Konu Tarihi: 06.02.2014- 23:25

---

İktidarın inşaat lobisinin ‘Sabah-ATV Operasyonu’
 


CHP’nin açıkladığı fezleke kayıtları, Sabah-ATV grubunun Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla satışı operasyonunun tüm detaylarını ortaya koydu






DOĞU EROĞLU

CHP, kamuoyunda 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ikinci dalgası olarak bilinen ve adli kolluk yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile görevli savcıların soruşturmadan el çektirmesiyle yapılamayan 25 Aralık operasyonu temel alınarak hazırlanan fezlekenin delillerini açıkladı. Başbakan Erdoğan’ın, Sabah Gazetesi ve ATV’yi de içeren Turkuvaz Medya Grubu’nun yakın çevresinde yer alan inşaatçılar ve işadamları tarafından satın alınmasına ilişkin verdiği talimatlar, oluşturulan para havuzu, inşaatçılara vaat edilen ihaleler ve Binali Yıldırım’ın aldığı rüşvetin kayıtları, AKP iktidarının 12 yıllık inşaat imparatorluğunu gözler önüne serdi.

BAŞBAKAN’IN ‘FIRÇASINI’ BÖYLE ANLATTI: ‘AĞZIMA S.ÇTI”

Görüşme kayıtlarına göre, Başbakan’dan medya gruplarının satın alınmasına yönelik ilk talimat, Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz’e gitti. Kayıtlara göre Erdoğan, Cengiz’den SkyTürk ve Akşam’ı satın almasını istedi. Söz konusu basın grubunu Kolin ve Limak şirketleriyle ortaklaşa satın almak için hazırlık yapan Mehmet Cengiz, Başbakan’dan bu konuyla ilgili azar işitti. 17 Ağustos’ta Aksa Enerji’nin patronu Şaban Cemil Kazancı ile görüşen Cengiz, “Ağzıma s.çtı. Bu yaşıma geldim, bu kadar iyilik yapıp da böyle fırça yediğim tek iş oldu, tek!” ifadesini kullandı. SkyTürk ve Akşam’da uzlaşma sağlanamaması üzerine, Başbakan Erdoğan bu defa Sabah ve ATV’nin de içerisinde olduğu Turkuvaz Grubu’nun satın alınması için ikinci bir talimat verdi. Kazancı ile Cengiz arasında geçen konuşmada, Ahmet isimli bir şahsın Turkuvaz Medya Grubu’nun satışıyla ilgili olarak sarf ettiği “Arsayı da içine koyduk. 485’e kadar indik. 2 milyarlık yer alıyor” ifadesinin Kazancı tarafından Cengiz’e iletilmesi, pazarlıkların Ağustos ayında başlamış olduğunu ortaya koydu.

SABAH-ATV İŞİ NETLEŞİYOR

20 Ağustos’ta Cengiz ile Kolin Holding’in patronu Celal Koloğlu arasında geçen başka bir konuşma, Sabah-ATV satışının detaylarının ortaya çıkmaya başladığını gösteriyor. Görüşme tutanaklarına göre Koloğlu, “Beyefendi nasıl bir plan yapacaksak bana görev verdi” şeklinde konuşuyor ve Başbakan’ın kendisine, “Böyle bir görev kırk yılda bir verilir. Sizlerin de bunu yapmanız lazım, kaçar tarafı yok” dediğini ileri sürüyor. Başbakan ile yaptığı görüşmede alımın detaylarının belli olduğunu söyleyen Koloğlu şu ifadeleri kullanıyor: “Beyefendi ‘İki kısma ayrılmış. Bir tarafta ATV var, birtakım şeyler var. Öbüründe Gazete ve A Haber var. Bunu halledeceğiz, sıkıntıdayız’ diyor. Ne diyeyim ağabey, diyecek bir şey bırakmadı ki!” Koloğlu’nun bu ifadeleri karşısında Cengiz, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bir işi dolayısıyla İsviçre’de olan Limak Holding’in sahibi Nihat Özdemir’in de bulunduğu bir toplantı yapılmasını istiyor. Ertesi gün Binali Yıldırım’la toplantı yapan Cengiz, Koloğlu’yla yaptığı görüşmede Bakan’la olan toplantının çok iyi geçtiğini, “2 milyar 850” tutarında bir iş alındığını belirtiyor. Cengiz, Bakan Yıldırım’ın kendisine, “Daha çok iş alacaksın kardeşim, o kadar şeyimiz var!” dediğini ileri sürüyor.

17 Eylül tarihinde Nihat Özdemir ile Mehmet Cengiz arasındaki görüşmede, Başbakan’ın Sabah-ATV grubunun alımı için ne kadar ısrarcı olduğu bir defa daha anlaşılıyor. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne yaptığı bir ziyarette Başbakan’ın da olduğunu ifade eden Özdemir, Başbakan’ın kendisine, “Mehmet’e söyle, bu işi halledeceksiniz” diye talimat verdiğini Cengiz’e aktarıyor.

İKİ MEDYA GRUBU, İKİ GÖREVLİ!

Fezleke tutanaklarına göre, SkyTürk ve Akşam grubu için adı geçen iki isim Sancak Grup’un sahibi Ethem Sancak ve Mehmet Cengiz 5 Ekim’de bir telefon görüşmesi yapıyorlar. Sancak, “zor görevi” kendisine bıraktığı için Cengiz’e sitem ederken, Cengiz ise SkyTürk ve Akşam’ın alımı için çalışma yaptıklarını ama başka bir “görev alındığı için” vazgeçtiklerini anlatıyor. İkili arasında şu diyalog geçiyor:

Sancak: “Bu senin bıraktığın grubu aldım ben.”
Cengiz: “Allah hayırlı uğurlu etsin.”
Sancak: “El sıkıştık. Sen zor işleri sevmiyorsun, bana bırakmıyorsun hiç kolay işleri.”
Cengiz: “Ben daha zorlarındayım, merak etme.”
Sancak: “Ağabey yani bu zorlukları azaltalım. Bir talimat versin de o raporları falan bize versin bir kolaylık sağlansın.
Cengiz: “Emrin olur. Üzerine bayağı çalıştık, son anda başka görev aldık oradan vazgeçtik.”

5 Ekim tarihinde Binali Yıldırım’ın danışmanı Ömer Sertbaş ile işadamı Abdullah Kavukçu arasında geçen konuşma da, talimatla medya grubu alım satımına ilişkin ipuçları veriyor. Kavukçu, “Hayırlısı, Ethem Ağabey de SkyTürk’ü almış” ifadelerini kullanıyor. Sertbaş, “Sky’ı işte aldırdılar, o almadı. Öbürleri vazgeçtiler ondan. Onlar daha büyük bir şey…” karşılığını veriyor. 8 Ekim tarihinde Gökhan Özdemir ile Mustafa Süre arasında geçen konuşmada ise Kalyon İnşaat’ın sahibi Ömer Faruk Kalyoncu’nun şirketteki hisselerini devredip inşaat işinden tamamen çekileceği, kurulacak medya grubunun başına geçeceği değerlendirmesi yapılıyor.
 

***
İşleri bitirip İzmir’den aday olacak kişi Yıldırım mı?

Önce Başbakan Erdoğan’la, sonrasındaysa Karayolları Genel Müdürü ile görüşen Mehmet Cengiz, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden alınacak ihaleyi 14 Ağustos’ta Celal Koloğlu’na anlatıyor. Koloğlu ile Cengiz arasında geçen konuşmada, bir kişinin telaşlı hareket ettiği, İzmir’e belediye başkanı adayı olmadan önce işlerini tamamlamayı planladığından bahsediliyor. AKP’nin kesinleşen İzmir Belediye Başkan adayının Bakan Binali Yıldırım olması, görüşmede bahsedilen kişinin Yıldırım olduğu şüphelerini artırıyor. Cengiz ile Koloğlu arasında şu konuşma geçiyor:

Koloğlu: “Şeyi diyecem abi, bu böyle bir telaş, bir şey böyle işte… Bir takım şeyleri bitirmek istiyor. Yani bir şeyi var gibime geliyor da nedir anlamıyorum, çözemiyorum yani.”
Cengiz: “Bunu belediye başkanı adayı yapacak da…”
Koloğlu: “Yapacak da herhalde İzmir’in yapacak, ne edecek öyle fazla?”
Cengiz: “Vallahi ya İzmir ya İstanbul…”
Koloğlu: “Kendisinin ifadesi. ‘Ben aslında bakanlıktan şey etmek istiyorum ama eskiden İzmir’i hiç kabul etmem’ diyordu. Şimdi diyor ki, ‘Yani ters gidecek halim yok Sayın Başbakan emrederse İzmir’e de giderim ama seçilemezsem döner gelirim gene. Sanki ikisinden birisi olacak gibi’ diyor.”

***

GÖREV ALINDI, PARA TOPLANIYOR

Başbakan Erdoğan’dan Sabah ve ATV Grubu’nu alan Mehmet Cengiz, görüşme kayıtlarına göre bu aşamadan sonra alım için havuz oluşturmaya başlıyor. Cengiz, Koloğlu ve Özdemir eşit düzeyde ortak olduklarından 100’er milyon dolarla havuza katkı yaparken, üçüncü havaalanı konsorsiyumuna dâhil olmak isten işadamı İbrahim Çeçen 100, Adnan Çebi 30, Hayrettin Özaltın 20 milyon dolarla havuza katıldılar. Cengiz, havuza katkı yapacak tüm işadamlarıyla ayrı ayrı görüşmeler yaptı.

ALLAH İÇİN ‘KİM KAÇ PARA VERECEK’ PAZARLIĞI

İhaleyle ilgili yapılan görüşmeler arasında en dikkat çekici olan Mehmet Cengiz ile Özaltın Holding’in sahiplerinden Hayrettin Özaltın arasında geçen konuşmaydı. Özaltın, ihalenin 630 milyona mal olacağını, yasal süreçle ilgili sorunlar olduğunu aktardıktan sonra, Sabah-ATV grubunun alımı için kendi payına düşen meblağın fazla olduğundan yakınıyor. Cengiz, Özaltın’a sert tepki gösteriyor:

Cengiz: Adnan için de fazla oldu yani…
Özaltın: Adnan ne diyor peki?
Cengiz: Burnundan soluyor. Neyse, bir kadeh rakı içirdim ona.
Özaltın: Ya, bana da fazla oldu.
Cengiz: Sana ne fazla oldu? İb.elik g.tlük yapma, s.kerim belanı ha! Aslında Adnan’ınki 20, seninki 30 olması lazım. Doğrusu o. Ben adalet, Allah için konuşuyorum. Allah için doğru mu?

***
BAKAN’A RÜŞVET KAYITLARDA

Fezlekeye göre, Turkuvaz Medya Grubu’nun alınması karşısında inşaat firmalarına Karayolları Genel Müdürlüğü ve TCDD gibi, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı kamu kuruluşlarının ihalelerinin verilmesi kararlaştırıldı. Ancak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Cengiz, Kolin, Limak, MAKYOL, IC Holding, Özaltın Holding ve Fernas gibi firmaların alacağı ihalelerden elde edilecek meblağın yüzde 10’luk kısmının kendisine verilmesini istedi. Bu kapsamda Mehmet Cengiz ile Bakan Yıldırım 14 Kasım’da İstanbul Anadoluhisarı’ndaki Kıyı Emniyeti Sosyal Tesisleri’nde bir görüşme yaptılar. Görüşmeye ilişkin ayarlamaların yanı sıra, görüşmenin yankıları da Cengiz’in Celal Koloğlu ile yaptığı görüşmede teknik takibe takıldı. Kayıtlara göre Cengiz Koloğlu’na, “Biz akşam Beyefendi ile oturduk. Sabiha Gökçen işini hallettim ama yüzde 10” dedi. Bu rakama onay veren Koloğlu ile Cengiz arasında, üçüncü havaalanı konsorsiyumuna 150 milyon karşılığında İbrahim Çeçen’in dâhil edilmesi de konuşuldu. Cengiz, Bakan Yıldırım’la yaptığı görüşmeden sonra Nihat Özdemir’i de aradı. İkili arasında şu ifadelerin de geçtiği bir konuşma yapıldı:

Cengiz: “Şimdi 4 civarında bir işler var, onları beraber çalışacağız.”
Özdemir: “4 civarında… Ne? 4 trilyon mu?”
Cengiz: “Yok yok, dolar. Karayolu falan filan… Ben akşam bitirdim işi ama yüzde 10.”
Özdemir: “Tamam, peki…”
Cengiz: “Öbür işleri de biz bir çalışalım da, biz onların işinden talip olalım. Üçümüz, 1-2 milyar birimiz ne alabilirsek alalım işte.”

SONUCU BELLİ İHALELER: ‘CENGİZ SESİNİ ÇIKARMA!’

Turkuvaz Medya Grubu’nun satın alınması ve ödenecek rüşvetler karşılığında inşaatçılara vaat edilen kamu ihaleleri de fezlekeye girdi. Kayıtlara göre, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyetinde bulunduğu TÜRGEV Başkanı Ahmet Ergün, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’la ilan tarihinden 3 ay önce Ankara-İstanbul yüksek hızlı tren hattıyla ilgili ihale pazarlığı yaptığı görülüyor. 2 Aralık’ta yapılacak Vezirhan-İnönü (T26) Tünel İhalesi için de Ahmet Ergün’ün devreye girdiği kayıtlardan anlaşılıyor. Ergün ile Cengiz Soykan arasında geçen ve teknik takibe takılan görüşmede şu ifadeler dikkat çekiyor:

Soykan: “Öbür tarafa Cengiz tek giriyor. Öyle anlaşmışlar. 2 Aralık’ta zaten ihaleye hazırlanıyorlar. 3’e alıyor. İçtaş da girmiyor benim anladığım. Bakan da öyle dedi. Bize de, İçtaş’a da bir-iki şey verecektir.”
Ergün: “Versin canım; biz, biz o! Razıyız, o rakam bizim için ideal.”
Soykan: “O kurtarır Ahmet Ağabey, buradan da gene 3-5 çıkar yani…”
Ergün: “Tabii canım, bayağı bir şey var. Orada nereden baksan bir o kadar daha bana, bize düşer.”
Soykan: “Ha şey, Kemal Bey de buraya gelmiş ihaleye hazırlanmak için.
Ergün: Oh güzel, tamam herkes yerinde… Cuk oturmuş, çok güzel oldu elhamdülillah. Yani işte, elhamdülillah ya… Kâbe’de dua etmiştim ‘Ya Rabbi sen kolaylaştır’ diye. Dua kabul olmuş elhamdülillah. Cengiz sesini çıkarma!”
Soykan: “Ahmet Ağabey, zaten senin iyi niyetinle gidiyor hep. Allah sizin temiz kalbinizi de görüyor.”

Öte yandan Mehmet Cengiz ile TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman arasında geçen konuşmalarda Palu-Genç Demiryolu Yapım İhalesi için de pazarlık yapıldığı da kayıtlarda geçiyor. Teknik takibe takılan görüşmelerde, Cengiz TCDD Müdürü Karaman’a, “Şu bizim Elazığ’daki işin ihalesini bir talimat ver de, aman gözünün yağını yiyeyim ya” dediği, Karaman’ınsa, “Yahu tamam onlarla uğraşıyoruz biz” yanıtını verdiği görüldü. Mehmet Cengiz’in Erzincan Diyarbakır Mardin Demiryolu İhalesi için de Karaman ve çeşitli bürokratlarla yaptığı görüşmeler takibe takıldı.

Birgün

Cevap Tarihi: 08.02.2014- 15:35

---

Hitler iktidara gelince ekonomiyi canlandırmak ve işsizliğe çözüm için birkaç yöntem geliştiriyor. Bunlardan birincisi tabii ki savaş ekonomisini canlandırmak. Silah üretimini akıl almaz boyutlara çıkarıyor. Öteki de dünya dillerine geçen Almanca "Otoban" lafı yani dev otoyollar. O zamana kadar böylesi yok. O yıllarda ellerinde asfalt da yok, tüm yollar betondan dökülüyor. Muazzam yollar, o tarihe kadar insanların görmediği yollar. Muazzam bir yatırım, işsizliği de bir ölçüde dengeliyor. Bazı tarihçiler Nazizmin başlangıçtaki ekonomik başarısından söz eder, Alman faşizminin ekonomisi bu. AKP'nin yaptığı da ne yapıp edip ülkeye dış para akışını sağlamak, 80 yılda yaratılmış dev kamu kuruluşlarını satıp finanasman yaratmak ve bir de üretken olmayan, iş bitince hiçbir getirisi olmayan inşaat yatırımları. Ekonomiyi böyle ayakta tutuyorlar, inşaat sektörü ve bunun uzantısı olan AVM'lerle de büyük kentlerdeki işsiz gençler ordusunu bir ölçüde olsaun kontrol ediyorlar. Tabii kendileri de AVM'lere ortaklar, muazzam bir servete kavuşuyorlar. Bazı liboşlar filan "yeşil sermaye" "Anadolu kaplanları" filan diye atıyor. Tamam işin içinde palazlanan şeriatçı tayfası ve dini siyasete alet edeler de var ama, müteahhit mafyasına bakıyorsunuz, önemli bir bölümü AKP öncesinde de var. Bunlar zenginlemenin, kapital birikiminin hırsızlıkla gerçekleşeceğini iyi biliyor. Hırsızlığın da ancak iktidar ile bilikte yapılabileceğini biliyor. İslamofaşizmin payandası da bunlar oluyor. Bir avuç müteahhit, iktidara ortak, birlikte ülkeyi söğüşlüyorlar. Bütün işleri, bütün ihaleleri birkaç firma alıyor. Eh bunun bedeli de var tabii. Pamuk eller cebe, basın 100'er milyon doları, ülkenin en popüler medya şirketlerinden birini devlet bankası kredisiyle satın aldırdığımız damadın şirketini kurtarın. Bu en büyük medya şirketi batacak, millet suratımızı görmekten bıktı, rating düştü, adamlara Vakıfbank ve Halkbank'tan 800 milyon dolar kredi çektirdik, yürümedi. Siz devralın bakalım. Bedelini ihalelerden öderiz, zaten yeteri kadar söğüşlediniz ihalelelerden. Pamuk eller cebe. Müteahhitlerden biri kızıyor, alışırsın diyorlar, bu adam böyle diyorlar. Öteki siz iş aldınız ben alamadım diyor, alırsın alırsın diyorlar. İşte bunların ekonomisi. Leş gibi kokuyor.