Türkiye gazetesi iki hafta önce büyük bir hamle yaptı. Çoğunluğu eski Taraf yazarı bir dizi yeni isim transfer etti, logosunu değiştirdi ve bunları bir reklam filmiyle duyurdu. Şaşırtıcı değil; yeni logo berbat ve milli irade neylerse güzel eyler temalı reklam filmi gazete reklamıyla siyasi propagandayı karıştıran kalitesiz bir iş. Ama bunlar bir yana, gazetede yaşanan değişiklikler ülke siyaseti ve basınına dair önemli ipuçları barındırıyor ve bu açıdan ele alınmaya değer.
Türkiye gazetesi yıllarca fazla öne çıkmayan, gürültü çıkarmayan bir sağ siyasi çizgi izledi. Ne Akit- Vakit gibi İslamofaşist bir hatta kaydı, ne bir zamanların Yeni Şafakı gibi biz de entelektüeliz abiler demeye çalıştı, ne de şimdinin Yeni Şafakı ve Star gazetesi gibi Erdoğancılık sınırlarını zorladı. 28 Şubat gibi zor dönemlerde arazi olan, İslamcılığı belirli bir düzeyde tutup Türk milliyetçiliğiyle harmanlayarak servis etmesiyle ortalama taşra muhafazakarına hitap eden bu çizgi AKP iktidarında da gazetenin ve elbette İhlas Grubunun aşağı yukarı özerk bir görüntü vermesini sağladı. Bu görüntü esasen bir saadet zinciri olan İhlas Finanstan aktarılan kaynaklarla büyüyen holdingin bekası için gerekliydi.
Ancak bugün ülke siyasetinin geldiği noktada görüntüde de olsa AKP ve İslami muhafazakarlar arasında böyle bir mesafeye yer yok. Gazetede yaşanan değişme şunu gösteriyor: AKP Türk sağını hizaya getirmeye, irili ufaklı sağ çevreleri tanzim etmeye ya da yutmaya devam ediyor. İktidar partisi Has Partiyi yuttuktan ve DPnin eski genel başkanını transfer ettikten sonra bir nostalji kulübü olarak varlığını sürdüren Saadet Partisine de yönelik açılımlar yapmıştı. Muhafazakar basın da bu tanzimden payını aldı; geçmişin bağımsız, eleştirel İslamcı yazarları en ateşli AKP destekçisi oluverirken kabuk değiştirmekte zorlananlar tasfiye edildi. İktidar sağı bu denli kapatınca AKPye yönelik İslami muhalefet ancak sola kayarak yapılabilir hale geldi. Son dönemlerde Antikapitalist Müslümanlar, Devrimci Müslümanlar gibi grupların öne çıkması tesadüf değil; zira dindar kesimlerin hükumet karşıtı bir siyaset izlemeleri artık ancak çok daha radikal bir pozisyondan mümkün.
Türkiyenin hamlesinin gösterdiği ikinci bir şey de şu: AKP yanlısı liberal yazarların sefaleti sürüyor. Bir dönem AKP iktidarına kritik bir destek veren, ona yurtiçinde ve dışında meşruiyet kazandıran liberallerin son kullanma tarihi çoktan geçti. Bunlar halen yazıyorlar; ancak artık varlıklarını birer zombi olarak sürdürüyorlar. Zira bundan sonra herhangi bir siyasal işlev üstlenmeleri imkansız. Yeni Şafakta yazan Markar Esayanı ele alalım; eski Taraf, hükumeti aslında desteklerken bir taraftan da eleştirel göründüğünden iktidar açısından bir ihtiyaca denk düşüyordu. Oysa bir süredir Yeni Şafakta AKP aleyhine yazılacak bir cümleye bile tahammül yok; Esayan eleştirel olmaya çalışırsa hemen kapının önüne konacağını çok iyi biliyor. Öyle olunca da sabah akşam Erdoğan övgüsü yapan yüzlerce yandaştan biri, sıradan bir AKPci olmaktan başka şansı yok. Etnik kimliği de bu anlamda bir avantaj değil; AKPci Ermeni kontenjanı aşırı muhafazakar Etyen Mahçupyan tarafından seneler önce doldurulmuş durumda. Mesela Türkiyede yazmaya başlayan Alper Görmüş Görmüş epeyi zamandır Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla ilgili iyi çalışılmış izlenimi veren ancak hakimler dijital deliller sahte değil kanaatine varmışsa demek ki sahte değiller tarzı akıl yürütmeler çerçevesinde kurulan yazılar yazıyor. İşte bu tür yazıların Tarafta ya da T24te yayınlamasıyla Türkiyede yayınlaması arasında dağlar kadar fark var. Taraf ya da T24 okuyanların bazılarının Ergenekon davalarının sıhhati konusunda iman tazelemeye ihtiyacı olabilir ama Yahudi-Ergenekon ittifakı dünyayı yönetiyor deseniz inanacak Türkiye okurunu idare etmek için Alper Görmüşe ne hacet! Türkiyeye düşen diğer liberaller için de durum farklı değil. Artık iktidarın en ufak bir eleştiriye bile tahammülü yok; eleştirel
gözükmeyince de diğer yandaşlardan bir farkları kalmayacak. AKPci liberallerin şahsi ikbal açısından da gelecekleri parlak değil; Şamil Tayyarı, Yiğit Bulutu geçmek kolay mı?
17 Eylülde liberalleri buyur ederek büyük bir dönüşüm yaşayan Türkiye gazetesi 20 Eylülde onlara çok çarpıcı bir manşetle hoşgeldin dedi: Cemevi Ergenekon Projesi. Bu manşet içlerinden bir ikisini tedirgin etmiş görünse de önünde sonunda başlarına gelecekleri biliyorlar. Habervaktime düşmeden önceki son durakları hayırlı olsun
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.