Siz tartışmıyorsunuz; yazılanları görmezlikten gelerek sürekli bir şeyler yazmaya çalışıyorsunuz. Şuna cevap vermelisiniz; burada size yanıt verenler hep bunu yazmışlar.: Komünist toplum bireysel özgürlüğün gerçekleştiği bir formasyondur. Evet mi, hayır mı? Marksizm bunu söyler mi söylemez mi? Vereceğiniz yanıt bu kadar basit. Marksizm de bu sorunun yanıtını vermiş. Bu cümleye karşı çıkarak, açık ve net bir tutum da almadan ve adeta görmezlikten geliyorsunuz ve bu konuya bir sürü konuyla ilgisiz yanıtlar veriyorsunuz. Bilmiyorum, sıkılmıyor musunuz, yoksa bu şekilde size her üyenin yanıt vermesinden keyif mi alıyorsunuz? Böyle bir inatlaşmanın size yararı da olmuyor.
Siz tartışmıyorsunuz; yazılanları görmezlikten gelerek sürekli bir şeyler yazmaya çalışıyorsunuz. Şuna cevap vermelisiniz; burada size yanıt verenler hep bunu yazmışlar.: Komünist toplum bireysel özgürlüğün gerçekleştiği bir formasyondur. Evet mi, hayır mı? Marksizm bunu söyler mi söylemez mi? Vereceğiniz yanıt bu kadar basit. Marksizm de bu sorunun yanıtını vermiş. Bu cümleye karşı çıkarak, açık ve net bir tutum da almadan ve adeta görmezlikten geliyorsunuz ve bu konuya bir sürü konuyla ilgisiz yanıtlar veriyorsunuz. Bilmiyorum, sıkılmıyor musunuz, yoksa bu şekilde size her üyenin yanıt vermesinden keyif mi alıyorsunuz? Böyle bir inatlaşmanın size yararı da olmuyor.
Sn Melnur.
]Komünist toplum bireysel özgürlüğün gerçekleştiği bir formasyondur.[/ Evet.
Marxizm sadece bunu söylemez.
Ben sorayım: Bireysel özgürlük nerde başlar ?
Bak tartışıyoruz.
Bende tek cümlelik net yanıt bekliyorum .
Sn Melnur Türkiye devrimcileri ne çekti ise oportonizm den çekti. Onun için kıvırmak kurtulmak olmadığını anladı anlamış olmaları gerekir.
Onun için oportonizm artık kurtuluş değil. Hiç bir komünist için.
Aslında ben yazdıklarımın arkasındayım sorulan sorulara net cevaplar veririm bilmediğimi de utanmadan söylerim.Ama siz anlamamazlıktan geliyorsunuz veya formatlarınız anlamaya uygun değil.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 12.12.2015- 09:56 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Siz tartışmıyorsunuz; yazılanları görmezlikten gelerek sürekli bir şeyler yazmaya çalışıyorsunuz. Şuna cevap vermelisiniz; burada size yanıt verenler hep bunu yazmışlar.: Komünist toplum bireysel özgürlüğün gerçekleştiği bir formasyondur. Evet mi, hayır mı? Marksizm bunu söyler mi söylemez mi? Vereceğiniz yanıt bu kadar basit. Marksizm de bu sorunun yanıtını vermiş. Bu cümleye karşı çıkarak, açık ve net bir tutum da almadan ve adeta görmezlikten geliyorsunuz ve bu konuya bir sürü konuyla ilgisiz yanıtlar veriyorsunuz. Bilmiyorum, sıkılmıyor musunuz, yoksa bu şekilde size her üyenin yanıt vermesinden keyif mi alıyorsunuz? Böyle bir inatlaşmanın size yararı da olmuyor.
Sn Melnur.
]Komünist toplum bireysel özgürlüğün gerçekleştiği bir formasyondur.[/ Evet.
Marxizm sadece bunu söylemez.
Ben sorayım: Bireysel özgürlük nerde başlar ?
Bak tartışıyoruz.
Bende tek cümlelik net yanıt bekliyorum .
Sn Melnur Türkiye devrimcileri ne çekti ise oportonizm den çekti. Onun için kıvırmak kurtulmak olmadığını anladı anlamış olmaları gerekir.
Onun için oportonizm artık kurtuluş değil. Hiç bir komünist için.
Aslında ben yazdıklarımın arkasındayım sorulan sorulara net cevaplar veririm bilmediğimi de utanmadan söylerim.Ama siz anlamamazlıktan geliyorsunuz veya formatlarınız anlamaya uygun değil.
