HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın TBMM kürsüsünde ant içen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanı ayakta alkışlaması sosyal medyada olay oldu. Demirtaşın Meclis tüzüğünü yere fırlatarak genel kurulu terk eden CHPlilere yönelik, Nezaket ötesi bir durum değerlendirmesi de üstüne gelince, twittera Demirtaşı eleştiren mesajlar yağdı.
İşte o mesajlardan bazıları:
Murat İnceoglu ‏@muratinceoglu Demirtaş için bundan daha kötü ne olabilir? RT @samiltayyar27: Tebrikler Bahçeli tebrikler Demirtaş
Muharrem Ayvalıtaş ‏@MEHMETAYVALITAS Erdoğanı alkışlayan Selahattin Demirtaş, Ali İsmailin mahkemesine gelmiş, Erdoğan yuhalattı diye Gülsüm anneyi alkışlatmıştı!!!
gürkan hacır ‏@gurkanhacir Selahattin Demirtaş seçimde aldığı sempati rüzgarını bugün iade etti.
Barış ‏@barisbirol Demirtaşı eleştirmemek için binlerce takla atan hdpli arkadaşlar arkadaşlarımız.. Particilik gerçekten kötü bir şey
Barbaros Altuğ ‏@barbarosaltug Sadece bağlama çalan cumhurbaşkanı sloganını şiar edinip Erdoğanı ayakta alkışlayan Demirtaş. Acaba kime karşı idi bu sloganı o zaman?
Gunes Duru ‏@gunesduru hangi ara biri ne yaparsa doğrudur, eleştirilemez moduna geçildi, bu algıya erdoğan mı neden oldu? elbette demirtaşı eleştireceğiz
Şamil Tayyar ‏@samiltayyar27 Bahçeli ve Demirtaşın ayrıntıdaki bazı olumsuzluklara rağmen ayağa kalkarak törenin insicamını bozmaması takdire şayandır, teşekkür ederiz
bahattin yucel ‏@bahattinyucel Demirtaş da seçmenlerin çoğunluğu gibi seçim sonuçlarını meşru görüyor.Üstelik pazarlıkların sonuna gelinmişken,ters düşeceği umudu neden?
Muhsin Kızılkaya ‏@kizilkaya66 Demirtaş ve Buldan alkışladı.
Kemal BOZKURT ‏@kusarakozlyorum Abi Demirtaş kürtlerin nadir iyi aile cocugu olanlarindan. Mazur görmek lazım
Gecinizz ‏@Gecinizz Demirtaş .. Gezi zamanı darbe,CB kampanyasında direniş.. Dün CB kampanyasında Anne Elvan ı alkışla,bugün tayyibi.. Müstehak akılsızlara..
Barış Zeren ‏@zerenbaris AKPyle açık işbirliği noktalarına bakmayıp Demirtaşın söylemlerini beğendiği için oy isteyen bu genel budalalık hali, solu tökezletti.
T.C mngk ‏@gok_mn CB RTE yi alkışladı diye hdp -Demirtaşı eleştirmeniz yersiz kaldi ki istediklerini almak için RTE nin en büyük destekçileri onlardır.
Kemal Bozkurt ‏@kemalsbozkurts Ulusalcıların,Demirtaş eleştrisini Yeni zalime karşı, eski zalimler olarak yine biz zulmetsek ya diye görüyorum.Demirtaşınki ise düz hata
Layk ‏@onudemekistedim Şimdi marjinal Demirtaş mıymış?
Arsin Atabay ‏@arsinatabay Selahattin Demirtaş,Gezi için darbe girişimidemiş biridir. Tatlı su solcusu, ulusalcısı arkdaşalrım,Demirtaş sempatiniz devam ediyor mu?
Yasadışıyım Tutukla! ‏@kIzILTanya Demirtaş ve bunlar icin oy isteyen Alevilere ne demeli? Rezil oldunuz mu? Böyle satarlar adami!
sinan yagci ‏@superyakachi Demirtaşi ben de destekliyorum ve oy verdim ama hatasını, tutarsızlığını yüzüne vurmayacaksak Kemalistlerden ne farkımız var
Uğur Aslan ‏@aslanugur96 Sözde Solun yeni yüzü Selahattin Demirtaş bugün Gezide ölenlerin sorumlusunu alkışladı. muazzam sol ya, EF-SA-NE
Pandora☆✌️ ‏@DevrimciPandora Kitapçık fırlatmayı nezaketsiz bulmuş Demirtaş. Berkinin annesini yuhalatan adamı alkışlayarak çok nazik bir davranış sergilemişsin heval !!
