SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   22   23   24   [25]   26   27   28   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 14.07.2015- 23:28


yahu sizi partiniz bile bilmiyor, tanımıyor !

Cehaletin de bu kadarı olmaz. Her açılan forumun partilerden onay alması mı gerekiyor, forum açılırken partilere bilgi verilmesi mi lazım:) Arkadaş bir yol tutturmuş gidiyor, ne söylediğinin bile farkında değil.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 14.07.2015- 23:36



Yahu devrimi zaten tamamen her konuda, en ince ayrıntısına karşı bilinçlenmiş insanlarla mı yapıyorsun? Hayır. Elbet devrimi yapacağın kitleler belli bir düşünce birikimine sahip olacak, sosyalist hegemonyaya rıza gösterecek ki devrimi yapasın ama gerçek anlamda kapitalizmin kavranması, sosyalist düşüncenin içselleştirilmesi, yeni insanın yaratılması devrimden sonra olacak sürece dair bir gerçeklik. E bu hegemonyayı inşa etmek için de evet toplumcu bir düşünce sistemini bireyci bir düşünce sistemi karşısında sürekli sınayacağım. Yahu kendini sınayamayan, tartışılmaktan aciz, kapalı kutularda korunan bir ideolojiye toplum nasıl rıza göstersin, içselleştirsin? Bu anlayışla sen toplumun rızasını alamazsın ancak içten içe çürüyen halkın üzerinde bir takım elitlerin bulunduğu bir diktatörlük inşa edersin.

Ben örgütlenme ve partileşme özgürlüğünü savunmuyorum. Diyorum ki tartışma özgürlüğü olsun, Marksist düşünceyi statik değil sürekli kendini geliştiren bir ideoloji haline getirelim. Tartışma özgürlüğünü yasaklayarak Marksizmi nasıl geliştireceksin? Sen Marksizmi topluma zorla dayatılan bir din haline getirmeye peşindesin. Bu tutmaz, tutmadı da zaten. Marksizmin doğasında zaten eleştiri var, rekabet var. Marksizmi hiç bir şeyle tartıştırmadan, eleştirmeden yada Marksizmin sadece eski bazı sorunlar üzerine eleştirisine odaklıp güncel sorgulamaların, tartışmaların içine sokmadan Marksizmin toplumda nasıl benimsenmesini sağlayacaksın? Toplum üzerinde sosyalist hegemonya dayatmayla değil toplumun rızasını alarak yani topluma sürekli kendi projeni, gerçekliğini anlatarak, bu projeni, gerçekliğini karşıt görüşlere karşı toplumu da işin içine dahil ederek her an sınayarak, sorgulayarak oluşturulur. Daha tartışılmaktan, sorgulanmaktan aciz, durağan bir din haline gelmiş bir Marksizm çürür.


Kısaca ne diyorsun biliyor musun; örgütlenmeyecek, partileşmeyecek ama liberal özgürlük olacak, bırakın tartışsın falan! Şimdi söylediğin bu. Buraya geldiysen iyi, çünkü buna zaten bir şey diyen olmaz, her kişinin başına bir devrim militanı dikilmez, hayatını emeğiyle kazanan biri Marks ve Hegel'i kıyaslıyorsa kıyaslasın, böylece marksizmi de sınamış olurlar! Bu kadar tartışma bunun için miydi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 14.07.2015- 23:39


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış


Yahu devrimi zaten tamamen her konuda, en ince ayrıntısına karşı bilinçlenmiş insanlarla mı yapıyorsun? Hayır. Elbet devrimi yapacağın kitleler belli bir düşünce birikimine sahip olacak, sosyalist hegemonyaya rıza gösterecek ki devrimi yapasın ama gerçek anlamda kapitalizmin kavranması, sosyalist düşüncenin içselleştirilmesi, yeni insanın yaratılması devrimden sonra olacak sürece dair bir gerçeklik. E bu hegemonyayı inşa etmek için de evet toplumcu bir düşünce sistemini bireyci bir düşünce sistemi karşısında sürekli sınayacağım. Yahu kendini sınayamayan, tartışılmaktan aciz, kapalı kutularda korunan bir ideolojiye toplum nasıl rıza göstersin, içselleştirsin? Bu anlayışla sen toplumun rızasını alamazsın ancak içten içe çürüyen halkın üzerinde bir takım elitlerin bulunduğu bir diktatörlük inşa edersin.

