Cumhuriyet Halk Partisi'nin Parti Meclisi'ne girenler kesinleşti. En yüksek oyu alan 52 isim içinde olan 7 CHP'li kadın ve gençlik kotasına takılınca PM üyesi olamadı.
Cumhuriyet Halk Partisi 35. Olağan Kurultayı hafta sonu yapıldı. Kurultayda çarşaf liste ile yapılan oylamada partinin birçok önemli ismi çizik yedi. Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu ile Bilim Yönetim ve Kültür Platformu üyelerinin seçiminde CHP liderinin anahtar listesi büyük oranda delindi. Kadın ve gençlik kotasının uygulanması ile dün gece PM'ye giren 7 isim bu sabah PM'deki yerini kaybetti.
EN YÜKSEK OYU ALAN 52 İSİM
Radikal'den Ercan Sarıkaya'nın haberine göre, seçimde en yüksek oyu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke aldı. Oy sayımı sonunda en yüksek oy alan ilk 52 sırası şu isimlerden oluştu: "Selin Sayek Böke 691, Erdal Aksünger 603, Fikri Sağlar 595, Ali Özgündüz 546, Necati Yılmaz 526, Veli Ağbaba 523, Aykut Erdoğdu 495, Devrim Kök 492, Haluk Koç 482, Gürsel Erol 454, Candan Yüceer 451, Hakkı Süha Okay 438, Seyit Torun 434, İlhan Cihaner 433, Ali Özcan 422, Mehmet Tüm 414, Bülent Tezcan 413, Mustafa Moroğlu 411, Eren Erdem 410, Sezgin Tanrıkulu 406, Ali Öztunç 405, Çetin Sosyal 404, Tekin Bingöl 379, Mehmet Ali Çelebi 378, İdris Yıldız 364, Bülent Kuşoğlu 359, Öztürk Yılmaz 358, Gamze Akkuş İlgezdi 354, Gülseren Onanç 349, Çetin Osman Budak 346, Kamil Okyay Sındır 345, Haydar Akar 342, Zeynep Altıok 340, Orhan Sarıbal 338, Hakkı Akalın 336, İdris Akyüz 336, Mevlüt Dudu 335, Aylin Nazlıaka 332, Sibel Özdemir 330, Turan Hançerli 330, Yıldırım Kaya 330, Hüsnü Süslü 329, Berhan Şimşek 327, Yasemin Öney Cankurtaran 325, Kadir Gökmen Öğüt 319, Gülizar Biçer Karaca 319, Haluk Pekşen 317, Mehmet Yula 317, Ekrem Kerem Oktay 316, İrfan Önal 316, Okan Gaytancıoğlu 315, Yaşar Seyman 310."
ÇAM'IN OĞLU PM'DE
PM'ye yeni gençlik ve kadın kotasından giren isimler arasında CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'ın yurt dışında hukuk eğitim gören oğlu Emre Çam da var. Çam gençlik kotasından PM'ye girerken, kadın kotasından ise PM'ye Gamze Taşçıer, Canan Kaftancıoğlu, Serra Kadıgil, Tuğba Ütabay, Ferihan Karasu ve Sevda Erdan Kılıç girdi.
İŞTE CHP'NİN PARTİ MECLİSİ ÜYELERİ
Dün gece geç saatlere kadar yapılan oy sayımının ardından bugün kadın ve gençlik kotasının hesaplanmasıyla Parti Meclisi listesi değişti. İşte CHP'nin yeni PM üyeleri: Selin Sayek Böke, Erdal Aksünger, Fikri Sağlar, Ali Özgündüz, Necati Yılmaz, Veli Ağbaba, Aykut Erdoğdu, Devrim Kök, Haluk Koç, Gürsel Erol, Candan Yüceer, Hakkı Süha Okay, Seyit Torun, İlhan Cihaner, Ali Özcan, Mehmet Tüm, Bülent Tezcan, Mustafa Moroğlu, Eren Erdem, Sezgin Tanrıkulu, Ali Öztunç, Çetin Sosyal, Tekin Bingöl, Mehmet Ali Çelebi, İdris Yıldız, Bülent Kuşoğlu , Öztürk Yılmaz , Gamze Akkuş İlgezdi, Gülseren Onanç , Çetin Osman Budak, Kamil Okyay Sındır, Haydar Akar, Zeynep Altıok, Orhan Sarıbal, Hakkı Akalın, İdris Akyüz, Mevlüt Dudu, Aylin Nazlıaka, Sibel Özdemir, Turan Hançerli, Yıldırım Kaya, Hüsnü Süslü, Emre Çam, Gamze Taşçıer, Canan Kaftancıoğlu, Serra Kadıgil, Tuğba Ütabay, Ferihan Karasu ve Sevda Erdan Kılıç.
16-17 Ocak tarihlerinde gerçekleşen CHP Kurultayının ardından geriye ilginç ayrıntılar kaldı. Meclis Kulisi olarak bu ayrıntıları özellikle hem Genel Başkan seçimindeki oy oranlarının, hem de Parti Meclisi (PM) üyesi seçiminde yaşananların ne anlama geldiğini kulis bilgileri içinden sizler için derlemeye çalıştık.
Öncelikle Genel Başkan Kılıçdaroğlunun 1100 delegenin imzasıyla Genel Başkan adayı gösterilmesi, buna rağmen 990 oy alması ve üstelik tek adaylı bir seçimde yaklaşık 250 geçersiz oy çıkması, bazı kesimlerce ertesi gün PM seçimleri için bir gösterge olarak değerlendirildi. Nitekim 17 Ocakta PM üyelerinin seçiminde kurultay delegeleri büyük bir siyasi operasyonu gerçekleştirdi.
KURULTAY SALONUNDAKİ HOMURTULAR
PM üyelerinden Genel Başkanın önerdiği listenin ciddi oranda delinmesinin ana nedeni olarak, tabanda asıl değişmesi istenen isimlerin Genel Başkanca tutulmaya çalışılmasından kaynaklandığı kulislerden anlaşılmakta. Özellikle anahtar liste çıktığında, Kurultay salonunda bu homurdanmalara tanık olduk. Çizik yiyecek diye tabir edilen isimlerden birkaçı yerlerini korurken, önemli bir kısmı bu çizikten nasibini aldı. Yeni liste, Genel Başkanın tam anlamıyla yapamadığı değişimi, örgüt yaptı olarak yorumlandı. Gürsel Tekin, böyle bir eleştirinin sonucunda PM listesine giremedi. Yine Enis Berberoğlu, büyük ümitlerle parti yönetimine alınsa da, tabanda karşılık bulmadığı için yer alamadı. Kurultay salonunda Veli Ağbaba ve Tekin Bingöl için de yoğunlukla benzer eleştiriler yapılsa da, 52 kişilik listede yer buldular.
BÖKENİN BİRİNCİLİĞİ
Listedeki isimlere bakalım. Etekli Kemal Derviş olarak anılan Selin Sayek Bökeye yapılan eleştiriler tabanda karşılık bulmamışa benziyor. Örgüt tabanında oldukça sempatik karşılanan, zor bir alan olan ekonomiyi herkesin anlayacağı biçimde anlatan Böke yeni bir isim olması nedeniyle PM seçiminde birinciliğe taşındı. Yine tabanda, 7 Haziran milletvekilliği seçiminde hakkı yenildiği düşünülen Ali Özgündüz ve Erdal Aksünger en çok oy alan isimler arasında yer aldı.
Fikri Sağlar istikrarlı biçimde liste delmeye devam etti. CHP tabanı, kurultay delegeleri değişse de Fikri Sağların parti yönetiminde olmasını istiyor. Bunu bir kez daha gösterdi.
CHP tabanı, ilginç biçimde çalışkan, sesini çıkaran ve daha çok tanınma olasılığı olan isimleri tercih etti. Bu nedenle listeyi delenlerin büyük çoğunluğu milletvekili. Milletvekilleri Necati Yılmaz, Aykut Erdoğdu, Eren Erdem, Gürsel Erol, İlhan Cihaner, Ali Özcan, Mehmet Tüm, Orhan Sarıbal, Aylin Nazlıaka, Gamze Akkuş İlgezdi, Mevlüt Dudu, Eski RTÜK üyesi ve Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Ali Öztunç, Ergenekon kumpası mağduru eski Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Sendikacı ve yazar Yaşar Seyman, 7 Haziranda Denizli Milletvekili seçilen, 1 Kasımda tekrar seçilemeyen Gülizar Biçer Karaca, Sendikacı Yıldırım Kaya, Eski Milletvekilleri Hakkı Akalın ve İdris Yıldız listeyi delen isimler. Bunlar arasında çeşitli nedenlerle (Muharrem İnce ekibinin desteği, belediye başkan desteği, lobi gibi) örgütlü destek sağlayanlar olduğunu da eklemek gerekir.
Kadın ve genç kotası nedeniyle listede önemli değişiklikler oldu. PM'den kadın ve Gençlik Kotası nedeniyle İstanbul Eski İl Başkanı ve sinemacı Berhan Şimşek, İstanbul Eski Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Trabzon Milletvekili ve Muharrem İnceye yakın isimlerden Haluk Pekşen, yine Muharrem İnce ekibinin desteklediği Mehmet Yula, uzun süredir PM üyesi olan Ekrem Kerem Oktay, Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve Gençlik Kolları eski yöneticisi İrfan Önal düşerken; yerlerine önseçimden 5. çıkarak Ankara 1. Bölge Milletvekili adayı olan Gamze Taşcıer, İzmir Milletvekili Musa Çamın oğlu, ama Avrupa örgütlerince ismi talep edilen Emre Çam, Toplumsal Bellek Platformu kurucularından Canan Kaftancıoğlu, Avukat ve PM üyesi Serra Kadıgil, Tuğba Ütabay, Ferihan Karasu ve Sevda Erdan Kılıç girdiler.
Kurultay salonunda oy oranları açıklandığında ve kadınlar ile gençlerin kota nedeniyle artışı görüldüğünde kadınlar ve gençler kota uygulamasını getiren Kılıçdaroğluna teşekkür etmeliler diyen epey partili ile karşılaştık.
MYKYA KİMLER GİRECEK
Hem kendi aldığı oydaki fireler hem de PM listesindeki delikler, kulislerde çok ciddi bir uyarı olarak algılandı. Normalde Genel Başkanın anahtar listesine, çarşaf liste uygulaması dahi olsa yüzde 70-80 uyulduğu bilinir. Oysa bu sefer, örgütler istediğini dikte etmiş oldu. Şunu da belirtmekte yarar olacak, Kurultayın parlayan yıldızı ve birçok değişimin öncülüğünü İstanbul İl Örgütü gerçekleştirdi. Genel Başkanın MYK oluştururken bu mesaja göre mi hareket edeceği merak konusu. Yalnız, MYKya Öztürk Yılmaz, Bülent Tezcan, Selin Sayek Böke, Hakkı Suha Okay, Erdal Aksünger, Tekin Bingölün girmesi bekleniyor. Açıkçası CHP tabanı, bunca değişimin olduğu PMden nasıl bir MYK çıkacağını merakla bekliyor.
Kurultay günü ve hâlâ tartışılmaya devam edilen bir başka konu ise Genel Başkanın anahtar listeleri. Kılıçdaroğluna ait olduğu belirtilen 104 kişilik bir liste ve ardından Genel Başkanın kendisine ait olduğunu kabul etmediği 52 kişilik bir liste tartışılıyor. Her şeye karşın tabanda bu 52 kişilik listenin de Genel Başkana ait olduğuna inanılıyor. Zaten bu iki listeyi İl Başkanlarının birlikte dağıtılması da buna yorumlandı.
Değişim talebi ve CHP kurultayı sonuçları-Torun Ahmet TÜRKMEN
Çok büyük bir toplumsal ve siyasal beklenti ile toplanan CHP kurultayı ne yazık ki bu beklentilerden çok uzak, hatta bu beklentileri yok sayan bir sonuçla sona erdi.
Hatta; adeta bu beklentilerin tümünü yok sayarcasına, sanki ülke gündeminde ciddi sorunlar yokmuşcasına, ülke adım adım karanlık bir döneme sürüklenmiyormuşcasına, sıradan bir seçim gibi yapılıp sonuçlandı.
Beklenen dağlara kar yağdı. Tabanın değişim talebi ve bu talebe uygun politik perspektif ortaya konması beklentisi gerçekleşmedi.
Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; Demokratik ve parti kamuoyu CHPden, siyasal iktidarın ülkeyi sürüklemeye çalıştığı diktatörlük çabalarına, bu amaçla ortaya konan faşist karakterli uygulamalara karşı net, tanımlanmış, iyi planlanmış bir politik perspektif ortaya konmasını bekliyordu. Bırakalım böyle bir politikayı, bunun lafı bile ortaya konmadı.
Parti üyeleri ve parti kamuoyu kurultaydan, partinin yönetim anlayışının değişmesini, parti dinamiklerini parti yapısı içine çekmenin zemini olmasını, parti içi demokratik dönüşümün gerçekleşmesini bekliyordu. Bu gerçekleşmediği gibi, bu noktada daha geri bir noktanın zemini oluştu.
Bu nedenlerle ülke ve parti kaygısı taşıyan parti üye ve yandaşları büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. İktidar hedefi ortaya konup insanlarımızda umut doğurmanın aksine büyük bir umutsuzluğun kapısını araladı.
Kurultayın, parti dinamiklerine umut vermesi, partiye gönül borcu olan, potansiyel parti tabanını birleştirmesi gerekirken, birçok noktada eleştirilerin hedefi olmuş dar bir çevrenin kendilerini korumasının platformu oldu adeta.
Kurultayın en olumlu tarafı delegasyonun, genel başkanın partiyi kucaklamayan anahtar listesine karşı açık bir direnç gösterip bu listeyi delik deşik etmesidir. Parti tabanının bu tavrı, partinin geleceği açısından umut vericidir.
Salondaki atmosferin de ortaya koyduğu gibi; parti tabanı ülkenin bütününü kucaklayan toplumcu ve sol politikalar istemektedir. Bu net beklenti ile yönetimin edilgen, kucaklayıcı olmaktan, AKP iktidarına karşı güçlü bir iradenin ortaya çıkması talebini karşılamayan tutumu arasında derin bir çelişki gözükmektedir. Bu çelişki, demokrasi güçlerine önderlik edebilecek, demokratik haklarını eksiksiz kullanan, gerektiğinde sokakta da bu hakkı kullanan bir yönetim anlayışı ile çözülebilir. Ülke realitesi CHPden bunu bekliyor.
Parti tabanının bu tavrı aynı zamanda, CHP Genel Başkanına açık bir uyarıdır. Taban açık bir şekilde; önerilerinizi desteklemiyoruz, parti içinde köklü bir değişim isteğine cevap verin tavrıdır.
Sayın Genel Başkan, bu tavrı görür ve listeyi ağırlıklı olarak, listeyi delenlerden oluşturursa partideki yeniden olağan üstü kurultay arayışlarını önleyebilir. Aynı zamanda, Genel Başkanı tartışılır olmaktan çıkarabilir.
CHP'den bu kadar büyük beklentiler içine girilmesini anlamıyorum. CHP diktatör dedikleriyle hesaplaşmanın seçimden seçime olacağını düşünüyor. Kemal Kılıçdaroğlu bundan başka bir siyasete izin vermiyor. Doğru olanın bu olduğunu düşünüyor. Demokrasiyi seçim olarak görüyor. Bence Erdoğan'a diktatör derken bile kendi söylediğine inanmıyor. Diktatör olduğuna inansa başka bir mücadeleyi seçerdi. O hala partiyi eskisi gibi yönetmeye çalışıyor. Sürekli yenilgiye uğradığı bir yönetim tarzıyla başarıya ulaşacağına inanmak tam da Kılıçdaroğlu'nun yumuşak siyasetine denk düşüyor. Etrafındakilerin de bu konuda uyarısı bulunmuyor. CHP böyle gidecek, Türkiye de bu karanlık gidişten başka bir formülle kurtulacak. Bu formül sosyalistlerin ideolojisinde var, gerçekleşebilmesi için daha fazla mücadeleye ihtiyaç var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerini belirledi. 12 Genel Başkan Yardımcısı ve bir Genel Sekreterden oluşan MYKda, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yeniden Tekin Bingöl, Dış ilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Genel Sekreter ise Kamil Okyay Sındır oldu.
Olağan kurultayda en çok oyu alan Parti Meclisi adayı olan Selin Sayek Böke ise Haluk Koç'un yerine Parti Sözcüsü oldu. Yerel Yönetimler ise Veli Ağbaba'dan alınıp Seyit Torun'a verildi. Ağbaba, İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşları'ndan sorumlu Genel başkan Yardımcısı oldu.
CHP Basın Birimi'nden yapılan açıklamaya göre 12 Genel Başkan Yardımcısı ve bir genel sekreterden oluşan MYK'daki görev dağılımı şöyle:
Veli Ağbaba - İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşları
Erdal Aksünger - Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Zeynep Altıok - İnsan ve Doğa Hakları
Tekin Bingöl - Parti Örgütü, Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenme
Selin Sayek Böke - Ekonomi Politikaları - Parti Sözcüsü
Çetin Osman Budak - İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri
Yasemin Öney Cankurtaran - Tanıtım ve Halkla İlişkiler
Lale Karabıyık - Sosyal Politikalar
Ahmet Haluk Koç - İdari ve Mali İşler
Bülent Tezcan - Hukuk ve Seçim İşleri
Seyit Torun - Yerel Yönetimler
Öztürk Yılmaz - Dış İlişkiler
Kamil Okyay Sındır - Genel Sekreter
Bu CHP den insanlar ne istiyor anlamış değilim.
sağcılar pasif solcular pasif görüyor. Nedense işi ciddi tutanlar CHP yi pasif görmüyor onun daha da güçsüzleşmesini istiyor İş adamları daha güçlenmesini istiyor.
İktidarı yönetenler 7 haziran seçimleri sonrasında hükümet kuramayacağını bildiği halde 2 günlüğüne hükümet kurma görevi vermedi iş adamları hala cumhuriyetle ilişkilendiriyor ken niçin yönetim dışı kalmış toplumsal güçler CHP konusunda sürekli olumsuz görüş bildirmektedir anlaşılır gibi değil.
Bu güçler hem CHP konusunda negadif düşence belirtip hem de beklenti içine girmelerini anlamış değilim.
Bu ülkede aklı başında AKP liler bile bizim gerçek oyumuz % 25 derken diğer oylar menfati gereği ve bazı gerekçelerle geldiğini söylediği duyulmuş olmakla beraber bu olumsuz sözler niçin olmaktadır anlamış değilim.
Türkiye de her akıllı insanın AKP bir daha iktidarı bırakmayacağını bildiğini, normal yollarla AKP ve onun liderinden iktidar alınmayacağını söylemişken CHP ye faturaların kesilmesini anlamış değilim.
Bu bu ülkede en demokratik parti CHP dir hiç bir parti ön seçim yapmazken CHP yapıyor CHP diğer partilerden çok kendini değiştiriyor toplum isteklerini dikkate alıyor millet vekilleri HDP den sonra en aktif eylemci .
Acaba CHP yi eleştirenler toplumla bağlarını güçlendiriyorda CHP önlerine mi geçiyor anlamış değilim.
Son 2 seçimde CHP ye oy vermiş birisi olarak CHP yi eleştirmezken yapacağını yapamayacağını bilirken hiç oy vermeyenlerin bu kadar iç işlerine karışmasını anlamış değilim.