Sibel Çapulcu ‏@sibel6kulac CB seçimleri 2. Tura kalsaydı Demirtaş hırsızı destekleyeceklerini söylerdi. Yine iyisiniz buna maruz kalmadınız.
Ciddiyet ‏@Ciddiyet Cumhurbaşkanlığı seçimi bugün tekrarlansa, Erdoğanı alkışlayan Demirtaşın aynı oyu alabileceğini hiç sanmıyorum
DEMİRTAŞTAN CHPYE ELEŞTİRİ
Selahattin Demirtaş, CHPli Engin Altayın Cumhurbaşkanı yemin töreni öncesi Başkanlık Divanına Anayasa ve İçtüzük kitapçığını fırlatmasını eleştirdi. Demirtaş, Böylesine bir günde protesto veya katılmama gibi bir tavır anlaşılırdır, parti kararı olarak yapmışlarsa ona saygı duyarız ama kitapçık fırlatma nezaket ötesi bir durumdur dedi.
HDP eşbaşkanı CHP kadar olamadı. Anayasa kitapçığının fırlatılmasını da eleştirmiş ve nezaket dışı bulmuş. Bu CHP mi solcu oluyor, yoksa bu Demirtaş'ın tavrı mı solculuk oluyor?
Kürt hareketinin ileri gelenleri Demirtaş dahil liberaldir. Solculukları çok zorlama olur. Demirtaş bir yandan Türkiye partisi olmayı düşlüyor, öte yandan Türkiye'ye gerici faşizmi yerleştirmeye çalışan AKP ve Erdoğan'a şirinlikler yapmaya çalışıyor. Böyle mi Türkiye solcusuyla kucaklaşılacak?
Selahattin Demirtaş'ın HDP'si ile Erdoğan'ın AKP'si barış süreciyle Türkiye'ye ileri demokrasiyi getirmeye çalışıyorlar, bu yadırganmıyor da, Demirtaş'ın ayağa kalkıp alkışlaması mı yadırganıyor? Demirtaş yatsın kalksın Erdoğan'ın ilk turda cumhurbaşkanı olmasına dua etsin, kalmasaydı, Demirtaş Erdoğan'ın önünü açacak bir tutum takınmayacak mıydı? O zaman anlaşılacaktı Demirtaş ve HDP'nin ne kadar sol olduğu? Bu parti etnik siyaset yapıyor. Bu parti bu haliyle ne sol olabilir, ne de Türkiye partisi.
Kürt hareketinin ileri gelenleri Demirtaş dahil liberaldir. Solculukları çok zorlama olur. Demirtaş bir yandan Türkiye partisi olmayı düşlüyor, öte yandan Türkiye'ye gerici faşizmi yerleştirmeye çalışan AKP ve Erdoğan'a şirinlikler yapmaya çalışıyor. Böyle mi Türkiye solcusuyla kucaklaşılacak?
Sadece şirinlikler yapmıyorlar, elbirliğiyle Türkiye'ye barış ve demokrasi getirmeye çalışıyorlar. Kürt hareketi yıllarca mücadele etti, gele gele AKP'den medet umar hale geldi.
On yılı aşkın bir süre oldu AKPyi, Erdoğanı tartışıyoruz. Bu partiyi, zihniyeti, liderini, kadrolarını nereye koyacağız, nereye yerleştireceğiz? Dost kuvvet mi, yardımcı kuvvet mi, karşıt mı, düşman mı?
Karşı devrimci saptamasını başından beri benimseyenler vardı, kendimizi de katarak söylüyorum. Faşist dendiği bile oldu, AKPye değil de, AKPye karşı devrimci diyenlere. AKP iktidarının Türkiyeyi sivilleştireceği, özgürleştireceği ileri sürülüyordu. Bu bir demokratik devrim saçmalığı bile dillendirildi. Unutulmuştur muhakkak, hatta aaa o kadarı da söylenmemiştir diye itiraz edilecektir. Ne diyelim, faili meçhul skandallar!
