Birlikte mücadele edersek Erdoğanın kazanma şansı yok
İzmirin Gültepe semtinde, Nihat Aydın Kültür ve Dayanışma Evi ile Kars Demokrat Dernekler Federasyonunun ortaklaşa düzenlediği söyleşiye katılan Oğuzhan Müftüoğlu 12 Eylülden bugüne yaşananları yorumladı. Müftüoğlu, son dönemde gündeme gelen ve merak edilen sol muhalefet güçleri arasındaki birliktelik çabalarına da değindi.
AKP Darbenin Ürünü Konuşmasına AKP iktidarının 12 Eylül'e dayanan bir sürecin sonunda bugünkü iktidarı ele geçirebildiğini söyleyerek başlayan Müftüoğlu, Erdoğan ve şürekasının hep zulüm gördüklerini, geçmişte mağdur olduklarını iddia etmelerine karşın, gerçekte sağ kesimin ne 12 Eylül ne de 12 Mart döneminde hiç bir baskı görmediğini, tam tersine askeri darbe dönemlerinde sağcıların ve dinciliğin desteklendiğini, bu sayede bu günlere gelindiğini anlattı.
Müftüoğlu, AKPnin kademe kademe hayata geçirilen küreselleşme projesinin ülkemizdeki son halkası olduğunu ifade ederken, son dönemde bölgede yaşanan emperyalist müdahalelerin taşeronluğunun da bu iktidarca yürütüldüğünü şu sözlerle açıkladı: Küreselleşme düzeni; kapitalizmin, dünya çapında büyük sermaye kesimlerinin sömürü alanlarının daralması nedeniyle, içine düştükleri krizden kurtulmak için öne sürdükleri bir düzendir. Emekçi kesimin kazanımı olan bütün hakların, bütün kamusal alanların sermayenin sömürü alanına dönüştürülmesi anlamına gelen neo-liberal politikaların devreye sokulmasıdır. Bu 12 Eylül'den sonra başlayan bir süreç. Önce Özal hükümetini, sonra Demirelli, Çillerli koalisyonları iktidara getirdiler. Kademe kademe bunlar uygulandı. Dindarlık ve Müslümanlık adına hareket ettiklerini iddia eden AKPnin politikalarının iç yüzü budur. Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olarak iktidara getirilen bu iktidar sahipleri Irak'ta yapılan müdahalelerin, Suriye'de öldürülen milyonlarca insanın, IŞİDin katliamlarının da sorumlusudurlar.
Hırsızlığın Hukuki Zemini; 2010 Referandumu Müftüoğlu, ülkenin çok karanlık bir geleceğe doğru sürüklendiğini, Tayyip Erdoğanın anti demokratik bir seçim oldu bittisiyle Cumhurbaşkanı seçilmesinin Türkiyenin geleceği açısından önemli bir kırılma noktası olduğunu anlatarak, bu konuda devrimcilere ve sol hareketlere çok önemli görevler düştüğünü söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti. 17 Aralık'ta bunların bütün kirli çamaşırları ortaya döküldü ama onları destekleyenler Başbakanımız çalışıyor, bunu hak ediyor, zaten Müslüman adam diyerek azalarak da olsa desteklemeye devam ediyor. Erdoğanın kendisi de aslında yolsuzluklarını yalanlayamıyor. Çalmadım, yapmadım gibi bir söylemi yok. Eğer para devletin kasasından çıkmamışsa yolsuzluk sayılmaz diyor. Bakanlarımla konuşmalarımı dinlediler diyerek bir bakıma her şeyi itiraf ediyor.
İnsanlar AKPden Korktuğu İçin CHPye Oy Veriyor Müftüoğlu bu gelişmeler karşısında CHPnin tavrını ve cumhurbaşkanlığı seçimindeki politikasını da şu sözlerle değerlendirdi: CHP uzun süreden beri var olan düzene karşı muhalefeti değil, eski cumhuriyeti ve onun ilkelerini koruma siyaseti güdüyor. 70 yıla yakın Türkiyeyi sağ partiler idare etti, bunların yaptıkları ortada duruyor, halk eski düzenden de devletten de şikayetçi ama CHP yeni bir politika koymak yerine eski devleti korumaya çalışıyor. Bu yüzden CHP uzun bir süredir muhafazakar, tutucu bir parti haline geldi. Bütün sosyal demokrat hareketler, kendi solunda güçlü bir sol-devrimci hareket yoksa sağa kayarlar. CHPnin içinde olduğu durum da budur. Temel sorun CHPnin kendi solunda güçlü sol bir hareketin, devrimci hareketin çekim gücünün olmamasıdır. Bizim birleşik muhalefet hareketinin asıl yönelmesi gereken şeylerden birisinin de bu olması gerektiğini düşünüyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHPnin tercihlerine de değinen Müftüoğlu; CHP; Kürtlerin Alevilerin, solcuların da oy verebileceği birisini aday göstermedi. Seçimi kazanamayabilirdi ama ülkenin sağcılaşmasına karşı bir politika yapmış olabilirdi. Bunun yerine günü kurtarma politikası nedeniyle MHP ile çatı kurdular. Kılıçdaroğlu ve ekibinin Türkiyeye vaat ettiği bir projeleri yok. Türkiyenin sorunlarını çözecek bir ideolojiye sahip değiller. O yüzden kısa yoldan Tayyip Erdoğanı düşürebilir miyim, cumhurbaşkanı olmasını engelleyebilir miyim? dediler ama ona da engel olamadılar. diye konuştu.