Sn.hakkı;
''Evet, Marksistler için özgürlük sadece komünist toplumda gerçekleşir'' deseydiniz bu tartışma bu kadar sürmez, gereksiz yere alevlenmez ve sizde '' bana sürekli bir kulp takmaya çalışıyorsunuz'' duygusuna kapılmanıza neden olmazdı. Burada bir hata yapıldığının farkında olmalısınız. Bunu kabul ederek de ''özgürlük nerede başlar'' sorusunu tartışmaya açabilirdiniz. Ya da bu gerçeği doğrulayıp altını kalınca çizdikten sonra size önemli gelen ''özgürlüğün nerede başlayacağı'' konusuna devam edebilirdiniz. Sizin tavrınız hiç böyle olmadı. Ne söylenirse karşı çıktınız. Ve bir türlü Marksizmin özgürlük konusundaki ilkesel duruşuna uygun bir söylem içine de girmediniz.
İkincisi, ''özgürlük nerede başlar'' sorusunun yanıtı da komünist toplumdur.
Yaşamını sürdürebilmek için sistemin dayattığı ekonomik yapıya zorunlu bağımlılığı olan bir emekçinin zihni, bu sisteme kölece bağlılıktan kurtulmanın yolunun mücadeleden geçtiği berraklığına ulaşmışsa bile bu berraklık ne kadar önemli ve değerli olursa olsun, o berraklık maddi koşulları ortadan kaldırmaya yetmediği sürece, yani sistem değiştirilemediği sürece o berrak zihinli insanın özgür bir insan olduğu iddiasında bulunulmamalı. Böyle bir yaklaşım çok fazla ütopik ve romantik olur. Ayrıca, bu mücadele kişinin özgürleşeceğinin zorunlu bir uğrağı olsa bile yine de bireysel özgürlüğün ancak komünist bir toplumda gerçekleşebileceği gerçeğinin üzerini örtemez ve örtmemelidir. Dahası bu konularda uygun ve bütünlüklü bir düşünce sistematiği sergilenmezse komünist toplum dışındaki formasyonlarda bile bir emekçinin özgür birey haline gelebileceği yanılgısına yol açmış olursunuz ki, bunun bir tık ilerisi liberalizme övgüler düzmek anlamına gelir ve sanırım bir marksist olarak böyle bir algının oluşmasından da rahatsızlık duyarsınız.
İkincisi, ''özgürlük nerede başlar'' sorusunun yanıtı da komünist toplumdur.
Ayrıca, bu mücadele kişinin özgürleşeceğinin zorunlu bir uğrağı olsa bile yine de bireysel özgürlüğün ancak komünist bir toplumda gerçekleşebileceği gerçeğinin üzerini örtemez ve örtmemelidir. Dahası bu konularda uygun ve bütünlüklü bir düşünce sistematiği sergilenmezse komünist toplum dışındaki formasyonlarda bile bir emekçinin özgür birey haline gelebileceği yanılgısına yol açmış olursunuz ki, bunun bir tık ilerisi liberalizme övgüler düzmek anlamına gelir ve sanırım bir marksist olarak böyle bir algının oluşmasından da rahatsızlık duyarsınız.[/size]
Sn Melnur
Aslında kafandaki düşünceler parmaklarına yansımadığını görüyorum. Korkularını da anlatmışsın Liberal olma onların sistemi olan liberalizm e dahil olmak seni korkutmuş görünüyor.
[size=2]Bu konuda Marxın dili ile konuşayım
[size=2]Artık değer nerede başlar nerede de (görülür) netleşir. Marxın anlatımı ile kristalleşir.
İşte özgürlükte böyledir komünist toplumda görülür netleşir. ama esareti fark ettiğinde ve o esarete karşı çıktığında başlar.
Komünistler insanı bek idolojilerinin içine almamışlar ama onların bu idolojik eksikliği reel komünizmde su yüzüne çıkmıştır
Komünistler için sınıf vatan sömürü her şeyden önemli olmuş bu bir eksikliktir bu eksiklik reel hayatta komünistlerin başına taş düşer gibi düşmüştür.
Bu günkü çaresizlikleri de insan ı hala değersiz görmeleridir. Belki insan ın fark edilememesi 1848 1968 e kadar çok önem taşımadı ama artık taşımalıdır
Bakın dincilerin milliyetçilerin ulaşabildiği insanlara komünistler ulaşamıyor.
Sen yine liberallere karşı kalkanını yanında taşı da gerçek hayatla yüzleş
Sn Melnur bir marxist olarak bunu fark ettiğimde yeniden doğmuş gibi sevinçliyim.[/size][/size]
Bu ileti en son hakkı
tarafından 13.12.2015- 10:07 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Bireysel özgürlüğün Marksizm bağlamında ne anlama geldiğini zihninizde berrak bir hale getirdiğinizde bu tür konular konuşulurken ''Komünistler insanı bek idolojilerinin içine almamışlar ama onların bu idolojik eksikliği reel komünizmde su yüzüne çıkmıştır
Komünistler için sınıf vatan sömürü her şeyden önemli olmuş bu bir eksikliktir bu eksiklik reel hayatta komünistlerin başına taş düşer gibi düşmüştür.
