Tayyipgillerin MİT TIRları ile IŞİDe Gönderdiği Silahlar Üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesine Yaptığımız Başvuru Değerlendirmeye Alındı
AKP ve şürekası, Suriye devletine ve halkına karşı AB-D Emperyalistlerinin talimatları doğrultusunda yıllardır onlarca savaş suçu işlemektedir bilindiği gibi.
Emperyalistlerin toplayıp devşirdiği onlarca Ortaçağcı örgüt, BOP Projesi doğrultusunda Esad iktidarını yıkabilmek için katliamlar yapmakta, şehirleri yağmalamakta, talan etmektedir.
Pek çok kanıt ve itirafın ortaya çıkardığı üzere, kendine IŞİD diyen bu şeriatçı katiller sürüsünü silahlandıran, lojistik, eğitim vb. destekler sunan, hatta ülkemizde Eğitip-Donatan AB-D Emperyalistleriyle birlikte Tayipgillerdir. Bu nedenle Tayyipgillerin Suriye halkına ve hükümetine karşı gerçekleştirdiği bu eylemler, hem Türk Ceza yasasında, hem uluslararası sözleşmelerde SAVAŞ SUÇU olarak adlandırıldığından, haklarında gerek Türkiye savcılarına, gerekse Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurular yaptık.
Ne yazık ki Türkiye savcıları, açık kanıtları ortada olan bu suçlar için takipsizlik kararları verdiler, bir soruşturma yürütmeye cesaret edemediler.
Bu durumda AKPyi, savaş suçlularını yargılamak için kurulmuş Uluslararası Ceza Mahkemesine şikayet etmekten başka yol kalmamıştı. İlk defa 4 adam gönderirim 8 füze attırırım toplantısı için Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısına şikayette bulunmuştuk. Bu toplantıda Tayyipgiller, nasıl savaş provokasyonu gerçekleştireceklerini açıkça konuşuyorlar ve Roma Statüsünde düzenlenen haliyle saldırı suçunu planlıyorlardı. Ardından gündeme gelen AKPnin tüm savaş suçları için yeni başvurular yaptık.
MİT TIRlarıyla IŞİDe silah taşındığına dair görüntülerin ortaya çıkması ve kimi AKPlilerin de bunu açık ya da dolaylı itiraf etmesi üzerine bir kez daha Uluslararası Ceza Mahkemesine yaptığımız başvuruya UCMden bir yanıt geldi. Yanıtın aslını ve Türkçe tercümesini aşağıda yayınlıyoruz.
Sevgili Bay/Bayan
Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı belgelerinizin/mektubunuzun elimize ulaştığını doğrular.
Mahkemeyle gerçekleştirdiğiniz bu temas Büromuzun İletişim Bölümüne usulünce kaydedilmiştir. Bu başvurunuzu, Uluslararası Ceza Mahkemesinin ve Roma Statüsünün hükümleri çerçevesinde gerektiği şekilde değerlendireceğiz.
Unutmayınız ki bu bilgilendirme mektubu, Savcılık Bürosunca bir soruşturmanın başlatıldığı veya başlatılacağı anlamına gelmemektedir.
Bir karara varıldığı anda sizi yazılı olarak bilgilendireceğiz ve kararımızın gerekçesini belirteceğiz.
Nurullah ANKUTa.
UCMnin bu cevabının üç önemli sonucu var:
UCM, önceki başvurularımızda Türkçenin mahkeme dili olmadığını söyleyerek, Fransızca ve İngilizce başvuruda bulunmamızı istiyordu. Biz de başvurularımızın İngilizce çevirisini yapıp göndermek durumunda kalıyorduk. ANCAK BU KEZ UCM, TÜRKÇE BAŞVURUYA İTİRAZ ETMEMİŞ, BAŞKA BİR DİLDE BAŞVURU İSTEMEMİŞTİR, yalnızca kendisi İngilizce yanıt vermiştir. Bunu bir kazanım sayıyoruz.
Mahkeme, Partimiz yetkililerini ve avukatlarını muhatap alarak bir cevap göndermiş, Türkiye hükümetleri henüz UCM yargısını tanımasa da, Türkiyeden gelen bir başvuruya yanıt vermiştir. Bu da bir kazanımdır.
Türkiye Roma Statüsünü imzalamadığından UCM savcısı, başvurumuzu doğrudan reddedebilirdi. Bunu yapmayarak başvurumuzu değerlendirmeye alması da bir kazanımdır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, UCM tarafı olmayan Uganda ve Sudan hakkında soruşturma yürütebilmişti.
İfade etmek gerekir ki, tarafımıza gelen yanıt BİR SORUŞTURMANIN BAŞLADIĞI ANLAMINA GELMEMEKTEDİR. Soruşturma başlatılabilir de, başlatılmayabilir de. Ancak doğrudan ve ilk anda usulden reddedilmemesi dahi olumluluktur.
Bu aşamadan sonra, UCM Savcısı Türkiyeye resmi yazıyla, yargılama yetkisinin ve UCM kurucu sözleşmesi olan Roma Statüsünün tanınıp tanınmadığını sorabilir. Avrupa Konseyine bu konuda başvuru ve baskı yapabilir ki Türkiye Roma Statüsünü imzalamayan tek Avrupa Konseyi üyesi ülkedir -. Ayrıca UCM Savcısı BM Güvenlik Konseyini başvuruya da zorlayabilir ki o zaman da Türkiyenin taraf olmaması kurtarmaz AKPlileri. Başvurumuz bunlara yol açabilir.
İnancımız o ki, UCM ne karar verirse versin, AKPnin Suriye Halkı ve hükümeti karşısındaki savaş suçları açık, kesin ve kanıtlıdır. Halkların bilincinde ve vicdanında AKPye savaş suçlusu hükmü kesince verilmiştir. Hiçbir Burjuva Mahkemesi bu kararı değiştiremez. Demokratik Halk İktidarında tüm suçlarının hesabını vereceklerdir Tayyipgiller.
Ancak belki burjuva hukuku yönünden daha erken bir ceza almalarını da sağlarız. Bu da olasıdır. 29.07.2015
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.