Böyle başlamıştık. AKP de bol sivilleşme, özgürleşme, demokratikleşme retoriğiyle Yine unutulmuş olabilir, Erdoğan ve arkadaşlarının ilk işi emeğe, emekçi sınıflara, kamu işletmelerine saldırmak olmuştu. İşçi düşmanı Özal döneminde bile tanık olmadığımız bir arsızlıkla yürütülüyordu kamudan özele devir işlemleri Birileri bu sürece karşı durmaya çalışırken, birileri aynı arsızlığı benimseyerek ne fark eder, ha devlet işletmiş, ha Sabancı amca noktasına gelmişti. Hatta devletin ekonomik rolü azaldıkça demokrasinin önü açılır aforizması da o yılların güzelliğiydi. Pek az kişi Erdoğanın temsil ettiği piyasa faşizmi ile ilgileniyordu. Önemli olan, Erdoğanın askerin hakkından gelmesiydi!
Bu arada ilginç bir parantez açıldı. ABDnin Irakı işgal hazırlıklarının başladığı sırada, Türkiyenin bu emperyalist saldırıya aktif olarak katılmasını istemeyen geniş bir koalisyon ortaya çıktı. Bu koalisyon, ABDnin Iraka müdahalesini açık ya da örtülü biçimde destekleyenleri de kapsıyordu. Yani birileri, çok anlaşılır, bariz pragmatik hesaplarla müdahaleye evet, Türkiyenin katılmasına hayır noktasındaydı. Kimse bunu fazla kurcalamadı, savaş karşıtı koalisyonun hatrına AKP iktidarının başı ilk kez o kesitte büyük derde girdi. 1 Mart tezkere kazası da işte bu aşamada yaşandı.
AKPyle ilgili değerlendirmeler alabildiğine tutarsızlaşabilirdi artık. Hükümet Irakta militarist, iç politikada sivil olabilirdi örneğin!
İşte o sivil hükümet, uygun an gelip de devlet içinde kapsamlı bir operasyon için düğmeye bastığında hedefleri, felsefesi ve hukuksuzluğu çok açık olan bu hamle etrafında bir koruma duvarı örüldü. Operasyonu bozacak, devletin gizli-kanun dışı örgütlenmesi tasfiye ediliyor yalanını boşa çıkaracak bir tek sol vardı. Ne ki sol, AKPnin kendisinden çok operasyonu destekleyen sivil kuvvetlerle uğraşmak zorunda kaldı. AKP istediğini elde etmişti.
AKP elde ettikçe daha fazlasını istiyordu, başka türlü yapamazdı. Türkiyeyi daha fazla dinselleştirecek, emekçileri daha fazla sindirecek, özgürlükleri daha fazla tırpanlayacak, ABDnin bölgesel planlarına daha büyük bir şevkle dahil olacaktı. İktidarı demokrasi, özgürlük, sivilleşme palavralarıyla savunmak giderek zorlaşıyordu. En işe yarar yöntem, AKP karşısında konumlanan milliyetçi odakların yarattığı kirliliğe işaret ederek AKPye örtülü destek sunmaktı. AKP iyi değildi ama AKP karşıtlığı da o kirlenmenin parçası olduğu için hiç iyi değildi. Bayağı hokus pokus anlayacağınız!
Ancak AKP Türkiyesini kabul etmeyen, ondan açıkça zarar gören toplumsal kesimlerin kıpırtısı, huzursuzluğu giderek artıyordu. Sınav yolsuzluğuna karşı liselilerin yaygın tepkisi, TEKEL işçisinin muhteşem direnişi, kürtaj yasağı ve benzeri dayatmalar karşısında kadının boyun eğmemesi, üniversitelerde diktatöre nanik yapan öğrencilerin sayısındaki hızlı artış
Geliyorum diyordu.
Haziran Direnişi geliyorum dedi ve geldi.
Tarihsel bir dönemeçtir 2013 yazı Türkiye için. O dönemeçte Erdoğanı yedirtmeyizciler tamamen meşru bir halk isyanının iradesiyle karşı karşıya geldi.
