Kuruçeşme toplantıları 1989 yılında Türkiye solunun toparlanma ve birlik oluşturma yolunda yapılan tartışmaların adıdır. Bu konuda bir araştırma yapmaya çalıştım ve internette çok fazla açıklamaya da rastlamadım. En özet açıklamaları ekşi sözlükte buldum.
12 eylül sonrasında hemen hemen tüm sosyalist çevrelerde başlayan sorgulama süreci geçmişin düşman kardeşlerini birbirine yaklaştırmış, benmerkezci ideolojik yaklaşımlar yavaş yavaş terkedilmeye başlandığı bir noktada 1988 yılında, sol hareket içinde yer alan bir çok grup ve çevre ortak bir tartışma platformunda buluştu. daha sonra kuruçeşme toplantıları adıyla türkiye sosyalist hareketi tarihindeki yerini alacak olan tartışma toplantıları istanbulda, eski tkp, tip, tsip gibi parti geleneğinden gelen çevrelerle kurtuluş, yeni yol, sosyalist politika, emek, gibi partileleşmemiş çevrelerin katılımıyla gerçekleştirildi. türkiye sosyalist hareketinin iki ana akımını oluşturan parti geleneği ve hareket geleneği ilk kez kuruçeşmede birleşme yolunda biraraya geldiler. metin çulhaoğlu nun da vurguladığı gibi bu iki geleneğin buluşması fikri ilk kez bir platformda sınanma şansını yakaladı.
kuruçeşme süreci, sosyalizm projesini yeniden düşünme, tasavvur etme yolunda atılmış bir adımdı. sosyalist harekette ilk kez çoğulculuk temelinde atılan bir birleşme adımıydı. kuruçeşme toplantıları atilla aytemur un deyimiyle solu rehabilite etti. kuruçeşme toplantıları, geçmişin farklı gruplarının birbirleriyle sıcak ilişkiler kurabileceklerini kanıtladı. birbirlerinin kodlamalarını, kavramlarını çözdüler. birbirleriyle iş yapma ruhunu geliştirdiler. kuruçeşme ye katılan gruplardan murat belgenin deyimiyle birleşik sol bir parti için olmazsa olmaz iki ana akımdan biri olan kurtuluş, diğer ana akım olan devrimci yololmadıkça girişilen tüm çabaların başarısızlıkla sonuçlanacağını iddia ederken, tkpkökenliler ise süreçten mutlaka yasal bir partiyle çıkmak gerektiğini söylüyorlardı.
fakat kuruçeşme, geçmişten gelen bir takıntıyı aşamadı. gruplar arasında devrimci-reformcu saflaşması yaşandı. saflaşmanın bir yönünü oluşturan grup, reformcu olarak niteledikleri diğer grupla aynı partide birlikte olamayacaklarını söyleyip devrimci sol bloku oluşturdular. ancak bu girişim de, ertuğrul kürkçügibi etkili isimleri ve sürece katılmayan troçkist sosyalizmgrubunu içine almasına rağmen partileşemedi. diğer bir grup ise böyle bir saflaşmanın doğru olmadığını söyleyerek, yasal bir parti kurulması gerektiğini savundu. bu grupta yer alanlar bir süre sonra, sadun aren veaziz nesinin öncülüğünde yürütülen birlik çalışması ile aynı zeminde buluşarak, ortak bir parti arayışına girdiler. kuruçeşme süreci, sonunda birlik projesi gerçekleştirilememiş olmasına rağmen sosyalist harekete yeni bir anlayışı yerleştirdi. doğru, hiçbir fraksiyonun tekelinde değildi. bu yüzden aradaki ayrılıklara rağmen ortak bir çatı altında biraraya gelmek bir gereklilikti. böyle bir birliktelik de ancak çoğulcu bir parti modeliyle gerçekleşebilirdi. bu düşüncelerin olgunlaşması neticesinde bir çok grup, hareket ve partiye mensup binlerce insan yepyeni bir sol partinin kuruluşunda yer aldılar. (bkz: özgürlük ve dayanışma partisi)
Kuruçeşme tartışmaları sonucunda partileşme sürecini özetleyen bir yazıyı da tkp-parti okulu bölümünde buldum.
