Usta şairin gerek sanatsal eğilimleri, gerekse yaşamı ve kimliği üzerine birçok tartışma yürütmek mümkündür. Ancak açık bir şey varsa o da Mayakovskinin son nefesinde dahi sosyalist değerlere ve Ekim Devrimine bağlılığıdır.
Çağdaşlarından yüz bulmuş budala tarihçiler şunu yazsınlar varsın: Bu ilginç ozanın hiç de ilginç olmayan bir yaşam öyküsü var
Kendisinden bu mütevazi sözcüklerle bahseden Büyük Sovyet sanatçısı Mayakovski, 14 Nisan 1930da, ardında bir dizi tartışma ve birçok tartışmasız eser bırakarak hayata veda etti. Ancak tüm eleştirilere ve tartışmalara rağmen Mayakovski, fütürist yorumuyla Ekim Devriminin ve özellikle iç savaşın sanatçısı olarak her zaman hakkettiği takdiri görecektir.
Gürcistandan Moskovaya uzanan devrimcilik yılları
Tam adıyla Vladimir Vladimiroviç Mayakovski, 1893ün Temmuz ayında Gürcistanın Kutais kentinde doğar. Kutais Lisesine gittiği dönemde 1905 devriminin ve kızkardeşinin etkisiyle devrimci düşüncelere ilgi duymaya başlar. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisinin (RSDİP) önemli merkezlerinden olan Kutaisde parti yeraltı örgütleriyle ilişki kurar. O dönem özellikle Marksa duyduğu hayranlığı Marxın önsözü kadar vurulduğum bir sanat yapıtı yok sözleriyle ifade edecektir.
Babasının ölümünün ardından Moskovaya yerleşen Mayakovski, hayatının geri kalanını büyük ölçüde bu kentte geçirdi. Eserlerinde de özel bir önem atfettiği Moskovaya olan bağlılığını Paris'te ölebilirdim Moskova diye bir kent olmasa dizeleriyle de ifade etmiştir.
Moskovada Bolşevik kanat ile ilişki kurar ve devrimci faaliyetlere ağırlık verir. Ateşli bir militan olarak tanınmaya başlayan Mayakovski, 15 yaşındayken evi basılarak tutuklanır ve bir yılını tek başına hücrede geçirir. Hücre dönemi şair kimliğinin gelişmesi açısından da önemli bir süreç olur.
İç savaşın propaganda sanatçısı
Tahliyesinin ardından Moskova Resim ve Heykel Okulunda eğitim almaya başlayan Mayakovski, kendi tarzını oluşturacak ve 1911e gelindiğinde fütürist harekete katılacaktır. Fütürizmi ufuktaki devrimin sanat anlayışı olarak gören şair, Ekim Devriminin ardından gerek propaganda alanında gerekse farklı yönleriyle sanatını devrim için seferber eder.
Özellikle iç savaş yıllarında Kızıl Orduya ait birçok propaganda şiarı ve illüstrasyonu Mayakovskinin imzasını taşır. Fütürizm anlayışı devrimin resmi sanat anlayışı olarak kabul görmese de devrimin verimli zemini Mayakovskiye de sanatını geliştirebileceği imkanlar yaratır.
Ancak ilerleyen yıllarda gerek duygusal sorunların etkisi, gerekse Sovyet iktidarı ile sanat konusunda yaşadığı görüş ayrılıkları nedeniyle kendi iç dünyasına gömülür ve 14 Nisan 1930da hayatına son verir.
Usta şairin gerek sanatsal eğilimleri, gerekse yaşamı ve kimliği üzerine birçok tartışma yürütmek mümkündür. Ancak açık bir şey varsa o da Mayakovskinin son nefesinde dahi sosyalist değerlere ve Ekim Devrimine bağlılığıdır. İntihar etmeden önce yazdığı son mektupta Lili Brik, anam, kızkardeşlerim ve Veronika Vitoldovna Polonskayadan ibaret diye tanımladığı ailesini Hükümet Yoldaşa emenat edecek kadar Sovyetlere güvenmektedir.