Bu durumdan şunu anlıyorum istemem ama yan cebime koy yani her kes CHP yi taşlıyorki ondan beklenti içine girmişler.
Ben diyorum ki hiç girmesinler çünkü AKP normal yollarla gitmez Çünkü vereceği hesap yüksek suçu büyük AKP bundan önceki sağ partiler gibi değil 6 kere giden 7 kere gelen değil devleti değiştirmek isteyen bir yapı kanlımı kansız mı gelmek isteyen bir felsefenin mirasçıları.
Onun için ne CHP ye yüklenerek kendilerine itibar sağlanır ne ondan yapamayacağını bekleyerek umut sağlanır.
AKP ve onun lideri normal yollarla gitmeyecek bunu 7 hazirandan sonra gösterdi ne yapacaklarınıda da yine o tarihten sonra gösterdi.
Her ne pahasına olursa olsun başkan olacak kim ne kaybederse kaybetsin Türk usulü başkan olacak.
Bunu ne CHP ne başkaları engellemeyecek tek yol normal olmayan engellerdir.
Eğer her şey AKP ve onun liderinin isteği doğrultusunda geçerse önümüzde tek bir normal seçim kaldı ondan sonrası normal olmayan her şey olacaktır.
CHP, 16-17 Ocak tarihlerinde gerçekleştirdiği 35. Olağan Kurultayının ardından ilk PM toplantısını geçen Cumartesi gerçekleştirdi.
CHP, 16-17 Ocak tarihlerinde gerçekleştirdiği 35. Olağan Kurultayının ardından ilk PM toplantısını geçen Cumartesi gerçekleştirdi. Pazar günü ise Genel Başkan Kılıçdaroğlu MYK üyelerini açıkladı.
Genel Başkanın Kurultayda verdiği değişim mesajı, kendisinin PM anahtar listesinde gerçekleşmediği, bunun üzerine delegelerin listelerin değişmesi noktasında inisiyatif alarak değişiklik yaptığı görülmüştü. Bu durumun MYKya ne derece yansıyacağı merak edilmekteydi.
Öncelikle tabanda şaşkınlık yaratmayanlar; Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Veli Ağbaba, Seyit Torun, Erdal Aksünger, Haluk Koç ve Öztürk Yılmaz olarak sıralanabilir. Şaşkınlık yaratanlar ise Yasemin Öney Cankurtaran, Zeynep Altıok, Kamil Okyay Sındır, Lale Karabıyık.
Burada hemen bir parantez açmakta yarar var. Tabandan aldığımız izlenim şöyle: Kamil Okyay Sındır, başarılı Belediye Başkanlığı ile bilinen birisi. Önseçimden çıkarak milletvekili seçildi. Ancak; Genel Sekreter olmasına kimse olasılık vermiyordu.
Zeynep Altıok ise Atatürk fotoğrafının indirilmesi konusunda ismi sıkça konuşulan isim. Kendisine yakın isimlerle görüşme şansımız da oldu. Atatürk fotoğrafının indirilmesi konusunun kendisiyle ilgili olmadığını defalarca kez dile getirdiklerini belirtiyorlar. Tabanda Zeynep Altıok tercihi, Genel Başkanın kendisine güven duyduğu mesajı olarak algılandı.
Yasemin Öney Cankurtaranın tanıtım ve halkla ilişkilerden sorumlu olması konusunda büyük bir soru işareti söz konusu. Tabanda bu koltuğun ne derece hakkının verileceğinden kimse emin değil.
Lale Karabıyık konusunda tabanda bilgi eksikliği olduğu anlaşılıyor. Yorum, yok denecek kadar az.
Büyük şaşkınlık nedenlerinden biri Sezgin Tanrıkulu. CHPnin Kürt sorunu konusunda sorumlu ismi olarak anılan Tanrıkulunun kendisi de MYKda olmayacağını tahmin etmiyordu sanıyoruz. Çünkü; etrafından edindiğimiz izlenim, hayal kırıklığı biçiminde. Genel Başkan, bugüne kadar süregelen uygulamalardan geri adım mı atacak, bilinmiyor.