Çözülüşten TKP, TİP ve TSİP de etkilenmiştir. Bu partiler arasında daha 1970lerin sonlarında başlayan yakınlaşma 1980lerde hız kazandı, 1987de TİP ve TKP, Türkiye Birleşik Komünist Partisi adıyla birleşme kararı aldılar. Bilen daha önce ölmüştü. Boran birleşme sürerken yaşama veda etti. TBKP Nihat Sargın ve Nabi Yağcı (Haydar Kutlu) yönetiminde şekillendi, bu iki ismin ülkeye dönmesiyle birlikte legal olarak kuruldu. Bu çıkış devrimci bir kitleselleşme atılımı değildir. Partinin benimsediği ideolojik çizgi Marksizm- Leninizmin inkârına dayanıyor, demokrat taleplerin ötesine geçmiyordu. Ancak TBKP 1991de Anayasa Mahkemesince kapatıldı.
Güçsüzleşen solun gündemine birlik yerleşmişti. 1989da bir grup aydının girişimiyle başlayan Kuruçeşme süreci de bunlardan biri oldu. TSİPten Kurtuluşa troçkist gruplardan bağımsız aydınlara, Geleneke kadar çeşitli çevreler bu sürecin içinde yer aldılar. Gelenek açısından bu çabalar, bir teorik yayın faaliyeti ve kadro örgütlenmesinin ötesine geçilmesini temsil ediyordu. Gelenek bütün bileşenlerinin ayrı kimliklerini koruyabilecekleri, solun farklı kesimlerini bir araya getiren ve bu haliyle uzun vadede yaşamını sürdürmesi mümkün olmayacak bir parti açılımının denenmeye değer olduğunu savunuyordu. Kuruçeşme süreci ve Birlik Tartışmaları Düzenleme Kurulu çalışmaları o dönem solda aşağı yukarı bütün tutumların kendilerini ve birbirleriyle ilişkilerini tarif etmelerini getirmiş, ama pratik örgütsel sonuçlar vermemiştir.
Çeşitli tartışma ve ayrışmaların ardından 1991 sonunda Gelenek hareketi bir yıl içinde legal parti kurma kararı aldı. 6 Kasım 1992de Gelenek kökeninden gelmeyen kimi aydınların da katılımıyla Sosyalist Türkiye Partisi kuruldu. 1993te kapatılan STPnin yerini Sosyalist İktidar Partisi alacaktı. SİP kısa sürede bir bölünme yaşadı ve daha sonra Sosyalist Politika dergisini çıkartacak olan çevre oluştu. Bu arkadaşlarımız BSP ve ÖDPnin içinde yer alacak, 2002de yeniden TKPye katılacak, üyeleri her düzeyde sorumluluk üstleneceklerdi.
TBKP sonrası süreç 1991de Sosyalist Birlik Partisini ortaya çıkardı. SBP Anayasa Mahkemesince kapatılınca Birleşik Sosyalist Parti kuruldu. TBKP merkezli başlayan bu süreçte söz konusu partinin ultra liberal kesimleri partinin dışında kalmış, Kurtuluş, Sosyalist Politika gibi çeşitli katılımlar gerçekleşmiştir. SBP, Dev-Yol birleşmesiyle birlikte 1996da Özgürlük ve Dayanışma Partisine dönüştü. Genel olarak yeni solcu, sivil toplumcu, troçkist akımlar da bu akışın parçası olmuşlardır.
Bu konuyu açışımın nedeni Türkiye sosyalist hareketinin 80'lerden sonraki partileşme süreçlerini anlayabilmek. Kuruçeşme toplantıları da bu sürecin başlangıcı geliyor bana. Yorumlarınızı bekliyorum.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.