Büyük sanat insanını bu ölüm yıldönümünde bir kez daha anıyor, devrimci sanatçıyı eserleriyle hatırlıyoruz...
ŞAİR İŞÇİDİR
Bağırırlar şaire:
"Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
Şiir de ne?
Boş iş.
Çalışmak, harcınız değil demek ki..."
Doğrusu
bizler için de
en yüce değerdir çalışmak.
Ve kendimi
bir fabrika saymaktayım ben de.
Ve eğer
bacam yoksa
İşim daha zor demektir bu.
Bilirim
hoşlanmazsınız boş lâftan
kütük yontarsınız kan ter içinde,
Fakat
bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan:
Kütükten kafaları yontarız biz de.
Ve hiç kuşkusuz
saygıdeğer bir iştir balık avlamak
çekip çıkarmak ağı.
Ve doyum olmaz tadına
balıkla doluysa hele.
Fakat
daha da saygıdeğerdir şairin işi
balık değil, canlı insan yakalamadayız çünkü.
Ve doğrusu
işlerin en zorlusu
yanıp kavrularak demir ocağının ağzında
su vermektir kızgın demire.
Fakat kim
aylak olduğumuzu söyleyerek
sitem edebilir bize;
Beyinleri perdahlıyorsak eğer
dilimizin eğesiyle...
Kim daha üstün, şair mi?
yoksa insanlara
Pratik yarar sağlayan teknisyen mi?
İkisi de.
Yürek de bir motordur çünkü
ve ruh, onun çalıştırıcısı.
Eşitiz bizler
şairler ve teknisyenler.
Vücut ve ruh emekçileriyiz
aynı kavganın içinde
Ve ancak ortak emeğimizle
bezeriz evreni
marşlarımızı gümbürdeterek
Haydi!
laf fırtınalarından
ayıralım kendimizi
bir dalgakıranla.
İş başına!
Canlı ve yepyeni bir çalışmadır bu.
Ve ağzıkalabalık söylevci takımı
değirmene yollansın dosdoğru!
Unculuğa!
Değirmen taşı döndürmeye laf suyuyla!
Maxim Gorki, "her insan bir defalık bir mahiyettir" der ve her insanın, he yaşamın kendine özgü olduğunu bu sözlerle vurgular. Bu sözler Marksizm-Leninizm'in temel taşları olan diyalektiğin de hümanizmin de çarpıcı bir ifadesidir. Mayakoskij'nin yaşamı da kendine özgü ve tabii ki ilginç bir yaşam öyküsüdür. Küçük burjuva edebiyat tarihçileri için yeterince "süslü" olmayabilir, ancak son derece insanca ve yaşadığı devrimci dönemin tüm zenginliklerini yansıtan ilginç bir yaşamdır kuşkusuz.
Bu ileti en son yorum2006
tarafından 15.04.2014- 12:07 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Mayakovski bir dönem ilgimi çeken bir şairdi. Çok uzun zaman geçti. O ilgimi çok da sürdürememiştim. Şimdi o günlerden aklımda kalan pek bir şey de yok. Şimdilerde Mayakovski denildiğinde aklıma bir konu geliyor; ilginç!
Nikitin ( sanıyorum adı Nikitin'di, kitaplıkta arasam bulurum ama şimdi zamanı değil)) dönemin devrimc şairlerinden biri. İntiharla sonuçlanıyor hayatı. Mayakovski bunun üzerine, onun bu davranışını eleştiren yazılar kaleme alıyor. Devrimcilerin yaşamlarına son vermelerini bir türlü kabullenemiyor? Sonra... Aynı eylemi kendisi gerçekleştiriyor ve yaşamına son veriyor!
Mayakovski adının geçtiği her yazı nedense bana hep bunu hatırlatıyor.
İntihar!
Konu dışı belki ama,Camus'un altını çizdiği biçimde ''artık yaşamaya değmez'' anlamına mı geliyor bu?
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.