Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
BHH ile kürt ulusal hareketinin amaçları da, yöntemleri de, araçları da çok farklı. Bu koşullarda bir ittifak kurmaları ancak amaç, yöntem ve araçlarında önemli değişiklikler olabilirse olası. Böyle bir değişim olabilir mi? İşte o mümkün değil. BHH'nin açıkladığı ilkelerden geri adım atmasını hiç mümkün görmüyorum. Kürt ulusal hareketi için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Bu yüzden iki taraf için de böyle bir ittifak akla yakın gelmiyor.
KUH sadece PKK ile degil daha öncelerinden beri özgürlük mücadelelrini veriyorlar, devlete ve onun temsilcilerine karsin amansiz mücadele vermislerdir, bu yolda binlerce kayip vermislerdir,.......
KUH mücadele dönemlerinde devamli haklarini gasp eden devletle uzlasma yolunuda denemislerdir. Yani KUH devletin temsilcisi tüm organlarla, iktidarlarla,..... savasmasina ragmen olayi bariscil yönden cözmek icin baris yolunu teklif etmislerdir. Demek oluyorki KUH sirf devletin simdiki temsilcisi AKP iktidariyla degil gelmis gecmis tüm iktidarlariyla, ordu da dahil olmak üzere benzeri cözüm deneyimleri yapmislardir. Bunlarin tümü sonucsuz kalmistir ve halada sonuclanacaga benzemiyor.
Son noktaya gelinen yol haritasi bence Öcalan'in Suriye'de yasadigi günlere dayanmaktadir. Reel Sosyalizmin bitisiyle beraber ABD kendi müttefik ükleleri icerisinde de sorunlara degisik bakmaya baslamistir ve Türkiye'de "Türk baharinin" baslamasi icin dügmeye basilmistir. Bu noktada hem Türkiye hemde PKK ikna edilmistir. Öcalan'in Suriye'den cikisi, Italya'ya kacisi ve sonrasi bu görüsmelerin bir sonucudur. Aksi taktirde Öcalan'in Italya gibi güvenilir bir ülkeyi baska hic bir güvenilir ülkenin kendisini kabul etmeyecegini bile bile kaldigi yeri terk edip Kenya'ya gitmesinin mantikli bir aciklamasi olamaz. Yakalandiktan sonraki gelismelerde benim bu görüslerimi dogrulamaktadir.
Yani cözüm süreci AKP iktidarindan cok önceleri baslamistir, devleti temsil eden her iktidara degisik görevler bicilmistir. Onlarin simdilerde birbiriyle kavgalari sadece bir tiyatrodur.