Bu günkü çaresizlikleri de insan ı hala değersiz görmeleridir. Belki insan ın fark edilememesi 1848 1968 e kadar çok önem taşımadı ama artık taşımalıdır
Bakın dincilerin milliyetçilerin ulaşabildiği insanlara komünistler ulaşamıyor.
Sen yine liberallere karşı kalkanını yanında taşı da gerçek hayatla yüzleş
Sn Melnur bir marxist olarak bunu fark ettiğimde yeniden doğmuş gibi sevinçliyim.'' şeklinde ilgisiz cevaplar vermek durumunda kalmazsınız. Sizin ''yanıtlarınızda'' bir yöntem sorunu var gibi görünüyor, daha doğrusu tartışılan konuya odaklanma zorluğu da denilebilir. Bence bu zorluğu aşmak için daha fazla çaba gerekiyor, çünkü bu duruşunuzun yetmediği ortada.
Evet yetmeyen duruşum vardı o duruş sizin şimdi durduğunuz yerdi.
İnsanı ilk ben keşfetmedik bundan 2000 yıl önce keşfedilmiştir ben sadece onu bu güne kadar görememiştim. Halbuki insan ın keşfi Anadolu da alevi Bektaşi felsefesinde vardı İnsanı Kamil derler
Hatta o felsefe insanı tanrı ile eş tutar Okunacak en büyük kitap insandır denir
Biz madeci olalım derken kendimizden vaz geçmişiz farkında değiliz.
Bakın beni eleştirirken sorduğum bütün sorular cevapsız bırakılıyor. İşte bunun sebebi insanı bir kalıp içerisinde görmenizdir.
İnsan bir programa odaklanmış robotlar değildir. İnsanı ihmal ettiğinde ne devrim yapabilirsin ne yaptığın devrimi koruyabilirsin.
İnsan ve özgürlük talebi ilginiz dışında ise, o zaman kimin ve ne için devrim yapacaksınız yapsanız ne olacak.
Evet benim kabem insan yöntemde insanın mutluluğu. Çabamda onun için yaşananlar benim için ders di yaşamak istediklerim bu derslerden çıkardıklarım.
Terk ettiklerim her türlü kalıplar.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 14.12.2015- 10:54 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Merhaba Hakkı Arkadaş
Marksizm çok kabaca İnsanlığın kurtuluş kuramı değilmidir?
Komünizm bir toplumsal formasyon olarak,insanı odağına alan bir sistem değilmidir?
Şimdi sen kalkmış Komünistleri insanı dışlamakla suçluyorsun!
Marks İnsanı özünden ayırtan,insanı kendi özüne aykırı,onu insan olmaktan çıkaran,insana aykırı tüm faaliyetleri YABACILAŞMA kavramı içersinde incelemiş,ve bu yabancılaşmanın ancak onu doğuran maddi koşulların yok edilmesiyle ortadan kalkacağını söylemiştir.
Oysa sen Marksizm'e gözünü kapayıp,çareyi başka "felsefelerde" arıyorsun.
Oysa bu felsefelerin hiç biri insanı tanımlasada,onun sınıflar ortaya çıktığından bu yana ezilmişliğine,sömürülmüşlüğüne ve bunların sonucu kendi özüne YABANCILAŞMASINA çare olamamıştır.
Dostlukla
Evet yetmeyen duruşum vardı o duruş sizin şimdi durduğunuz yerdi.
İnsanı ilk ben keşfetmedik bundan 2000 yıl önce keşfedilmiştir ben sadece onu bu güne kadar görememiştim. Halbuki insan ın keşfi Anadolu da alevi Bektaşi felsefesinde vardı İnsanı Kamil derler
Hatta o felsefe insanı tanrı ile eş tutar Okunacak en büyük kitap insandır denir
Biz madeci olalım derken kendimizden vaz geçmişiz farkında değiliz.
Bakın beni eleştirirken sorduğum bütün sorular cevapsız bırakılıyor. İşte bunun sebebi insanı bir kalıp içerisinde görmenizdir.
İnsan bir programa odaklanmış robotlar değildir. İnsanı ihmal ettiğinde ne devrim yapabilirsin ne yaptığın devrimi koruyabilirsin.
İnsan ve özgürlük talebi ilginiz dışında ise, o zaman kimin ve ne için devrim yapacaksınız yapsanız ne olacak.
Evet benim kabem insan yöntemde insanın mutluluğu. Çabamda onun için yaşananlar benim için ders di yaşamak istediklerim bu derslerden çıkardıklarım.
Terk ettiklerim her türlü kalıplar.
Madem kendine başka bir felsefe buldun kendini bulduğun felsefeyle tanımla . Marksizme aykırı görüşlerinle ikide bir ''marksistim'' neden diyorsun?
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.