Erdoğan şimdi Cumhurbaşkanı. Protestolarla ve alkışlarla
Diktatörü alkışlamanın bir öyküsü var, onu hatırlatmak istedim. Bir de bu öykünün karşısına konan Kürt halkının çilesi ve özgürlük arayışı.
Sorunumuz da bu. Kürtlerin eşitlik mücadelesi neden bu öyküye gereksinsin ki?
Dün sosyal medya mecralarından birinde Alt tarafı bir alkış deniyor da, Newroz'u v ila yazanların doğduğuna pişman edildiği bir ülke burası diye yazdım. Sen o Newrozları kutlarken kaç kişi öldürüldü biliyor musun yanıtı geldi. Sorun tam da bu. İçlerinde akademisyenler, gazetecilerin de olduğu bir toplam, alkışın hak edildiğini ima edebiliyordu.
Evet, Newrozu kutlamak isterken katledilenlerin olduğu apaçık bir gerçekti ve bununla karşılaştırılabilecek olan ne yazık ki, insanların Erdoğanı protesto ederken de öldürüldüğü gerçeğiydi.
Oysa kimse bu ülkede Erdoğanı alkışladı diye öldürülmüyor. V nedeniyle öldürülen olmadığı gibi!
Newrozun vsine tepki ile alkışa tepki arasında kurulan analojiden sen Kürt halkı neler çekti biliyor musuna varanların tamamı yukarıdaki öykünün kayıp faillerindendir.
Selahattin Demirtaşa çok yüklenildi. Onu savunanlar nezaketen alkışladı diyordu. Ben bu tür simgesel şeylere çok takmam, tamamen önemsiz görmesem de. Fotoğrafın bütününe bakmak gerek. Alkışa gelinceye kadarki akışa
Selahattin Demirtaş'ın HDP'si ile Erdoğan'ın AKP'si barış süreciyle Türkiye'ye ileri demokrasiyi getirmeye çalışıyorlar, bu yadırganmıyor da, Demirtaş'ın ayağa kalkıp alkışlaması mı yadırganıyor? Demirtaş yatsın kalksın Erdoğan'ın ilk turda cumhurbaşkanı olmasına dua etsin, kalmasaydı, Demirtaş Erdoğan'ın önünü açacak bir tutum takınmayacak mıydı? O zaman anlaşılacaktı Demirtaş ve HDP'nin ne kadar sol olduğu? Bu parti etnik siyaset yapıyor. Bu parti bu haliyle ne sol olabilir, ne de Türkiye partisi.
Bir ulusal hareket için ne Türkiye partisi olma koşulu var, ne de solcu olma koşulu. Kürt ulusal hareketi marksist leninist bir devlet kurma amacıyla çıktığı serüvene bugün bu noktalara gerilemiştir. Giderek daha da sağcılaşmakta, giderek Türkiye'ye dinci bir faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan AKP'ye koltuk değneği olmakta, ona yürüyebileceği bir alan açmaktadır. Bütün bu gelgitler de anlaşılabilir. Ama bütün bunlar olurken bu hareketi hala solcu, sosyalist olarak sunmak ne oluyor diyebilmeliyiz. Bu konuda kuyrukçuluğun dibine vurmuş siyasetleri, tıpkı kürt hareketi gibi eleştirebilmeliyiz. Artık bu garip ilişki Türkiye solu tarafından anlaşılmalı ve tavır alınmalıdır.
