Pariste gerici çeteler tarafından gerçekleştirilen Charlie Hebdo katliamı, damarlarında gericilik dolaşan AKP ve yandaş basını harekete geçirdi.
Charlie Hebdo katliamının ardından estirilen gerici saldırganlık sadece açıklamalar ve provoktatif manşetlerle sınırlı kalmadı.
Bugünkü sayısında Charlie Hebdodan seçkilerle çıkan Cumhuriyet gazetesinin dağıtımı polis tarafından geciktirildi. Gazetenin basıldığı fabrikanın çıkışında polisler dağıtım kamyonlarını durdurarak gazeteyi kontrol etti. Polisler, Charlie Hebdoda yer alan kapak karikatürüne yer verilmediğini öğrendikten sonra kamyonların yola devam etmesine izin verdi.
Diğer yandan, Cumhuriyet gazetesi yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya, Charlie Hebdoda çıkan karikatürleri sayfalarına taşıdıkları gerekçesiyle hedef alındı.
Yurt gazetesi de polis tarafından abluka altına alındı.
Mehveş Evin'in Charlie Hebdo ile ilgili yazısı bugünkü Milliyet gazetesinde yayınlanmadı. Sadece internet nüshasına koyulan yazı öğleden sonra bu bölümden da kaldırılarak yazı sansürlendi.
Gerici saldırganlıkta sınır tanımadılar
Gericiliğin sesi olan yandaş basın ise attığı manşetlerde nefret kusarak katliam yarıştırmaya kalktı.
Güneş gazetesi, Charlie Hebdo katliamını lanetleyenleri ve Charlie Hebdoyu sahiplenenleri provokatör ilan etti. Gazetenin manşetinde PROVOKATÖRLER başlığı yer aldı.
Milli Gazete, Pariste haftasonu gerçekleştirilen mitingi Charlieye hizmet başlığıyla gördü ve farklı bir saldırganlıkla okurlarına seslendi.
AKP yandaşı Sabah ise, İslamofobiye karşı kol kola başlığını öne çıkarak AKP gericiliğinin açıklamalarıyla paralel bir çizgi izledi. Gazete, AKP şeflerinin Charlie Hebdo katliamını suistimal ederek Filistin üzerinden verdiği mesajları takip etti.
Star gazetesi ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmezin izinden yürüyerek manşetinde katliam yarıştırdı. Gazete, Charlie Hebdo katliamını meşrulaştırmak adına siyonist rejimin sakat bıraktığı 10 yaşındaki Ahmeti gerici propagandasına malzeme yapmaya kalktı.
Ahmetin bir fotoğrafı manşetine koyan yandaşlığın starı, Bunları da görün demagojisine sarıldı.
Türkiye gazetesi, AKPnin şov amaçlı kullandığı Filistin davasını Charlie Hebdo katliamıyla karşılaştırmanın fırsatına çevirdi. Gazete, Davutoğlunun Dünya barışı Kudüsten geçer sözlerini manşetine taşıdı.
Vahdet gazetesi ise Görmezin açıklamalarına tam destek vererek 12 mi büyük milyon mu manşetiyle katliam karşılaştırma yarışına katıldı.
Gericiliğin öncü seslerinden Yeni Akit gazetesi ise gerici saldırganlıkta sınırları zorlayarak Yaşananlardan ders almayan batı tahriklerini sürdürüyor Alçaklık sürüyor başlığını manşetine taşıdı.
Yeni Şafak ise, katliamla ilgili provokatif bir başlığa imza atarak AKP şeflerinin katliam karşısında Fransız istihbaratını suçlayan Fransa onu çok iyi tanıyordu başlığıyla katliamın tetikçilerinin Türkiyeyi geçiş noktası olarak kullandıkları iddialarına cevap yetiştirme telaşına düştü.
Bugün Milliyette yayımlanmayan yazım: Sorun ne Charlie ile başlıyor, ne de bitiyor - Mehveş Evin
Charlie Hebdo katliamı üzerine nefes kesmeden yorum yapanlara tavsiyem, LeManın bu hafta çıkardığı Charlie özel sayısını okumaları. Zira peygamberimize hakaret ettilerden başka bir cümle sarf edemeyenlerin derginin tarihinden öğreneceği çok şey var
LeManın Charlie sayısının kapağında, kafasında bir takke, elinde not defteriyle kurbanlardan Wolinski var. Yanında İslam ve Peygamber düşmanı ilan edilerek katledilen barış ve özgürlük aşığı filozof çizer Wolinski abimiz, ustamız, Eyüp Sultan camisinde huşu içinde çizerken yazıyor.
Keşke öldürülen karikatüristlerin dünyaya bakışını, mizahın ne olduğunu anlatmak için böyle bir açıklamaya ihtiyaç duymasak. Ancak çoğunluğu Müslüman bir ülkede belki de başka yolu yok
Özel sayının büyük bölümü, iki dergi arasındaki arkadaşlık ve Charlienin 12 yıl öncesindeki İstanbul ziyareti esnasında ve sonrasında çizilen, yazılanlara ayrılmış. Okur açısından biraz kafa karıştırıcı, ama bu kadar kısa zamanda, moraller dipteyken böyle bir dergi çıkarırken normal.
Ragıp Duran, Fırlama, gıcık, sevimli bir muhalif: Charlie yazısında, Charles de Gaulle gibi dokunulmaz bir Fransız sembolüne muhalefet etmek için bizzat Charlie isminin seçilmesinin hikayesini anlatıyor
HAZIR OLDA MİZAH OLMAZ!
Charlieyi tartışırken Suudi Arabistana bakalım: Blogger Raif Badawiye hapis, para cezası üstüne de haftada 50 kırbaç cezası verildi.
Duranın yazısından alıntılayalım: Mizah, hele iyisi, zümrüd-ü ankadır. Her toprakta yetişmez, her gökte kanat çırpmaz. Emek ister, tarih ister, zeka ister, kültür ister. ( ) Hazır Olda mizah olmaz. Hazır Olla mizah olur. Tabuda da gülmek yasak ya?
Charlie Hebdo, dindar Müslümanların büyük çoğunluğuna göre peygambere hakaret eden dergi olmaktan ibaret. Hatta bazılarına göre katliam sonrası son sayısında Hz. Muhammedi resmederek bir kez daha kutsalla alay ediyor.
Dindarların kutsallarına dokundurmama çabasını anlıyorum; muhafazakarlık böyle birşey. Ancak bu çaba ve tepkisellik, kırılganlık ve otoriterliğin tezahürü olarak da yorumlanabilir. Zira mesele, ne Charlieyle başlıyor, ne de Charlie ile bitiyor. İnanç uğruna sadece düşünürler değil başka din ve mezheplere mensup insanlar kitleler halinde öldürülürken İslam dünyası Orta Çağdan kalma cezaları uyguluyor. Son örneği, Suudi Arabistan.
Raif Badawi adlı bir blogger, yönetimi eleştiren liberal bir web sitesi kurup Facebookta dine hakaret ettiği gerekçeleriyle 10 yıl hapis, 226 bin dolar para cezası ve her hafta 50şeri infaz edilmek üzere, toplam 1000 kırbaç cezasına çarptırıldı!
Elbette bu kırbaçlar, halka gözdağı olsun diye meydanda, Allahu Ekber nidalarıyla şaklatılıyor. Peki bunu yapacağız?
İSLAMDA REFORM MÜMKÜN MÜ?
Şeriatla yönetilen ülkelerde buna benzer örnekleri çok görüyoruz. Charlie Hebdo saldırısını düzenleyenleri Gerçek İslam bu değil diye kınarken Gerçek İslam adına İslami yönetimlerin yaptıkları ortada. Bu yüzden inandırıcılıktan büyük bir hızla uzaklaşılıyor ve evet, İslam korkuya neden oluyor.
Türkiyede sayısı az da olsa bazı aydın müminler (İskender Pala, İlahiyat profesörü İlhami Güler), İslamın yeniden yorumlanması, Müslümanların şiddetle arasında mesafe koyması gerektiğini açıkça söylüyor.
Dindar Müslümanların beklediği saygınlığı, anlayışı dünyadan görebilmesinin tek yolu özeleştiri, reform ve 13. Yüzyılda sonlanan İslami bilim kültürünün 21. Yüzyıla taşınması.
MİZAH DERGİLERİNDEN ORTAK CHARLIE KAPAĞI
- Üç mizah dergisi; Leman, Penguen ve Uykusuz, bu hafta ortak kapakla çıkıyor. Hepsinde siyah zeminin üzerinde beyaz bir balona Je Suis Charlie-Ben Charlieyim yazılı. Ortak açıklama, her şeyi özetliyor:
- Charlie Hebdoya yapılan saldırıda kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anarken, üzüntümüzü yaşarken el ele olmak istedik. Bu dayanışma bir teselli olur diye umuyoruz. Karikatüristlerin karşısına silahla çıkan terörü lanetliyoruz. Düşünce özgürlüğünün baskı görmediği, basının saldırıya uğramadığı, barış dilinin hakim olduğu bir dünya diliyoruz.
Mizah yayıncılarının bu örnek dayanışmasına şapka çıkartıyoruz!
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.