KOCAOĞLUNA MESAJ
Bir diğer ilginç MYK ayrıntısı, İzmir ağırlığı. Genel Başkanın kendisi de dahil MYKda 5 İzmirli mevcut. Burada daha ilginç bir ayrıntı, İzmirlilerin niteliği. Altıok ve Böke kontenjandan değerlendirilerek milletvekili olan ve İzmir siyasetine sonradan dahil olan isimler. Erdal Aksünger ise geçen dönem İzmir Milletvekili. Sındır ise mevcut milletvekili. Aksünger ve Sındırın ortak özelliği, İzmir siyasetinde Aziz Kocaoğlu ile karşı ekiplerde yer almaları. Genel Başkanın tercih ettiği bu isimlerin, İzmire bir mesaj olarak yorumlayanların sayısı oldukça fazla. Konuştuğumuz bazı Genel Merkez yöneticileri, PM toplantısında Genel Başkanın isim vermeden bazı belediye başkanlarına eleştiriler yönelttiğini belirterek, İzmir tercihlerinin önemli olduklarını düşünüyorlar.
BÖKE GENEL BAŞKAN MI OLACAK
Tabanda yürütülen tartışmalardan bir diğeri, Selin Sayek Bökenin Genel Başkanlık için hazırlandığı yönünde. Bu tartışma, özellikle Bökenin parti sözcüsü olmasının ardından alevlendi. Olumlu yönleri değerlendirildiğinde, tabandaki CHPlilerin sıcak baktığı isim olan Bökenin; Genel Başkanlık konusunda yetersiz kalabileceği de konuşmalara ekleniyor. Çünkü; bu kişilere göre örgütü neredeyse hiç tanımıyor, akademiden doğrudan siyaset alanına transfer oldu. Siyaseten birlikte olduğu Derviş ekibinden birinin Genel Başkan olmasının tabanda bölünmeye neden olabileceği de kimilerince dile getirilmekte.
ANAHTAR LİSTEYİ DELENLER NEDEN MYKDA YOK
Geçtiğimiz günlerde Çetin Osman Budakı ima ederek cemaatin işaret ettiği isim biçimindeki bilgi ise tabanda pek karşılık bulmuşa benzemiyor. Budakın ise kendisinin işadamı olduğunu, çok sayıda çevre ve ekiple diyaloğu olduğunu; ama, cemaat ile bir bağının olmadığı konusunda çok net olduğunu, kendisini tanıyanların bunu bildiğini çevresine söylediğine dair duyumlar elde ettik. Aynı zamanda kendisinin, Erol Mütercimlerin yazısının gerçeği yansıtmadığını belirten bir açıklama yaptığını da hatırlatalım.
CHP tabanında genel olarak, CHPnin vitrin anlamında daha etkisiz bir MYK olacağı yönünde iddialar söz konusu. Yine benzer biçimde bu MYKnın bir yıldan fazla sürmeyeceğini vurgulayanların sayısı da hiç azımsanmayacak durumda. Yine Genel Başkanın anahtar listesinin çok ciddi biçimde delinmesinin ardından, rahat çalışma konusunda sıkıntı yaşamayacak özel önlemler almak için çalışmalar yaptığını duyduk. Bu anlamda zaten PMye delerek giren hiçbir ismin MYKda değerlendirilmediği görülüyor.
CHP, önümüzdeki günlerde nasıl gündeme gelecek göreceğiz.
oda tv de kaç kişiye ulaşabilecek onu da göreceğiz .Muhalefeti kimleri ne kadar etkileyecek.
Hatta CHP dışı sol neler yapabilecek onları da göreceğiz İşte 1 Mayıs a 3 ay kaldı bekliyoruz Taksim meydanı kızıl bayraklarla donanacak o günü.
Hadi bakalım işte er meydanı laf değil iş yapma zamanı .
Birilerine taş atmak kolaydır zor olan taşı kafana yediğinde vereceğin karşı yanıttır.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 27.01.2016- 11:37 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.