Birleşik Haziran Hareketi (Haziran), 13 Şubat boykotuna yönelik bir açıklama yaparak, 'ders yok' dedi.
'Zorunlu din derslerinin kaldırılmasını, imam hatipleştirmeye son verilmesini istiyoruz. Bunun için Uyarı Boykotuna çağırıyoruz: 13 Şubat'da ders yok.
"Laik ve bilimsel eğitim" sloganıyla, zorunlu din derslerinin kaldırılması ve imam hatipleştirmeye son verilmesi için mücadele ediyoruz.
2014 sonunda aldığımız karar çerçevesinde 13 Şubat günü bir Uyarı Boykot'u yapacağız. 11 Ocak'ta bu boykotun çağrısı için sokağa çıkmıştık. Şimdi Uyarı Boykotu'muzu tüm ülkeye yayacağız.
13 Şubat günü çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz, liseli gençler olarak okullarımızda ders yapmayacağız, öğretmenler, eğitimciler olarak derslere girmeyeceğiz.
AKPnin kitaplardan attığı, yok saymaya çalıştığı güzellikleri çocuklarımızla paylaşacağız. Bilimsel eğitimin örneklerini vereceğiz.
Nerede olursak olalım, ister çoğunlukta, ister azınlıkta kalalım, laik ve bilimsel eğitim için mücadele edenler olarak biliyoruz ki bu herkese lazımdır.
Laik ve bilimsel eğitimin yerini dinselleştirilmiş bir eğitimin, ortaokul ve liselerin yerini imam hatiplerin aldığı bir ülke gerilemeye mahkumdur. Böyle bir gidişin sonunda insanca bir yaşam da, adalet ve eşitlik de, kardeşlik de hayal olur'
Laik ve Bilimsel Eğitim için 13 Şubat'ta boykot var. İşte Türkiye'nin aydınlanmacı ve laik birikiminin taşıyıcısı sanatçıların boykotla ilgili mesajları...
Cezmi Baskın - Oyuncu: Laik ve çağdaş eğitim yerine imam hatip liselerinin dayatılmasını kınıyor ve bu boykotu kesinlikle destekliyorum.
Enver Aysever Yazar, Oyuncu: Laiklik ekmektir, sudur. Temel ihtiyaçlar tartışılamaz. Hamaset cumhuriyeti değil, özgür bir ülke için meydanlarda toplanıyoruz. Çocuklarımız için buluşuyoruz.
İsmail Hakkı Demircioğlu - Müzisyen: Laik ve bilimsel bir eğitim için bu boykotu destekliyorum.
Vedat Özdemiroğlu Mizah Yazarı: Eğitim halkın özgürlüğüne dahildir. Paralısı olmaz. Paralı eğitim halk düşmanlığıdır. Bu boykotu anı gönülden destekliyorum.
Ataol Behramoğlu Yazar, Şair: Günümüz siyasal yönetimi; ülkemizi bir ortaçağ karanlığına gömmek ve Cumhuriyet'in aydınlığını karartmak için elinden gelen her çabayı göstermektedir. Aydınlanmadan yana olan herkesin sivil itaatsizlik eylemi hakkı vardır ve görevleridir. 13 Şubat'ta yapılacak boykotu aydınlanmacı sanatçılar ve şahsım adına sonuna kadar destekliyorum.
Erdal Güney - Müzisyen: Çocuklarımızın bugünü ve geleceği güzelleşsin diye bilimsel ve laik eğitim için ayakta olanlara, boykota, Haziran'a selam olsun.
Emin İgüs Müzisyen: Özgür, aydınlık, eşit, paylaşımcı ve adil bir geleceğe dair tüm alanlar gibi eğitim de dinci bir kuşatma altında. İnsanca bir yaşam ancak bilimsel bir eğitimle mümkün. 13 Şubat boykotuyla başlayacak süreçte, bilim gericileri ve gericileşmeyi alt edecek, kuşatma kırılacak, kölelik düzenine izin verilmeyecektir.
Ender Yiğit - Oyuncu: Başında sarık, üzerinde cübbe ve şalvar-potur karışımı bir don, ayağında 'lastik-mes' ve elinde uzunca bir değnek 'hoca-ağabey' önde. Arkasında, giysileri başlarındaki hocaya benzeyen, omuzlarında çaprazlama asılmış, içinde kara kaplı kitapları olan 'cüz'leriyle bir grup erkek çocuk. Hepsinin başında takke ve fes... Dualar ve tekbirler eşliğinde 'mahalle mektebi'ne gidiyorlar. Bütün kız çocukları evde. Anneleriyle birlikte kalın perdelerin ardından sokaktan geçen 'Amin Alayı'na bakıyorlar. Yani karanlığa doğru gidenlere...
Nasıl? İçiniz karardı değil mi? Çocuklarınızın ve torunlarınızın karanlıkta kaybolmasını istemiyorsunuz. Öyleyse kalkın ayağa! Dikilelim yobazın önüne. Kaldıralım yumruklarımızı. Yırtalım karanlıkları. Geç olmadan yürü üstüne.
Boyun Eğme!
CHP, HDP ve BHH boykot çağrısını birlikte yapsa!