Kürt Hareketi Yüzünü Sola Dönmeli Kürt hareketinin durumunu da değerlendiren Müftüoğlu, belli sorunları taşısa da HDPnin ilerici, demokratik potansiyel taşıyan muhalif bir güç olduğunu ama onun da kendi solunda güçlü devrimci bir hareket olmadığı için, iktidar politikalarına daha yakın ve iktidarla çatışmayan bir çizgiye düştüğünü söyledi ve ekledi: Kürt hareketi hala kendi solunda devrimci bir hareket göremediği için, müzakere yürüttüğü AKPye uyumlu politikalar sergiliyor. Gerek Gezide, gerek 17 Aralıkta hükümete bir zarar gelmesin, hükümeti düşürmesin, barış süreci akamete uğratmasın diye Hazirandaki isyana destek vermediler. Oysa Kürt sorununun gerçek çözümü AKPnin sahte barış süreci ile olmayacak, ancak Türkiyede yükselecek devrimci bir hareketle birlikte gelişebilecek bir toplumsal barışla olacak.
BİRLEŞİK MUHALEFET HAREKETİ Müftüoğlu, son dönemde kamuoyunda tartışılan birleşik muhalefet hareketine neden ihtiyaç duyulduğunu ise şu sözlerle açıkladı: AKP diktatörlüğünün pervasız gidişi karşısında, devrimci muhalefet kesimlerinin birlikteliğinin sağlanması kaçınılmaz bir görevdir. Gezi sonrasında bu daha da açığa çıktı çünkü Gezi solun, sol örgütlerin eleştirisini de içinde taşıyor. Sol örgütler küçük küçük, parça parça ve kendi aralarındaki didişmelerle siyaset yürüttükleri için inandırıcı değiller. Solun bütün örgütleri siyasetlerini gözden geçirmeli, kendileri için siyaset yapmaktan vazgeçmeli.
Örgütlü azınlık örgütsüz çoğunluğa hükmediyor Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde Ankarada yapılan ve solun farklı yapı ve bireylerini bir araya getiren toplantıya da değinen Müftüoğlu; Her şey Türkiyenin İslamcı kisve altındaki faşist bir rejime sürüklenmekte olduğunu gösteriyor. Bu koşullarda bu gelişmeye karşı olan kesimler arasında her düzeyde bir dayanışma hareketinin geliştirilmesi birlikteliğin sağlanması artık zorunludur. Bu anlamda Cumhurbaşkanlığı seçimleri önemli bir kırılma noktası oldu. Ankarada farklı sol gruplar, ülkenin önde gelen sivil toplum kuruluşları, yazarları, aydınları ile bir toplantı gerçekleştirildi. Bu ülkenin geleceği açısından çok önemli ve bu doğrultudaki çalışmalar mutlaka devam etmeli.
İktidarın arkasında ancak yüzde otuz civarında bir halk desteği var. Eğer çoğunluk örgütlenebilirse, ezilenler, halk, emekçiler bir araya gelip birlikte mücadele ederlerse bu faşist soygun düzeninin yıkılması kaçınılmaz olacaktır. Aslında yıkılmaz gibi görünen AKP iktidarının, nasıl kof bir temel üzerine oturduğunu Gezi'de hep beraber gördük. Bir avuç genç ölümü göze alarak bunu gösterdi Türkiye ayağa kalktı. Önümüzdeki süreçte de ihtiyacımız olan şey, Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir ülke yaratmaya çalıştığını mahalle mahalle anlatmak. Buna karşı çıkan herkes; emekçiler, köylüler, işçiler, aydınlar, sol, bir araya gelip buna karşı durmalı. Bu gerçekleştirilemezse AKP karşısında kazanma şansımız yoktur. Tek tek kişileri, siyasi partileri, dernekleri Alevi kesiminin örgütlü yapılarını, CHP'nin ilerici-demokrat tabanını, Kürt Hareketi'ni içine alarak herkesi sol bir zeminde mücadeleye çağıran bir politika yürütülmeli ve AKP'nin Türkiye halkına musallat olmuş iktidarına son verilmeli.
Yapılmak istenenin herkesi bir örgüt çatısı içerisinde toplamak olmadığını söyleyen Müftüoğlu, devrimci güçlerin toplum içindeki dinamiğinin AKPyi yıkacak güçte olduğunu vurguladı. Müftüoğlu; Bunun gerçekleşebilmesi için muhalif örgütlü yapıların ülkenin geleceği için umut olabilecek, güven veren bir birliktelik yaratmaları gerekiyor. Türkiyede devrimci güçlerin dinamiği AKPyi yıkacak güçte. Dünyanın hiçbir yerinde böyle faşist bir bela kapıya kadar gelmişken devrimci güçlerin ayrı yerde durma birbirleriyle uğraşma lüksü yoktur.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.