Ne kadar zavallı durumdayız.Kapitalizmde yaşıyoruz hemde Türkiye gibi en muhafazakar bir sistemde bu sistemin ileri değil geriye doğru gittiğini söylüyoruz daha da ileri gidip sivil faşizmden söz ediyoruz ve kuracağımız düzende yani sosyalimz de neleri yasaklayacağımızı tartışıyoruz.
Ne kadar acınacak bir durumdayız.
Birde bilimsellikten öz ediyoruz.
Şunu soralım kendimize. 300 yıllık kapitalizm niçin yıkılmadı neyi düzgün yapamadık neyi tam anlayamadık .
İnsanlığın geçici olarak kurduğu reel sosyalizm niçin çöktü neden ayakta kalamadı niçin proleterya kendi düzenine sahip çıkmadı Kapitalistler düzenleri ellerinden gideceğini anladığında sert önlemler alırken işçi sınıfı niçin düzenine sahiplenemedi.
Nerede eksik var teoride mi bir sancı yoksa pratikte mi bir sancı var.
Peki biz yeni bir düzen kuracak o da eskisine benzeyecekse ömrü ne kadar olacak
Kendimize bu soruları sorup yanıtla arayacağımıza neleri yasak edeceğiz diye hesaplar yapmaktayız Galiba biz iktidar falan düşünmüyoruz muhabbet edip kendimizi eğlendiriyoruz.
İnsan sermayesini bile batırsa nerede yanlış yaptım acaba diye kandine sorar ama biz her şeyi şeytana attığımızdan kendimizi hiç kabahatli saymıyoruz.
Sosyalizmde LİBERAL görüşler yasaklanmalıymış kim demiş flancı o zaman o flancıya soralım bakalım sosyalizm neden çökmüş. Birde ona cevap versin.
Bence yasakları değil özgürlükleri savunmalıyız etrafımızda gereksiz düşmanlar yaratmamalıyız.Zaten yeteri kadar var yenileri bize çok gelir.
Ne kadar zavallı durumdayız.Kapitalizmde yaşıyoruz hemde Türkiye gibi en muhafazakar bir sistemde bu sistemin ileri değil geriye doğru gittiğini söylüyoruz daha da ileri gidip sivil faşizmden söz ediyoruz ve kuracağımız düzende yani sosyalimz de neleri yasaklayacağımızı tartışıyoruz.
Ne kadar acınacak bir durumdayız.
Birde bilimsellikten öz ediyoruz.
Şunu soralım kendimize. 300 yıllık kapitalizm niçin yıkılmadı neyi düzgün yapamadık neyi tam anlayamadık .
İnsanlığın geçici olarak kurduğu reel sosyalizm niçin çöktü neden ayakta kalamadı niçin proleterya kendi düzenine sahip çıkmadı Kapitalistler düzenleri ellerinden gideceğini anladığında sert önlemler alırken işçi sınıfı niçin düzenine sahiplenemedi.
Nerede eksik var teoride mi bir sancı yoksa pratikte mi bir sancı var.
Peki biz yeni bir düzen kuracak o da eskisine benzeyecekse ömrü ne kadar olacak
Kendimize bu soruları sorup yanıtla arayacağımıza neleri yasak edeceğiz diye hesaplar yapmaktayız Galiba biz iktidar falan düşünmüyoruz muhabbet edip kendimizi eğlendiriyoruz.
İnsan sermayesini bile batırsa nerede yanlış yaptım acaba diye kandine sorar ama biz her şeyi şeytana attığımızdan kendimizi hiç kabahatli saymıyoruz.
Sosyalizmde LİBERAL görüşler yasaklanmalıymış kim demiş flancı o zaman o flancıya soralım bakalım sosyalizm neden çökmüş. Birde ona cevap versin.
Bence yasakları değil özgürlükleri savunmalıyız etrafımızda gereksiz düşmanlar yaratmamalıyız.Zaten yeteri kadar var yenileri bize çok gelir.
