nin içinden geçtiği sürecin bir yansıması olarak bir iç tartışma süreci yaşamıştı. Partimiz, bir hizbin devrimci kadroları tasfiye girişimine karşı kararlı bir duruş sergilemiş ve bu planları boşa düşürmüştü. Ancak, sürecin bir devrimci partiye yakışır biçimde sonlanması o zaman mümkün olamamıştı. Tam da yukarıda ifade ettiğim nedenle, yani emekçi halkımıza, ülkemize karşı sorumluluklarımıza odaklanmak üzere, TKP adı askıda kalmış ve yasal varlığı da bir heyete emanet edilmişti. Partimiz o tarihten bu yana iki taraf arasında bağıtlanmış bulunan protokole sahip çıkmış ve hatta uygulanması için çaba harcayan taraf olmuştur.

Aradan geçen iki yıllık süre boyunca, eski arkadaşlarımız mücadeleyle ele geçiremedikleri TKP adını çeşitli ayak oyunları ile ele geçirmek amacıyla sayısız denemede bulundu. Son olarak ‘Heyet’i de kendi oyunlarına figüran yaparak, TKP adını devletin onayı ve tasdiki ile ele geçirmeye karar vermişler. KP üyesi avukatların başvurusu ve evrak takibi ile karar altına alınan kongreden partimiz birkaç gün önce haberdar oldu. Bu saçmalığa son verilmesi yönünde kamuoyuna açık yaptığımız çağrıya da yanıt verilmedi. Sadece bu durum bile, KP ve ‘Heyet’in kongreyi kaçırmayı, resmi kongre düzleminde ve devlet tasdikiyle partimizin adını ele geçirmeyi tasarladığının göstergesidir. Bu girişimden itibaren, protokol geçerliliğini yitirmiş oldu. Dolayısıyla, partimiz, bugüne kadar protokole bağlı kalarak kullanmadığı TKP adı ve değerleri üzerindeki bütün haklarını kullanma hakkını kazanmış oldu.

TELEFON OPERATÖRÜ KOMEDİSİ

Bu ayak oyunları öyle komik örnekler yarattı ki… Ayrıntı ama durumun vehametini anlatan küçük bir örnek vereyim. Biz aynı parti çatısı altındayken, parti üyelerinin birbirini ararken kullanabilmeleri için bir cep telefonu operatörü ile anlaşma yapmıştık, hepimiz kendi kullandığımız telefonların ücretlerini de normal biçimde ödüyorduk vs. Bu anlaşmayı yapan arkadaş ayrışma sürecinde diğer tarafta kalmıştı. Dün sabah bu arkadaşlar, bu hatları kullanan tüm yoldaşlarımızın telefonlarını kapattırmışlar.

Şimdi böyle bir “üst akıl” ile nasıl bir tartışma yürütelim!

Yıl olmuş neredeyse 2017… Birkaç devrimci komünist kadronun telefonunu kapatıp Dünya ile iletişimini keseceğini düşünebiliyorlar. Ben bunun benzerini sadece AKP’nin sosyal medyayı kapatarak halkın iletişimini, bilgi almasını engelleyeceğini sandığında düşünmüştüm.

Bunu niye anlatıyorum, bu düzeyde komik tartışmalarla vakit kaybetmeyeceğiz.

Bunun dışında da geride kalan 2,5 yıldır ortaya koyduğumuz siyasal tezler ve örgütlü duruşun aynı biçimde devam edeceğini söyleyebilirim. Partimiz iki yıldır TKP adı ile ilgili tayin edici makamın siyaset ve mücadele pratiği olduğu tezine sadıktır. TKP adının sahibinin siyasetle ve mücadele pratiğiyle belli olacağı yönündeki vurgumuz sabittir.

TKP’nin kurulduğu 1920’de benzer biçimde Ankara’da Ankara Hükümeti’nin güdümünde ‘resmi komünist parti’ kurulması vakası vardır. Bugün ancak tarihçiler ve konuya meraklı olanlar biliyor. Oysa Mustafa Suphi’lerin TKP’si Anadolu’ya geçmiş, işgale ve saltanata karşı mücadelede konum alarak emekçilerin, halkın TKP’si olmayı başarmıştır. Belki ona benzetebiliriz.

Sizin aracılığınızla tüm üyelerimize ve dostlarımıza da bir çağrı yapmış olayım, herhangi bir düzlemde isim tartışması yapmanın herhangi bir anlamı yok. Komünistlik, devrimcilik, TKP’lilik iktidar karşısında emekçi halkın mücadelesinin önünde, içinde ve yanında olmaktır. Bize düşen bunu dosta düşmana göstermektir. Dost ve düşman da bu süreçte ortaya çıkacak.

http://ilerihaber.org/icerik/tkp-lideri-erkan-bas-bizim-dusmanimiz-saraydir-65369.html

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]