Devrim soyut bir kavram değildir. Sosyalist devrim iktidarın işçi sınıfı ve müttefiklerinin eline geçmesi demektir. Aman devrim yapalım demekle de devrim olmaz. Devrim olması için devrimci durum olması gerekir. Bir kere şu anda Türkiye'de böyle bir durum yok. Dünyanın başka bir yerinde de yok. Devrim olması için devrimci durum olması da yeterli değildir. Devrimi yapacak örgütün (örgütlerin) ve devrime destek verecek bilinçli emekçi kitlelerinin olması gerekir. Peki komünistler bu durumda ne yapsın? Teorik tartışmalarla zaman mı geçirsin? Arada bir de ah devrim vah devrim diye ağlasın mı? Pek tabii ki işçi sınıfı ve emekçilerden yana günlük siyasetin içinde olacak. Bu eylemler de devrimci pratiğin bir parçasıdır. Hem devrimci gençler bu pratik içinde pişer, hem de geniş yığınların bilinçlenmesi bu süreç içinde sağlanır. Sen faşizme karşı çıkmayacaksın, adam değil komünizme, burjuva demokrasisine bile tahammül edemeyecek, kitleleri koyun sürüsü halinde tutmak için her türlü baskıyı, zulmü uygulayacak. İnsanları öldürecek, sakat bırakacak, sindirmek için her şeyi yapacak. Komünistler, sosyalistler susacak, hükümet istifa demeyecek. Faşizmin koltukçuları da hükümet istifa diyen komünistlerin devrimci olmadığını iddia edecek. Oh ne ala memleket...
Devrim soyut bir kavram değildir. Sosyalist devrim iktidarın işçi sınıfı ve müttefiklerinin eline geçmesi demektir. Aman devrim yapalım demekle de devrim olmaz. Devrim olması için devrimci durum olması gerekir. Bir kere şu anda Türkiye'de böyle bir durum yok. Dünyanın başka bir yerinde de yok. Devrim olması için devrimci durum olması da yeterli değildir. Devrimi yapacak örgütün (örgütlerin) ve devrime destek verecek bilinçli emekçi kitlelerinin olması gerekir. Peki komünistler bu durumda ne yapsın? Teorik tartışmalarla zaman mı geçirsin? Arada bir de ah devrim vah devrim diye ağlasın mı? Pek tabii ki işçi sınıfı ve emekçilerden yana günlük siyasetin içinde olacak. Bu eylemler de devrimci pratiğin bir parçasıdır. Hem devrimci gençler bu pratik içinde pişer, hem de geniş yığınların bilinçlenmesi bu süreç içinde sağlanır. Sen faşizme karşı çıkmayacaksın, adam değil komünizme, burjuva demokrasisine bile tahammül edemeyecek, kitleleri koyun sürüsü halinde tutmak için her türlü baskıyı, zulmü uygulayacak. İnsanları öldürecek, sakat bırakacak, sindirmek için her şeyi yapacak. Komünistler, sosyalistler susacak, hükümet istifa demeyecek. Faşizmin koltukçuları da hükümet istifa diyen komünistlerin devrimci olmadığını iddia edecek. Oh ne ala memleket...
Yukarida devrim konusunda yaptiginiz tesbiti hic bir soyalist, komunist parti yapmiyor. Ve "devrimci durum yok" simdi sadece "hükümet istifa" ile "kahrolsun fasizim, fasizme gecit yok,..." ile yetinelim demiyor.
Sosyalistler sussun diyende yok ama bir partinin hedefi sosyalizim ise demek oluyorki su anki sistemi kökünden degistirmek gibi bir amaci var, devrim amaci var,....
Böyle söylemlerde bulunan bir partinin kendi söylemleriyle olan celiskisíne dikkat cekmek istedim. Aksi taktirde iktidarin, devletin elestirilmesi kadar dogal bir yaklasim olamaz.
Diger taraftan madem ülkede "devrimci bir durum yok" sa neden Kürt halkinin ulusal mücadelesine sosyalizim bazinda yapilmiyor diye karsi cikiliyor?