Ben örgütlenme ve partileşme özgürlüğünü savunmuyorum. Diyorum ki tartışma özgürlüğü olsun, Marksist düşünceyi statik değil sürekli kendini geliştiren bir ideoloji haline getirelim. Tartışma özgürlüğünü yasaklayarak Marksizmi nasıl geliştireceksin? Sen Marksizmi topluma zorla dayatılan bir din haline getirmeye peşindesin. Bu tutmaz, tutmadı da zaten. Marksizmin doğasında zaten eleştiri var, rekabet var. Marksizmi hiç bir şeyle tartıştırmadan, eleştirmeden yada Marksizmin sadece eski bazı sorunlar üzerine eleştirisine odaklıp güncel sorgulamaların, tartışmaların içine sokmadan Marksizmin toplumda nasıl benimsenmesini sağlayacaksın? Toplum üzerinde sosyalist hegemonya dayatmayla değil toplumun rızasını alarak yani topluma sürekli kendi projeni, gerçekliğini anlatarak, bu projeni, gerçekliğini karşıt görüşlere karşı toplumu da işin içine dahil ederek her an sınayarak, sorgulayarak oluşturulur. Daha tartışılmaktan, sorgulanmaktan aciz, durağan bir din haline gelmiş bir Marksizm çürür.


Kısaca ne diyorsun biliyor musun; örgütlenmeyecek, partileşmeyecek ama liberal özgürlük olacak, bırakın tartışsın falan! Şimdi söylediğin bu. Buraya geldiysen iyi, çünkü buna zaten bir şey diyen olmaz, her kişinin başına bir devrim militanı dikilmez, hayatını emeğiyle kazanan biri Marks ve Hegel'i kıyaslıyorsa kıyaslasın, böylece marksizmi de sınamış olurlar! Bu kadar tartışma bunun için miydi?


Bu kadar tartışma diyorsun ben daha kaç gündür ilk kez bu konuda yazdım. Ne daha önceki yazımda(sanırım bir hafta veya daha fazla oldu) nede bugünkü yazımda partileşsinler, örgütlensinler diye bir yazı yazdım mı?   Benle tartışırken başkalarının söylediğini bana atfetmeyin veya aynı düşünmediğiniz diğer herkesi bir blok gibi görmeyin.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 14.07.2015- 23:41 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 15.07.2015- 00:01


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış


Yahu devrimi zaten tamamen her konuda, en ince ayrıntısına karşı bilinçlenmiş insanlarla mı yapıyorsun? Hayır. Elbet devrimi yapacağın kitleler belli bir düşünce birikimine sahip olacak, sosyalist hegemonyaya rıza gösterecek ki devrimi yapasın ama gerçek anlamda kapitalizmin kavranması, sosyalist düşüncenin içselleştirilmesi, yeni insanın yaratılması devrimden sonra olacak sürece dair bir gerçeklik. E bu hegemonyayı inşa etmek için de evet toplumcu bir düşünce sistemini bireyci bir düşünce sistemi karşısında sürekli sınayacağım. Yahu kendini sınayamayan, tartışılmaktan aciz, kapalı kutularda korunan bir ideolojiye toplum nasıl rıza göstersin, içselleştirsin? Bu anlayışla sen toplumun rızasını alamazsın ancak içten içe çürüyen halkın üzerinde bir takım elitlerin bulunduğu bir diktatörlük inşa edersin.

