SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Tahtadan yapılmış Bonaparte           (gösterim sayısı: 2.084)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 18.05.2015- 10:24


Tahtadan yapılmış Bonaparte- Yavuz Alogan


Her siyasi program kendisini uygulayacak adamı bulur. Bu anlamda 24 Ocak kararlarının   Turgut Özal’ı bulduğunu, Kenan Evren’in ise bu “işçi düşmanı”nın arkasındaki kılıç olduğunu söyleyebiliriz.

Konsey Başkanı olarak mutlak iktidarı elinde tuttuğu sürece burjuvazinin ve NATO’nun çizdiği sınırlar içinde kaldı: sendikaların gücünü kırdı (sendikalar da kırılmaya zaten   hazırdı; ilk tebligatla birlikte sendika liderleri teslim olmak için Selimiye Kışlası’nın önünde kuyruğa girdiler); özelleştirmeleri sükûnet içinde başlattı (başka ülkelerde, içeriden lehimlenen fabrika kapıları dışarıdan roketatarla kırılarak yapılabilmişti); dindarlığın komünizmin panzehiri olduğuna ikna edildiği için emperyalizmin “yeşil kuşak” projesini fiilen uyguladı, böylece bugünkü gerici iktidarın yolunu açtı.

Faşist olmak kolay değildir; kendine göre bir cesaret, bir tarih yorumu, fasaryadan da olsa yüce bir ideal gerektirir. Bu anlamda Kenan Evren   faşist bile değildi. Yüzeysel görüşleri olan vasat bir karargâh subayıyken, rastlantılar yolunu açtı, göreve   uygun görüldü.

Askeri kariyer sahası, bir bakıma üniversiteye benzer. Sağa sola bulaşmaz, her işe karışmaz, sessizce çalışıp görev alanınızın icaplarını yerine getirirseniz, general ya da profesör olmanız zamana bağlı bir meseledir.   Sınırı geçerseniz, sistem sizi hemen dışlar, askeriyeden atar ya da üniversitede kadro vermez; daha ileri giderseniz idam eder ya da hapse atar.

Kenan Evren tam da bu kalıba uygun, hiçbir konuda belirgin   fikri olmayan bir subaydı. 1977’de, 1 Mayıs katliamını izleyen o netameli günlerde   ordunun içinde   harekete geçmeye hazır, gerçekten faşist bir cunta vardı. Cuntanın şefi Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Namık Kemal Ersun, Demirel’in kararı ve muhtemelen Ecevit’in onayıyla, darbe girişimi öncesi iki yüz subayla birlikte emekli edildi. Ardından devletin zirvesinde bir itişme başladı. Ordudaki tasfiyeler MHP eğilimli iki korgeneralin   önünü kesince, dönemin Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar, Org. Adnan Ersöz’ü Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na önerdi. Fakat Demirel pirelenmişti, karşı hamle olarak Ali Fethi Esener’i önerdi. Cumhurbaşkanı Korutürk bu ismi veto edince, emekliliğini bekleyen en zararsız ve tarafsız, her türlü ideolojiden arınmış Orgenerali buldular: Kenan Evren. Ve onu Kara Kuvvetleri Komutanı yaptılar.   Büyük bir ferahlama oldu.

O günün havasında kendisinin Ecevitçi, hatta TKP   ve/ya da   Dev-Yol sempatizanı olduğuna dair söylentiler işittiğimi gayet iyi hatırlıyorum. Elbette değildi. Hiçbir şey olmadığı için, o kargaşa ortamında, tam da emekli olmak üzereyken Genel Kurmay’ın altın yaldızlı   aslanlı kapısına bırakılıvermişti. Kalıcı olmaması için özellikle seçilmiş, kolayca şekillendirilebilen bir araç olarak, tahtadan yapılmış   bir Bonaparte gibi zirveye çıkarıldı.

Her darbenin arkasında önemli bir ikinci adam, bir tür “beyin” vardır.   Bu örnekte ABD’yle irtibatı sağlayan esas çocuk, muhtemelen, Devlet Başkanlığı ve MGK Genel Sekreteri Haydar Saltık idi.

1979’da Sovyet orduları Afganistan’a girdi. Aynı yıl içinde İran’daki Amerikancı Monarşi devrildi. Türkiye   NATO’ya dönmek isteyen Yunanistan’ı veto ediyor, bu da bölgede askeri   koordinasyon kaybına yol açıyordu.   12 Eylül darbesine yol açan, ülkede yaşanan çatışmalar değil, ABD’nin Kuzey Atlantik Paktı’nın güney kanadını tahkim etmek istemesidir. Bölgesel bir stratejinin taktik bir hamlesinden ibarettir.   O yıllarda ülkemizde yaşanan şiddet,   darbenin sebebi değil, darbeye niyetlenenlerin   gerekçesidir. Bu gerekçenin oluşmasına katkıda bulundular; çatışmaları serbest bıraktılar, bazı durumlarda belki de provoke ettiler. Sıkıyönetimin   çatışmaları durduramayacağını kanıtlamak için ellerinden geleni yaptılar.

Bu yüzden Kenan Evren’in ölümü ve hazin cenaze töreni bende hiçbir duygu uyandırmadı. Yaptığı işin bilincinde olduğunu sanmıyorum. Cumhurbaşkanlığının son dönemini, Özal’ın konumuna, finans çevrelerinden ve ABD’den gördüğü desteğe bakarak;   parlatmaya çalıştığı emekli Orgeneral Sunalp’in MDP’sine kimsenin yüz vermediğini görüp şaşırarak   geçirmiş olmalı. İşte o sıralarda tarihteki yerini ve işlevini biraz anlamış olabilir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bu yapılan aymazlıktır... MasteR06 1 2961 13.02.2019- 15:32
Konu Klasör Yapısalcı Marksizm... melnur 1 12 05.02.2021- 02:12
Konu Klasör Ev Dezenfeksiyonu Nasıl Yapılmalı? mervekeskin 0 1732 18.04.2020- 23:03
Konu Klasör Perincek nerede hata yapıyor? melnur 2 3228 06.11.2019- 07:52
Konu Klasör Tarihi bir hata yapılmamalı... melnur 1 2551 29.01.2020- 07:39
Etiketler   Tahtadan,   yapılmış,   Bonaparte
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS