TKP'yi tutuyorum. TKP'yi seviyorum. Mücadelelerine, çabalarına saygı duyuyorum. Ama bu kadar değil, savrulmayan, kuyrukçuluk yapmayan tek derdi sol-sosyalist mücadeleye alan açmak olan her sosyalisti, solcuyu ve sol örgütü de benzer biçimde seviyor ve mücadelelerine saygı duyuyorum. Yakın geçmişinde önemli ölçülerde kitlesellik yaşayan ve pek çok gençlik önderi çıkaran bir ülkede sosyalist solun toplumsal alanda bu denli etkisizliği karşısında da üzüntü duyuyorum. Bu tablo karşısında hala kılı kıbırdamayan, hala kuıyrukçulukta ısrar eden ve lafa geldiğinde kendini hala ''gerçek komünist'', ''enternasyonal solcu'' olarak tanımlayan siyasetlerden de rahatsızlık duyuyorum. Bu kadar mı? Hayır.Bin bir parçaya bölünmüş sosyalist yelpazede kendine yer açabilmek veya yer tutmak amacıyla ''ideolojik eleştiri' adı altında sürekli didişip durmaktan öte bir işlevi bulunmayan siyasi anlayışlar da beni rahatsız ediyor. İdeolojik tartışmaları minimum düzeye indirip yönümüzü sokağa ve halka çevirmenin zamanı gelmedi mi? Sosyalist mücadeleyi sadece dergi çıkarıp, bildiri dağıtmak ve artık iyice bürokratik bir yapı haline gelen işçi sendikalarının yön ve doğrultusunda 1 Mayısları kutlamak demek olmadığını ne zaman anlayacağız? TKP'yi yönelişimin bir nedeni de bu. Doğru bildikleri yolda, sürekli halkla birliktelik kurabilmenin siyasi araçlarını oluşturabilmek adına çaba gösterdikleri ve bu konuda doğru bir hat üzerinde örgütlenmeye ve ilerlemeye çalıştıkları için.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.