Sn.hakkı;
Siz durmadan liberalizme özgürlük verilmesini savunuyorsunuz ve reel sosyalizmin çöküşünü de yazınızın merkezi haline getirdiğiniz için, sanırım çöküşü liberal özgürlüğün olmadığına bağlıyorsunuz. Bu konuya cevap vermiştim, zaten yararı da olmuyor, ama siz madem ki böyle bir düşünceye sıkı sıkı bağlısınız, o zaman yapmanız gereken öncelikle liberal özgürlükten ne anlaşılması gerektiğini ortaya koymanızdır. Ve sonra da bunun sosyalist devrimini yapmış, sosyalist kuruculuğa yönelmiş bir ülkede nasıl bir yararı olabileceğini ortaya koymanız gerekir. Bunu yaparken de liberal özgürlüğü özgürlük kavramıyla yer değiştirmeden yapmalı ve somutlamalısınız. Yoksa tartışma ilerlemez ve ilerlemiyor.
Liberal özgürlük derken kastedilen birkaç kişinin kendi arasında hemen her konuda olduğu gibi, kendi anlayışlarına göre liberalizmi nasıl nitelediği ve onun lehine ya da aleyhine tartışmaları değildir. Bu tür örnekler ''liberal özgürlük yasağı'' kapsamı içinde değildir. Devrimden sonra sınıflı toplumdan çıkıp geldiği şekliyle toplumun bireyleri kendisine yabancı pek çok düşünce ve inanç paradigmalarıyla biçimlenmişken bu ''masumane'' durumun dışa vurumunu yasaklamak söz konusu bile olamaz. Lenin açık seçik söylüyor, devrimden sonra bir köy ibadetini yapacak bir kilise ( veya cami) ihtiyacını bildirirse oraya inançların yaşanması için cami veya kilise yapacağız. Mealen böyle bir şey. Bu durumu, inançların veya liberal düşüncenin toplumsallaşma, örgütlenme ve partileşme istek ve çabalarına özgürlük verileceği anlamına gelmez. Sosyalizmde tek bir komünist parti mi olmalı veya daha fazla mı olmalı konusunda bile tartışmalar varken, kalkıp liberal partilere özgürlük tanımak, seçimlere sokmak akıl alıcı bir şey değil.
( İlk seçimde liberaller kazandı, ne yapacaksınız? Halk böyle istiyor mu diyeceksiniz!)
Lenin açık seçik söylüyor, devrimden sonra bir köy ibadetini yapacak bir kilise ( veya cami) ihtiyacını bildirirse oraya inançların yaşanması için cami veya kilise yapacağız. Mealen böyle bir şey. Bu durumu, inançların veya liberal düşüncenin toplumsallaşma, örgütlenme ve partileşme istek ve çabalarına özgürlük verileceği anlamına gelmez. Sosyalizmde tek bir komünist parti mi olmalı veya daha fazla mı olmalı konusunda bile tartışmalar varken, kalkıp liberal partilere özgürlük tanımak, seçimlere sokmak akıl alıcı bir şey değil.
( İlk seçimde liberaller kazandı, ne yapacaksınız? Halk böyle istiyor mu diyeceksiniz!)
İşte konu bu İlk seçimde liberaller kazandı ne yapacaksın. Kapitalizmde ilk seçimde sosyalistler kazandı kapitalistler ne yapıyor. Ülkeyi sosyalistlere terkmi ediyor.
İşte size göre özgürlükler nesli tükenen bazı hayvanların korunması gibi olmalı bana göre özgürüller iktidarı elinde tutan sınıfların daha aktif ve daha cearetli olamsını teşvik edecek nitelikte olmalı.
sosyalizm tehlikeye düşmeyecek kadar özgürlükler savunulmalı.Savunulmadı da ne oldu işte yine felaket geldi.
Soyalizm bir noktada geçmişin tasviyesi değilmi insan bencilliğinin insanın mülkiyetsiz yaşanmaz düşüncesinin.
Sosyalizm sadece kapitalist üretim ilişkilerinin taviyesi değildir binlerce yıldır insanlığın edindiği kültüründe tasviyesidir.Yoksa nasıl komünizme yani devletsiz düzene ulaşılacak.Bunu yapmak içindemi devlete ihtiyaç duyulacak.
Onun için ben diyorum ki sosyalizm sağlama alındımı, özgürlükler yaşam bulmalı, işçi sınıfı entelektüel olarak kendini geliştirmeli, İşçi sınıfı nitelik olarak kendini bir üst seviyeye yükseltmeli.
İşçi sınıfı dünya boyutunda kendini hisetirmeli Bürokrasi görünmez olmalı
İşte benim liberaller özgürleşsin demem bu sadece liberaller değil gericiliği ve faşizmi probaganda etmeyen her fikir örgütlenme de dahil özgür olmalı.
Onun için geçmiş sosyalizm,in en büyük sorunu demokrasi idi.
Lenin devrimden sonra bunlar yapılacak demiş peki Leninden sonrakiler ne yapmış .Hepimiz biliyouz ki sadece yasaklar ilan etmiş.
Demokrasi o kadar korkulacak bir şey değil.Sistem için tehlike olduğunda devlet zaten senin elinde demokrasi musluğunu kısarsın.
Böyle olursa düşmanların sana bir söz söyleme hakkı bulamaz.
Onun için demokrasi nasıl biz bu düzenden istiyorsak vermeyide bileceğiz.
Yoksa komünistler hakkındaki ön yargılar değişmez o zamanda kendi derdimizi bizden başka duyan olmaz ve bir türlü büyüyemeyiz.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 16.07.2015- 10:44 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Lenin Marksizmi,Proletarya Diktatörlüğüne kadar genişletmeyen kişinin Marksist olmayacağını söyler.
Demek ki Marksistler için PD ,olmazsa olmaz bir koşuldur.
Nedir PD?
Engelsin söylemiyle,Proletaryanın hasımlarını baskı altında tutmak için kullandığı bir aygıttır,
özgürlükten bahsedileceği gün zaten PD sönümlenmiştir der.
Nasıl bir mantıktır bu!
Seçimler olacak ve seçimlerde Sosyalistler kazanacak!
Önemli olan seçim kazanıp HÜKÜMET olmak değildir.
Önemli olan İKTİDAR olmaktır.
Seçim kazanıp,Hükümet olmanın aczini biz Şilide Allende dönemin de yaşadık.
Sistem kırmızı çizgilerini aşmaya çabaladığını hissettiği an seni darma duman eder.
Çünkü sen seçim kazanıp hükümet olsanda,hala İKTİDARDA o vardır,DEVLET hala onun elindedir,ta ki sen o Devleti parçalayıp,kendi sınıf egemenliğini,PD yi kurana değin.
Onu parçalayıp,kendi sınıf egemenliğini kurmanda ancak İKTİDARIN zor yoluyla alımıyla olur.
Hakkı bey, liberalizme özgürlük diyorsun, kapitalistlerin mülklerine el koyuyorsun. Bu nasıl sosyalizm, sınıfsız topluma liberal özgürlüklerle varılmaz, demokrasi dediğimiz şey de sınıfsaldır. İşçi sınıfına her türlü demokrasi, kapitalizme ve onun ideolojisine her türlü baskı, bunun yolu da proleter diktatörlük. Sosyalizm işte bu, sosyalizmi savunuyorsak, sınıfsız topluma varmak hedefse bunun yolu burjuva demokrasisinden ve burjuva zihinlerden geçmez. Toplumu değiştirmek iddiası önce solcuların zihinlerini değiştirmekten geçmiyor mu? Burjuva demokrasisini kerteriz alarak işçi sınıfı demokrasisini kuramayız.
Hakkı bey, liberalizme özgürlük diyorsun, kapitalistlerin mülklerine el koyuyorsun. Bu nasıl sosyalizm, sınıfsız topluma liberal özgürlüklerle varılmaz, demokrasi dediğimiz şey de sınıfsaldır. İşçi sınıfına her türlü demokrasi, kapitalizme ve onun ideolojisine her türlü baskı, bunun yolu da proleter diktatörlük. Sosyalizm işte bu, sosyalizmi savunuyorsak, sınıfsız topluma varmak hedefse bunun yolu burjuva demokrasisinden ve burjuva zihinlerden geçmez. Toplumu değiştirmek iddiası önce solcuların zihinlerini değiştirmekten geçmiyor mu? Burjuva demokrasisini kerteriz alarak işçi sınıfı demokrasisini kuramayız.
Demokrasi sınıfsaldır da nerede demokrasi evet kağıt üstünde duruyor.
Demokresi de iktidardan başka sınıflara özgürlük yoksa onun adı nasıl demokrasi oluyor.
İşçiler işçilere karşımı demokrasi uygulayacak.
Bir sınıfın demokrasisi başka bir sınıf a var olma koşulunu yasakladığında onun adı demokrasi değil baskıcılıktır.