İki sorun var: Birincisi AKP'nin ne olduğunu, ne yaptığını sol bir değerlendirmeye tabi tutamamak, ikincisi kürt halkının her türlü demokratik haklarını savunmanın kürt önderliğinin siyasetlerini savunmak anlamına geldiğini sanmak!Bu iki sorun konusunda sıkıntılar yaşadığımız sürece kürt hareketini de, kürt hareketinin parlamentodaki lideri sayılabilecek Demirtaş'ın Erdoğan'ı ayakta alkışlamasını da kavrayamayacağız. Sorun burada yatıyor. Bakın kürt ulusal hareketi ( özellikle sanaldaki sempatizanları) ve kuyrukçu takımından ilkesel bir AKP karşıtlığı göremeyişimiz neden sorgulanmaz? Yanıtı çok basit bunun, kürt ulusal hareketinin AKP'nin ne yaptığı hiç umurunda değil. AKP birinci Cumhuriyet'in kazanımlarının altını oyarken ve gerici-dinci bir Cumhuriyet'in kilometre taşlarını döşerken ortaya çıkan tepkilerin yarattığı gerilimin boşluklarından kendilerine bir şeyler düşeceğini sanmaktadır. Bunun bir yığın örnekleri var. AKP'ye bu yüzden ''toz kondurmuyorlar''. Demirtaş'ın Erdoğan'ı ayakta alkışlaması ilk örnek mi? Sonradan üzüleceği anlık yanılgı mı? Bu Demirtaş değil miydi, Haziran direnişi başladığında ''AKP hükümetini devirmeye yönelik yönelik her türlü kalkışmaya karşıyız'' diyen! Neden şaşırıyoruz?
Kürt ulusal hareketinin giderek sağa kayması ve ülkeye dinci faşizmi yerleştirmeye çalışan AKP'yi iktidarda tutacak, ona siyasi alan açacak ve destek verecek her türlü siyaseti varlık sebebi haline getirmesi, bu siyasete yedeklenen kuyrukçu takımını etkilememesi ve biçimlememesi mümkün mü?
Türkiye solu artık kürt ulusal hareketinin bu gerici siyasetine karşı tavır almalıdır.
Türkiye solu artık bu gerici siyaseti parlatmaktan başka bir işlevi olmayan ( özellikle sanaldaki) kuyrukçulara karşı da tavır almalıdır. Demirtaş'ın Erdoğan'ı ayakta alkışlamasını görüp, kürt ulusal hareketinin giderek daha da sağa kayan siyasetlerini görmez ve bu siyasetleri kuyrukçulukları gereği parlatmaya çalışan sözde solcuları deşifre etmezsek, sadece Demirtaş örneğine sıkışmış bir eleştirinin bana göre fazla bir anlamı olmayacaktır.
'Erdoğan'ı son alkışlaması gereken kişi Demirtaş'tır'
30 Ağustos törenleri esnasında Erdoğan ile Kılıçdaroğlunun tokalaşmamasının ardından Kılıçdaroğlu bugün verdiği röportajla gündeme dair açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün bütün televizyon kanallarının 30 Ağustos törenleri esnasında Erdoğan ile tokalaşmamasının görüntüsünün servis edilmesi üzerine bugün Utku Çakırözere verdiği röportajda tokalaşmanın Anıtkabirdeki ziyarette gerçekleştiğini açıkladı. Türkiyenin ulusal çıkarlarını yakından ilgilendiren savaş ve benzeri durumlar hariç Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmeyeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, Bundan sonra muhatabımız hükümettir, Başbakan Ahmet Davutoğludur ifadelerini kullandı.
'ERDOĞAN'I EN SON ALKIŞLAMASI GEREKEN KİŞİ DEMİRTAŞ'TIR'
Kılıçdaroğlu, CHPlilerin yemin töreni esnasındaki tavrını siyasi nezaketsizlik ve aykırılık olarak eleştirerek Erdoğanı alkışlayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşa tepkisini de şu sözlerle dile getirdi: Eli kanlı, aile boyu gırtlaklarına kadar yolsuzluğa bulaşmış kişilere saygı göstermememizi ailelerimiz bize öğretti. Roboskide 34 kişinin öldürülme talimatını veren bir başbakan, cumhurbaşkanı olunca onu en son alkışlaması gereken Selahattin Demirtaştır. Oysa CHP, Roboskinin hesabını hep sordu ve sormaya da devam edecek. Demirtaşın gırtlağına kadar yolsuzluğa bulaşan bir aileye hangi gerekçeyle saygı gösterdiğini merak ettiğini belirten Kılıçdaroğlu Ayrıca Berkin Elvanın annesini yuhalatan bir insanı alkışlamak o anneye de, Berkine de yapılmış en büyük hakarettir. Demirtaşın parlamentodaki bu tavrıyla Berkini ve ailesini kendi siyasal amaçları için kullandığını göstermiş oldu ifadelerini kullandı.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.