Cumartesi Anneleri 8 Martta Rosa Luxemburgu andı
467. kez buluşan Cumartesi Anneleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kaybedilen kadınların akıbetini sordu ve Rosa Luxemburgu andı.
Galatasaray Lisesi önünde buluşan gözaltında kayıpların anneleri ve yakınları Failler belli kayıplar nerede? yazılı pankartlarının üzerine devrimci önder Rosa Luxemburg ve Türkiyede gözaltında kaybedilen kadınların fotoğraflarını koydu.
Eylemde ilk sözü Murat Yıldızın annesi Hanife Yıldız aldı. Bugünün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğuna dikkat çeken Yıldız, evlatlarını kaybeden anaların 8 Martının kutlanamayacağını söyledi. Yıldız, hapishanelerdeki kadınlara da 8 Mart dolayısıyla selamlarını yolladı.
Yıldızın ardından söz alan Nihat Aydoğanın eşi Halime Aydoğan ise, eşinin 1994te gözaltına alındığını, o tarihten bu yana ellerine bir kemik dahi geçmediğini kaydetti. Aydoğan, kendilerinin kadınlar gününü kutlayamadığını söyledi ve devletin başındakilere seslenerek, Galatasaray Lisesi önünde yağmuru altında bekleyen kadınların neden orada olduğunu sorgulamaları gerektiğini ifade etti.
8 Mart mücadele günüdür!
12 Eylül faşist darbesi döneminde kaybedilen Hayrettin Erenin kız kardeşi İkbal Eren, 8 Martın bir mücadele günü olduğuna dikkat çekerek, kapitalistlerin bugünü kutlama ve tüketim günü haline getirmeye çalıştığını söyledi. Konuşmasının devamında siyasetçilerin 8 Martı suistimal ettiğini vurgulayan Eren, Hüseyin Üzmez ve Kabataş olaylarını örnek verdi. Eren, Kabataş olayı ile kadın bedeni üzerinden kirli politikalar yürütüldüğünü ifade etti. Kadınların bahsedildiği gibi kırılgan olmadığını işaret eden Eren, kadınların dünyanın en dayanıklı varlıkları olduğunu vurgulayarak, 33 yıldır evladını arayan annesini örnek gösterdi. Eren konuşmasını Plaza Del Mayo ve Cumartesi Annelerinin mücadele gününü kutlayarak sona erdirdi.
Konuşmaların ardından Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını Devrim Savaş okudu. Kadınların alanlara çıktığı bugünde 467. buluşmalarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Savaş, Bugün egemenlerin dünyanın her yerinde kaybettiği/katlettiği kadınlar şahsında Alman devletinin kararı ile gözaltındayken öldürülen ve bedeni yok edilmek istenen Rosa Luxemburgu anmak için buluştuk dedi.
Luxemburgun onurlu mirasının yaşıyor!
Rosa Luxemburgun katledilmesinden dört buçuk ay sonra tesadüfen bulunduğunu söyleyen Savaş, daha sonra Nazilerin Luxemburgun mezarını yerle bir ettiğini, şu an dahi kemiklerinin nerede olduğu bilinmeyen Luxemburgun onurlu mirasının yaşadığını kaydetti. Eren daha sonra Türkiye ve Kürdistan topraklarına dikkat çekerek, Rosadan yıllar sonra bu topraklarda da kadınlar, devletin güvenlik güçlerince veya devletin desteği ile hareket eden paramiliter gruplarca gözaltına alınarak kaybedildiler şeklinde konuştu.
Eren açıklamasının devamında kaybedilen kadınların akıbetini sordu. 90lı yıllarda gözaltına alınan Makbule Ökdem, Ayten Öztürk, Rıdda Yavuz, Hamide Şarlı, Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin, 3 yaşındaki Dilek Serin, Lütfiye Serin, Ayşenir Şimşek, Hatice Şimşek, Fahriye Mordeniz, Zozan Eren, Neslihan Uslu ve Konca Kurişin isimlerini sayarak akıbetlerini soran Savaş, sözlerini şu şekilde sona erdirdi: 8 Martın vesilesiyle bir kez daha ilan ediyoruz: Devletin kaybettiği kadınları aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Onları kaybedenlerden hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz.!
Basın açıklamasının ardından Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları bir sonraki Cumartesi günü buluşmak üzere eylemi sonlandırdı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Bu ileti en son proleter
tarafından 09.03.2014- 17:07 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.