Her halde proleterya diktatörlüğü anlaşılmamış Proleterya varsa karıısında başka bir sınıf vardır eğer yoksa zaten proleterya da yoktur.
O zaman proleterya karşısında tek var olarak duran bürokratik sınıfı görüyor demokrasiyi de ona karşı kullanıyor.
Yani bir bürokrasi ve karşısında işçi sınıfı e o zaman bu devlet kimin
Özgürlükleri yok eden sınıf kendisi de özgür değildir, zaten öyle idi.
İşte sorun buraya kadar gelir solcunun rakibi başka bir solcu ondan sonrada solcunun solcuya yasakları gelir.
Tek sesli yönetimler hiç baş ağrıtmaz nasıl olsa rakip yok, olduğunda da kes kellesini .
Valla bize tayyibi aratacaksınız gibi geliyor o hiç olmazsa kendine çatmadınmı tahammül gösteriyor.
İstenilen şey aslında proleterya diktatörlüğü (demokrasisi) değil istenilen proleterya adına sistemi kurmuş ve ona el koymuş bürokratik diktatörlük
İşte bu uygulama kapitalizmde olduğunda bunu adı faşizm oluyor.
Sistem Sosyalizm olduğunda adı ne oluyor merek ediyorum
Hakkı bey, liberalizme özgürlük diyorsun, kapitalistlerin mülklerine el koyuyorsun. Bu nasıl sosyalizm,
İyi bir soru liberaller ne ister sermayenin özgürce dolaşımın rakabetin kıran kırana geçmesini fikirlerin özgürlüğünü.
İşte onlar bunu savunacak ve bu doğrultuda örgütlenecek. Sende karşılarında mülkiyetin özel olduğunda kar,ın sömürden elde edileceğini ve bunun sonucu mülkiyeti savunanların aslında bütün toplumun mülksüzlüğünü savunduklarını anlatacaksın Eh devlette senin elinde ise onların ne kadar başarılı olabileceklerini bir düşünelim.
ama ne başım ağrısın yasakla gitsin diyorsan o zaman 1989 da çöken SB nine cevap vermek durumundasın.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 16.07.2015- 13:32 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Devrimlerin toplumsal iknaya yani hakim hegemonyanın üstyapısını dağıtmaya bağlı olduğunu da Marx'tan öğrendim. “Şimdiye kadarki tüm hareketler, azınlıktakilerin hareketiydi veya azınlıkların çıkarına hareketlerdi. Proleter hareket ise, son derece büyük bir çoğunluğun, son derece büyük bir çoğunluk adına giriştiği özerk harekettir. Şimdiki toplumun en alt katmanını oluşturan proletarya, resmi toplumu oluşturan katmanların üstyapısını bütünüyle havaya uçurmadıkça doğrulamaz, ayağa kalkamaz.”
proletersosyalist arkadaş, sosyalist devrim toplumun çoğunluğunun sosyalizme ikna edilmesiyle olacağını mı söylüyorsun. bu söylediğin toplumsal ikna 80 milyonun en az 45 milyonunun sosyalist olması ve sosyalist devrim istemesi anlamına mı geliyor, toplumsal iknadan bunu mu anlamalıyız.
Böyle bir şey olabilir mi? Eğer sınıflı bir toplumda işçi sınıfı böyle bir bilince ulaşabilse devrimin ayaklanmayla yoluyla olacağını neden vaaz ediyoruz. Böyle bir kitle ezici çoğunlukla iktidara da gelir, devletin sınıfsal yapısını da değiştirir, burjuva anayasasını proleter anayasaya da çevirir. Parlamenterizm ile sosyalist kuruculuğun olamayacağını söyleyişimizin nedeni zaten bu yöntemle iktidara gelinemeyeceğidir. Avrupa ve Amerikanın bazı ülkelerinde adı sosyalist veya komünist olan partilerin iktidara gelmesine aldanmayalım. O partilerin adı sadece sosyalizm veya komünizm, kendileri düzen partileri haline gelmişler iktidara zorlukla gelseler dahi sistem tarafından uysal hale getirilir. SYRİZA örneği yanıbaşımızda duruyor.
