Libya açıklarında vurulan kuru yük gemisinde, hükümet kuyruğunu kıstırıp geri çekildi. Afra tafrasız geri çekilmek olmaz. Bunu da Erdoğan yapacaktı tabii: Ah şu gemide Türk bayrağı olsaydı... Sanki ateş emrini veren makam, kuru yükün nereden yollandığını bilmiyormuş gibi!
Detayların sıkı sıkıya saklandığı bu örneğe dair en hafif yorum, AKPye ayar çekildiğidir.
İki haftada işbaşı yapmaya elveren bir ameliyat geçirecek diye Genelkurmay Başkanı hakkında bu kadar haber üretilmesi, açıklama yapılması, gemideki bandıradan daha az saçma değil. İki hafta alt tarafı... Olay sadece bir sağlık meselesi olsaydı, konuşmaya değmezdi.
AKPnin dış politikasında sistem içi bir sorun var. Gemiyi vuran da, şu basit operasyonu bu kadar çok konuşturtan da sistem içi aktörler olduğuna göre, o sorun bir hayli ısınmış...
Isınmaya dair iki sinyal sınırdan, bir tanesi daha uzaktan, Yemenden gelmişti. İpe sapa gelmez bir içerikle (hatırlarsanız Erdoğan nüfusun üçte birini falan oluşturan Husileri Yemenden kovmaya kalkmıştı!) ve kraldan çok kralcı bir üslupla bu uzak diyara balıklama atlamalarında Suudilere güven vermek, yeni ittifaka sarılmak önemli yer tutuyormuş. Türkiye-Suudi Arabistan ikilisinin Ortadoğuda ABDnin İran açılımını sabote edecek ne gücü olur ne de cesareti. Mırın kırın etmekten öteye geçemezler. Ama Beyaz Saraya bölgenin en faydalı unsurunun kendileri olduğunu kanıtlamaya samimi olarak çalışabilirler: İranla yumuşamaya ne gerek var ve izin ver, Suriyeyi silelim. Gericilik yarışında başı çeken bu iki iktidar, işbirlikçilik, yaranmacılık, dolayısıyla alçaklık yarışına takım olarak girdiler.
İkinci sinyal... Türkiyede, katliam çeteleriyle birlikte Suriyeye doğrudan müdahale kanalı açmayı öngören bir proje mevcut. Erdoğanın adına kayıtlı olduğundan
kuşku duyulamayacak olan bu proje büyük biradere yalakalıktan öteye taşınıp, aleni savaşa zorlandığı ölçüde işin rengi değişir.
İşin rengine gelmeden... Son sinyal de Musuldu. Burada IŞİD müttefik değil, ABDnin öğrettiği gibi mazeret oluyor. Argümanı Barzani dile getirmişti. Peşmergenin IŞİDe müdahalesinin bir Kürt-Arap iç savaşına dönüşmemesi için Türkiyenin de sahaya inmesi gerekiyordu...
Bu kadar basit olmuyor. Olmuyor, çünkü Türkiyenin iç dengelerinin dış savaşı kaldırması güç.
Patinaj yapmaya başlayan AKP yeniden ileri atılacak diye bu kadar risk alınır mı!
Birkaçını ben söyleyeyim: Suriye, füzelerinin Türk savunma sistemi tarafından yakalanamadığını yakın geçmişte gösterdi. Deneyerek!
Askeri yanı güçlendirilmiş bir AKP-Barzani ittifakı, Kürt ağırlığını AKP yörüngesine yerleştirmeye yetmez, tersini kışkırtır. Böyle bir ortamda PKK için silahsız siyaset seçeneği tamamen ortadan kalkar.
Öte yandan TSK ideolojik, politik boşluklarıyla, kurumsal dağınıklığıyla ve kadro sorunları nedeniyle savaş ehliyetini yitirmiştir.
Vatan-millet edebiyatı da tutmaz. Savaşın gereği olarak kurulan ama AKP ve MHPye daralan bir militarist-milliyetçi cephe, dış değil iç savaş anlamına gelir...
AKP seçim kazanacak, bu hengamede herkesi susturacak, sandıkların üstüne oturacak diye sistem bu kadar saçmalığı kaldırmıyor. O yüzden gemi vuruluyor. Daha nelerin vurulacağını bekliyoruz.
Majestelerinin muhalefetlerinin anti-emperyalist ve barıştan yana ilkelere sarılmamalarınaysa hiç şaşırmıyoruz.
Dışişleri Bakanlığı yalan söylüyor: Vurulan Türk gemisi IŞİD'in elinde bulunan Derne'ye gidiyormuş
Dışişleri Bakanlığı vurulan kargo gemisinin Tobruk'a gittiğini iddia etmişti, ancak geminin kayıtları Tobruk'a değil IŞİD'in elinde bulunan Derne şehrine gidildiğini gösteriyor.
Türkiye'ye ait bir kargo gemisi Pazartesi Libya'ya giderken vurulmuş, geminin kaptanı ölmüştü. Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklama yaparak "Tuna-1" isimli geminin Tobruk'a gitmekte olduğunu söylemişti.
Ancak geminin Otomatik Tanımlama Sistemi (AIS) kayıtları, geminin IŞİD'in elinde bulunan Derne şehrine gitmekte olduğunu gösteriyor.
Reuters'e konuşan Libya hükümeti, geminin ayrılması için uyarıldığını ancak gitmediğini söylerken tayfadan bir kişinin yaralı olarak kurtulduğunu da belirtti.
Tobruk'ta bulunan Libya hükümeti, Türkiye'nin ülkedeki "muhalif" grupları desteklediğini açıklayarak Türkiye ile iletişimi keseceğini söylemişti.
Derne, aralarında IŞİD'in de bulunduğu İslamcı gruplar tarafından kontrol ediliyor. IŞİD geçen Ekim ayında kentin büyük bir bölümünü ele geçirmişti.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.