PKK'nın Kandil'deki Liderlerinden Duran Kalkan, HDP'nin seçim sonrasında inisiyatif alarak koalisyonda yer almasını istedi.
PKK'nın Kandil'deki Liderlerinden Duran Kalkan "Kürtlere daha fazla dayatma olursa Kürtler birlikten vazgeçebilir" derken HDP'nin seçim sonrasında inisiyatif alarak koalisyonda yer almasını istedi. HDP'yi yeterli muhalefet yapmadığı için eleştiren Kalkan, "HDP seyrediyor" ifadelerini kullandı.
KÜRTLER BİRLİKTEN VAZGEÇEBİLİR
Örgüte yakın Yeni Özgür Politikaya konuşan Duran Kalkan, Suriye'deki gelişmelerin "Rojava Kürdistan adıyla yeni bir Özgür Kürdistan" ortaya çıkardığını söyleyerek "Bu, AKP planlarının bozulması ve yenilgiye uğraması anlamına geliyor. Onun için telaşa düştüler, şimdi tehdit etmeye çalışıyorlar. Rusyayı, Amerikayı, Avrupayı tehdit ediyorlar" açıklamasında bulundu.
Kürtler'in sürecin bu şekilde devam etmesi durumunda Türkiye'den ayrılık kararı alabileceğini iddia eden Kalkan şunları söyledi: "Kürtlere daha fazla dayatma olursa Kürtler birlikten vazgeçebilir. Bu sonuna kadar da sürmez. İlla 'Türkiyede birlik olacağız' değil, Kürdistanı ayırmayı isteyen, öngören akımlar hızla gelişebilir. Bu potansiyel çok güçlüdür. Türkiyede herkes aklını başına almalı. 'Biz ne yapsak da Kürtler hep birlik ve barıştan yana olurlar' sanılmasın. Yarın ayrılık ve savaştan yana hale de gelebilirler. Onu öngören örgütler de ortaya çıkabilir".
HDP SEYREDİYOR
Kalkan, HDP'ye de yetersiz muhalefet yaptığı gerekçesiyle eleştirilerde bulundu. "Erdoğanla Bahçeli sözde çatışma içine girdiler, özdeyse el ele verdiler. 7 Haziran seçim sonuçlarını yok saydırtarak 1 Kasım seçimlerini gündeme getirdiler. HDPyle CHP ise bu oyunu bozamadı" diyen Kalkan 1930'lu ve 40'lı yıllardaki seçimlerin daha özgür olduğunu iddia ederek şu ifadeleri kullandı: "Anlatırlar ya; Nasrettin Hoca yolmuş tavuğu, 'aha şimdi bir kuşa benzedin' demiş. HDP üzerinde uygulanan baskı ve şiddet tam da buna benziyor. Kuşatmaya alınmış, kolu kanadı kırılmış, parçalanmış, ondan sonra, 'Gel 1 Kasımda seninle yarışalım' diyorlar. Böyle seçim olmaz. Bu durum derhal düzeltilmezse, seçim baştan şaibelidir, bunu açık söylüyorum. HDP niye kıyamet koparmıyor, anlamıyorum. Halbuki tüm HDPliler kıyamet koparmalı. Böyle seçim mi olur? Dünya kamuoyu bunu görmeli. 1 Kasım seçimleri şu haliyle Türkiye tarihinin en baskıcı seçimi oluyor. 1930larda, 40lardaki seçimler bile bu kadar baskıcı değildi. CHPnin tek başına iktidar olduğu dönemde uyguladığı baskı sisteminden çok daha ağır bir baskı sistemi var".
Kalkan HDP eleştirilerini şöyle sürdürdü: "birçok güç 'seçime girilir mi, girilmez mi' diye tartıştı. HDP o noktada seyrediyor. Böyle bir durumda seçim kabul edilmeli mi, edilmemeli mi? Anlaşılan o ki kabul etmeyi doğru buluyorlar".
HDP KOALİSYONDA YER ALABİLİR
Kalkan "HDPnin olası bir koalisyon içinde yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunuysa şöyle yanıtladı:
Demirelin bir sözü var, Doğmayan çocuğa don biçilmez diyordu. Daha seçim olmadan seçim sonrasında hangi partinin ne yapması gerektiğine dönük bir şey söylenemez. HDP 7 Haziran seçimi sonrasında böyle bir şansı elde etti. Kazanan oldu, imkanı vardı. Öncülük edecekti. Koalisyon içinde yer alma değil, demokrasi koalisyonunu örgütlemekle yükümlüydü, sorumluydu. Yeterince işletemedi, zayıf kaldı. O dönemde tutuk davrandı. Özeleştiri bunun için gerekliydi. Mesela bir fırsat oluştu, kazanım sağlanmıştı, onu demokratik siyaset yönünde yaratıcı bir biçimde değerlendirmek gerekliydi. Fakat o fırsat tam değerlendirilemedi. O siyasi atmosfer, psikolojik atmosfer engelledi. Bazı psikolojik karşıtlıkların düşünce ve siyaset belirlemesi üzerinde çok fazla etkisi olduğunu gördük. Bence bir politik güç böyle olmamalı. 24 saatte siyaset değişebilir, taktik ise birkaç kez değişebilir. Yine Demirel, 24 saat siyasette çok uzun bir süredir diyordu. Lenin ise Taktik 24 saatte değişebilir diyordu. HDP, 7 Haziran seçim sonuçlarına dayanarak, öyle bir siyasi esnekliği gösteremedi. Bu sefer, ondan ders çıkartarak o esnekliği gösterebilmeli. Yani siyaseti anlamalı.
Tabi, 7 Haziran sonrası gibi bir sonucu elde ederse hatta daha güçlü bir sonuçla çıkarsa koalisyonda yer de alabilir, bir demokrasi koalisyonuna öncülük de edebilir. Değişik partilerle farklı ittifaklara girebilir. İdeolojik duruş, katılık ayrı, politik duruş ayrıdır. Politika çok esnek bir alandır. Öncesinden böyle bazı politik tutumlara angaje olmak ve kendini orada kilitlemek apolitik olmayı getirir. Öyle olmamalı. Hiçbir politik güç öyle bir duruma düşmemeli.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.