Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Sözde sol-sosyalist forumlar...
melnur  |  Cvp:
Cevap: 9
30.10.2013- 21:37

Esen İzmir mahlaslı arkadaş proleter diktatörlüğün doğrudan proletaryanın kendini yönetmesi olarak değerlendiriyor ya, bizim avatarına Lenin resmini asan kuyrukçu "solcu"muz hemen üzerine atlamış: "Sonuçta Lenin de hata yapmıştır mutlaka!"
diyor. Örnek de vermiş; parti diktatörlüğünü savunmak zorunda kalması bir hatadır" buyurmuş! Lenin'in marksizme en önemli katkısının öncülük ve parti teorisi olduğunu bilmeyen bu kendini bilmez, bir de bu konuda Lenin'in hatasından söz edebiliyor! Öncü partinin sınıfın aklı ve ideolojisi olduğunu, siyasal devrimde olduğu kadar komünizme kadar sürecek olan yolda da öncülüğünü devam ettireceğini de bilmiyor. Öncülük ve parti teorisini çıkardığınızda zaten leninizmin emperyalist dönem marksizmi olduğunu iddia edebilmenin de anlamsızlaşacağının da farkında değil. Sallayıp duruyor.

Öncü parti sınıfın aklıdır. Sınıfın aklı olan öncü parti sınıfın tarihsel çıkarlarının billurlaştığı örgütsel yapıdır. Devrimden sonra devlete ve sınıfa yön verecek, doğrultu kazandıracak, sınıfsal mücadeleyi yürütecek olan ve toplumsal dönüşümler konusunda siyaset belirleyecek olan da odur. Proleter diktatörlük bir anlamda partinin diktatörlüğüdür.

Bu kuyrukçu, SF'deki pek çok kişiyi Marksizmi Leninizmden ayırmakla eleştiriyor ya, kendisi de aslında farklı bir şey yapmıyor. Diğerleri bilmediği için öyle davranıyor, bu arkadaş ise çok daha kötüsü, bilmediği konularda bilirmiş gibi yapıyor. Sonuçta birbirlerinden hiç bir farkı yok. Onlar da kuyrukçuluğu solculuklarının gereğiymilş gibi gösteriyor, bu zat da öyle. Onlar Leninizmi çok farklı bir yorumlayışla Marks'tan ayırırken, bu arkadaş da öyle...

UKKTH konusunda öyle, yurtseverlik konusunda öyle, anti-emperyalizm konusunda öyle...

Üstelik bir de bakın aynı yazıda neler söylüyor:

"Üstelik Lenin kendisinin de ummadığı şekilde bir anda iktidarı kucağında bulmuş,..."

Ne dediğinin farkında değil.

17 burjuva devrimi oluyor, aradan bir kaç ay geçiyor ve Lenin ayaklanma çağrısı yapıyor. Partide bu ayaklanmaya karşı çıkanlar var. Asla geri adım atmıyor...Şimdi olmazsa hiç bir zaman. Menşeviklerin elinde olan petrograd ve Moskova Sovyetleri Bolşeviklerin eline geçmiştir çünkü. Zamanı gelmiştir. Siyasi iktidarın alınması konusunda ayaklanma çağrısını bu yüzden yapar. Koşullar uygundur ona göre. Yani bilinçli bir mücadelenin sonrasında iktidar alınmıştır. Yoksa, "bir anda kucağında bulmamıştır"...

Lenin'i Lenin yapan şey, rüyasında bile sosyalist devrimi düşünmesidir. Leninizmin özü budur. Siyasi devrim perspektifidir Leninizmin özü. 2.enternasyonalcilerle kavgasının özü de budur. Menşeviklerle kavgasının özünde yatan da budur. Avatarına Lenin resmi koyan ilk önce "benim siyasi devrim perspektifim ne?" diye düşünecek? Sınıf mücadelesi konusunda nasıl bir yol izliyorum diye düşünür. Kendiliğindenciliğin gerisine düşmüş bir halkı sosyalist bir kavgaya nasıl hazırlayabilirim diye düşünür. Sosyalizm mücadelesinde sosyalist bir örgütlenme arayışında bulunur.

Ne liberal safsatalar ve ne de kuyrukçuluk siyaseti vardır Lenin'de...

Marksizmi Marksizm-Leninizm haline getiren şey de kayıtsız koşulsuz devrimci perspektiftir. Öncülüktür, parti teorisidir. Sınıfa dışardan bilinç taşımadır. Sınıfın aklını temsil eden öncü partinin sınıfı siyasete taşıma sorumluluğudur. Buna bir de emperyalist dönem çözümlemelerindeki eşitsiz ve birleşik gelişme yasasını da eklediğinizde karşınıza leninizm çıkacaktır. Marksizmin bu konudaki boşluklarını doldurması ve onu daha da bütünlüklü bir yapıya çıkarması leninizmin bu konudaki katkılarıdır.

Ama işin özü, Lenin'de olduğu gibi bütün Marksist ustalarda varolan siyasal devrim perspektifi ve işçi sınıfının enternasyonal çıkarlarıdır. Bir daha yinelersek, ne liberal safsatalar ve ne de kuyrukçuluk siyasetinin Lenin'le olduğu kadar Marks ile de en küçük bir ilişkisi yoktur.

Yapılan şey sadece kendi kendinizi kandırmaktır!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]