Ben örgütlenme ve partileşme özgürlüğünü savunmuyorum. Diyorum ki tartışma özgürlüğü olsun, Marksist düşünceyi statik değil sürekli kendini geliştiren bir ideoloji haline getirelim. Tartışma özgürlüğünü yasaklayarak Marksizmi nasıl geliştireceksin? Sen Marksizmi topluma zorla dayatılan bir din haline getirmeye peşindesin. Bu tutmaz, tutmadı da zaten. Marksizmin doğasında zaten eleştiri var, rekabet var. Marksizmi hiç bir şeyle tartıştırmadan, eleştirmeden yada Marksizmin sadece eski bazı sorunlar üzerine eleştirisine odaklıp güncel sorgulamaların, tartışmaların içine sokmadan Marksizmin toplumda nasıl benimsenmesini sağlayacaksın? Toplum üzerinde sosyalist hegemonya dayatmayla değil toplumun rızasını alarak yani topluma sürekli kendi projeni, gerçekliğini anlatarak, bu projeni, gerçekliğini karşıt görüşlere karşı toplumu da işin içine dahil ederek her an sınayarak, sorgulayarak oluşturulur. Daha tartışılmaktan, sorgulanmaktan aciz, durağan bir din haline gelmiş bir Marksizm çürür.


Kısaca ne diyorsun biliyor musun; örgütlenmeyecek, partileşmeyecek ama liberal özgürlük olacak, bırakın tartışsın falan! Şimdi söylediğin bu. Buraya geldiysen iyi, çünkü buna zaten bir şey diyen olmaz, her kişinin başına bir devrim militanı dikilmez, hayatını emeğiyle kazanan biri Marks ve Hegel'i kıyaslıyorsa kıyaslasın, böylece marksizmi de sınamış olurlar! Bu kadar tartışma bunun için miydi?


Bu kadar tartışma diyorsun ben daha kaç gündür ilk kez bu konuda yazdım. Ne daha önceki yazımda(sanırım bir hafta veya daha fazla oldu) nede bugünkü yazımda partileşsinler, örgütlensinler diye bir yazı yazdım mı?   Benle tartışırken başkalarının söylediğini bana atfetmeyin veya aynı düşünmediğiniz diğer herkesi bir blok gibi görmeyin.



Bu söylediğin liberal özgürlük değil ki. Sosyalist toplumda din konusunda da yasakçılık olacak derken, herkesin inancına karışacağız demiyoruz ki. Dinin örgütlenmesine ve yaygınlaşmaya çalışmasına karşı olacağız diyoruz. Hiç farkı yok. Kim insanın kafasının içindekileri engelleyebilir? Toplumdaki gerici eğilimler devrim oldu diye şıp diye yok olmaz. Belki onlarca, yüzlerce yıl sürecek. Burada söylenmeye çalışılan baştan beri örgütlenme, yaygınlaşma konusunun yasaklanacağıdır.  



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 15.07.2015- 00:08


Hayır başından beri söylenen bu yönde değil. Evet örgütlenme, partileşme özgürlüğünü savunanlar oldu siz bunu eleştirdiniz ama bunun yanında toplumda Marksizmin sınanmasını, tartışılmasını savunan görüşleri de eleştirdiniz. Bedrettin'in benle bugün yaptığı tartışmalara veya sen ve diğer arkadaşların bazı yazılarına baktığımızda bunu görüyoruz. Neyse şimdi anlaşabildiysek sorun yok.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 15.07.2015- 00:09 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 15.07.2015- 06:34


Sanırım Proltersosyalist arkadaş ve katılan arkadaşlar meseleyi daha netleştirmiş. Evet kısaca söylenenler içinde proleter arkadaşa katılıyorum.   Zaten şahsen benim söylemek istediğim bu.

Yani toplumun her ne kadar yaşamakta   olduğu maddi yaşamını yok etmeye çalışılsa da   ki bu hayli uzun bir zamanı kapsar ve kapitalist sistemin maddi yaşamıdır bu ;kafadaki düşünceleri yok edemeyiz. Bu düşünceler kapitalist sistemin nesnel yaşamı yok edilse bile   var olmaya devam edecektir.

Bu durumda bu düşünceleri   biz bunu baskı almakla yok edilebileceğini düşünüyorsak yanılırız.

Evet Rus devriminde   böyle olmuştur.   Bunun yanlışlığını lenin de biliyordu diye düşünüyorum. Ancak Rus devrimi çok farklı bir devrim koşullarından geliyorudu. Rosa bu konuda Rusya   devrimcilerini eleştiriyordu ''diktatörlük kurdular'' diyordu. Lenin kronştad ayaklanamalarına (SP liydi bunlar devrimde bolşeviklerin ittifakı ki olmasalardı devrimde zordu ) ki devrimin dinamik güçlerini ''evet kurşuna diziyoruz ''diyordu. Rosa'ya hak veriyor ama her ülkede farklı devrimci bir sürecin olabileceğini görmediği için Rosa Luxemburg'u ''rusyada devrimi anlamadığını ''söylüyordu. Kısaca ''tamam haklısın ama bizim durmumuzu anlamıyorsun devrimin kartalı '' diyordu.

