Gericilikten söz ediyorum. Patlama derken de memleketin üstüne akıl almaz bir kıvamda boşalan irinden Kadın katliamı, işçi katliamı, tecavüzler, akıldışılık propagandası, katliamcılığa teşvik, cehalete övgü
Bunlar ve diğerlerinin oluşturduğu şey, son derece bütünlüklü bir pakettir. Patlayan da şu:
Bir: Paketin bileşenleri aşırı boyutlara kavuştu. Türkiyede bunların hepsi vardı kuşkusuz. Töre cinayeti deniyordu, iş kazası deniyordu, geleneksel toplumsal yapılarda cinsel tacizin çok yaygın olduğu biliniyor, eşcinseller hep aşağılanıyordu. Yobazlar her zaman meczup gibi düşünüyor ve konuşuyor, mesela yağmur duasından medet umuyorlardı. Faşist katillerin CIA tarafından yetiştirilmesi adi vakaydı ve egemenler düzeni sorgulayacak kadar bilgi biriktirenlerden, aydınlananlardan haz etmiyorlardı Peki, hepsi doğru. Ama bütün bunlar resmi ideoloji olamıyordu. Resmi ideoloji ayıplıyor, emekçilerin hakkından dem vuruyor, akıl ve bilim öğütlüyor, bazı işleri yasa veya meşruiyet dışı sayıyordu. Şimdi tecavüzden kurtulmak için kendini camdan atan kadına su testisi su yolunda yorumunda bulunan bir gazete yayınlanabiliyor. Buradaki testi kadın, yol da tecavüz oluyor! Siyasal yapının, gerici toplumsal örgütlenme ve ideolojik üretim eşliğinde körüklemesi sayesinde paketin içindeki bileşenler, yani her daim varlığını korumuş olan kadim bileşenler şiştikçe şişti.
İki: Bunların bütünlüklü bir paket oluşturup oluşturmadığı sosyal bilimcilerin sorgulama konusu ve olsa olsa komünist bir iddiaydı. Şimdi bütünlük pratik olarak ve alenen kurulmuştur. Dinci gericilik, piyasacılık (işçi katliamlarını ve kadın emeğinin değersizleştirilmesini düşünün) ve cinsiyetçi tahakküm bu bütünün aralarından su sızmayan parçalarıdır.
Yeri gelmişken, bunun İslama özgü bir durum olmadığını not etmek gerekir. Hıristiyan toplumlarda tecavüzcülüğün en yaygın olduğu kurumun kilise olduğunu söylemek asla abartı olmaz. Tecavüzcü kilise duydunuz mu diye dalga geçtiğini zanneden Ahmet Hakan ise, sağır olmadığına göre cahilin önde gidenidir.
Nasıl olur demenin, dinin ahlakla bitişikliğini hatırlayıp şaşmanın da manası yoktur. Din ve ahlak bir ve aynı şey değiller. Dinin, Aydınlanma akımı tarafından gerisin geri ittirildiği kişisel vicdanlardan taşıp toplumu düzenleme enstrümanı haline getirilmesi derin, yıkıcı bir dejenerasyondur. Toplumsal yaşamı düzenleme enstrümanı olmak ile sömürü düzeninin aklanması ve sürdürülmesi arasındaki mesafe sıfırdır!
Bu tabloya birkaç şey daha eklemeliyiz.
Birincisi korkunç dejenerasyonun karşısında büyük bir enerji birikmesi. Herhangi bir toplum bu kötülük örgütlenmesine tepki üretmeden duramaz. Bugün gericiliğin karşısında Türkiye toplumunun ayağa kalkışına tanık oluyoruz.
Lakin bu tepki şu veya bu siyasal akımla, toplumsal kesimle zorunlu olarak bütünleşecektir. Sınıflı, dolayısıyla ideolojili ve siyasetli bir toplumda havada, bunların üstünde asılı bir tepki olmaz. Dolayısıyla ilerici, laik, aydınlanmacı tepki aynı zamanda bir sınıfsal mücadele alanıdır. Bu mücadeleye girmek ve tanık olmakla kalmayıp özne olmaya sıçramak yerine Aydınlanma zaten burjuvazinin yükseliş dönemine ait bir olgudur diye ahkâm kesene Marksist değil şapşal denir! Ülkemizde bu tür Marksist-leninist CHPciler ve HDPciler türemiştir
Ve üçüncü olarak söz konusu mücadele gerçektir. Farkındaysanız, Batı Türkiyedeki dinselleşmeden pek rahatsız oluyormuş! Fransada laiklik yasalarının sorgulandığını bilmiyoruz sanıyorlar herhalde Laiklik kervanına AKPnin eski bakanları ve Fethullahçılar da katılıyorlar; görüyorsunuzdur! Biz bu alçak kadın düşmanlarının çetelesini tutmadık sanıyorlar herhalde
Son olarak; bu mücadelede en avantajlı olan soldur. Bunu da iki pencereden açıklayarak bitireyim yazıyı. Öncelikle Türkiyede sol modern dönemin açılışında tarihsel bir yarılmanın üstüne doğmuş ve öylece de yapılanmıştır: ilericilik-gericilik, çağdaşlık-taassup, özgürlükçülük-dinsel baskı Bu ekseni kimse değiştiremez. Türkiyede sol başka özelliklerinin yanı sıra genetik anlamda ilericidir.
İlericilik alanında rekabet ve hegemonya kavgası sosyalizmle kemalizm arasında yaşandı bugüne dek. CHP 10 Kasımlarda mevlit okutur olalı ve her CHPlinin güne beslemeyle başladığı duyurulalı beri bu iş bitmiştir. Selahattin beyin bu Cumayı nerede kılacağıysa bizim açımızdan haber değeri taşımaz
Bugün sol dinci gericiliğe karşı açığa çıkan tepkileri kendi ideolojisi ve sınıfıyla bütünleştirmek açısından benzersiz bir avantaja sahip. Gericiliğe karşı Aydınlanma Hareketi bu yüzden ilk adımlarında dengeleri yerinden oynattı
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.