Ne kadar zavallı durumdayız.Kapitalizmde yaşıyoruz hemde Türkiye gibi en muhafazakar bir sistemde bu sistemin ileri değil geriye doğru gittiğini söylüyoruz daha da ileri gidip sivil faşizmden söz ediyoruz ve kuracağımız düzende yani sosyalimz de neleri yasaklayacağımızı tartışıyoruz.
Ne kadar acınacak bir durumdayız.
Birde bilimsellikten öz ediyoruz.
Şunu soralım kendimize. 300 yıllık kapitalizm niçin yıkılmadı neyi düzgün yapamadık neyi tam anlayamadık .
İnsanlığın geçici olarak kurduğu reel sosyalizm niçin çöktü neden ayakta kalamadı niçin proleterya kendi düzenine sahip çıkmadı Kapitalistler düzenleri ellerinden gideceğini anladığında sert önlemler alırken işçi sınıfı niçin düzenine sahiplenemedi.
Nerede eksik var teoride mi bir sancı yoksa pratikte mi bir sancı var.
Peki biz yeni bir düzen kuracak o da eskisine benzeyecekse ömrü ne kadar olacak
Kendimize bu soruları sorup yanıtla arayacağımıza neleri yasak edeceğiz diye hesaplar yapmaktayız Galiba biz iktidar falan düşünmüyoruz muhabbet edip kendimizi eğlendiriyoruz.
İnsan sermayesini bile batırsa nerede yanlış yaptım acaba diye kandine sorar ama biz her şeyi şeytana attığımızdan kendimizi hiç kabahatli saymıyoruz.
Sosyalizmde LİBERAL görüşler yasaklanmalıymış kim demiş flancı o zaman o flancıya soralım bakalım sosyalizm neden çökmüş. Birde ona cevap versin.
Bence yasakları değil özgürlükleri savunmalıyız etrafımızda gereksiz düşmanlar yaratmamalıyız.Zaten yeteri kadar var yenileri bize çok gelir.
Sn.hakkı;
Siz durmadan liberalizme özgürlük verilmesini savunuyorsunuz ve reel sosyalizmin çöküşünü de yazınızın merkezi haline getirdiğiniz için, sanırım çöküşü liberal özgürlüğün olmadığına bağlıyorsunuz. Bu konuya cevap vermiştim, zaten yararı da olmuyor, ama siz madem ki böyle bir düşünceye sıkı sıkı bağlısınız, o zaman yapmanız gereken öncelikle liberal özgürlükten ne anlaşılması gerektiğini ortaya koymanızdır. Ve sonra da bunun sosyalist devrimini yapmış, sosyalist kuruculuğa yönelmiş bir ülkede nasıl bir yararı olabileceğini ortaya koymanız gerekir. Bunu yaparken de liberal özgürlüğü özgürlük kavramıyla yer değiştirmeden yapmalı ve somutlamalısınız. Yoksa tartışma ilerlemez ve ilerlemiyor.
Liberal özgürlük derken kastedilen birkaç kişinin kendi arasında hemen her konuda olduğu gibi, kendi anlayışlarına göre liberalizmi nasıl nitelediği ve onun lehine ya da aleyhine tartışmaları değildir. Bu tür örnekler ''liberal özgürlük yasağı'' kapsamı içinde değildir. Devrimden sonra sınıflı toplumdan çıkıp geldiği şekliyle toplumun bireyleri kendisine yabancı pek çok düşünce ve inanç paradigmalarıyla biçimlenmişken bu ''masumane'' durumun dışa vurumunu yasaklamak söz konusu bile olamaz. Lenin açık seçik söylüyor, devrimden sonra bir köy ibadetini yapacak bir kilise ( veya cami) ihtiyacını bildirirse oraya inançların yaşanması için cami veya kilise yapacağız. Mealen böyle bir şey. Bu durumu, inançların veya liberal düşüncenin toplumsallaşma, örgütlenme ve partileşme istek ve çabalarına özgürlük verileceği anlamına gelmez. Sosyalizmde tek bir komünist parti mi olmalı veya daha fazla mı olmalı konusunda bile tartışmalar varken, kalkıp liberal partilere özgürlük tanımak, seçimlere sokmak akıl alıcı bir şey değil.
( İlk seçimde liberaller kazandı, ne yapacaksınız? Halk böyle istiyor mu diyeceksiniz!)
Bu tartışmada sürekli tekrarladığımız da bu zaten. Nesi anlaşılmıyor, ben de onu anlamıyorum.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.