Çünkü Rus devrimi fırsatı yakalamış bir devrimdi ve her devrim böyledir. Sosyalizmin koşularını yaratmak bir almanyadan,ingilterden çok zor olduğunu da biliniyor hatta Almanyada devrim patlamazsa sonumuz hüsran diye görülüyordu . Bunun için rusya gerçeği ile uyuşmayan yasalar,genelgeler vs yayınlanıyordu. Bunlar hiç olmazsa başaramazsak gelecekte olana deneyim olur düşüncesiyle yayınlanıyodu. Tıpkı Paris Kömünü nasıl bir deneyim bıraktıysa toplumlara rusya devrimi de bunu hizmet etmeli yaklaşımı vardı.

Evet ,bugün bu sosyalist devrimler yenilgiye uğradı. Ve bizler buradan bir sürü deneyimler çıkarıyoruz. İşte onlardan biri de burada tartıştıklarımız.

Sosyalist devrimler için genel yaklaşım şudur:

Emperyalizm döneminde kapitalizmin krizleri hep olur. Bunlar devrevi ve uzun süreli diye bir sürü tartışmalar vardır. İşte toplumlar bu krizler döneminde fırsattı bulduğunda devrimlere kalkışırlar. Başarılı olurlar olamazlar ,kapitalizmle olan mücadele anlayışlarında yada izlediği stratejilerle ilgili sorun olmakta.

Bende şunu diyorum. Burada arkadaşalar Rus devrimine bakıp onun anlayışıyla hareket ediyorlar. Halbu ki bu devrimin koşulları çok farklı bizlerin içinde bulunduğu koşyullarda çok farklı .Bir kez 70 yıllık sosyalist deneyimler elimizde var. Burjuva devrimlerina bakalım yine bu toplumsal mücadele ile Faransız devrimi 1800 başlayan 1848- 1879   ama kesilmemiş ,orta şerit napolyonla devam etmiş. Alman ,İtalya burjuva devrimleri de böyle bir süreci kapsamış.

Toplumsal devrimleri çok basite alıyoruz gibi geliyor bana .. Kolay değil ,toplumlar komple bir alt üst yaşayor,yaşayacak   ve burjuva yüzyıllardır egemen,deneyimli ,tecrübeli .

Uzatıyorum ama en son dünyada emperyalizm kriz elametleri göstermeye başlayınca tüm devletler güvenlik güçlerini tahkimine hemen yöneldi. Yunanistan ,Türkiye en yakından izlediğimiz ülkeler. hepsi hemen güvenlik sorunlarına eğildiler ve düzenlemelere gittiler.

Sonuç olarak :

Sosyalist devrim eğer burjuvadan daha özgür bir dünya getireceğine tesisi edeceğine   inanmıyorsak o zaman derhal devrimcilikten vazgeçelim daha iyi.. Yok ama daha iyi dünya olacakmış falan filan onun için kıtır kıtır adam keselim hikayesi bana kızıl kemerleri hatırlatıyor, yada Maonun kültür devriminde aksaklıkları.

İnsanlar maddi yaşam içeriğinde düşünürler,eğer biz bu maddi yaşam içeriğinde toplumlara daha güzel bir dünya olabileceğine inadıramıyorsak,inandıramıyacaksak Sabredin,acılara katlanın ,fedakarlık verin ,zahmetlere girin , ilerde   güzel bir dünya bizi bekliyor   diye berbat ,insana özgü olamayan yaşama razı gösterin diyorsak ve dersek bu idealizmden başka birşey olamaz. İşte Rus devriminin   yaptığı buydu. Buna mecbur kaldığı bir devrimdi. Güçlü olamak için ,sosyalizmi ben ama ben savunacağım utku tutkusu ile toplumlarını insana özgü olmayacak yaşamları ikna etmeye çalıştılar. Evet o toplumlar da bu isteme cevap veridiler.Çünkü yaşadıkları emperyalizmin toplumlarına karşı yaptıklarının maddi gelişimi bunu kanıtlıyordu   da nerye kadar arkadaşlar . Bir yerede toplumun kayışı atar .İşte   böyle bir sosyalist   düşüncenin yenilgisi ile yzüleşmek bize kaldı.    