Necdet Saraç
1)Geçtiğimiz Pazar günü Kadıköy Meydanının onbinlerce kişi tarafından dolması demokrasi güçleri adına, sol adına moral oldu, motivasyon yarattı. Alana her şeyden önce coşku hakim oldu. Miting laik, bilimsel ana dilde eğitim için yapılıyordu ama alanı dolduranların tamamın aklında ve gönlünde bu talepten daha çok AKP iktidarının bir an önce çekip gitmesi yatıyordu. Kalabalık arttıkça coşkunun da artmasında bu isteğin belirleyici rolü vardı
2) Yunanistanda Syrizanın, İspanyada Podemusun, Portekizde Sol Birlikin bilinç altında yarattığı olumlu etki var mıydı, yok muydu tam bilemem ama, mitinge katılanların genelinde, hem sol, hem de Alevi hareketinin kendi içinde birliği için müthiş bir istek vardı
3) Mitingi üç Alevi federasyonu ve Eğitim Sen tarafından birlikte düzenlemişti ama katılımın rengi bu birlikteliği aştı. Katılımın belirleyici ağırlığını Aleviler oluşturdu ama alanda herkes vardı! Olması gerektiği gibi; Alevi, Sünni, Ermeni, Rum Solun bütün renkleri oradaydı! CHP, HDP, BHH, Halkevleri Beşiktaş Çarşı, Fenerbahçe Sol Açık alandaydı. Hak ettikleri ilgiyi ve alkışı da aldılar. Galatasarayın hiç bir taraftar grubunun alanda olmaması ise üzüntü ve utanç vericiydi
4) Alanın coşkusu hem organizasyon hem de içerik eksikliklerin üzerini kapattı. (Eğer Alevi hareketi kurumsal sorunlar yaşamayıp, tam bir ortaklıkla mitinge asılsalardı mitinge katılım milyonu geçerdi )
5) Mitingle birlikte Alevi hareketinin kendi içindeki kurumsal sorunlar ortadan kalkmadı ama mitingin genel havası iyi olunca bunlar hissedilmedi bile
6) TV 10 dışında diğer Alevi ve sol televizyonların canlı yayın yapmaması ise bir ayıp olarak tarihte yerini alırken, merkez medya son ayların bu en büyük protesto mitingini küçük ve sıradan olarak görmeyi tercih etti!
7) En önemlisi polis yoktu. Polis olmayınca da gaz ve tazyikli su da yoktu! Bunlar yoksa olay da yoktu!
8) Türk bayrağı ile Kürt bayrağı alanda yan yanaydı. Öcalan posterleri bir ara ciddi gerilim yarattı ama o kadar! Atatürk ile Hacı Bektaş, Pir Sultan ile Deniz Gezmiş fotoğrafları miting boyunca alanda yan yana dalgalandı durdu
9) Güç, gözle görülür bir hal alınca, içinde olanı da, dışında olanı da etkiliyor, moral ve motivasyon yaratıyor, çekim merkezi oluyor.
10) Şimdi sırada 13 Şubat Cuma günü yapılacak eğitimde uyarı boykotu var! 8 Şubat mitinginin coşkusunun ve birlik havasının boykota yansıması gerekiyor! Boykota katılım yüksek olursa, siyasi etkisi de büyük olabilir! O zaman boykot, tıpkı Kadıköy mitinginde olduğu gibi laik, bilimsel ve ana dilde eğitim talebini aşar, doğrudan sisteme, iktidara yönelir. Haziran seçimi öncesi, sol adına yeni kapıların açmasa bile ciddi ciddi zorlar! Hiçbir şey yapmıyorsa, AKP karşıtı güçler arasında buzları eritir, sandıkta solu güçlendirir
Bunun için başta CHP, HDP ve BHHnin önce yan yana gelerek, kameraların karşısına geçip laik, bilimsel eğitim için 13 Şubat Cuma günü bütün Türkiyede uyarı boykotu yapıyoruz. Öğretmenler bir günlüğüne okula gitmesin, veliler de çocuklarını bir günlüğüne okullara göndermesin demleri gerekir! Üstelik İzmir Valiliği örneğinde olduğu gibi boykotu engelleme çabası da açığa çıkmışken, böyle bir hamle daha da önem kazanmış durumda!
Zor mu?
Kolay olmadığı kesin ama imkansız değil! Malum siyasette 24 saat bile bazen çok uzun olabiliyor! Bugün Çarşamba, yarın daha Perşembe!
Bu tür eylemlerin etkili olması için mesela tüm ülkede haftanın her günü mecburi din derslerini boykot etmek gerekli.
Tabiiki uyarı boykotlarıda önemli ama bence yetersiz. İktidarı zorlayacak eylemler daha önemli. Mecburi din derslerini devamlı boykot bence iktidarı ileride zorlar.
BirGün gazetesi, yarın ülkenin dört bir yanını saracak Boykot'u böyle selamladı. BirGün İzmir Haziran İl Koordinasyonu üyesi Onur Kılıç'ın 'Katil-Hırsız Erdoğan' sloganı attığı için gözaltına alınmasına da böyle tepki gösterdi.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.