TKP'nin "hükümet istifa" slogani dogal ve dogru oluyor ama Kürtlerin devletle masaya oturmasi, iktidarla masaya oturmasi,.... yanlis oluyor, etnik milliyetcilik oluyor. Bu ansil bir celiskidir anlasilir degil.
Devrim soyut bir kavram değildir. Sosyalist devrim iktidarın işçi sınıfı ve müttefiklerinin eline geçmesi demektir. Aman devrim yapalım demekle de devrim olmaz. Devrim olması için devrimci durum olması gerekir. Bir kere şu anda Türkiye'de böyle bir durum yok. Dünyanın başka bir yerinde de yok. Devrim olması için devrimci durum olması da yeterli değildir. Devrimi yapacak örgütün (örgütlerin) ve devrime destek verecek bilinçli emekçi kitlelerinin olması gerekir. Peki komünistler bu durumda ne yapsın? Teorik tartışmalarla zaman mı geçirsin? Arada bir de ah devrim vah devrim diye ağlasın mı? Pek tabii ki işçi sınıfı ve emekçilerden yana günlük siyasetin içinde olacak. Bu eylemler de devrimci pratiğin bir parçasıdır. Hem devrimci gençler bu pratik içinde pişer, hem de geniş yığınların bilinçlenmesi bu süreç içinde sağlanır. Sen faşizme karşı çıkmayacaksın, adam değil komünizme, burjuva demokrasisine bile tahammül edemeyecek, kitleleri koyun sürüsü halinde tutmak için her türlü baskıyı, zulmü uygulayacak. İnsanları öldürecek, sakat bırakacak, sindirmek için her şeyi yapacak. Komünistler, sosyalistler susacak, hükümet istifa demeyecek. Faşizmin koltukçuları da hükümet istifa diyen komünistlerin devrimci olmadığını iddia edecek. Oh ne ala memleket...
Yukarida devrim konusunda yaptiginiz tesbiti hic bir soyalist, komunist parti yapmiyor. Ve "devrimci durum yok" simdi sadece "hükümet istifa" ile "kahrolsun fasizim, fasizme gecit yok,..." ile yetinelim demiyor.
Sosyalistler sussun diyende yok ama bir partinin hedefi sosyalizim ise demek oluyorki su anki sistemi kökünden degistirmek gibi bir amaci var, devrim amaci var,....
Böyle söylemlerde bulunan bir partinin kendi söylemleriyle olan celiskisíne dikkat cekmek istedim. Aksi taktirde iktidarin, devletin elestirilmesi kadar dogal bir yaklasim olamaz.
Diger taraftan madem ülkede "devrimci bir durum yok" sa neden Kürt halkinin ulusal mücadelesine sosyalizim bazinda yapilmiyor diye karsi cikiliyor?
TKP'nin "hükümet istifa" slogani dogal ve dogru oluyor ama Kürtlerin devletle masaya oturmasi, iktidarla masaya oturmasi,.... yanlis oluyor, etnik milliyetcilik oluyor. Bu ansil bir celiskidir anlasilir degil.
Ülkede devrimci durum olmaması ve bu nedenle sosyalist devrimin hemen olamayacağını söylemek, sınıf mücadelesini bir kenara bırakmak mıdır? Tabii ki sınıf mücadelesi her alanda sürüyor. Olaylara sınıfsal bakmayanlar bunu göremiyor zaten.
Hükümet istiifa sorununu da dönüp dolaşıp yine PKK'ye getirmişsiniz. Devletle Kürtler masaya oturdu ne demek? İsterseniz şöyle soralım. Masaya oturan hangi devlet? Emperyalizmin güdümündeki kapitalist devlet değil mi? Peki Kürtler dediğiniz kim? hangi Kürtler? Anti-emperyalist, anti-faşist, emekçi Kürtler mi? Kürt işçi sınıfı ve yoksul Kürt köylüleri mi? Yoksa emperyalizm ile sorunu olmayan, derdi de soyalizm olmayan bir takım Kürtler mi? Peki bunlardan ne çözüm çıkar? Çözüm çıkacağı kuşkulu da, çıksa çıksa emperyalizm ve hakim sınıfların onaylayacağı bir çözüm çıkar. İşçi sınıfından yana çözüm çıkar mı?
Bu ileti en son yorum2006
tarafından 17.08.2013- 18:18 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.