Bu ileti en son owert tarafından 15.07.2015- 06:49 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 15.07.2015- 11:01


Bulanıklık aşılmış değil:) Sosyalist toplumda liberalizme özgürlük olacak mı, olmayacak mı? Bu soruya ''olmayacak'' demeyenler, söylediklerini netleştirmeliler. Burada liberal özgürlük konusunda partilelşmeye bile olabilir diyenler oldu. Bu konuya hiç girmeden, bunu hiç eleştirmeden ''toplumda sınanması'', burjuva diktatörlüğünden daha ileri bir demokrasi özgürlük demek, konunun netleşmesini sağlamıyor, daha da bulanık hale getiriyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 15.07.2015- 11:38


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Hayır başından beri söylenen bu yönde değil. Evet örgütlenme, partileşme özgürlüğünü savunanlar oldu siz bunu eleştirdiniz ama bunun yanında toplumda Marksizmin sınanmasını, tartışılmasını savunan görüşleri de eleştirdiniz. Bedrettin'in benle bugün yaptığı tartışmalara veya sen ve diğer arkadaşların bazı yazılarına baktığımızda bunu görüyoruz. Neyse şimdi anlaşabildiysek sorun yok.



''Marksizmin sınanması, tartışılmasını savunan görüşleri de eleştirdiniz'' diyorsan, ve konuya hakim olmayan iki işçinin tartışmasını örnek vereceksen buradan marksizmin sınanması diye bir şey çıkmaz. Bu kavramı kullanmak marksizm konusunda hala soru işaretlerine sahip olmak demektir. Liberalizmi bireycilik ve ekonomik alan da dahil bireyin özgürlüğü olarak almalısın, marksizmin ise özgürlükten anladığının liberalizmin tam tersi olduğu açık. Marksist isek daha baştan marksizmin liberalizme karşı bir üstünlük kurduğunu ve liberalizmin marksizm tarafından çöpe atıldığını görmeliyiz. Artık marksizmin sınanması diye bir şey söz konusu olamaz. Yanlış kavram kullanıyorsun, yanlış algıya yol açıyorsun.   Toplumun değiştirilmesi için sosyalizmin iş, aş, umut, gelecek, insiyatif alma, burjuvaziye ve ideolojisine karşı bilinçlenme, insana ve doğaya marksist bakış   önceliklidir. Amaçlanması ve planlanması gereken de budur. Bulanık zihinlerle bunlar yapılamaz. Marksizmin sınanması da neymiş! Marksizmin sınanmasını aklından geçirenler kendi bulanık zihinlerini devrim sonrasındaki sürece yansıtmamalı, onlar şimdiden marksizmin sınanmasını zihinlerinde açıklığa kavuştursunlar ve berrak bir zihne sahip olsunlar. Komünistlerin böyle bir derdi olmamalı. Liberallere hoş gelecek söylemlerden de kaçınmalıyız.


gekenler için sosyalist devrim iş, aş, umut, gelecek ve marksizm



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   22   23   24   [25]   26   27   28   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 6 kişi görüntülüyor:  6 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör FETÖ’nün siyasi ayağı ve sözde enternasyonal forumlarımız... melnur 7 2573 12.03.2020- 05:24
Konu Klasör Toplayın içkileri Suat Kılıç geliyor! özgür 0 5253 12.10.2013- 10:36
Konu Klasör Kaçak'dan Veda... Kaçak 6 4734 06.10.2013- 13:44
Konu Klasör Veda'dan Aydın müsvetteleri ... melnur 8 4213 15.10.2017- 20:42
Konu Klasör Sn.VEDA yine döktürmüş! melnur 37 18363 25.09.2024- 05:47
Etiketler   EFSP,   forumları,   suat,   Veda
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS