Kuzey Kore 68. yılını kutluyor; KDHC hakkında yalanlar, gerçekler
Bugün 68'inci kuruluş yıldönümünü kutlayan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) dünyada en çok tartışılan ülke durumunda. ABD saldırılarının hedefi olan KDHC nasıl kuruldu, hakkında anlatılanlar gerçek mi? İşte yalanlar ve farklı bir Kore yazısı.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore), kuşkusuz dünyanın en ilginç ülkelerinden biri. Gerek hakkında Batı'lı kaynaklar tarafından üretilen propaganda nedeniyle, gerek kapitalist emperyalist sisteme karşı direnişiyle, gerekse nükleer bir güç olan devlet yapılanması ve toplumsal-siyasal düzeniyle dikkatler uzun süredir bu ülkenin üzerinde.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) 9 Eylül 1948de kuruldu. Yeni cumhuriyetin bütün Kore Yarımadasında tanınan tek egemen devlet olması planlanıyordu. Ancak ABD, 2. Dünya Savaşı ortamında verdiği sözlerini sonrasında tutmayacak ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini ve sosyalist bloğu taviz vermeksizin karşısına alacaktı. Sosyalist blok büyük oranda çözülmüş olsa da, KDHC o dönemin bir kalıntısı olarak varlığını sürdürüyor ve benzer tarihsel arka plana sahip pek çok ülkenin aksine ABDye kafa tutmaya devam ediyor.
Kuzey Kore (Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti) Başkenti Pyongyang'daki Devrim Anıtı
Çin Halk Cumhuriyetinin aksine diyalog ve işbirliği yolunu seçmeyen KDHC, ABDnin küresel propagandasında merkezi bir yer tutuyor. Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, gerek Güney Çin Denizi kriziyle artan coğrafi önemi, gerek ideolojik tutumuyla tartışılmaya devam ediyor.
KDHC NASIL KURULDU?
1945te İngiltere, ABD ve SSCB tarafından üzerinde uzlaşılan Moskova Antlaşması, Korenin Japonyadan kurtarılmasının ardından birleşik, bağımsız ve demokratik bir devlet olmasını öngörüyordu. Antlaşma gereğince Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti kuruldu, ancak antlaşmaya uymaya niyetli olmayan ABD, Güney Korede ABDye tabi bir yönetim kurmuştu. Güney Koreye yüksek meblağlarda para veren ABD, 30 yıldır ABDde bulunan Syngman Rheeyi Güney Korenin başına getirdi. Yeni kurulan yönetim, muhaliflere büyük baskı uygularken, çok sayıda komünist tutuklandı ya da suikaste uğradı. Bunların arasında milletvekilleri de bulunuyordu.
30 Mayıs 1950de yapılan genel seçimler, Rheenin arkasında halk desteği olmadığını gösteriyordu. Ancak ABD, Güney Koreyi KDHC ile savaşa hazırlamayı sürdürdü. Bölgeye yüksek miktarda silah getiren ABD, kısa süre içerisinde KDHCye saldırdı. İşgal girişimi bilindiği gibi başarısız oldu. Bunun ardından Kore Güney ve Kuzey olarak ikiye bölündü. ABD işgalinin sürdüğü Güney Kore, hala ABD üslerine ve askerine ev sahipliği yapıyor.
KDHC KARŞITI PROPAGANDA
ABD başarısız saldırı sonrasında tüm tarihsel belgelere karşın ilk saldıranın KDHC olduğunu iddia edecekti. Askeri başarı kazanamayan ABD ve Güney Kore, bundan sonrasında da KDHCye karşı yalanları ve provokasyonları sürdürdü. 2011de kurulan KDHC yanlısı Birleşik İlerici Partinin, büyük destek alması bu yalanların Güney Korede bile sınırlı etki yaratabildiğini gösteriyor.
Birleşik İlerici Parti, açılmasından yalnızca 3 yıl sonra 2014 yılında kapatıldı. Komünizmin Güney Korede hala yasaklı olması veya 2015 yılında ders kitaplarındaki tarihin KDHCyi haklı göstermesi sebebiyle değiştirmek istenmesi, Güney Korenin ne kadar demokratik olduğunu anlamak için gösterilebilecek birkaç örnek.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin çözülüşü, KDHC karşıtı propagandanın giderek daha fazla ağırlık kazanmasına sebep oldu. KDHCyi yalnızlaştırma ve yıpratma imkanı artan ABD, dünyanın her yerinde askeri güç bulundurmasına, arka arkaya gerçekleştirdiği işgal ve müdahalelere, giderek genişleyen NATO ile birlikte kapsamı ve coğrafyası genişleyen askeri tatbikatlarına, insansız hava aracı saldırılarıyla öldürdüğü sivillere, Ortadoğu başta olmak üzere pek çok yerde yönetimleri istikrarsızlaştırmasına karşın dünyaya en büyük tehdidi KDHC gibi göstermeye çalışıyor.
Bir yandan eniştesini köpeklere yedirtti, herkese tek saç modeli dayatılıyor gibi gerçek olmadığı sürekli ortaya çıkan ve KDHCyi baskıcı, komik ya da tuhaf gösteren yalan haberlerin üretimi devam ettirilirken, öte yandan da KDHCye yapılabilecek olası bir işgal girişimine hazırlık olarak KDHC, ABDnin ulusal güvenliğine karşı ciddi bir tehlike oluşturuyormuş gibi gösteriliyor.
KDHC haberleri biraz araştırıldığındaysa, hiçbir gerçeklikleri olmadığı anlaşılıyor. "Öldürüldü" denilen insanlar 1 hafta sonra yeniden ortaya çıkıyor, "zorunlu" kılınan saç kesimi biçimi kimsede görülmüyor, "köpeklere yedirtilen" insanlara ait hiçbir görsel bulunamıyor.
'JUCHE' NEDİR?
KDHC, resmi ideolojisini "Juche" olarak tanımlıyor. "Kendine yeterlilik" olarak tanımlayabileceğimiz "Juche", KDHC kurulduktan sonra ilk kez 1955 yılında Kim İl-Sung tarafından kullanılıyor ve ilerleyen yıllarda giderek daha merkezi bir yer alıyor.
Juche'nin üç ilkesini "siyasi bağımsızlık", "iktisadi kendine yeterlilik" ve "savunmada kendine yeterlilik" olarak tanımlayan Kim İl-Sung, bu ilkeleri zorlu koşulların olduğu Soğuk Savaş yıllarında geliştiriyor. Söz konusu ilkelerin uluslararası program haline getirilmesi ve emperyalizmin müdahalesine uğrama ihtimali olan ülkelerce kullanılması da hedefleniyor ve bunun için aktif çalışma yürütülüyor. KDHC, bu üç ilke olmaksızın bir ülkenin "bağımsız" olamayacağını, örneğin iktisat ya da savunma alanında kendine yeterliliği olmayan bir ülkenin, siyaseten de bağımsız olamayacağını iddia ediyor.
Che Guevara Kore Deokratik Halk Cumhuriyeti gezisinde (1966)
Doğu Avrupa ülkelerindeki sosyalizmi, "özgün değil mekanik olması" ve "Sovyetler'e bağımlılığı" sebebiyle eleştiren KDHC, "Kore stili sosyalizmi" de kendine yeterlilik temelinde inşa etmeyi amaçlıyordu. Ancak KDHC de SSCB'nin çözülüşünün etkisinden kaçamadı. 1990'lar ve sonrasında ağır ekonomik krizlerle boğuşmak zorunda kalan KDHC, kimi sosyalist ülkelerle diplomasisini sürdürse de nefes alacak alan bulamaz hale geldi.
Tüm bunlara karşın sosyalizmin kimi ilkelerinden taviz vermeyen KDHC, düşük gelir düzeyine rağmen, kendi gelir grubuna kıyasla çok yüksek bir ortalama yaşam süresine sahip. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre 70.6 beklenen yaşam süresi ile Rusya'nın daha üzerinde (70.5).
11 yıl zorunlu eğitimin olduğu ülkede, herkes okuma yazma biliyor. KDHC, 1970'lerin ortasından beri Güneydoğu Asya'da eğitim seviyesinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. SSCB'nin çöküşüyle birlikte ülkede kıtlık yaşanmış olsa da, bunun sorumlusunun "ABD'ye itaat" ve "kıtlık" arasında seçim yapmak zorunda kalan Kore yönetimi ve halkı olduğunu söylemek çok zor.
KDHC ORDU DEVLETİ Mİ?
Kurulduğu andan itibaren sürekli askeri tehdit altında olan KDHC, Sovyetler Birliğinin çözülüşüyle beraber daha da zor bir duruma düştü. İşgal tehdidi altındaki ülke 1994 yılında Songun denilen önce ordu siyasetini benimsedi. Bu siyaset sayesinde askeri caydırıcılığını sürdürdü.
Ancak söz konusu siyasetin yalnızca KDHCye özgü olduğu düşünülmemelidir. ABDnin küresel askeri varlığı ve yaptığı harcamalar, KDHCnin ya da başka herhangi bir devletin erişebileceği miktarın çok üzerinde. KDHCnin askeri harcaması ülke bütçesinin %20-24ü kadar. ABD içinse bu rakam %16 kadar. Ancak ABDnin askeri harcaması yılda 600 milyar doları bulurken, KDHC için bu rakam yalnızca 15 milyar dolar!
KDHCnin işgali durdurmak için başka alternatifleri olup olmadığı tartışılabilir. Ancak KDHCnin ABDye karşı kamuoyu yaratma imkânının çok sınırlı olduğu da ortada.
Örneğin, KDHCnin hidrojen bombası geliştirmesi ve nükleer silah testlerinin ardından, uluslararası kamuoyu ardı ardına KDHC karşıtı açıklamalar yapıyor. Ancak kimse bölgedeki sürekli ABD varlığını, ABDnin bu silahlara ve daha gelişmişlerine zaten sahip olmasını, bölgede artan askeri tatbikatları sorgulamaya gerek bile duymuyor.
KDHC ise ısrarla bölgedeki ABD askeri varlığı ve tehdidinin sona ermesi durumunda nükleer silah geliştirmeyi bırakacağını vurguluyor.
KDHC: ABD KORE YARIMADASI'NDA GERGİNLİĞİ ARTIRIYOR
KDHCnin bölgedeki tek müttefiki Çin olmasına karşın, KDHC ve Çin arasında ciddi ayrımlar bulunuyor. Bunların başında, ABDye karşı alınan tavır geliyor.
KDHCnin ABDye karşı sert açıklamalarını sürekli kınayan Çin, ABDye karşı yumuşak güç kullanarak üstünlük kurmayı ve diyalog yollarını olabildiğince açık tutmayı amaçlıyor.
Ancak ABDnin Güney Çin Denizinde Çine karşı gerçekleştirdiği ihlallerle birlikte bölgede gerilim giderek yükseliyor. Çin ev sahipliğindeki son G20 zirvesinde ABD Başkanı Barack Obamanın kırmızı halıyla karşılanmaması ve Obama uçaktan indiğinde Çinli bir yetkili tarafından protesto edilmesi, gerilimleri şimdilik yatıştırmayı seçen Çinin, daha agresif bir siyasete yönelebileceğinin işaretlerini de veriyor.
KDHC'de sürdürülen "Kore stili sosyalizme" yönelik birçok eleştiri yapılabilir, ancak pek çok sosyal uygulamayı sürdüren KDHC'nin bir "ordu devleti" olduğu söylenemez.
Bu iddiada bulunulacaksa, ABD, Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa gibi pek çok ülke için de aynı iddia dillendirilmelidir. 1970'lerin ortalarında KDHC, bölgedeki eğitim seviyesi en yüksek, en üretken ülkeydi. 1960'larda KDHC'yi ziyaret eden Che Guevara, KDHC'nin Küba için model alınabilecek bir ülke olduğunu söylüyordu.
Sayin melnur buraya astiginiz basligin icerigi hakkinda ne kadar bir bilginiz var? Icerigini hic arastirdinizmi, sorguladinizmi,....?
Cok iyi hatirliyorum konu K. Kore oldugunda fazla bir bilgiye sahip olmadiginizi söylemistiniz ama simdi bakiyorum övgüler dolu bir baslik asiyorsunuz.
Sizin bu davranisiniz bana aynen Fetocu insanlari hartirlatiyor, onlarda aynen sizin gibi asla arastirmadan, sogulamadan, itiraz etmeden,.... hocalari ne diyorsa biat ediyorlar ve sizde aynen onlar gibisiniz.
Artik sarilacak bir yeriniz kalmadiki K. Kore gibi bir ülkeyi Sosyalizim icin örnek aliyorsunuz, savunuyorsunuz,.....
Size tavsiyem biraz olsun sorgulayin, mesela en azindan Türkiye'deki K. Kore bas konsolosluguna bir vize icin basvurun, deyin ülkeyi tanimak istiyorum, halkla, emekcilerle, gazetecilerle, aydinlarla,.... konusup ülkenizdeki sosyalizmi kendi arastirmalarimla tanimak istiyorum deyin ve görün nasil bir cevap aliyorsunuz.
Su övdügünüz ülkeden yola cikacak olursam nasil bir ülke bize vaat ediyorsunuz tahmin edebiliyorum ve öyle bir ülkeyi asla arzulamiyorum. Sizlerden bu halka, emekcilere, ezilenlere,... asla bir yardim gelmez, ancak dikdatörlük gelir.
Kuzey Kore komünistlerin baş belasıdır. Bu tür örnekler öğünecek örnekler değil utanılacak örneklerdir. Demokrasi olmayan hiç bir sınıflı sistem sahip çıkılacak sistem değildir.
Bu tür devlet yapılanmaları faşizmden kopya edilmiş yapılanmalardır. Devletin kutsanması devleti mit (tapınç) haline sokulması marksizim karşıtlığıdır.
Engels proleterya devletini anlatırken devlete benzemeyen devlet diye anlatır. Çünkü başladığı günden itibaren sönümleme sürecine girecektir.
Bu tür devletlere övgü. Stalin için Nazım Hikmetin 1961 de Moskova da yazdığı şiir öğreticidir.
Nazım Hikmet'ten Stalin'e
taştandı, tunçtandı, alçıdandı, kâattandı iki santimden yedi metreye kadar.
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik, şehrin bütün meydanlarında.
parklarda ağaçlarımızın üstündeydi; taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gölgesi,
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
odalarımızda taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik.
yok oldu bir sabah!
yok oldu çizmesi meydanlardan,
gölgesi ağaçlarımızın üstünden,
çorbamızdan bıyığı,
odalarımızdan gözleri,
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce taşın tuncun alçının ve kâadın
Kuzey Kore komünistlerin baş belasıdır. Bu tür örnekler öğünecek örnekler değil utanılacak örneklerdir. Demokrasi olmayan hiç bir sınıflı sistem sahip çıkılacak sistem değildir.
Bu tür devlet yapılanmaları faşizmden kopya edilmiş yapılanmalardır. Devletin kutsanması devleti mit (tapınç) haline sokulması marksizim karşıtlığıdır.
Engels proleterya devletini anlatırken devlete benzemeyen devlet diye anlatır. Çünkü başladığı günden itibaren sönümleme sürecine girecektir.
Bu tür devletlere övgü. Stalin için Nazım Hikmetin 1961 de Moskova da yazdığı şiir öğreticidir.
Nazım Hikmet'ten Stalin'e
taştandı, tunçtandı, alçıdandı, kâattandı iki santimden yedi metreye kadar.
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik, şehrin bütün meydanlarında.
parklarda ağaçlarımızın üstündeydi; taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gölgesi,
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
odalarımızda taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik.
yok oldu bir sabah!
yok oldu çizmesi meydanlardan,
gölgesi ağaçlarımızın üstünden,
çorbamızdan bıyığı,
odalarımızdan gözleri,
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce taşın tuncun alçının ve kâadın
Nâzım Hikmet Ran, 1961, Moskova
Sizin bu gördüklerinizi inadina görmek istemeyen, elestirilere kulaklarini tikayan,.... bir "Sosyalist Sol" ne kadar güvenilir olabilirki?
Bunlarin demokrasi, özgürlük ve hukuk arayislarida bir o kadar düsündürücü olmuyormu?
Baksaniza sayin melnur aynen Fetocu elemanlar gibi hocalari ne diyorsa, yaziyorsa hic sorgulamadan, arastirmadan,.... buraya asabiliyor. Simdi Fetoya inananlarla K. Kore hakkinda övgü yapanlarin yazilarini buraya tasiyanlar arasinda nasil bir fark olabilirki? Her ikiside biat ediyorlar üstlerine, ne diyorlarsa inaniyorlar,.....
Bu ileti en son Alisan
tarafından 14.09.2016- 15:04 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sizin bu gördüklerinizi inadina görmek istemeyen, elestirilere kulaklarini tikayan,.... bir "Sosyalist Sol" ne kadar güvenilir olabilirki?
Bunlarin demokrasi, özgürlük ve hukuk arayislarida bir o kadar düsündürücü olmuyormu?
Baksaniza sayin melnur aynen Fetocu elemanlar gibi hocalari ne diyorsa, yaziyorsa hic sorgulamadan, arastirmadan,.... buraya asabiliyor. Simdi Fetoya inananlarla K. Kore hakkinda övgü yapanlarin yazilarini buraya tasiyanlar arasinda nasil bir fark olabilirki? Her ikiside biat ediyorlar üstlerine, ne diyorlarsa inaniyorlar,.....
Sn Alişan
Melnur çok zor bir iş yapıyor onu anlamak gerekir. Bu forumu yaşatmaya çalışıyor keşke yardım edebilsek .
Daha öncede yazdım Melnur u sanaldan çok önceleri tanırım iyi bir insan idolojisi farklı olabilir biz düşüncelerine katılmıyor olabiliriz zaten demokrasilerde çok seslilik gereklidir.
Bence K.Koreyi diğer kapitalist ülkelerle kıyaslayarak savunuyorlar .Elbette bu düşünce bize doğru sosyalimi anlatmayı engeller
Hiç bir şey en kötü ile kıyaslanarak temize çıkmaz .
Biz sosyalizmi en demokratik burjuva düzeninden daha demokratik olduğu için savunuyoruz en kötü ile kıyaslayarak değil.
Onun için sosyalistleride en kötü (fetocu) gibi yakıştırmalar bence çok uygun düşmüyor . Biz yine bize gerekliyiz .
Bu ileti en son hakkı
tarafından 15.09.2016- 00:24 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sizin bu gördüklerinizi inadina görmek istemeyen, elestirilere kulaklarini tikayan,.... bir "Sosyalist Sol" ne kadar güvenilir olabilirki?
Bunlarin demokrasi, özgürlük ve hukuk arayislarida bir o kadar düsündürücü olmuyormu?
Baksaniza sayin melnur aynen Fetocu elemanlar gibi hocalari ne diyorsa, yaziyorsa hic sorgulamadan, arastirmadan,.... buraya asabiliyor. Simdi Fetoya inananlarla K. Kore hakkinda övgü yapanlarin yazilarini buraya tasiyanlar arasinda nasil bir fark olabilirki? Her ikiside biat ediyorlar üstlerine, ne diyorlarsa inaniyorlar,.....
Sn Alişan
Melnur çok zor bir iş yapıyor onu anlamak gerekir. Bu forumu yaşatmaya çalışıyor keşke yardım edebilsek .
Daha öncede yazdım Melnur u sanaldan çok önceleri tanırım iyi bir insan idolojisi farklı olabilir biz düşüncelerine katılmıyor olabiliriz zaten demokrasilerde çok seslilik gereklidir.
Bence K.Koreyi diğer kapitalist ülkelerle kıyaslayarak savunuyorlar .Elbette bu düşünce bize doğru sosyalimi anlatmayı engeller
Hiç bir şey en kötü ile kıyaslanarak temize çıkmaz .
Biz sosyalizmi en demokratik burjuva düzeninden daha demokratik olduğu için savunuyoruz en kötü ile kıyaslayarak değil.
Onun için sosyalistleride en kötü (fetocu) gibi yakıştırmalar bence çok uygun düşmüyor . Biz yine bize gerekliyiz .
Sayin hakki, melnur'un buradaki isinin zorluguyla buraya astigi basligin ne alakasi olabilir? Tabiiki Forumun etkin olabilmesi iicn, katilimin fazlalasmasi icin,... yapabilecegimiz bir seyler varsa elimden geleni yaparim ve yardimci olurum ama melnur#un sizin ve benim gibilerin dstegini, görüsünü alacaghina asla inanmiyorum. Bu konuda önceden bazi görüslerimi bildirmistim ve oradaki tavrini hala hatorliyorum.
K. Kore gibi bir ülkeyi buraya överek tasiyan birisini "FETO" cularin davranisiyla kiyaslamami agir bir itham olarak görüyorsunuz. Ama bana nasil bir farklari var aciklamiyorsunuz. FETO'nun muritleri Feto ne derse inaniyorlar, ehh K. Kore'yi buraya tasiyanda, övende aynen o muritler gibi davranmis olmuyorlarmi? Nerede sorgulama, arastirma,.....? Her ikiside biat ederek kendilerine ne denilirse inaniyorlar.
K. Kore gibi bir ülkeyi buraya överek tasiyan birisini "FETO" cularin davranisiyla kiyaslamami agir bir itham olarak görüyorsunuz. Ama bana nasil bir farklari var aciklamiyorsunuz. FETO'nun muritleri Feto ne derse inaniyorlar, ehh K. Kore'yi buraya tasiyanda, övende aynen o muritler gibi davranmis olmuyorlarmi? Nerede sorgulama, arastirma,.....? Her ikiside biat ederek kendilerine ne denilirse inaniyorlar.
------------------------------------------------------------
Sn Alişan.
Kaç yaşındasın bilmiyorum merakta etmiyorum.
Şunu anlatmak istedim 12 eylül öncesi biz Sovyet çi kanattandık bazı arkadaşlar Arnavut çu idi onlar bize sosyal faşist diyordu biz onlara Mao cu bozkurt.
Aramızdaki mücedele idoljik boyutu aşmış bayağı birbirimize silah çekecek kadar düşman olmuştuk .Ama 12 eylül faşistleri bizi yendi hepimizi karma olarak bir koğuşa koydu işte o zaman söylediklerimizin yanlış ve abartılı olduğunu yaşadığımız hayat bize kafamızı vura vura anlattı.
Bu gün yaşananlar o günden çok farklı değil ne olacağımız kiminle aynı hücreyi aynı yatağı paylaşacağımız hiç belli değil.
İşte o zaman pişman olacağımız sözleri bu gün söylemememiz gerekir.
En kötü komünist bile fetoculardan bin kat daha insandır. En azından bizden biridir
İdolojik mürit nlayışı bir çok devrimcide sosyalistte var örneğin PKK de tam bir idolojik mürid anlayışı hakim.Bu konu elbette tartışılacaktır ama benzetmelere dikkat edilmeli kırgınlık noktasında yapılmamalıdır.
K.Kore buraya asılır Kuba da asılır mesele görüşlerin eleştirilerin yapılıyor olması Eh bu forum yöneticileri özellikle Melnur arkadaş bu şansı bize vermediğini söyleyemezsin .
Bence eleştirilerde nezaket çerçevesi dışına taşınmamalı. Fikirdir söylenir eleştiri veya övgü yapılır işte demokrasi budur. Başkasının demokrasisini eksik görürken kendin bu hakkı tanımadığında iyi olmaz.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 15.09.2016- 19:18 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
K. Kore gibi bir ülkeyi buraya överek tasiyan birisini "FETO" cularin davranisiyla kiyaslamami agir bir itham olarak görüyorsunuz. Ama bana nasil bir farklari var aciklamiyorsunuz. FETO'nun muritleri Feto ne derse inaniyorlar, ehh K. Kore'yi buraya tasiyanda, övende aynen o muritler gibi davranmis olmuyorlarmi? Nerede sorgulama, arastirma,.....? Her ikiside biat ederek kendilerine ne denilirse inaniyorlar.
------------------------------------------------------------
Sn Alişan.
Kaç yaşındasın bilmiyorum merakta etmiyorum.
Şunu anlatmak istedim 12 eylül öncesi biz Sovyet çi kanattandık bazı arkadaşlar Arnavut çu idi onlar bize sosyal faşist diyordu biz onlara Mao cu bozkurt.
Aramızdaki mücedele idoljik boyutu aşmış bayağı birbirimize silah çekecek kadar düşman olmuştuk .Ama 12 eylül faşistleri bizi yendi hepimizi karma olarak bir koğuşa koydu işte o zaman söylediklerimizin yanlış ve abartılı olduğunu yaşadığımız hayat bize kafamızı vura vura anlattı.
Bu gün yaşananlar o günden çok farklı değil ne olacağımız kiminle aynı hücreyi aynı yatağı paylaşacağımız hiç belli değil.
İşte o zaman pişman olacağımız sözleri bu gün söylemememiz gerekir.
En kötü komünist bile fetoculardan bin kat daha insandır. En azından bizden biridir
İdolojik mürit nlayışı bir çok devrimcide sosyalistte var örneğin PKK de tam bir idolojik mürid anlayışı hakim.Bu konu elbette tartışılacaktır ama benzetmelere dikkat edilmeli kırgınlık noktasında yapılmamalıdır.
K.Kore buraya asılır Kuba da asılır mesele görüşlerin eleştirilerin yapılıyor olması Eh bu forum yöneticileri özellikle Melnur arkadaş bu şansı bize vermediğini söyleyemezsin .
Bence eleştirilerde nezaket çerçevesi dışına taşınmamalı. Fikirdir söylenir eleştiri veya övgü yapılır işte demokrasi budur. Başkasının demokrasisini eksik görürken kendin bu hakkı tanımadığında iyi olmaz.
Ideolojik müritlik yapiyorlarsa bunu söylemek asla nezaketlik cercevesi disina cikmaz. Eger yapmadiklari halde yapiyorsunuz diyorsam o zaman ayip olur.
Dünyada insanlarin basina ne geliyorsa bu ideolojik, dini ve baska türlü müritlerin davranislarindan geliyor. Düsünemeyen, sorgulayamayan, öz fikir üretemeyen,.... hic bir kisiden ne kendisine nede topluma herhangi bir yarari olmaz.
Bakiniz kendisi seni beni kaale dahi almadigi icin yapilan elestirilere karsilik vermiyor. Kendisi senden benden cok degerli ve bilincli ya. Ayip aranacaksa o noktada aranmali, karsi tarafi kücümseyende aranmali,.....
Ideolojik müritlik yapiyorlarsa bunu söylemek asla nezaketlik cercevesi disina cikmaz. Eger yapmadiklari halde yapiyorsunuz diyorsam o zaman ayip olur.
Dünyada insanlarin basina ne geliyorsa bu ideolojik, dini ve baska türlü müritlerin davranislarindan geliyor. Düsünemeyen, sorgulayamayan, öz fikir üretemeyen,.... hic bir kisiden ne kendisine nede topluma herhangi bir yarari olmaz.
Bakiniz kendisi seni beni kaale dahi almadigi icin yapilan elestirilere karsilik vermiyor. Kendisi senden benden cok degerli ve bilincli ya. Ayip aranacaksa o noktada aranmali, karsi tarafi kücümseyende aranmali,.....
----------------------------------------------
Bence sorun başka kimse bir şey yazmıyor bırak eleştiriyi her hangi bir fikir bile öne sürülmüyor sadece kopyala yapıştır onu da sadece Melnur yapıyor. . Bizi galeye almadıklarını düşünmüyorum .
İdolojik müritlik elbette en büyük eleştiri konusudur bundan asla vazgeçmemek gerekir Benim kaygılandığın benzetmeler ben bu tür benzetmeleri hiç hoş görmüyorum buna benzer şeyleri yaşadım şimdi çok pişmanım, hayat bize istemediğimiz anda istemediğimiz şekilde şamar atıyor. Aynı kulvarda düşman olarak koşmak zordur ama yanlış koşmak düzeltilebilir.
Ben, eleştiri doğru benzetme yanlış, diyorum.
Bak K.Kore hakkında yapılan kopyalamanın en alt yazısına.
Bu iddiada bulunulacaksa, ABD, Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa gibi pek çok ülke için de aynı iddia dillendirilmelidir. 1970'lerin ortalarında KDHC, bölgedeki eğitim seviyesi en yüksek, en üretken ülkeydi. 1960'larda KDHC'yi ziyaret eden Che Guevara, KDHC'nin Küba için model alınabilecek bir ülke olduğunu söylüyordu.
Kaynak: Sol Portal
KUBA da bu uygulandı mı demek ki o bölgenin halkı gelenekleri kültürü bazı bölge halkları ile benzer değil. Bir tanıtım (model)genelleme ile ölçülemiyor .Örnek Rusya da olan devrim benzeri Batı Avrupa ülkelerinden birinde olsa idi çok farklı olacakmış.
Çin de komünist parti iktidarı var bu yöntem İngiltere de olsa idi çok farklı olur ve dünyaya örnek gösterilebilirdi. İşte meselenin özü gelişmişliktir. İnsanın üretici güçlerin gelişmişliği.
Biz asya toplumuyuz demokrasiyi doğru dürüst tanıyamadık daha doğrusu bilmiyoruz işte bu bilgisizliğimiz örgütlerimiz e de yansıyor .
Bir şeyi kutsallaştırmayı seviyoruz çünkü daha farklısını görmedik. Ama ne yapalım bu toplum içinde yaşıyoruz.
Biz kitap okumayan insanlarız ama hepimiz çok şey biliyoruz .Bizim gibi halkları tek ayakta tutan nesnel şartlar inançlardır hepimiz bu yaşamdan öğreneceğiz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.