Bugün Türkiyenin içinde bulunduğu durumun sola farklı yansımaları olabiliyor, bu yansımalar çeşitli alanları kapsayabiliyor.
Hepsini ele alamayacağımıza göre, bunlardan önem taşıyan birine eğilelim.
Kabaca söylersek, soldaki kimi kesimlere göre Gezi Direnişiyle tepe yapıp ardından canlı denebilecek ortamlarla süren ve 7 Haziran seçim sonuçlarına kadar uzanan bir dönem artık kapanmıştır. Bu kapanışla birlikte bugün yapılması gereken, güç toplama, kadro yetiştirme, önemli ayrım noktalarını daha bir belirginleştirme ve kendini ayrıştırmadır
Peki, böyle düşünmeyenler bunun tam tersini mi söylemektedir?
Yani bu ülkenin solunda Gezi sürüyor, toplumsal muhalefet dipdiri duruyor, aslında AKP son dönemde hiçbir şey beceremedi, o halde hep beraber yüklenelim, düşecekler gibi şeyler söyleyenler mi vardır?
İşin aslına bakılırsa, konunun böyle bir zıtlaşma zemininde ortaya konulmasında ya da bu anlama çekilebilecek çıkışlar yapılmasında bir sakatlık vardır. Biz, birinci kesimin dışa verdiği izlenim kadar inzivacı, ikinci kesimin ise sanıldığı kadar hurracı olamayacağı kanısındayız.
Ama gene de ortada bir farklılaşma olduğu açıktır ve önemli olan bu farklı duruşların kimi ince noktalarının ortaya konulmasıdır.
***
Şimdi, izninizle, ana konudan biraz uzaklaşıp Türkiye solunun teorik donanım ölçütüne göre iki farklı dönemine şöyle bir bakalım. Teorik donanım sözü itici geliyorsa, gündeme bütünlüklü ve derinlikli bakabilme, yaşanılan süreci değerlendirirken birikmiş deneyimlerden, çeşitli kaynaklardan yararlanabilme yetisi diyelim
Türkiye solu 60lı yıllarda hem kendi tarihinin, hem uluslararası deneyimlerin, hem de dünya sosyalist hareketinin önemli teorik tartışmalarının bilgisi açısından zayıf durumdaydı. Ortalaması düşüktü.
Bu alandaki zaaflar 70li yıllarda bir ölçüde giderilebilmiştir.
Sonra ne oldu sorusunu es geçerek günümüze gelelim: Bugün Türkiye solu az önce sıralanan ölçütlere göre zaaflarını bir ölçüde aşmış olsa bile, bu kez edindiği bilgilerle Türkiyenin son 10-15 yıllık gerçekliği arasındaki bağlantıları kurma açısından eksikli durumdadır. Yani diyoruz ki ülkedeki sol hareketin geçmişine, dünyada neler olup bittiğine ve uluslararası kimi yönelimlere ilişkin bilgiler bir depoda öylece yalıtık durmakta, buna karşılık ülke günceliği daha çok anlık-dönemsel duygularla, öfkelerle ve tepkilerle yaşanmaktadır.
Bu durumda baştaki kesimlerden ilkinin bilgiyi, diğerinin de duyguyu temsil ettiğini mi söylemiş oluyoruz? Farklılaşma budur mu demek istiyoruz?
İlk kesimin gerçekten inzivayı savunduğunu, ikincisinin ise sadece hurra dediğini düşünmediğimize göre elbette böyle demiyoruz.
O zaman biraz daha ilerleyelim
***
Türkiye solunda kuruculuk denilen şey nedense hep dar anlaşılır, dar ölçekte yorumlanır.
Bu sözü duyanların aklına ilk gelenlerden biri hımm, yeni örgüt kuracaklar olur; çoğunluk, geçmişi sıfırlayıp her şeyi kendileriyle başlatacaklar diye düşünür. Oysa hiç yeni örgüt kurmadan, hiçbir şeyi sıfırlamadan ya da inkâr etmeden de kuruculuk yapılabilir. Örneğin, aslında bir arada durması, bir bütün içinde yer alması gerektiği halde ayrı duran parçaların bir araya getirilmesi de kuruculuk sayılmalıdır.
O zaman, bilgiyle ya da akılla duygunun, öfkenin ve eylemliliğin bir araya getirilmesi de düpedüz kuruculuktur.
Zaten sosyalist mücadele de uğraktan uğrağa birbirini izleyen özel kuruculuk dönemlerinden oluşur.
Eğer böyleyse, meramımızı daha kolay anlatabiliriz: Türkiyenin içinden geçtiği dönemde, var olan bilgisini ve donanımını aynı zamanda dışa dönük aktiviteyle, etkileyerek ve etkilenerek, anlık öfke ve tepkilerle hareket etmeye eğilimli geniş kesimlere de uzanarak takviye eden öznelerin kuruculuk şansı çok daha fazla olacaktır.
Birinde yatırım daha uzun vadelidir; getiri garanti değildir ve olup olmadığı ancak deney sonrasında ortaya çıkar. Diğerinde, hareket içinde peş peşe gelen yatırımların güncel izlemi, duruma göre uyarlamalar ve ağırlık kaydırmaları mümkündür.
Ama burasını da geçelim, eğer özne-dış nesnellik ilişkisinin zaman aralıklarıyla, kesintili denebilecek bir süreçte kurulmayıp süreklilik taşıması gerektiği kanısındaysak ikincisinden başka yol yoktur.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.