Kağıt toplarken yaşamını yitiren 6 yaşındaki Yücel'e ilişkin bir açıklama yayınlayan Eğitimde Sınıf Tavrı, "Hırsızlara, yolsuzlara karşı çocuklarımızı, savunmak için bütün eğitim emekçilerini Kurultayımıza bekliyoruz" dedi.
"Çocuklarımız Kutu Toplarken Ölüyor!" başlığıyla yayınlanan açıklamada şunlar söylendi:
"Onlar yolsuzluklarla, rüşvetlerle iç ettikleri paraları kutularda saklar, 6 yaşındaki Yücel para için kutu toplarken ölür. Bu tablo bu kapitalizm adı verilen kirli düzenin resmidir.
Biz yolsuzluklarla, rüşvetlerle ülkemizin kaynaklarını iç edip, kutularda saklayan hırsızlardan değiliz. Bizler 6 yaşında ekmek parası için karton kutu toplayıp satmak zorunda kalarak ailesinin geçimine katkı koymaya çabalayan ve aynı işi yapan 12 ve 16 yaşlarındaki ağabeylerinin gözleri önünde can veren Yücelin öğretmenleriyiz. Bu yolsuzluk düzenini, bu kirli düzeni değiştireceğiz, çocuklarımızla sınıflarımızda buluşacağız.
Bursada yaşayan 6 yaşındaki Yücel Arı, ağabeyleri 12 yaşındaki Murat ve 16 yaşındaki Süleyman Arı ile birlikte öğlen yemeğini yedikten sonra sokaktaki karton ve kâğıtları toplamak için evlerinden çıktılar. Yücel de tıpkı anne ve babası gibi, gazete ve karton kutuları toplayıp satarak aile bütçelerine katkı koymaya çalışıyordu. Henüz okula bile gitmeyen Yücel topladığı kâğıtlarla yolun karşısına geçmeye çalışırken bir kamyonetin altında kalıp, sürüklenerek feci şekilde can verdi. Çocuğunu kaybeden anne, Yücelin hareketsiz yatan bedeninin başında, Ne olur sen kalk, biz yatalım. Çok küçüksün. Ölüm sana yakışmıyor." diyerek ağıtlar yaktı. Evet, Yücel çok küçüktü, sokaklarda karton kutular toplamak zorunda olduğu için, çalışmak zorunda olduğu için öldü. Tıpkı yıllardır sokakta, fabrikada çalışırken ölen diğer çocuk işçilerimiz gibi, Yüceli de toprağa veriyoruz.
Bu acı düzenin, bu kirli düzenin adı kapitalizm. Anne babaları yetmiyormuş gibi, yoksulluğu, sömürüyü dayatarak çocuklarımızı öldüren bu kirli düzenin adı kapitalizm. Çocuklarımız karton kutular toplayarak ölürken, halkımızı soyanların, kirli milyonları ayakkabı kutularında sakladıkları düzenin adı kapitalizm.
Bizler emeğimizle çalışıp, çocuklarımızı eşitlik ve özgürlüğe âşık çocuklar yetiştirmek için okullarımızda bu düzenin, AKPnin kötülükleri ile mücadele eden eğitim emekçileriyiz.
Çocuklarımızı sokaklarda, fabrikalarda sömürmenize, öldürmenize izin vermeyeceğiz.
Çocuklarımızı "gündüzünde sömürülmeyen, gecesinde aç yatılmayan yeni bir Cumhuriyette, yeni bir Türkiyede yaşatma mücadelesini büyütmek için farklı sektörlerden emekçi kardeşlerimizle 12 Ocak Pazar günü İstanbulda Sınıf Tavrı Kurultayında buluşuyor, geleceğimize uzanacak mücadeleyi tartışıyoruz.
Hırsızlara, yolsuzlara karşı çocuklarımızı, geleceğimizi savunmak için bütün eğitim emekçilerini Kurultayımıza bekliyoruz.
Eğitim Emekçileri Toplantısı
09:30- 12:30 Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi- Ruhi Su Salonu
Kağıt toplarken bir arabanın altında kalarak yaşamını yitiren bir çocuğun acısını hemen hepimiz hissedebiliriz. İnsani bir duyarlılıktan başka bir şey değil bu. Ama solcu olmak bu insani duyarlıkları göstermenin çok daha ötesine geçmeyi gerektiriyor. Neden insanlarımızın bir bölümü yaşamlarını sürdürebilmek için sokaklardaki çöp bidonlarının içini mesken tutmakta, dağılan pazar yerlerinden arta kalanlara umut bağlamaktadır?
Altı yaşındaki bir çocuğu daha hiç bir şey göremeden yaşamdan koparan şey ne?
Üzülmek, hayıflanmak, dövünmek veya bir adım ötesine geçip sadece ''yoksulluk'' demek yeterli mi?
Hani dünyanın 15.büyük ekonomisine sahiptik!
Hani zenginleşmiştik, hani kişi başına düşen gelir 5 kat artmıştı!
Üstelik özelleştirmelerle ( peşkeş çekmelerle) devletin kasasına milyarlarca dolar girmişken, ve son on yıldaki dış borç cumhuriyet tarihindeki borcun toplamından çok daha fazla bir seviyeye ulaşmışken...
A.Kadir'in dediği gibi:
''Hala ekmeğimiz aşımız yok,
Hala çocuklar kemik veremi...''
Kağıt toplarken bir arabanın altında kalarak yaşamını yitiren bir çocuğun acısını hemen hepimiz hissedebiliriz. İnsani bir duyarlılıktan başka bir şey değil bu. Ama solcu olmak bu insani duyarlıkları göstermenin çok daha ötesine geçmeyi gerektiriyor. Neden insanlarımızın bir bölümü yaşamlarını sürdürebilmek için sokaklardaki çöp bidonlarının içini mesken tutmakta, dağılan pazar yerlerinden arta kalanlara umut bağlamaktadır?
Altı yaşındaki bir çocuğu daha hiç bir şey göremeden yaşamdan koparan şey ne?
Üzülmek, hayıflanmak, dövünmek veya bir adım ötesine geçip sadece ''yoksulluk'' demek yeterli mi?
Hani dünyanın 15.büyük ekonomisine sahiptik!
Hani zenginleşmiştik, hani kişi başına düşen gelir 5 kat artmıştı!
Üstelik özelleştirmelerle ( peşkeş çekmelerle) devletin kasasına milyarlarca dolar girmişken, ve son on yıldaki dış borç cumhuriyet tarihindeki borcun toplamından çok daha fazla bir seviyeye ulaşmışken...
A.Kadir'in dediği gibi:
''Hala ekmeğimiz aşımız yok,
Hala çocuklar kemik veremi...''
Bunun sorumlusu kapitalizmdir. Kapitalizmin ne olduğu anlatılmadan, anlaşılmadan ve yıkılmadan, sosyalizm kurulmadan bu sorunlardan, acılardan ve ölümlerden kurtulamayacağız.
Evet, bu çocukların ölümü kapitalizmin kendisidir. Kapitalizmin geri kalmış ülkelerdeki en yalın gerçekliğidir bu. Ama sadece bu tür saptamalarla da yetinmemek gerek. Bu ülkede nasıl ki, hemen her önüne gelen solcuysa, aynı şekilde hemen herkes de kapitalizm karşıtıdır! ( Bu arada solculuğu Başbakan'a kadar izafe edenler bile çıktı.)
Çok daha somut bir dille altını çizmek gerekiyor. Bu çocukları bu yaşta yaşamdan koparan şey, özel mülkiyettir. Sadece ''kapitalizm'' dediğimizde çok şey söylemiş olmuyoruz. Kapitalizme karşı olduklarını söyleyenlerin sözlerindeki cilaları biraz kazıdığınızda altında özel mülkiyet kutsiyeti yattığını görürsünüz. BU yüzden sadece kapitalizm yanıtıyla da yetinmemek gerek. Özel mülkiyetin altını her defasında kalınca çizmek gerekiyor.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.